ashli
Bayan Üye
Yaz sıcakları bebeklerde ve çocuklarda çeşitli cilt problemlerini de beraberinde getirebiliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Mamur, bunun önüne geçmek için bebeğin cilt bakımına daha fazla özen göstermek gerektiğine dikkat çekiyor.
Kızım Defne'nin bebekliğindeki en büyük sıkıntılarımızdan biri cildinin çok hassas olmasıydı. Yaz ayları bizim için kabus oluyordu. Günde iki kez banyo yaptırmamıza rağmen Defne'nin mutlaka her tarafı isilik olurdu. Boynu, eklem yerleri, bacakları kıpkırmızı kabarırdı. Bez bölgesinde de pişik eksik olmazdı. Ne yapsak önüne geçemezdik. Türkiye'deki eczaneler bitti İngiltere'den Amerika'dan getirtmedik krem kalmamıştı. Defne şimdi 5.5 yaşında ama çok da değişen birşey olmadı. Eskisi kadar çok olmasa da isilik probleminden kurtulamadık. Üstelik bu yaz havalar pek de sıcak gitmiyor. Ama bizim Defne'nin ensesinde ve boynunda yine kırmızı kabartılar oluştu bile...
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Mamur isiliğin ter bezlerinin tıkanması sonucu oluştuğunu söylüyor: "Sıcak ve nemli hava döküntülerin artmasına yol açar. Kaşıntı sonucunda deride tahribat oluşursa enfeksiyon da tabloya eklenebilir. Önlemek için sık banyo yapılması, pamuklu giysiler giyilmesi ve derinin mümkün olduğunca hava alması gerekir."
Pişiği Önlemek Mümkün
Bebeklerde en sık görülen deri hastalıklarından biri de pişik. Bezin temas ettiği kalça ve uyluk bölgesinde kırmızı renkte, kabarık lezyonlar şeklinde görülüyor. Pişiklerin, bebeğiniz bez kullandığı dönem boyunca tekrarlayabileceğine dikkat çeken Mamur, yazın sıcak ve nemin etkisi ile görülme sıklığının arttığını belirtiyor: "Pişiğin önüne geçmek için bebeğinizin bezini sık sık değiştirin. Bez değiştirme sonrası mümkünse altını ılık suyla durulayın, özellikle bebeğinizin cildinin hassas olduğu ilk aylarda ıslak mendilleri alt temizliğinde kullanmayın. Daha sonraki aylarda ise alkol ve parfüm içermeyenlerini tercih edin. Temiz bir havlu ile nazikçe kurulayın ve bebeğinizin altını havalandırın. Böylece cildin kuruması daha çabuk olacaktır.
Bezi çok fazla sıkmayın ve cildinin hava aldığından emin olun. Her bez değişimi sonrası çinko oksit içeren pişik koruyucu kremleri kullanmanız pişiklerin önlenmesinde faydalı olacaktır."
Havuzlara Dikkat
Yaz aylarında çocukları bekleyen tehlikelerden biri de havuzlardan gelen hastalıklar. Bu hastalıkların başında yüzeysel mantar enfeksiyonları geldiğini söylüyor Dr. Gökhan Mamur: "Konjonktivit denilen göz iltihabı da havuzlardan bulaşabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Mantar enfeksiyonları karşısında bir hekimden yardım alınmalıdır. Önlem olarak ortak kullanılan eşyalar (havlu vb) çocuklar için kullanılmamalı ve cildin kuru tutulmasına özen gösterilmelidir. Lokal uygulanan antibiyotikli göz damlaları konjonktivit denilen göz iltihabını tedavi edebilir."
