Yılanlar kızılötesi ışınları gözleriyle nasıl saptarlar?

meridyen2

Kayıtlı Üye
Sürüngen Gözlerindeki Muazzam Çeşitlilik

surungen_gozlerindeki_muazzam_cesitlilik_tr.jpg


Yılanlar kızılötesi ışınları gözleriyle nasıl saptarlar?

Bukalemunların gözlerinin birbirinden bağımsız hareket etmesi bu canlılara nasıl bir üstünlük sağlar?

Deniz ve kara kaplumbağalarının göz mercekleri neden birbirinden farklıdır?

Timsahların göz bebeklerinin kedi gözlerine benzemesinin hikmetleri nelerdir?

Başlarının üst kısmında üçüncü bir göze sahip olan bazı kertenkele türleri, bu üçüncü gözden ne şekilde faydalanırlar?

Yüce Allah’ın yaratmasındaki mükemmelliği daha iyi anlayabilmek için yarattığı canlıları incelemek gerekir. Çünkü Allah’ın sanatı, yarattığı milyonlarca canlı üzerinde sayısız farklı şekillerde tecelli eder. Kuran’da da bildirildiği gibi bu canlıların varlığı müminler için bir ibret (ders) kaynağıdır:

“Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır...” (Nahl Suresi, 66)

Yeryüzünde birçok hayvan türü yaşamaktadır. Sadece böcek türlerinin toplam sayısı milyonları bulur. İnsan gözü bu kadar çok canlı içinde en üstün özelliklere sahip olanıdır. Ancak tek tek incelendiğinde değişik hayvan gözlerinin bazı fonksiyonları açısından üstünlükleri olduğu görülür. Dünya üzerinde ne kadar hayvan çeşidi varsa o kadar da farklı göz vardır. Sonsuz ilim sahibi olan Allah her canlıya olduğu gibi sürüngenlere de yaşadıkları koşullara ve beslenme ihtiyaçlarına göre en uygun göz çeşidini vermiştir.

• Yılan Gözleri

Geniş Görüş Açısı: Yılanların çoğunun gözleri başlarının iki yanındadır. Bu nedenle her biri farklı görüntüler görür. Gözlerin başın iki tarafında olması ön tarafı görmeye engel teşkil etmez. Hem ön, hem arka, hem de yukarıyı gören yılan, bu sayede son derece geniş bir açıya hakim olur.

Saydam Göz Kapakları: Yılanların göz kapakları da diğer hayvanların göz kapaklarından çok farklıdır. Görünüşte yılanlarda göz kapağı yok sanılır, ancak aslında gözler saydam bir tabaka ile örtülüdür. Bu saydam tabaka yılanın göz kapağıdır ve hareketsizdir.

Kızılötesi Işın Algılama: Yılanların gözleri insanlarınkinden çok gelişmiş algılama sistemine sahiptir. İnsan gözü belirli dalga boyları arasındaki ışınları fark edebilir. Bazı yılan çeşitleri ise daha yüksek dalga boyundaki ışınları görürler. İnfrared (kızılötesi) denilen bu ışınlar insan tarafından yalnızca ısı olarak algılanabilir. Yılanların infrared ışınlarını görüntü olarak algılamaları Yüce Allah’ın bu canlılar için özel olarak yarattığı yan gözcükler vesilesi ile olur. Özel bir filtre gibi çalışabilen alışılmadık işleve sahip olan bu gözcükler, kızılötesi enerjiyi saptar ve onu beyne gönderir. Beyin de görüş alanının bir resmini veya haritasını oluşturur. Bu gözler sayesinde yılanlar insan görüşünün çok ötesinde yaklaşık olarak 8-12 mikron (milimetrenin binde biri) dalga boyuna kadar görebilir. Ayrıca bu gözcükler infrared ışınlarına karşı insan derisinden yüz bin kat daha duyarlıdırlar. Bu sayede en küçük bir ısı farkı bile hemen hissedilir.

Boa yılanları kayda değer uzaklıklardaki 0.03 santigrat dereceden daha az ısı farklılıklarını hissedebilir ve böylece yoğun yağmur ormanlarında canlı hedefleri kolaylıkla bulabilirler.

Yeryüzünün daha kuru ve az besinli bölgelerinde yaşayan çıngıraklı yılanların açık alanlarda küçük canlı hedefleri görmeleri de yine infrared görüşe sahip gözleri sayesinde gerçekleşir. Çıngıraklı yılanlar bu gözleri sayesinde 0.05 santigrat derece gibi çok küçük ısı farklılıklarını hissedebilir ve görünür ışık olmadan saldırmak için sıcak hedefleri bulabilirler. Nitekim bu canlılar tamamen karanlık bir ortamda bile sıcakkanlı bir hayvanı veya insanı, vücutlarından yayılan ısı dalgaları sayesinde bulabilirler.

