PReѧ
Kayıtlı Üye
Günümüzde, cildimizin yaşlanmasını geciktiren daha genç bir görünüme kavuşmayı sağlayan yöntemler mevcut... Bunların neler olduğuna bir göz atalım...
Derimizin dış dünya ile sınır olmaktan çok daha fazla işlevleri vardır. Derimiz, aynı zamanda vücudumuzun içinde olup bitenleri dışarıya yansıtan ve mesaj ileten bir organımızdır. Sürekli güneşe maruz kalma nedeniyle oluşan ve fotoyaşlanma adı verilen yıpranma orta deride birtakım yapısal değişiklikler meydana getirir. Ciltte yıpranma meydana gelirken renginde sararma, lekeler, derin kırışıklıklar ve bağ dokusunda da dejenerasyonlar görülür.
Alman Hastanesi Dermatoloji uzmanlarından Dr. Belma Bayraktar ''Deri yaşlanması iki farklı özellik taşır. İç etkenler ile geçen zamana bağlı olarak gelişen yaşlanma gerçek yaşlanmadır. Dış ve çevresel etkenlere bağlı yaşlanma ise aktinik veya fotoyaşlanma adı verilen yaşlanmadır. Gerçek yaşlanma genler ile planlanan, doğal, fizyolojik bir durumdur. Fotoyaşlanmayı ise çevresel etkenler hızlandırır ve erkene alır'' açıklamasını yapıyor.
Neler yapabiliriz?
Güneş koruyucuları: Cilt yaşlanmasının önüne geçmek için öncelikle güneşin olumsuz etkilerinden korunmak gerekir. Bunun için de güneş koruyucuları önerilir. Doktor tavsiyesi ve kontrolüyle A, E vitamini ve östrojen ile kırışıklıklar azaltılabilir. Nemlendirici kullanımı ise deriye gergin ve pürüzsüz bir görünüm sağlar. Günümüzde bu amaca yönelik olarak satılan çok sayıda kozmetik ürün mevcuttur.
Makyaj sonrasına dikkat: Cilt makyajdan sonra mutlaka çok iyi temizlenmeli, temizleme sütlerinden sonra bile artık kalmaması için su ile durulanmalıdır. Çünkü yağ salgısı fazla olan ciltlerde örtücü ürünler gözenekleri kapatarak, salgının birikimine neden olabilir. Zamanla bu salgıda mikroorganizmalar gelişmeye başlayabilir. Sivilceli ciltlerde bunları sıkmak ve oynamak, kistlere ve kalıcı izlere neden olabilir.
Peeling (cilt soyma): Cilt yaşlanmasının önüne geçen bir diğer uygulama ise halk arasında cilt soyma olarak bilinen Peeling'dir. Bu uygulamanın uzun vadede kollajen yapımını arttırarak yaşlanma etkilerini giderdiği bilinmektedir. Bunun yanı sıra ciltteki lekelerin, sivilce ve izlerinin, siyah noktaların, çukur izlerin, ince kırışıklıkların ve kıl dönmelerinin tedavisinde de çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.
MİMİKLER KULLANILMAZ
Dolgu: Cilt ile uyumlu, test gerektirmeyen, güvenli birtakım dolgu maddeleri kullanarak mevcut kırışıklıklar yok edilebilir. Bu yöntemle kırışıklıklar giderilirken dolgun ve biçimli dudaklara da kavuşmak mümkündür. Dolgu işlemi ayrıca alt-üst dudak arasında hacimsel dengesizliklerin giderilmesinde de kullanılır.
Botox: Özel bir bakteriden üretilmiş, doğal, saflaştırılmış protein esaslı bir ilaç olan Botox ile mevcut kırışıklıklardan kurtulmak mümkündür. Özellikle kaş çatma, alın ve göz çevresi kırışıklıklarında bu uygulamadan mucizevi sonuçlar alınmaktadır. Bu yöntemle kişinin arzu ettiği oranda kaşlarını kaldırmak da mümkündür. Botox sayesinde kişinin yüzündeki yorgun ifade kaybolmakta daha canlı, dinlenmiş bir ifade sağlanmaktadır. Botox ile ayrıca yapısal olarak mevcut olan kaş asimetrileri de giderilebilir. Botox'un etkisi 3-7 günde başlar, 10-15 günde yerleşir, ortalama 6 ay kadar da devam eder. Sürenin sonunda hiçbir zaman daha kötü olmaz. Ayrıca bu süre zarfında mimikler fazla kullanılmadığı için cilt yaşlanması da geciktirilmiş olur.
Mezoterapi: Yüz mezoterapisiyle de çok başarılı sonuçlar alınmakta, yaşlanmaya meydan okunmaktadır. Cildi besleyici, onarıcı, hücre yapılanmasını sağlayıcı, birtakım ampullerle sağlıklı, gergin ve ışıltılı bir cilt elde edilebilir. İşlem ağrısız olup, seanslar hekim ve kişi tarafından belirlenmektedir. Tüm bu yöntemleri ihtiyaca göre kombine etmek mümkündür.
