Yazdığım kitaptan gün ..

Lessien

Banned
Umarım , sonuna kadar okursun :)


Beşinci Gün / Bebek

Yavaş , yavaş uzaklaşıyordun sen .. Ve artık zamanı gelmişti , tüm olup bitenleri sana anlatmak zorundaydım ..

- Bir saniye bakarmısın !
"Evet ..?"

( Onu özlemiştim . )

- Seni özledim .
" Ne kadar ? "
- Dokunsan kanarım .
" Sigarayı niye bırakmıyorsun , sürekli elinde ?."
- Sigarayı bırak diyorsun da ; sigarayı bırakmak geçmişi ve seni anmamaktır , tüm şarkıları unutmaktır , tüm şarkılarımızı . O kadar kolay mı sanıyorsun ?
" Ben , beni ne zaman unuttuğunu unuttum .

(Bir şey diyemedim)

Gözlerimin içine baktı biraz , gözlerimi kaçırdım gözlerinden . Arkasına döndü ve , yürümeye başladı . Adım adım uzaklaşıyordu benden , nokta nokta . Pencere de süzülen bir damla yağmur tanesi olmuştum , kos kocaman yolda . O gittikçe gözlerimde ufalıyor , yüreğimde büyüyordu . Ayak sesleri kalp notalarımın ritim bozukluğunu gösteriyordu . Küflenmiş bir ruhun , paslanmış gözlerimi taşıdığımı anlamıştı içimde , ve gitmişti . Şimdi , az önce . Artık görünmüyordu , yürüdüğümüz bu yolda . Kaybolmuştu . Aşk'ı gördüm kör oldum . Onun bana gelmesini beklemiyordum . Ben bir yanan ateştim , o ise benzin . Benzinle ateşe gitmek gibi ..

Arkamı döndüm . Yolu tuttum , boğazladım . Cebimdeki sigara pakedini çıkartıp , bir tane sigara yaktım ve adım adım gidiyordum ben de . Hafiften yağmur taneciklerinin yüzümde süzülmesi , göz yaşlarımı saklıyordu . Ve bu yüzden , insanlar arasında saklayamadım kendimi . İyi ki gözlerimin içine , kimse bakmıyordu . Yine her zamanki gibi , gidecek hiç bir yerim yoktu . Evimin kapısını çaldım ve yine Elif .

"Nerede kaldın !"
- Sana hesap vermek zorunda değilim !
" Hayır , zorundasın !
- Sen kimsin ?
" Senin için her şeyi göze alıp buralara kadar gelen , senin olan kadının !"
- Biraz hava almak için , dışarı çıktım .
" Peki hayatım .

İçeri geçtim . Salonumdaki sandalyeme oturdum . Her zamanki gibi bir sigara daha yaktım . Duygularım çırıl çıplaktı . Ama içimi kimse göremiyordu , bunu kimseye yansıtamıyordum . Hiç kimseye . Artık birilerinin beni anlamasını istiyordum , istedim . Çırıl çıplak soyunup sokakta koşmak istediğim günler oldu . Aklıma geldi , ve güldüm ansızın . Ben entelektüel bir hayat adamıyım .

" Yemek hazır."
- Aç değilim , yorgunum .
" Tamam o zaman , ben tek başıma da yerim .
- Ah kadınlar .. Peki , afiyet olsun .

Diyerek yatak odamın yolunu tuttum . Uzandım . Cd çaları açtım ve , bizim şarkılarımızı dinlemeye başladım .

Yorganım bile yokluğunla buz tutmuş bir dağ gibi . Varlığın acizliğimin , içimin acısı . Seni deli gibi istiyordum , o an . Şuan olduğu gibi . Hemen şimdi , seni yanımda istiyordum . Tanrı'ya dua ettim o gece . Sadece 5 dakika , sadece 5 dakika yanımda uyu diye ! Ama olmuyordu , boştu tüm hayallerim . Küçükken , uçtuğumu hayal ederdim mesela , veya bir pilot olarak hayal ederdim kendimi . Ama bir uçaktan kollarını çırparak atladığın zaman , hayal kurmayı öğrenirsin ya . Benim hayallerim de öyleydi işte .