Kızılötesi görüşe sahip olan yılanlar bu görüş üstünlükleri ile günün herhangi bir saatinde avlanabilme olanağı bulurlar. Geceleri de avlanma imkanı sağlayan bu görüş sistemi kuşkusuz bir avcı için çok büyük bir nimettir.

Yaydıkları ısıya göre cisimleri saptama, ileri düzeyde teknolojiye sahip optik aletler yardımıyla askeri alanda da kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemi geliştirmek yıllar sürmüştür. Buna karşın yılanlar yumurtadan çıktıkları andan itibaren bu özelliğe sahip olarak hayata başlarlar. İnsanlar tarafından son birkaç on yılda geliştirilmiş olan teknolojik sistem yılanların vücutlarında ilk ortaya çıktıkları andan itibaren Yüce Allah’ın dilemesi ile bulunmaktadır. Yılanların sahip olduğu bu gözler, Yüce Rabbimiz‘in yaratmasındaki eşsiz örneklerden yalnızca biridir. Bir ayette yaratılıştaki kusursuzluk şöyle haber verilir:

“O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca varedendir, “şekil ve suret” verendir...” (Haşr Suresi, 24)

Bukalemun Gözleri

Böcekle beslenen bukalemunların avlanma taktikleri sırasında gözleri önemli görevler üstlenmiştir. Yüce Allah’ın bu canlıların tam ihtiyacına yönelik olarak yarattığı gözlerinin her biri, öbüründen bağımsız olarak istediği yöne dönebilir. Bu şekilde beyinde iki farklı görüntü meydana gelir. Bukalemun, avına olağanüstü bir yavaşlıkta yaklaşırken bir gözüyle avını takip eder, öteki gözüyle çevreyi gözetler. Avına iyice yaklaştığında iki gözünü avına odaklayarak avının konumunu tam olarak tespit eder ve dilini hızla avına doğru uzatarak onu yakalar.

Kaplumbağa Gözleri

Kaplumbağaların gözleri de bu canlıların ihtiyaçlarına yönelik olarak yaratılmıştır. Karada yaşayan kaplumbağalar ile suda yaşayan kaplumbağaların göz mercekleri birbirinden farklıdır. Kara kaplumbağalarının göz mercekleri düzdür, deniz kaplumbağalarınınki ise daha küreseldir. Kaplumbağanın suda ve karada yaşayan türlerinin göz merceklerinin farklı şekillere sahip olmasının nedeni gözlerinin bulundukları ortam koşullarına uygun olarak yaratılmalarıdır. Nitekim su kaplumbağasının küresel göz merceği ışığın sudaki kırılma prensibine uygundur. Çünkü küresel mercek cismin görüntüsünü yansıtırken suyla aynı yoğunluğa sahip bir sıvı ile dolu gözde kırılma oluşturmaz. Bunun sonucunda göz merceği dışarıdaki cismin görüntüsünü retina üzerine tam olarak odaklar ve su kaplumbağası suyun içinde son derece net görür.

Denizlerde yaşayan kaplumbağaların gözlerinin bir diğer yaratılış özelliği gözyaşı üretmesidir. Ancak kaplumbağaların sahip olduğu gözyaşı, gözyaşının bilinen genel özelliklerinden çok farklıdır. Çünkü tuzlu su içen deniz kaplumbağaları Yüce Allah’ın onlar için yarattığı özel boşaltım sistemi sayesinde saf suyu vücutlarına alırken, gözlerinin altına yerleştirilmiş tuz bezleriyle, tuzu yoğunlaştırılmış halde dışarıya akıtır.

Diğer taraftan kaplumbağaların özel yağ kanalları gözlerindeki damlacıkları emer. Bu yağ, bazı kuş gözlerindeki gibi renkleri filtrelemede kullanılır.

Timsah Gözleri

Timsahların göz yapıları da bu canlıların avlanma ve yaşam biçimlerine uygun olarak yaratılmıştır. Bu canlıların gözleri kafataslarının üstündeki kalın derilerinin koruyuculuğuna ek olarak iki taraflarında yer alan çok sağlam özel iki göz çukurluğu içine yerleştirilmiştir. Kafataslarına yerleştirilmiş olduğundan hareketsiz olan gözlerinin bu şekilde yaratılmış olmasının elbette çok önemli bir sebebi vardır. Bu canlılar çok güçlü olan çeneleri ile avlarını ısırırken, gözlerinin zarar görmemesi gerekir. Eğer gözleri bu şekilde yaratılmasaydı iri bir canlıyı ısırırken, çenelerinin basıncından beyinleri ve gözleri zarar görebilirdi.

