1970li yıllara kadar çocuk çekişmelerinde kullanılan kalıplardan biri Yapma! ve Yapma değil, Avrupa! iken ilkokullarda Yerli Malı Haftası kutlanır, çocuklardan yerli ürünleri sınıfa getirmeleri istenir, bundan da üzüm, incir, fındık, fıstık anlaşıldığından müsait olan öğretmenlerin derslerinde eğlence başlardı. 24 Ocak kararları ile yirmi yılı aşkın süredir korumacılık ekonomi politikası olarak reddedilse de, bu hafta ilkokul programlarında yer almaya devam ediyor.
İttihatçıların Milli İktisad anlayışını Cumhuriyet devraldı; 4 Nisan 1929da ilk Yerli Mallar Haftası kutlandı, 11 Ağustosta Galatasaray Lisesinde yerli mallar sergisi açıldı.
24 Ekim 1929 günü New York borsasında patlayan Kara Cuma krizinden sonra 29 Bunalımı olarak tarihe geçen ekonomik kriz bütün dünyada etkisini gösterince, sanayileşme hedefine karşın, özellikle sermaye birikimi, yetişmiş emek gücü sıkıntısı çekilen ekonomide devletçilik programı başlatmak zorunda kalındı. İthalatı kısmak, dolayısıyla yerli malı kullanmak ve tasarruf yapmak halka benimsetilmesi gerekli bir devlet politikası olarak görüldü. Milli iktisat ve Tasarruf Cemiyeti 18 Aralık 1929da kuruldu, TBMM başkanı 12-19 Aralık günleri arasında Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası Yerli Mallar Pazarını açtı. Burada Hereke, Feshane, Beykoz, Bakırköy ve özel sektör ürünleri sergilendi.
1931-35 yılları arasında kriz, savaş ekonomisinin de etkisiyle derinleşti. Yerli malı kullanmak, devlet politikası olarak propagandası yapılan ve o zamanın teknikleriyle gösteri, afiş ve sergilerle halka mal edilmeye çalışılan bir program oldu. 2000 yılına gelindiğinde, yerli ürünlerin ithal ürünlerden daha pahalıya mal edilmesi sonucunu veren uzun süreli rantiye ekonomisinden sonra ve Avrupa Birliğine giriş aşamasında, ikinci yerli mal kullanma kampanyası başlatanlar oldu ve eski sloganlar canlandırılmaya çalışıldı. Yerli malı Türkün malı, herkes onu kullanmalı.
İttihatçıların Milli İktisad anlayışını Cumhuriyet devraldı; 4 Nisan 1929da ilk Yerli Mallar Haftası kutlandı, 11 Ağustosta Galatasaray Lisesinde yerli mallar sergisi açıldı.
24 Ekim 1929 günü New York borsasında patlayan Kara Cuma krizinden sonra 29 Bunalımı olarak tarihe geçen ekonomik kriz bütün dünyada etkisini gösterince, sanayileşme hedefine karşın, özellikle sermaye birikimi, yetişmiş emek gücü sıkıntısı çekilen ekonomide devletçilik programı başlatmak zorunda kalındı. İthalatı kısmak, dolayısıyla yerli malı kullanmak ve tasarruf yapmak halka benimsetilmesi gerekli bir devlet politikası olarak görüldü. Milli iktisat ve Tasarruf Cemiyeti 18 Aralık 1929da kuruldu, TBMM başkanı 12-19 Aralık günleri arasında Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası Yerli Mallar Pazarını açtı. Burada Hereke, Feshane, Beykoz, Bakırköy ve özel sektör ürünleri sergilendi.
1931-35 yılları arasında kriz, savaş ekonomisinin de etkisiyle derinleşti. Yerli malı kullanmak, devlet politikası olarak propagandası yapılan ve o zamanın teknikleriyle gösteri, afiş ve sergilerle halka mal edilmeye çalışılan bir program oldu. 2000 yılına gelindiğinde, yerli ürünlerin ithal ürünlerden daha pahalıya mal edilmesi sonucunu veren uzun süreli rantiye ekonomisinden sonra ve Avrupa Birliğine giriş aşamasında, ikinci yerli mal kullanma kampanyası başlatanlar oldu ve eski sloganlar canlandırılmaya çalışıldı. Yerli malı Türkün malı, herkes onu kullanmalı.