ParadokS
Kayıtlı Üye
Dört senedir düzenlense de dağıtılan ödüllerin tutarsızlığıyla adı ‘Yiğitgil Ödülleri’ne çıkan Yeşilçam Ödülleri’nin durumundan daha önce uzun uzun bahsetmiştik. Bu süreç de ‘Sinema Meslekleri Güç Birliği’nin 2012’de güvenilir bir başka ödül töreni düzenleyerek rekabete girmesiyle sonuçlanacak gibi gözüküyor. Ancak ilginçtir elimize geçen belgeler, Engin Yiğitgil’in 2008’de kendi ürettiğini söylediği ‘Yeşilçam Ödül Töreni’ fikrinin 2002’de rahmetli Ersin Pertan’ın (Film-Yön’ün başkanı) önerisiyle onandığını gösteriyor. O zamanın ‘Güç Birliği’ tarafından imzalanıp belediyeye sunulan bu önerge, o sıralar kültür-sanat desteği fazla olmadığı için geri dönmüş. Peki buradaki maddelerden sadece ödül sayısıyla ve ‘1500 kişilik dev jüri’ duruşuyla oynanması bir şeyleri ortaya koymuyor mu? En iyisi belgelere bakıp kararı siz verin.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi bu sene dördüncü yılını dolduran Yeşilçam Ödülleri, gerçek bir tehdit altında. BİROY, BSB, FİYAB, SETEM, EYAP, SESAM, SİNEBİR ve TESİYAP’ın oluşturduğu ‘Sinema Meslekleri Güç Birliği’, bu tutarsızlığa son vermek için sezon içinde harekete geçti. Anlayacağınız oyuncular, yönetmenler, yapımcılar, eser sahipleri ve daha nicesi bir karşıt duruş sergiliyor dört senelik soru işaretlerinin devamında.
2012’nin mart ayında da iki ödül töreni birden göreceğiz gibi gözüküyor. Bunlardan birini TÜRSAK, diğerini Güç Birliği organize edecek. Bu süreçte bir belgeyle karşılaşmak ise bir hayli şaşırtıcı oldu açıkçası. Ancak bu durumun bir o kadar da aydınlatıcı taraflar içerdiğini itiraf etmeliyiz.
Meğer ilk Yeşilçam Ödülleri taslağı 29 Mart 2002’de hazırlanmış
Senelerdir toplanan ancak yıllar geçtikçe farklı birliklerle daha da güçlenen ‘Güç Birliği’nin Mart 2002 tarihli kararları ilgimi çekti işin doğrusu. 21 Mart 2002’de imzalanan belgenin üçüncü maddesinde ‘Oscar Ödülleri’ne benzer bir ödül töreni düzenleme kararı alındı. Film-Yön başkanı Ersin Pertan 29 Mart 2002’de bir önerge hazırlamak için görevlendirildi’ ibaresi görülebiliyor.
29 Mart 2002 tarihli ikinci belgede ise Güç Birliği’ne ve o zamanlar belediyeye sunulan yedi maddeli önergeyi özümsemek mümkün. Lafın özü Engin Yiğitgil’in kendi üretimi olduğunu öne sürdüğü ödül fikri aslında 2002’de planlanmış ilk olarak. O zamanlar belediye bazında kültür-sanata fazla destek verilmediği için rafa kaldırılmış.
İşin daha da garibi ödül kategorilerinin 14’ten 12’ye indirilmesini bir kenara koyunca, ‘çam heykeli’ verilmesi fikrinin de çalıntı olduğunu görebilirsiniz. Zira bir insan bedenini ‘çam’ şeklinde bir bandın sarması, ‘heykelcik’in omurgasını oluşturuyor şimdilerde.
Bu kanıtlar ödül fikrinin çalıntı olduğunu ispatlamıyor mu?
Tek fark ise muhtemelen burada her dernekten bir kişinin yetkisiyle oluşturulacağı söylenen adayların, Engin Yiğitgil döneminde ‘geniş oylama sistemi yapalım. Herkese gönderelim’e dönmesi. Böylelikle meslek birliklerinin de 2011’den itibaren karşıt duruşa geçmesiyle ‘1000-1500 kişi oy veriyor’ görüşü ne kadar inandırıcı o da tartışma konusu. ‘Sektörde o kadar insan var da biz mi bilmiyoruz?’ diye sorası geliyor insanın. Özellikle de bütün mesleklerin tabanlarındaki kişilerin dışarıda kaldığını hesaba katarsak...
Uzun lafın kısası güvenilirliğini çoktan kaybeden Yeşilçam Ödülleri’nin özgünlüğü de zedelenmiş durumda. Kimseye bir şey ispatlamak gibi bir derdimiz yok. Ancak bu kanıtlar, kafalardaki soru işaretlerini de kaldıracak nitelikte bana sorarsanız.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi bu sene dördüncü yılını dolduran Yeşilçam Ödülleri, gerçek bir tehdit altında. BİROY, BSB, FİYAB, SETEM, EYAP, SESAM, SİNEBİR ve TESİYAP’ın oluşturduğu ‘Sinema Meslekleri Güç Birliği’, bu tutarsızlığa son vermek için sezon içinde harekete geçti. Anlayacağınız oyuncular, yönetmenler, yapımcılar, eser sahipleri ve daha nicesi bir karşıt duruş sergiliyor dört senelik soru işaretlerinin devamında.
2012’nin mart ayında da iki ödül töreni birden göreceğiz gibi gözüküyor. Bunlardan birini TÜRSAK, diğerini Güç Birliği organize edecek. Bu süreçte bir belgeyle karşılaşmak ise bir hayli şaşırtıcı oldu açıkçası. Ancak bu durumun bir o kadar da aydınlatıcı taraflar içerdiğini itiraf etmeliyiz.
Meğer ilk Yeşilçam Ödülleri taslağı 29 Mart 2002’de hazırlanmış
Senelerdir toplanan ancak yıllar geçtikçe farklı birliklerle daha da güçlenen ‘Güç Birliği’nin Mart 2002 tarihli kararları ilgimi çekti işin doğrusu. 21 Mart 2002’de imzalanan belgenin üçüncü maddesinde ‘Oscar Ödülleri’ne benzer bir ödül töreni düzenleme kararı alındı. Film-Yön başkanı Ersin Pertan 29 Mart 2002’de bir önerge hazırlamak için görevlendirildi’ ibaresi görülebiliyor.
29 Mart 2002 tarihli ikinci belgede ise Güç Birliği’ne ve o zamanlar belediyeye sunulan yedi maddeli önergeyi özümsemek mümkün. Lafın özü Engin Yiğitgil’in kendi üretimi olduğunu öne sürdüğü ödül fikri aslında 2002’de planlanmış ilk olarak. O zamanlar belediye bazında kültür-sanata fazla destek verilmediği için rafa kaldırılmış.
İşin daha da garibi ödül kategorilerinin 14’ten 12’ye indirilmesini bir kenara koyunca, ‘çam heykeli’ verilmesi fikrinin de çalıntı olduğunu görebilirsiniz. Zira bir insan bedenini ‘çam’ şeklinde bir bandın sarması, ‘heykelcik’in omurgasını oluşturuyor şimdilerde.
Bu kanıtlar ödül fikrinin çalıntı olduğunu ispatlamıyor mu?
Tek fark ise muhtemelen burada her dernekten bir kişinin yetkisiyle oluşturulacağı söylenen adayların, Engin Yiğitgil döneminde ‘geniş oylama sistemi yapalım. Herkese gönderelim’e dönmesi. Böylelikle meslek birliklerinin de 2011’den itibaren karşıt duruşa geçmesiyle ‘1000-1500 kişi oy veriyor’ görüşü ne kadar inandırıcı o da tartışma konusu. ‘Sektörde o kadar insan var da biz mi bilmiyoruz?’ diye sorası geliyor insanın. Özellikle de bütün mesleklerin tabanlarındaki kişilerin dışarıda kaldığını hesaba katarsak...
Uzun lafın kısası güvenilirliğini çoktan kaybeden Yeşilçam Ödülleri’nin özgünlüğü de zedelenmiş durumda. Kimseye bir şey ispatlamak gibi bir derdimiz yok. Ancak bu kanıtlar, kafalardaki soru işaretlerini de kaldıracak nitelikte bana sorarsanız.