Bu canlıların göz bebekleri kedi gözlerine benzeyen “yarıklı gözbebeği (stenopeic pupil)” olarak adlandırılan göz bebeklerine sahiptir. Bu göz bebeği gündüzleri parlak ışık olduğunda iğne deliği kamera gibi çalışarak geniş bir görüş derinliğine izin verir. Geceleri göz bebeği yuvarlaklaşıp daha fazla açılarak ışığın gözün içine daha fazla girmesini ve gece karanlıkta rahat görmelerini sağlar. Ayrıca retina tabakasının arkasında bulunan ve “tapetum nigrum” adı verilen özel bir doku sayesinde gözlerine giren ışık tekrar yansıtılır ve kuvvetlendirilerek görüşleri keskinleştirilir. Bu şekilde timsahlar hiç ışığın olmadığı bir ortamda bile rahatlıkla görürler.

Çok özel bir detay olarak kafalarının üstünde yerleştirilmiş gözleri timsahın bedeni suyun altında gizlenirken etrafı görmelerine ve karada yaşayan canlıları avlamalarına yardımcı olur. Yüce Allah bu canlılara suda avlanmaları sırasında kolaylık sağlayacak özel görüş sistemleri de bahşetmiştir. Bilindiği gibi Yüce Rabbimiz canlıların büyük bir kısmında gözleri korumak için, üstten veya alttan kapanan göz kapakları yaratmıştır. Ancak göz kapakları kapandığında canlının görmesi engellenir. Bu durum timsahlar için de geçerlidir. Eğer su altında yüzerken gözlerini kapatırlarsa avlarını göremezler, ama açık bırakırlarsa avlarını yakalama esnasında gözleri yaralanıp zarar görebilir. İşte, Yüce Allah her iki durum için bir önlem olarak bu canlılara özel üçüncü bir göz kapağı bahşetmiştir. Şeffaf yapıda olan bu gözkapağı canlının hem gözlerini korur, hem de su içinde görmelerini sağlar. Kuşkusuz timsahların gözlerinin sahip olduğu bu özellikler, Yüce Allah’ın yaratma sanatının eşsiz bir örneğidir:

“Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen oluverir.” (Ba-kara Suresi, 117)

Kertenkele Gözleri

Bazı kertenkelelerde göze ek olarak birtakım özel organlar bulunur. Rhyncho-cephalia Sphendontidia türü kertenkelelerin kafalarının üstünde üçüncü bir gözleri daha vardır. Halen işlevi araştırılmakta olan bu gözün küçük bir lensi ve retinası vardır. Işığı hisseden bir organ olan bu göz, üreme dahil hormon üretimini ve ısı düzenleyicisini tetikler. Bu gözde görüntü oluşmaz ama aydınlık ve karanlıktaki değişimlere karşı hassas olduğu için yukarıdan yaklaşan bir tehlikenin oluşturduğu gölgeyi algılayarak kertenkelenin kaçmasını hızlandırır, onu tehlikelerden koruyan bir işleve sahip olabilir.

Kum kertenkelelerinin alt gözkapağı saydamdır ve bu gözkapağı kendini kuma gömerek kamufle eden kertenkelenin gözlerini kumdan korur. Yalnızca gece avlanan geckoların gözbebekleri ise oldukça büyüktür. Gündüzleri gözbebeği parlak ışıktan korunmak için çizgi şeklini alır. Avrupa’nın birçok kısımlarında rastlanan ve yerine göre “kör-solucan” veya “kahverengi köryılan” (Anguis frangilis), adı verilen ayaksız kertenkele de, ufak olmakla beraber mükemmel derecede güzel görür.

Sonuç: Her Göz Rabbimiz’in Rahmetiyle Görür

Yüce Allah, yarattığı sistemin kusursuzluğunu insanlara göstermek için ibret olabilecek örnekler yaratmıştır. Sürüngen gözlerinin sahip olduğu özellikler de bunlardan bazılarıdır. Kızılötesi ışınlarını algılayabilen yılanlar, üçüncü göze sahip kerkenkeleler, birbirinden bağımsız hareket edip çevreyi algılayan bukalemunlar, suda ve karada yaşayan türlerinin farklı göz merceklerine sahip olduğu kaplumbağalar, avlanma ve yaşama tekniklerine uygun gözlere sahip timsahlar Yüce Rabbimiz’in kusursuz yaratışının örnekleridir. Yüce Allah’ın yaratışındaki mükemmellik bir ayette şöyle haber verilir:

“O, biri diğeriyle “tam bir uyum” (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir “çelişki ve uygunsuzluk” göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun?” (Mülk Suresi, 3)
(makale harun yahya)

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 79. sayı (Ocak 2011) 50. sayfada yayınlanmıştır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst