SuskunDervis
Kayıtlı Üye
Ceylanları vurulmuş dağlardan
Bir tutam kekik getireceğim size
Bir avuç kan.
Bir selvi gibi dikilip önünüze
Ölümü hatırlatacağım durmadan.
Keklik zindanı gözlerinize
Mil çekip
İçinize bükeceğim bütün yolları.
Hangi yola çıkarsanız çıkın
Hep kendinize döneceksiniz
Siz
- Ey bu şehrin karanlık sokaklarında
Kaf dağını arayan kervanın
Sefil yolcuları-
Boşluğa giden hayatların
Ayaklarına prangalar vuracağım
Ellerine zincir.
Dağ yellerini doldurup göğsüme
Haykıracağım:
- Yıldızlar gecenin değildir.
Karanlıktır,köhnedir dünya
Bir yolcusunuzdur siz...
Bunu size nasıl anlatsam
Hani yüzünüz görünmez ya kirli sularda
Sırı dökülmüş aynalarda
Hani silik
Hani paramparça...
Boynu bükük çiçekler getireceğim size
Koparılmış Dicle'nin, Sakarya'nın kıyısından
Yüreğimin tam ortasından
Taşıp gelen bir sesle
"Ağlayın",diyeceğim
Ağlayın
Ey analardan şefkat
Çöllerden merhamet emmiş çocuklar
Ağlayın
Ve göz yaşlarınızla sulayın
Kuytularda kuruyan çiçekleri.
Bir Yunus Sabahı çalacağım
Bütün kapıları bir bir
Kırmızı bir şal gibi örteceğim şafakları
Çıplak omuzlarına
Ve sarhoş gecelerine şehrin.
Minareleri dayayıp şakağına
Uyandıracağım kirli uykulardan:
- Çıkın koynundan karanlığın
Geceyi bu kadar sevmeyin
Yıldızlar gecenin değildir.
Bir tutam kekik getireceğim size
Bir avuç kan.
Bir selvi gibi dikilip önünüze
Ölümü hatırlatacağım durmadan.
Keklik zindanı gözlerinize
Mil çekip
İçinize bükeceğim bütün yolları.
Hangi yola çıkarsanız çıkın
Hep kendinize döneceksiniz
Siz
- Ey bu şehrin karanlık sokaklarında
Kaf dağını arayan kervanın
Sefil yolcuları-
Boşluğa giden hayatların
Ayaklarına prangalar vuracağım
Ellerine zincir.
Dağ yellerini doldurup göğsüme
Haykıracağım:
- Yıldızlar gecenin değildir.
Karanlıktır,köhnedir dünya
Bir yolcusunuzdur siz...
Bunu size nasıl anlatsam
Hani yüzünüz görünmez ya kirli sularda
Sırı dökülmüş aynalarda
Hani silik
Hani paramparça...
Boynu bükük çiçekler getireceğim size
Koparılmış Dicle'nin, Sakarya'nın kıyısından
Yüreğimin tam ortasından
Taşıp gelen bir sesle
"Ağlayın",diyeceğim
Ağlayın
Ey analardan şefkat
Çöllerden merhamet emmiş çocuklar
Ağlayın
Ve göz yaşlarınızla sulayın
Kuytularda kuruyan çiçekleri.
Bir Yunus Sabahı çalacağım
Bütün kapıları bir bir
Kırmızı bir şal gibi örteceğim şafakları
Çıplak omuzlarına
Ve sarhoş gecelerine şehrin.
Minareleri dayayıp şakağına
Uyandıracağım kirli uykulardan:
- Çıkın koynundan karanlığın
Geceyi bu kadar sevmeyin
Yıldızlar gecenin değildir.