Sezonun ilk yarısında Gaziantepspor ile oynadığımız karşılaşmanın esnasında ve sonrasında kişisel Twitter hesabı üzerinden kulübümüzü şike yapmakla itham eden, futbolcularımız Mamadou Niang ve Issiar Dia üzerinden "ırkçılık" yapan Barış Kuyucu'yu hiç tanımayan insanlar bile tanımıştı. Keşke Andre Santos'un golünden sonrada çıkıp, birşeyler diyebilseydi Barış Kuyucu ama Fenerbahçe düşmanı medya onun boşluğunu Gülşah Erkaya isimli yazarla doldurmuş herhalde.
İkili arasındaki en büyük benzerlik Fenerbahçe düşmanı olmaları. Barış Kuyucu Gaziantepspor taraftarı, Gülşah Erkaya Sert'te Gaziantep'te yaşıyor ama hangi takımı tuttuğu belli değil. Bu sezon Gaziantepspor ile oynadığımız her iki maçtan sonrada böyle sataşmalar olması tesadüf mü yoksa bilinçli mi? Tartışılır..
Hal böyle olunca "Yeni Barış Gülşah mı?" diye kafalarda soru işareti oluşmuyor değil..
Yazının başlığı ve içeriği tahrik etmek için biçilmez kaftan..
Peki bu yazıyı Gülşah Erkaya mı yazdı dersiniz? Bizce Gülşah Erkaya bir kurban. Kendisine büyük bir ihtimalle "bu yazı senin adınla yayınlanacak" denmiş gibi bir hal var.
Eğer yanılıyorsak, futbol konusunda kendisinden çok daha fazla tecrübeye sahip olan Fenerbahçe düşmanları bile "Fenerbahçe sadece Gaziantepspor'u değil, hakemi de yenmiştir" derken, kendisi "Hüseyin Göçek neredeyse kusursuz bir maç yönetti" diyerek yazardan ziyade bir aymaz olduğunu ispat etmiştir..
Yazarlık sıfatının sekteye uğradığına işarettir Gülşah Erkaya. Bütün yazarların oturup, bu konuda ciddi ciddi düşünmesi lazımdır. Biz yazarsak Gülşah Erkaya necidir ya da Gülşah Erkaya yazarsa biz neciyiz? diye..
90+4'ten sonra Fenerbahçe düşmanlarının yaşadığı travmanın kaleme alınmış hali yer almaktadır aşağıda. Barışlar, Gülşahlar ve patronları unutmasınlar ki "Fener ile kimse başa çıkamaz"