Elif geldi ..

" Bu gece de yanında uyuyabilirmiyim ? "
- Sadece uyuyacaksan , tabi .
" Tabi ."

Yatağıma uzandı sessizce .. Arkasını döndü ve sessizce fısıldadı .

" Bana karşı ne hissediyorsun ?
- Bilmiyorum .
" Ona karşı ? "
- O ?
" Bebeğimiz . "

Altıncı Gün .. / Mektup

" Bana karşı ne hissediyorsun ?
- Bilmiyorum .
" Ona karşı ? "
- O ?
" Bebeğimiz . "

"Uyan artık hadi , of hadi Timuuuuuuuuuuur !" (diyerek beni dürtekledi)

Telaşlı gözler içinde açtım , gözlerimi . Hepsi rüyaymış .

" Kahvaltı hazır"
- Aç değilim .
" Hiç yoktan , bir bardak çay içseydin .
- Çıkmam gerek biraz işim var , lütfen ısrar etme .
" Kendine dikkat et .

Hızlı bir şekilde giyindim , dün gece hiç bir şey olmaması beni sevindiriyordu . Bu , kendime artık engel olabildiğim anlamına da geliyordu . Kısacası , benliğim yavaş yavaş oturuyordu , aklıma . Evden dışarıya çıktığımda hava , soğuk ve sisliydi . Bulutları görememem canımı sıkıyordu aslında , çünkü bizim ilk hayalimiz , bulutları yakından görmekti . Uçmak .. Dışarıda yürüdüğüm zaman , kalbimde sürekli aynı ritim çalıyor , aklımın melodileri karışıyor , aynı zamanda ayaklarım dans etmek istiyordum .

Sensizlik kuyusuna düşen bir adamım ben . Kahrestsin , sensizlik kuyusu da ne ? Senin içine düşersem , beni kim çeker ki . (Aptal aptal şeyler düşünüp , surat ifadem yüzünden dikkat çekiyordum) Adımlarımı daha hızlı , ve daha sert atmaya başladım . Arkadaşın , Damla ile karşılaştım .

" Aa , merhaba Timur"
- Merhaba Damla , nasılsın ?
" İyiyim canım , sen ?
- İyiyim ben de .
" İyi görünüyorsun .
- O nasıl ? ( Lanet olsun ! )
" Kötü .. Çok kötü .
- Ben ..
" Sana bir mektup yazmıştı , gönderdimi bilmiyorum .
- Daha sonra görüşürüz çok acil işim çıktı .

Koşa koşa , postaneye gittim . Bana yazdığım mektubu alıp , çıktım . İlk buluştuğumuz yere giderek , dış kısmını yırttım .


"Ben hala , o ilk günden kiraladığımız evin içine sıkışıp kalmış bir , fare gibi yaşamaya devam ediyorum . Asıl sorun şu ; çıkarken anahtarları da yanında götürmen . Susuyorum .. Susuyorum . Sessizliğimi yuttum , gözyaşlarımı sildim , şimdi . Artık senin için ağlamıyorum ki . Hem sen kimsin he ? Sen kimsin ! Yalanlarını sım sıkı bağladım , o gece seviştiğimiz yatağımızın altına . Tavan arasına çıktım ve yalnızlığımı astım . - Keşke vazgeçebilseydim senden , senin için mantıklı olan yani şu sevişme olayına bir dur diyebilseydim . Gözlerimi kapadığımda hayalini daha farklı kurabilseydim . Keşke sensiz yapabilseydim , keşkesiz yapabilseydim . Keşke seninle sevişmeden , seni ne kadar sevdiğimi anlatabilseydim .

“En büyük hayal kırıklığın olduğun için çok üzgünüm.”

