Yorgunluk Sendromu
Düne kadar kendimizi sürekli yorgun hissettiğinizi doktorumuza söyleseniz pek üzerinde pek durmazdı. Çünkü tıp kitaplarında böyle
Kendizi hep yorgun hissediyorsanız, kaslarınız eklemleriniz sürekli kendilerini size hissettiriyorlarsa, bu sendrom sizde de var demektir.
Düne kadar kendimizi sürekli yorgun hissettiğinizi doktorumuza söyleseniz pek üzerinde pek durmazdı. Çünkü tıp kitaplarında böyle bir hastalık yoktu. Oysa, şimdilerde size kulak verecek bir doktor bulabilirsiniz.
Amerikalılar bu sendromu, körfez savaşına gönderilen askerler geri döndüklerinde kendilerini sürekli yorgun hissetmeye başladıkları zaman keşfettiler. Körfez savaşına gitmeden önce sağlıklı olan bu kişilere ne olmuştu da, hemen hepsi döndükten sonra kendilerini yorgun hissetmeye başlamışlardı? Çeşitli testlere tabi tutulduklarında görüldü ki, bu sendromdan muzdarip olanların kan akışkanlığında bir yavaşlama söz konusu idi. Körfez savaşına gönderilenlerin tek ortak noktası, gitmeden önce bu kişilere 15 adet aşı yapılmasıydı. Sebep bulunmuştu. Bu kadar çok sayıda yabancı molekülün birden verilmesi bağışıklık sistemini bozmuştu. Sonuç olarak, bağışıklık sistemi kişinin kan akışkanlığını sağlayan, kendi moleküllerine karşı savaş açıyordu.
Otizm dahil, günümüz hastalıklarından çoğu, delinen ozon tabakası, uydulardan gelen radyasyon, gereksiz antibiyotik kullanımına bağlı mantar, virüs hatta prokaryonların çoğalması, eski su borularından sızan kurşun, petrol ürünleri ile kirlenmiş deniz mahsüllerinden gelen civa gibi çok çeşitli toksik maddelerin bağışıklık sistemimizde oluşturduğu benzer etki ile ortaya çıkmaktadır. Geç kalmadan çevremize karşı duyarlı olmalıyız.
Doç. Dr. Sabiha Paktuna Keskin
Pediatrist, Pediatrik Nörolog
Düne kadar kendimizi sürekli yorgun hissettiğinizi doktorumuza söyleseniz pek üzerinde pek durmazdı. Çünkü tıp kitaplarında böyle
Kendizi hep yorgun hissediyorsanız, kaslarınız eklemleriniz sürekli kendilerini size hissettiriyorlarsa, bu sendrom sizde de var demektir.
Düne kadar kendimizi sürekli yorgun hissettiğinizi doktorumuza söyleseniz pek üzerinde pek durmazdı. Çünkü tıp kitaplarında böyle bir hastalık yoktu. Oysa, şimdilerde size kulak verecek bir doktor bulabilirsiniz.
Amerikalılar bu sendromu, körfez savaşına gönderilen askerler geri döndüklerinde kendilerini sürekli yorgun hissetmeye başladıkları zaman keşfettiler. Körfez savaşına gitmeden önce sağlıklı olan bu kişilere ne olmuştu da, hemen hepsi döndükten sonra kendilerini yorgun hissetmeye başlamışlardı? Çeşitli testlere tabi tutulduklarında görüldü ki, bu sendromdan muzdarip olanların kan akışkanlığında bir yavaşlama söz konusu idi. Körfez savaşına gönderilenlerin tek ortak noktası, gitmeden önce bu kişilere 15 adet aşı yapılmasıydı. Sebep bulunmuştu. Bu kadar çok sayıda yabancı molekülün birden verilmesi bağışıklık sistemini bozmuştu. Sonuç olarak, bağışıklık sistemi kişinin kan akışkanlığını sağlayan, kendi moleküllerine karşı savaş açıyordu.
Otizm dahil, günümüz hastalıklarından çoğu, delinen ozon tabakası, uydulardan gelen radyasyon, gereksiz antibiyotik kullanımına bağlı mantar, virüs hatta prokaryonların çoğalması, eski su borularından sızan kurşun, petrol ürünleri ile kirlenmiş deniz mahsüllerinden gelen civa gibi çok çeşitli toksik maddelerin bağışıklık sistemimizde oluşturduğu benzer etki ile ortaya çıkmaktadır. Geç kalmadan çevremize karşı duyarlı olmalıyız.
Doç. Dr. Sabiha Paktuna Keskin
Pediatrist, Pediatrik Nörolog