Avrupa ve Türkiyede eş zamlanlı olarak 25 Mart itibariyle başlayan yaz saati uygulamasının insanların biyoritim ve psikolojilerini olumsuz etkilediği yönünde eleştiriler yapılıyor.
Deutsche Wellede yer alan habere göre, gün ışığından yararlanmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla yapılan uygulama, insanların biyolojik saatleri üzerinde etkilere sahip.
Haberde biyolojik saatin, göz hizasında beynin arka kısmında yer aldığı ve Suprakiazmatik çekirdek tarafından düzenlendiği vurgulanırken Sinir hücrelerinden oluşan sistem, gözlerden gelen sinyallere göre fonksiyonunu yerine getiriyor, ışık ve karanlığa göre vücut fonksiyonları arasında denge oluşturuyor. Uzmanlar, geçici de olsa saat uygulamalarının, biyolojik saat üzerinde etkileri olduğunu belirtiyor denildi.
UYKUSUZLUK, İŞTAHSIZLIK VE DEPRESYON OLABİLİR
Münster Üniversitesinden davranış biyolojisi Profesörü Sylvia Kaiser, Deutsche Wellede yer alan haberde, saat uygulamasının insanlar ve hayvanlar üzerinde hormonal değişikliklere yol açtığına dikkat çekti. Sylvia Kaiser, biyolojik saat diğer bir deyişle iç saat ile günlük saat birbirine uymadığında, uykusuzluk, uyku bozuklukları, iştahsızlık ya da depresyon gibi etkilere yol açabildiğini ifade etti.
Prof. Kaiser, insanlarda ve hayvanlarda değişime ayak uydurmanın farklı şekilleri olduğunu belirtirken, birkaç gün içinde etkilerin geçtiğini söyledi.
Haberde Almanyanın yaz saati uygulamasına enerji tasarrufu yapmak amacıyla 1980 yılında başladığı anımsatılırken, Türkiyede, tüm yıl ileri saat (yaz saati) uygulamasında kalınması konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bir çalışma yürüttüğüne dikkat çekildi.