Aslında artık üzgün de değilim hem .. Ne yani şimdi bunları okuyorsun ama , senin için hiç bir şey anlam ifade etmez ki Timur . Hayır .. Hayır . Kendimi kandırabilirim ama sana yalan söylemek istemiyorum . Geceyle sevişmekten bıktım artık , her gece şizofrenik tacizlere uğruyorum . Kokunu çok özledim ben , ellerini , gözlerini , kirpiklerini .. Hatta ve hatta o minicik tırnaklarını .. Çok özledim ben , ben seni çok özledim Timur . Neyse siktir et sen şimdi bunları . İyi olduğunu biliyorum ve artık susmam gerekiyor . Bıktın zaten oku oku boşuna yazdım ki hem ben bunları niye yazdım ki . Aptallık ben de . Aslında bunu gönderip göndermemek için çok düşünmüştüm ama , ben göndermedim bil yani . Zorla gönderdiler arkadaşlar . Ama bunları ben yazdım , fakat sarhoştum . Off neyse çok uzadı , görüşmemek üzere kendine dikkat et ."

Yedinci gün .. / Düşlediğim Gün

“En büyük hayal kırıklığın olduğun için çok üzgünüm.”

Hemen telefona sarılıp onu aradım . Aradığımda ise "Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor , lütfen daha sonra tekrar deneyiniz ."

Hiç bir şeye dur diyebilecek kadar güçlü değildim artık . Her şeyi , yok sayabilecek bir bedene sahip olabilmek , tüm yalanan yaralarımın kanamasına neden olacaktı . Aklım firarda , yüreğim vagonlar arasındaydı . Gururumu ise , trenler ezmişti . Hayat adamı gibi makinisttim , gönül salıncağında . Sanırım , başarılı olamadım ben . Ben aşk'ta başarılı olamadım .. Belgeleyemedim yüreğimi . Ama suç sadece ben de değildi ki .. İhanete uğratıldım , uğradım . Bakmaya yüzüm bile olmadı , uğradığım yere . Çünkü çok kalabalıktı orası . Sorun sadece bende değil di yani . Ama bu hiç bir şeyi değiştirmiyordu . Ortada kaldırılması gereken sorumsuzluklar ve , param parça olmuş iki yürek var dı . Ve parçaları toplamaya üşenen BİZ . Sahiden , biz hiç biz olabildik mi ? Sen gittiğin zaman , bana yokluğun kalmıştı . Ve ben seni kendimle çarptığım zaman , elde olan sıfır dı . Hani şarkı fısıldarsa fısıldasın , hepsinde üç beş tane , senin cümlelerin var dı . Bunları sana söyleyemedim . Bir gururum var , bir de yokluğun . Sıfırdım yani . Ben hayatta belki de başarılı olamadım ama , sen bizi silebilecek kadar başarılıydın . Yüzümden akan boyalar , aşkımızın solmuş renkleri , yüzümün acizliğiydi . Yüzsüzlüğümün . Hayatım ellerine bağlı uçan balon , bir bıraksan ipimi kaçıcam bırakmıyorsun . Sadece tutuyorsun beni , rüzgara karşı tükürüyorsun .

"Daha fazla konuşsam mı , sussam mı ? Sağır olmuş bacak araları içinde biraz bağırsam mı ?"

Tekrar aradım , yine aynı kadının iğrenç ses tonu vardı .

Dudaklarını özlemiştim , özlemek yetmiyordu . Meyhanenin yolunu tuttum . İçmeye gidiyordum yani . Yol kısaldıkça , daha fazla istiyordum seni sanki .. Alkolu istediğim gibi . Uyumlu bir bağ vardı aranızda . Ve Meyhanenin kapısını aralayıp , bir masaya oturdum .

Garsona seslenip , şarap istedim . Bir kadeh , iki kadeh , üç beş derken .. "Dudaklarında sarhoş oldum , sanırım . Dudakların kırmızı , kırmızı şarap gibi .. Öptüğümde beni uyuşturan dudakların , şarabın etkisi .. Dudakların o kadar temiz ve saf ki , yıllanmış ve hiç kadehe konulmayan şarap misali .. " Şişe dibe yaklaştıkça , ben de dibini görür oldum bu yolun . Bedenim uyuşmuştu artık , kadehi kaldırabilecek gücümü kaybetmiştim . En dipteydim , ve bu durumlarda hep aklımda sen olursun ya .. Aklımda olduğun gibi , bıraktım seni . Öyle kaldın hep . Son bir kez daha aramak istedim seni ..

"Alo kiminle görüşüyorum ?"