Yaz aylarında çocukları güneşten korumak da çok önemli. Cilt kanserinin en önemli nedenlerinden birinin, çocukluk çağındaki güneş yanıkları olduğu biliniyor. Güneş ışığında bulunan ultraviyole ışınları, uzun süre güneşe maruz kalındığında cilt yanıklarına yol açıyor. Tekrarlayan cilt yanıkları da, cilt kanserlerine neden oluyor. Dr. Gökhan Mamur en tehlikeli cilt kanseri olarak bilinen 'melanoma'nın en önemli nedenleri arasında, güneş ışınlarının zararlı etkilerinin gösterildiğini belirtiyor: "Melanoma ileri yaşta ortaya çıksa bile bunun nedeni, çocuklukta maruz kalınan güneşin zararlı ışınlardır. Hayatında bir kere su toplamış güneş yanığı olan bir çocuğun melanomaya yakalanma riski, yanığı olmayanlara göre iki kat fazladır. Her yanık ile bu risk iki kat artar. Cilt kanserinden korunmanın en iyi yolu, cilt yanıklarını önlemektir."
Bırakın Kumda Oynasın
Güneş bu kadar tehlikeliyken bebekle plaja giderken nasıl hareket etmek gerekiyor? diye sorduğumuz Mamur, şöyle yanıt veriyor: "Plaja ya da sokağa çıktığında çocuklar günde 30 dakikadan fazla dışarıda duracaksa, güneşten koruyucu losyon kullanılmalıdır. Bebeğinizin cilt yapısına göre, bebekler için uygun koruyucular kullanılmalı ve yarım saat ara ile tekrarlanmalıdır. Güneş kremi haricinde çocuklarımızı koruyan çok önemli yöntemler şunlardır: Tişört gibi hafif pamuk giysiler yaklaşık yedi faktörlük koruma sağlar. Dolayısıyla kendi başına yeterli olmaz ama çok yardımcıdır. Şapka, özellikle kulakları ve yüzü korur. Gölge doğrudan güneş ışınlarından korunmak için özellikle yaşamın ilk altı ayında şart.
Saat 10:00 ile 16:00 arası dışarı çıkmamak en doğrusudur. Havanın bulutlu olması sizi yanıltmasın çünkü güneşin zararlı ışınları bulutları rahatça delip geçmektedir. "
Kum da kimi bebeklerde alerjik reaksiyon yapabiliyor. Bebekleri kumdan uzak tutmaya gerek olmadığı görüşünde Mamur: "Eğer 'bilmiyoruz ama bu alerjiye neden olabilir dolayısıyla bu eylemi yapmasın mantığıyla yürürsek, bebeğimizi cam fanusta saklamamız gerekir çünkü hemen hemen herşey bir alerjik reaksiyona neden olabilir. Kumda oynamasına izin verin, eğer bir sorun gelişir ise bu konuyu doktorunuz ile paylaşın."
Bebek Denizde Ne Kadar Kalmalı?
Minik bir bebeğin denizde ne kadar vakit geçirmesi gerektiği de anneler arasında tartışma konusu olabiliyor. Dr. Gökhan Mamur bu konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: "İletişimin yüzde 50'si vücut dili, yüzde 30'u ise ses tonlaması ile yapılır. Yani bir bebek dünyaya geldiği andan itibaren aslında yüzde 80 oranında bizimle iletişim kurabilir haldedir. Denklemin cevaplanması gereken ikinci sorusu ise, siz onu dinliyor musunuz? Bebeğinizi denize soktuğunuzda ağlıyor, bağırıyor, çağırıyor, ayaklarını havaya çekiyorsa, 'beni buradan çıkarın!' demek istiyordur. Dolayısıyla bir bebek denizde ne kadar kalmalı sorusunun ilk cevabı budur, yani onu dinleyin. Eğer çok keyif alıyor ama dudakları soğuktan morarıyorsa yine ara verme zamanı gelmiştir.
Son olarak kullandığınız güneş kremi eğer "water proof" ise o zaman dört saatlik süre içinde dört kere 20'şer dakikalık deniz sefası boyunca cildi korunacaktır. Eğer "water resistant" ise o zaman dört saat içinde 2 kere 20'şer dakika denize girebilir. Bu süreler ardından güneş kremi mutlaka tekrar uygulanmalı. Benim tavsiyem öyle veya böyle iki saatte bir güneş kreminin yeniden sürülmesi olacaktır."
