AySe^^
Bayan Üye
Bir yanlış o kadar yakınınızda durur ki bazen.
Bir saat, bir an, bir dakika…
Kapının her an çalabilir olması kadar yakın.
Kapıyı açmanız kadar yanlış!
Şimdi kapıyı açmak mı lazım, yoksa duymazdan mı gelmeli..?
Bana kalırsa aralık kalsınJ
Ne açmak ne de açmamak arasında…
Ne sonuna kadar açık, ne sıkı sıkıya kapalı…
Ne az ne çok…
Hayat gibi…
Denemek ve yanılmak riskini göze alabilenlerin kapıları aralıktır galiba.
Yaralanmaya müsait, acımaya meyilli, kaybetmeye hazır…
Sonuçlara mağrur…
Kapı derken çelik kapıdan bahsetmiyorum tabi kiJ
Buradaki kapı insanın bedeniyle ruhunun kesiştiği yeri; yani, kalbi…
“Ah kalbim, ben senden çok çektim…”
Çekmedim mi?
Çektim!
Neyse işte diyorum ki kapı -ve açmakla açmamak arası kadar tehlikedeyiz her zaman.
Her hangi bir rüzgâra kapılabilir,
her hangi bir akıntıya bırakabilir her an kendini…
Her an bir aşka daha düşebilir;
her an bir kez daha ölebilir…
Utanabilir,
kızabilir,
nefret edebilir kendinden.
Ama her haliyle kabullenebilir yeniden.
Hayat gibi…
Bilmem ki sana ne söylesem, nasıl söylesem ya da ne kadarını söylesem?
İçimde kalırsa olur mu?
Olmaz!
Söylersem gözlerin kırılacak gözlerimin önünde.
Söylemezsem benim gözlerim küsecek kendime.
Ama biz, işte biz, hep bu kadar tehlikedeyiz.
O kapı orada öyle durdukça…
Bir saat, bir an, bir dakika…
Kapının her an çalabilir olması kadar yakın.
Kapıyı açmanız kadar yanlış!
Şimdi kapıyı açmak mı lazım, yoksa duymazdan mı gelmeli..?
Bana kalırsa aralık kalsınJ
Ne açmak ne de açmamak arasında…
Ne sonuna kadar açık, ne sıkı sıkıya kapalı…
Ne az ne çok…
Hayat gibi…
Denemek ve yanılmak riskini göze alabilenlerin kapıları aralıktır galiba.
Yaralanmaya müsait, acımaya meyilli, kaybetmeye hazır…
Sonuçlara mağrur…
Kapı derken çelik kapıdan bahsetmiyorum tabi kiJ
Buradaki kapı insanın bedeniyle ruhunun kesiştiği yeri; yani, kalbi…
“Ah kalbim, ben senden çok çektim…”
Çekmedim mi?
Çektim!
Neyse işte diyorum ki kapı -ve açmakla açmamak arası kadar tehlikedeyiz her zaman.
Her hangi bir rüzgâra kapılabilir,
her hangi bir akıntıya bırakabilir her an kendini…
Her an bir aşka daha düşebilir;
her an bir kez daha ölebilir…
Utanabilir,
kızabilir,
nefret edebilir kendinden.
Ama her haliyle kabullenebilir yeniden.
Hayat gibi…
Bilmem ki sana ne söylesem, nasıl söylesem ya da ne kadarını söylesem?
İçimde kalırsa olur mu?
Olmaz!
Söylersem gözlerin kırılacak gözlerimin önünde.
Söylemezsem benim gözlerim küsecek kendime.
Ama biz, işte biz, hep bu kadar tehlikedeyiz.
O kapı orada öyle durdukça…