Nefes alıp verdim ve ;

Sekizinci Gün .. / Başka bir kadın daha ..

"Alo kiminle görüşüyorum ?"

Nefes alıp verdim ve ses kesildi ..

- Alo . Alo .. Telefonumun şarjı bitmişti . Kendimi bozmadan içmeye devam ettim . İnsanların seslerini yakından görmeme rağmen , içimdeki sesler çok uzaktan geliyordu , içime . Yan masada konuşan insanlar , çalan müzik . Yağmurun sesi ve , sigara dumanı .

Bazı çiftler çarpıyor gözüme , gördüklerime inanamıyorum . Çünkü gördüklerim bana , çok uzak . Masalarda sevgi dolu birbirine bakan insanlar .. Çiftler . Başımın dönmesi bir kenara , gözlerimle sevgiyi ve kendimi ayırt edemiyorum . Yedisinden tut , yetmişine kadar . Herkes mutlu burada . Benim farkım ne ? Benim bu insanlardan , farkım ne he ? Benim farkım onlardan farklı olmam , mutsuz olmam diye kendimi kandırıyorum ansızın . Tuvalete gitmek için ayağa kalkmayı deniyorum . Dizimin üstü masaya çarpıyor , tabaklar oynuyor ve bir gürültü .. Gözlerimi çevremde gezdiriyorum , herkeste "ne oluyor burada!" havası . Garson geliyor yanıma ;

" İyimisiniz beyefendi ?"
- Tuvalet nerdeydi ? .
" Şu sarışın bayanın oturduğu masanın , arkasında ."

Garson yanımdan uzaklaşıyor . Ayağım sandalyeye takılıyor , yine telaşlı gözlerle bana bakan insanlar . Garson yanıma gelmeden elimi kaldırıyorum , geri çekiliyor . Sarhoş bir şekilde , tuvalete doğru gidiyorum . Herkesin beni süzmesi , herkesin benim ne düşündüğünü merak etmesi . Gözlerimi yerden ayırmamam . Çok dikkat çektiğimi sanmam , aklımda senin olman . Sen olman . Hala bir yandan kendime kızıyorum , çünkü y/anımda yoksun . Seni sonsuza kadar seveceğimi düşünüyorum ama , hiç birini yapamıyorum . Aklımın yüreğimle savaşmaları .. Beynimi allak bullak eden kokunu özlemem . Özleyemem .. Özlerim aslında , özledim . Saçmalayarak tuvaletten çıkıp , masama oturuyorum . Garsondan bir kadeh daha şarap isteyip , sigaramı yakıyorum .

İnsanlar artık kendi halinde olup , birbirleriyle ilgileniyor . Herkesin yüzünde açan mutsuz kelebekler . Elimi başıma yaslıyorum .

"Merhaba."

Karşıma bir kadın oturmuş , farkında değilim .

- Tanışıyormuyuz ?
" Bu gece tanışabiliriz ."

Şarabımı yudumlayıp , sigaramı ciğerlerime çekiyorum . Suratımı yere doğru çevirip , gülümsüyorum . Kadına döndüp ;

- "Olabilir" . diyorum .


Dokuzuncu Gün .. / Ritimsiz Harfler

"Merhaba."

Karşıma bir kadın oturmuş , farkında değilim .

- Tanışıyormuyuz ?
" Bu gece tanışabiliriz ."

Şarabımı yudumlayıp , sigaramı ciğerlerime çekiyorum . Suratımı yere doğru çevirip , gülümsüyorum . Kadına döndüp ;

- "Olabilir" . diyorum .

"Ne saçmalıyorum ben , kendine gel !" diye içimden geçiriyorum , karşımdaki kadının boğuk sesini duymazdan gelip , bulanık gözlerimle ;