Derimizin dış dünya ile sınır olmaktan çok daha fazla işlevleri vardır. Derimiz, aynı zamanda vücudumuzun içinde olup bitenleri dışarıya yansıtan ve mesaj ileten bir organımızdır. Sürekli güneşe maruz kalma nedeniyle oluşan ve fotoyaşlanma adı verilen yıpranma orta deride birtakım yapısal değişiklikler meydana getirir. Ciltte yıpranma meydana gelirken renginde sararma, lekeler, derin kırışıklıklar ve bağ dokusunda da dejenerasyonlar görülür.
Alman Hastanesi Dermatoloji uzmanlarından Dr. Belma Bayraktar ''Deri yaşlanması iki farklı özellik taşır. İç etkenler ile geçen zamana bağlı olarak gelişen yaşlanma gerçek yaşlanmadır. Dış ve çevresel etkenlere bağlı yaşlanma ise aktinik veya fotoyaşlanma adı verilen yaşlanmadır. Gerçek yaşlanma genler ile planlanan, doğal, fizyolojik bir durumdur. Fotoyaşlanmayı ise çevresel etkenler hızlandırır ve erkene alır'' açıklamasını yapıyor.
Neler yapabiliriz?
Güneş koruyucuları: Cilt yaşlanmasının önüne geçmek için öncelikle güneşin olumsuz etkilerinden korunmak gerekir. Bunun için de güneş koruyucuları önerilir. Doktor tavsiyesi ve kontrolüyle A, E vitamini ve östrojen ile kırışıklıklar azaltılabilir. Nemlendirici kullanımı ise deriye gergin ve pürüzsüz bir görünüm sağlar. Günümüzde bu amaca yönelik olarak satılan çok sayıda kozmetik ürün mevcuttur.
Makyaj sonrasına dikkat: Cilt makyajdan sonra mutlaka çok iyi temizlenmeli, temizleme sütlerinden sonra bile artık kalmaması için su ile durulanmalıdır. Çünkü yağ salgısı fazla olan ciltlerde örtücü ürünler gözenekleri kapatarak, salgının birikimine neden olabilir. Zamanla bu salgıda mikroorganizmalar gelişmeye başlayabilir. Sivilceli ciltlerde bunları sıkmak ve oynamak, kistlere ve kalıcı izlere neden olabilir.
Peeling (cilt soyma): Cilt yaşlanmasının önüne geçen bir diğer uygulama ise halk arasında cilt soyma olarak bilinen Peeling'dir. Bu uygulamanın uzun vadede kollajen yapımını arttırarak yaşlanma etkilerini giderdiği bilinmektedir. Bunun yanı sıra ciltteki lekelerin, sivilce ve izlerinin, siyah noktaların, çukur izlerin, ince kırışıklıkların ve kıl dönmelerinin tedavisinde de çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.
MİMİKLER KULLANILMAZ
Dolgu: Cilt ile uyumlu, test gerektirmeyen, güvenli birtakım dolgu maddeleri kullanarak mevcut kırışıklıklar yok edilebilir. Bu yöntemle kırışıklıklar giderilirken dolgun ve biçimli dudaklara da kavuşmak mümkündür. Dolgu işlemi ayrıca alt-üst dudak arasında hacimsel dengesizliklerin giderilmesinde de kullanılır.
Botox: Özel bir bakteriden üretilmiş, doğal, saflaştırılmış protein esaslı bir ilaç olan Botox ile mevcut kırışıklıklardan kurtulmak mümkündür. Özellikle kaş çatma, alın ve göz çevresi kırışıklıklarında bu uygulamadan mucizevi sonuçlar alınmaktadır. Bu yöntemle kişinin arzu ettiği oranda kaşlarını kaldırmak da mümkündür. Botox sayesinde kişinin yüzündeki yorgun ifade kaybolmakta daha canlı, dinlenmiş bir ifade sağlanmaktadır. Botox ile ayrıca yapısal olarak mevcut olan kaş asimetrileri de giderilebilir. Botox'un etkisi 3-7 günde başlar, 10-15 günde yerleşir, ortalama 6 ay kadar da devam eder. Sürenin sonunda hiçbir zaman daha kötü olmaz. Ayrıca bu süre zarfında mimikler fazla kullanılmadığı için cilt yaşlanması da geciktirilmiş olur.
Mezoterapi: Yüz mezoterapisiyle de çok başarılı sonuçlar alınmakta, yaşlanmaya meydan okunmaktadır. Cildi besleyici, onarıcı, hücre yapılanmasını sağlayıcı, birtakım ampullerle sağlıklı, gergin ve ışıltılı bir cilt elde edilebilir. İşlem ağrısız olup, seanslar hekim ve kişi tarafından belirlenmektedir. Tüm bu yöntemleri ihtiyaca göre kombine etmek mümkündür.