nones
Bayan Üye
Çocukluk ve gençlik döneminde yaşanan travmaların ya da başka türlü ifade edecek olursak;
fiziksel, duygusal ya da cinsel istismarların yetişkin yaşamına uzanan etkileri mevcuttur.
Yaşanan travma kişinin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü tehdit eden olaylardır. Örnek verecek olursak; bir köpeğin ısırması, kaza, fiziksel şiddet, sevdiğimiz bir kişinin ölümü, terk, ihmal, onaylanmama ve dışlanmayı sayabiliriz.
Araştırmalar travmatik yaşantıların bir kısmının bir süre sonra olumsuz etkilerinin ortadan kalktığını, yani zihnin kendi kendini tamir ettiğini, ancak azımsanmayacak bir kısmının ise kişinin yaşamında belirgin bir güçlüğe neden olduğunu gösteriyor.Yaşadığımız pek çok sorunun travmayla yakın ilgisi olduğunu söyleyebiliriz.
Şikayetler
• Kimse beni sevmiyor
• Zayıfım / şişmanım / kısayım vs.
• Yetersizim
• Hiçbir işi doğru yapamıyorum
• Yanlış yapmaktan çok korkuyorum
• Herşey düzenli olsun istiyorum
• İstediğimi alamazsam deliye dönüyorum
• Çabuk pes ediyorum
• Sonunda hep yalnız kalıyorum
• Yakınlarımı kaybedeceğim diye kendimi kahrediyorum
• Kimseye güvenemiyorum
• İnsanları durmadan kırıyorum
• İnsanlar durmadan beni kırıyor
• Kimse beni anlamıyor
• Her şey yabancı gibi
• Sanki boşluktayım
• Eleştirilmeye gelemiyorum
• Çok eleştiriyorum
• Gidip gidip aynı yere tosluyorum
Literatürde bunlara “Hayatın Tuzakları” deniyor.
Böyle bir tuzağa yakalanıp yakalanmadığınızı üç kritere bakarak anlayabilirsiniz.
Hayat Tuzakları:
• Yaşam boyu varlıklarını sürdürürler
• Zarar verirler
• Rahatsız da olsak varlıklarını sürdürürler.
Yinede bütün olumsuzluklara rağmen yaşamak güzel bir duygu içinizdeki yaşama sevincini hiçbir zaman kaybetmeyin. Kendinize acımayı bırakın ve hayata dört kolla sarılın , yaşıyoruz ve güçlüyüz.
Kendiniz olun kimseyi takmayın hiçbir şey yaşamaktan daha önemli değildir.
*Alıntı
fiziksel, duygusal ya da cinsel istismarların yetişkin yaşamına uzanan etkileri mevcuttur.
Yaşanan travma kişinin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü tehdit eden olaylardır. Örnek verecek olursak; bir köpeğin ısırması, kaza, fiziksel şiddet, sevdiğimiz bir kişinin ölümü, terk, ihmal, onaylanmama ve dışlanmayı sayabiliriz.
Araştırmalar travmatik yaşantıların bir kısmının bir süre sonra olumsuz etkilerinin ortadan kalktığını, yani zihnin kendi kendini tamir ettiğini, ancak azımsanmayacak bir kısmının ise kişinin yaşamında belirgin bir güçlüğe neden olduğunu gösteriyor.Yaşadığımız pek çok sorunun travmayla yakın ilgisi olduğunu söyleyebiliriz.
Şikayetler
• Kimse beni sevmiyor
• Zayıfım / şişmanım / kısayım vs.
• Yetersizim
• Hiçbir işi doğru yapamıyorum
• Yanlış yapmaktan çok korkuyorum
• Herşey düzenli olsun istiyorum
• İstediğimi alamazsam deliye dönüyorum
• Çabuk pes ediyorum
• Sonunda hep yalnız kalıyorum
• Yakınlarımı kaybedeceğim diye kendimi kahrediyorum
• Kimseye güvenemiyorum
• İnsanları durmadan kırıyorum
• İnsanlar durmadan beni kırıyor
• Kimse beni anlamıyor
• Her şey yabancı gibi
• Sanki boşluktayım
• Eleştirilmeye gelemiyorum
• Çok eleştiriyorum
• Gidip gidip aynı yere tosluyorum
Literatürde bunlara “Hayatın Tuzakları” deniyor.
Böyle bir tuzağa yakalanıp yakalanmadığınızı üç kritere bakarak anlayabilirsiniz.
Hayat Tuzakları:
• Yaşam boyu varlıklarını sürdürürler
• Zarar verirler
• Rahatsız da olsak varlıklarını sürdürürler.
Yinede bütün olumsuzluklara rağmen yaşamak güzel bir duygu içinizdeki yaşama sevincini hiçbir zaman kaybetmeyin. Kendinize acımayı bırakın ve hayata dört kolla sarılın , yaşıyoruz ve güçlüyüz.
Kendiniz olun kimseyi takmayın hiçbir şey yaşamaktan daha önemli değildir.
*Alıntı