-"Pardon bayan , iyi geceler" Diyip masadan kalkıyorum .. Ayaklarım halsiz , saçlarım titriyor gibi . Ve ayak seslerim , kalp ritimlerimi ezip geçercesine mekandan çıkıyorum . Çifler gözlerimin içine bakıyormuş gibi hissediyorum , başım öne eğik . Hiçbir şeyi umursamadan , terk ediyorum burasını . Dışarısı çok soğuk , keskin ve nefessiz , saçları dalgalanan bir , maskeli kadın kadar soğuk . Ellerim üşüyor , rüzgar parmak aralarımı incitiyor . Tıptı dokunduğum başka bir kadının , vücudunda bıraktığım parmak izlerim gibi . Bu parmaklarımı temizler mi ? Rüzgar .. Rüzgar beni temizler mi ? Veya , nefesin rüzgara karışıp , ellerimin arasından süzülüp gider mi ? Beni , temizlermisin saf cümlelerinle ? Parmaklarınla piyano çalar gibi , narin ve saf bir şekilde , dokunurmusun bana ? Piyano çalar gibi , dans ettirirmisin parmaklarını vücudumda ? İçimi , tam şimdi ısıtabilirmisin ?

Diye geçirirken içimden , nefes nefese kalmış durumda aralıyorum evimin kapısını . İçeriye girdiğimde ise , bir sessizlik bürünmüş , duvarların arasına saklanan , ve bir türlü ortaya çıkmayan sessizlik .. Karanlığın sessiz çığlıkları ve , yanmayan lambaların ağlamaları . Ve benim ayak seslerim , kalbimin ritim bozukluğunu ortaya koyan sesle birleştiği zaman . Ortada kalan sadece bu ev .. Ben yokum gibi , ve aslında ben varken , yok olmuşum gibi .. Evde kimselerin olmaması garip , bir rüyadamıyım yoksa ? Hayır , ben şuan ayaktayım ve mantıksızca düşünüyorum .

Odama geçip , uzanıyorum yatağıma .. Bir sessizlik yine dışımda , içimde intihara koşuşturan çığlık seslerim , ve gözlerimden damarlarıma işleyen göz yaşlarım .. Seni düşünmek o kadar heyecan verici ki , yokluğunla yetinmeyi öğrenmek . Yavaş yavaş benliğimden , senin içine aktığımı hissetmek o kadar nefes kesici ki .. Sanki bu benim nefesim değil , sanki senin için öldürüyorum benliğimi , kendimi .. Beni yaşatabilirmisin ? Beni yüreğinde yaşlandırabilirmisin , bir kavak ağacı gibi ? Biliyorum , yüzüme vurma .. Ben iğrenç ve aptal bir adamın tekiyim . Kendimden iğrenirken , sana imrenme duygularıma yol gösterirmisin ? Kapalı kalp ameliyatı gibi , uzanmışım sanki yokluğuna ..

Sabah 08:30

Çalan kapı ..

Uyuşmuş olan yüreğimi , uzanmış olduğum yokluğundan kaldırıp , bu sessiz ve karanlık evdeki çıkış kapısını açmak için ayağa kalkıyorum ..

Kapıyı açıyorum ve , Sen ..

Onuncu Gün .. / Kadın Gururu

Sabah 08:30

Çalan kapı ..

Uyuşmuş olan yüreğimi , uzanmış olduğum yokluğundan kaldırıp , bu sessiz ve karanlık evdeki çıkış kapısını açmak için ayağa kalkıyorum ..

Kapıyı açıyorum ve , Sen ..

Ayaklarım uyuşuyor , gözlerim kamaşıyor , nefesimi kesiyor gözlerin . Sus pus oluyorum , gibi gözlerinde sanki . Çenem kitleniyor .

"İçeri almayacakmısın beni , hava çok soğuk "

Titreyen sesimle ;
- Buyur geç ..

İçeri geçiyor ve ardından kapıyı kapatıyorum . Başımdan sıcak şaraplar dökülüyor gibi , beynimi uyuşturan bir düşünceye hapsediyorum kalbimdekileri .

" Ee , neler yapıyorsun bakalım ? "
- Neden geldin ?
" Hiç , seni merak ettim , rahatsız olduysan çıkabilirim "
- Ben seni çok özledim .
" Peki , bugüne kadar nerdeydin be adam ? Ne arayıp , ne sordun . O geceden sonra bir kez bile merak etmedin , beni . Aramadın , sormadın . Anca aklına gelirsem iki , üç arkadaşıma sormuşsundur . Peki ya sonrası ? Sonra beni hiç mi özlemedin ? Ne yaptığımı bile bilmiyorsun . Sensiz , nasıl yaşadığımı , gecelerimi bilmiyorsun . Ah ulan adam , o geceden sonra ben bir hiç mi oldum gözünde ? Susma , susma cevap ver bana ! Seninle seviştiğim için bir hiç mi oldum söyle !

