Filmlerdeki, Eski Mısırda firavunu yelpazayle serinleten köle görüntülerinden bildiğimiz gibi, yelpaze üst sınıfın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelikti. Çinde yelpaze çok daha yaygın ve çeşitliydi. Çinlilelin yelpazesi M.S. 6. yüzyılda Japonyaya geçtiğinde katlanır yelpaze icat edildi ve kadınlar ayrı ayrı dans, çay vb. yelpazeleri edinirken, erkekler de binicilık, hatta savaş yelpazeleri taşıdılar.
10. yüzyılda Çine giren katlanır yelpazede yapılan yeni düzenlemeyle tek parça ipek yerine bambu veya fildişine takılı ayrı parçalar kullanılmaya başlandı.
15. yüzyılda Doğudan Avrupaya çeşitli mallar taşıyan tüccarlar her çeşit Japon ve Çin yelpazesini de tanıttılar. Rönesansta zengin kadınların modası olan yelpaze, egzotık kuştüyleriyle ve değerli maden ve taşlarla süslenen bir ziynet eşyası halini aldı.
18. yüzyılda üstleri desenli ve yazılı, daha küçük boyda yelpazeler moda olurken, 19. yüzyılda işlemdi kumaşlar, danteller yaygınlaştı. 18. yüzyılın aşırı süslü kıyafetleri, mendil, şemsiye, baston ve yelpazeyle tamamlanıyordu.
İstanbulda da İtalyan danteli ve sandal ağacından yelpazeler moda oldu ve şemsiyeyle birlikte kadınların aksesuarları arasına girdi. Yelpaze hasır örgü, fildişi, bağa, kumaş, dantel, kuştüyü ve kağıttan yapılmaya başlanarak çeşitlendi. Birinci Dünya Savaşı ertesinde bütün dünyada ve Türkiyede kullanımı azaldı. Uygurcadaki yelpigü ve yelpımek sözcükleri yelpazenin Orta Asyada kullanılmaya başlandığını gösteriyor.