Kızım Defne'nin bebekliğindeki en büyük sıkıntılarımızdan biri cildinin çok hassas olmasıydı. Yaz ayları bizim için kabus oluyordu. Günde iki kez banyo yaptırmamıza rağmen Defne'nin mutlaka her tarafı isilik olurdu. Boynu, eklem yerleri, bacakları kıpkırmızı kabarırdı. Bez bölgesinde de pişik eksik olmazdı. Ne yapsak önüne geçemezdik. Türkiye'deki eczaneler bitti İngiltere'den Amerika'dan getirtmedik krem kalmamıştı. Defne şimdi 5.5 yaşında ama çok da değişen birşey olmadı. Eskisi kadar çok olmasa da isilik probleminden kurtulamadık. Üstelik bu yaz havalar pek de sıcak gitmiyor. Ama bizim Defne'nin ensesinde ve boynunda yine kırmızı kabartılar oluştu bile...
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Mamur isiliğin ter bezlerinin tıkanması sonucu oluştuğunu söylüyor: "Sıcak ve nemli hava döküntülerin artmasına yol açar. Kaşıntı sonucunda deride tahribat oluşursa enfeksiyon da tabloya eklenebilir. Önlemek için sık banyo yapılması, pamuklu giysiler giyilmesi ve derinin mümkün olduğunca hava alması gerekir."
Pişiği Önlemek Mümkün
Bebeklerde en sık görülen deri hastalıklarından biri de pişik. Bezin temas ettiği kalça ve uyluk bölgesinde kırmızı renkte, kabarık lezyonlar şeklinde görülüyor. Pişiklerin, bebeğiniz bez kullandığı dönem boyunca tekrarlayabileceğine dikkat çeken Mamur, yazın sıcak ve nemin etkisi ile görülme sıklığının arttığını belirtiyor: "Pişiğin önüne geçmek için bebeğinizin bezini sık sık değiştirin. Bez değiştirme sonrası mümkünse altını ılık suyla durulayın, özellikle bebeğinizin cildinin hassas olduğu ilk aylarda ıslak mendilleri alt temizliğinde kullanmayın. Daha sonraki aylarda ise alkol ve parfüm içermeyenlerini tercih edin. Temiz bir havlu ile nazikçe kurulayın ve bebeğinizin altını havalandırın. Böylece cildin kuruması daha çabuk olacaktır.
Bezi çok fazla sıkmayın ve cildinin hava aldığından emin olun. Her bez değişimi sonrası çinko oksit içeren pişik koruyucu kremleri kullanmanız pişiklerin önlenmesinde faydalı olacaktır."
Havuzlara Dikkat
Yaz aylarında çocukları bekleyen tehlikelerden biri de havuzlardan gelen hastalıklar. Bu hastalıkların başında yüzeysel mantar enfeksiyonları geldiğini söylüyor Dr. Gökhan Mamur: "Konjonktivit denilen göz iltihabı da havuzlardan bulaşabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Mantar enfeksiyonları karşısında bir hekimden yardım alınmalıdır. Önlem olarak ortak kullanılan eşyalar (havlu vb) çocuklar için kullanılmamalı ve cildin kuru tutulmasına özen gösterilmelidir. Lokal uygulanan antibiyotikli göz damlaları konjonktivit denilen göz iltihabını tedavi edebilir."
Yaz aylarında çocukları güneşten korumak da çok önemli. Cilt kanserinin en önemli nedenlerinden birinin, çocukluk çağındaki güneş yanıkları olduğu biliniyor. Güneş ışığında bulunan ultraviyole ışınları, uzun süre güneşe maruz kalındığında cilt yanıklarına yol açıyor. Tekrarlayan cilt yanıkları da, cilt kanserlerine neden oluyor. Dr. Gökhan Mamur en tehlikeli cilt kanseri olarak bilinen 'melanoma'nın en önemli nedenleri arasında, güneş ışınlarının zararlı etkilerinin gösterildiğini belirtiyor: "Melanoma ileri yaşta ortaya çıksa bile bunun nedeni, çocuklukta maruz kalınan güneşin zararlı ışınlardır. Hayatında bir kere su toplamış güneş yanığı olan bir çocuğun melanomaya yakalanma riski, yanığı olmayanlara göre iki kat fazladır. Her yanık ile bu risk iki kat artar. Cilt kanserinden korunmanın en iyi yolu, cilt yanıklarını önlemektir."
Bırakın Kumda Oynasın
Güneş bu kadar tehlikeliyken bebekle plaja giderken nasıl hareket etmek gerekiyor? diye sorduğumuz Mamur, şöyle yanıt veriyor: "Plaja ya da sokağa çıktığında çocuklar günde 30 dakikadan fazla dışarıda duracaksa, güneşten koruyucu losyon kullanılmalıdır. Bebeğinizin cilt yapısına göre, bebekler için uygun koruyucular kullanılmalı ve yarım saat ara ile tekrarlanmalıdır. Güneş kremi haricinde çocuklarımızı koruyan çok önemli yöntemler şunlardır: Tişört gibi hafif pamuk giysiler yaklaşık yedi faktörlük koruma sağlar. Dolayısıyla kendi başına yeterli olmaz ama çok yardımcıdır. Şapka, özellikle kulakları ve yüzü korur. Gölge doğrudan güneş ışınlarından korunmak için özellikle yaşamın ilk altı ayında şart.
Saat 10:00 ile 16:00 arası dışarı çıkmamak en doğrusudur. Havanın bulutlu olması sizi yanıltmasın çünkü güneşin zararlı ışınları bulutları rahatça delip geçmektedir. "
Kum da kimi bebeklerde alerjik reaksiyon yapabiliyor. Bebekleri kumdan uzak tutmaya gerek olmadığı görüşünde Mamur: "Eğer 'bilmiyoruz ama bu alerjiye neden olabilir dolayısıyla bu eylemi yapmasın mantığıyla yürürsek, bebeğimizi cam fanusta saklamamız gerekir çünkü hemen hemen herşey bir alerjik reaksiyona neden olabilir. Kumda oynamasına izin verin, eğer bir sorun gelişir ise bu konuyu doktorunuz ile paylaşın."
Bebek Denizde Ne Kadar Kalmalı?
Minik bir bebeğin denizde ne kadar vakit geçirmesi gerektiği de anneler arasında tartışma konusu olabiliyor. Dr. Gökhan Mamur bu konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: "İletişimin yüzde 50'si vücut dili, yüzde 30'u ise ses tonlaması ile yapılır. Yani bir bebek dünyaya geldiği andan itibaren aslında yüzde 80 oranında bizimle iletişim kurabilir haldedir. Denklemin cevaplanması gereken ikinci sorusu ise, siz onu dinliyor musunuz? Bebeğinizi denize soktuğunuzda ağlıyor, bağırıyor, çağırıyor, ayaklarını havaya çekiyorsa, 'beni buradan çıkarın!' demek istiyordur. Dolayısıyla bir bebek denizde ne kadar kalmalı sorusunun ilk cevabı budur, yani onu dinleyin. Eğer çok keyif alıyor ama dudakları soğuktan morarıyorsa yine ara verme zamanı gelmiştir.
Son olarak kullandığınız güneş kremi eğer "water proof" ise o zaman dört saatlik süre içinde dört kere 20'şer dakikalık deniz sefası boyunca cildi korunacaktır. Eğer "water resistant" ise o zaman dört saat içinde 2 kere 20'şer dakika denize girebilir. Bu süreler ardından güneş kremi mutlaka tekrar uygulanmalı. Benim tavsiyem öyle veya böyle iki saatte bir güneş kreminin yeniden sürülmesi olacaktır."