- Saçmalamayı kes ! diye bağırdım . Özür dilerim , özür dilerim seni korkutmak istememiştim özür dilerim tamam , özür dilerim gerçekten .

" Neden ?"
- Nasıl , neden ?
" Neden beni kullandın ? Neden beni bırakıp gittin !

- Sen gerçekten iyi değilsin , ben seni hiç bir zaman bırakmadım ! O gecenin sonunda , beni bırakan sen oldun !

Üzerime bıraktığın "- Keşke vazgeçebilseydim senden , senin için mantıklı olan yani şu sevişme olayına bir dur diyebilseydim . Gözlerimi kapadığımda hayalini daha farklı kurabilseydim . Keşke sensiz yapabilseydim , keşkesiz yapabilseydim . Keşke seninle sevişmeden , seni ne kadar sevdiğimi anlatabilseydim .

“En büyük hayal kırıklığın olduğun için çok üzgünüm.”" not ile açtım ben gözlerimi . Beni bırakan sen oldun !

"O zaman niye beni o gecenin sonunda giydirmedin ? Sen sevişmek için karakterini bile verirsin ! Senin için aşk , sadece sevişmekti . Senin için aşk buydu ! Sen beni hiç bir zaman sevgilin , veya sevdiğin kişi yerine koymadın ! Senin için aşk sevişmekti . 5 dakikalık zevkin için bütün geleceğimi öldürdün . Sen , geleceğimizi öldürdün !

- Bu kadar abartılacak bir durum yoktu farkındamısın ! Ben sadece seninle seviştim . Ben seni sadece öptüm ! Kendine gel ve saçmalamayı kes anlıyormusun ? Saçmalamayı kes !

"Allah kahretsin !" Bana bağırmayı kes artık tamam mı ? Anlaşılan sen hiç değişmemişsin ! Hep aynısın , hep aynı kalacaksın ! Gitmek istiyorum , lütfen .

- Hayır , dur iki dakika bekle .

" Lütfen diyorum , ısrar etme ! "

(Ayağa kalkıp , kapıyı açtım .)

"Kendine dikkat et olur mu ? "

Dudaklarından , bu kelimeler ansızın süzülürken , dudaklarına yapıştırdım dudaklarımı ..


Timur K . (Lessien)
 
Son düzenleme:
---> Yazdığım kitaptan gün ..

kişisel fikrim ;
1. si anlam karmaşası var
2. si inandırıcılık yok
3. sü mekanlar ve karakterlerle ilgili bilgi verilmiyor (bu da empati kurmamızı engelliyor)
4. sü olaylar o kadar hızlı ilerliyor ki, ben okurken yoruldum :)
5. si detaylara girmiyorsun

bu bütün olumsuzlukların yanı sıra akıcı bir anlatım tarzın var, en önemliside bu zaten. yaşını göz önüne alıcak olursak, gelecek vaadediyorsun...
 
---> Yazdığım kitaptan gün ..

1. si anlam karmaşası var
2. si inandırıcılık yok
3. sü mekanlar ve karakterlerle ilgili bilgi verilmiyor (bu da empati kurmamızı engelliyor)
4. sü olaylar o kadar hızlı ilerliyor ki ben okurken yoruldum
5. si detaylara girmiyorsun

Bunları , hatta bunlardan daha çoğunu bir yazar adam ile konuştuk .

Şuanda yapmam gereken şeyin ; sadece temayı oturtmam olduğunu belirtti . Ve şöyle ekledi , sadece yaz , hiç durmadan sadece yaz . Ve yazdıklarını en sonunda topla .

Yani , şimdilik sadece temayı oturtmaya çalışıyorum . Başından , sonuna kadar haklısın yani . Tamamen bittikten sonra , bir daha en baştan toparlayacağım , toparlayacağım , toparlayacağım . Şimdilik sadece temayı oturtmam gerek :)
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst