meridyen2
Kayıtlı Üye
YAŞAMIMIZI BORÇLU OLDUĞUMUZ TÜYCÜKLER
Silya isimli tüycükler, insanın ilk oluşumunda da üstlendikleri bir hayati görevle karşımıza çıkmaktadırlar. Sperm ve yumurtanın birleşip hücreyi oluşturmalarından önce olgunlaşmış yumurtanın anne rahmine gitmesi gerekmektedir. Bunun için öncelikle olgunlaşmış yumurtanın, yumurtalıktan dışarı bırakılmasına az bir zaman kala fallop tüpü, bu yumurtayı yakalayabilmek için harekete geçer. Hassas dokunuşlarla yumurtalığın üzerinde yumurta hücresini bulmaya çalışır. Çünkü olgunlaşmış yumurtanın döllenebilmesi için mutlaka fallop tüpünün içine girmesi gerekir. Sonunda fallop tüpü olgunlaşan yumurtayı bulur ve içine çeker. Artık yumurta hücresinin yolculuğu başlamıştır.
Yumurta döllenebilmek ve anne rahmine ulaşabilmek için fallop tüpü boyunca uzun bir yol katetmek zorundadır. Nitekim fallop tüpünün içinde bulunan milyarlarca hücre yumurtayı rahme ulaştırmakla görevlendirilmiştir. Bu hücreler yüzeylerinde bulunan silya isimli tüycükleri aynı yöne doğru hareket ettirirler. Böylece adeta elden ele çok kıymetli bir yükü taşır gibi, yumurta hücresini gitmesi gereken yöne doğru iletirler. Sonunda yumurta, kendisini arayan spermlerle karşılaşır. Spermlerden yalnızca bir tanesi yumurtaya girmeyi başaracaktır. Döllenmiş yumurta da fallop tüpündeki tüycüklerin (silya) yardımıyla anne rahmine doğru ilerler. Her hücre üzerine düşen görevi eksiksiz yerine getirir. Çünkü Allah'ın yaratışı kusursuzdur.
Allah'ın kusursuz yaratmasını haber veren ayetlerden birinde şöyle buyrulmaktadır:
"... Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk ' (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir." (Mülk Suresi, 34)
(makale harun yahya)
Silya isimli tüycükler, insanın ilk oluşumunda da üstlendikleri bir hayati görevle karşımıza çıkmaktadırlar. Sperm ve yumurtanın birleşip hücreyi oluşturmalarından önce olgunlaşmış yumurtanın anne rahmine gitmesi gerekmektedir. Bunun için öncelikle olgunlaşmış yumurtanın, yumurtalıktan dışarı bırakılmasına az bir zaman kala fallop tüpü, bu yumurtayı yakalayabilmek için harekete geçer. Hassas dokunuşlarla yumurtalığın üzerinde yumurta hücresini bulmaya çalışır. Çünkü olgunlaşmış yumurtanın döllenebilmesi için mutlaka fallop tüpünün içine girmesi gerekir. Sonunda fallop tüpü olgunlaşan yumurtayı bulur ve içine çeker. Artık yumurta hücresinin yolculuğu başlamıştır.
![insan_clip_image032.jpg](http://www.kainattakiuyum.com/insan_clip_image032.jpg)
Yumurta döllenebilmek ve anne rahmine ulaşabilmek için fallop tüpü boyunca uzun bir yol katetmek zorundadır. Nitekim fallop tüpünün içinde bulunan milyarlarca hücre yumurtayı rahme ulaştırmakla görevlendirilmiştir. Bu hücreler yüzeylerinde bulunan silya isimli tüycükleri aynı yöne doğru hareket ettirirler. Böylece adeta elden ele çok kıymetli bir yükü taşır gibi, yumurta hücresini gitmesi gereken yöne doğru iletirler. Sonunda yumurta, kendisini arayan spermlerle karşılaşır. Spermlerden yalnızca bir tanesi yumurtaya girmeyi başaracaktır. Döllenmiş yumurta da fallop tüpündeki tüycüklerin (silya) yardımıyla anne rahmine doğru ilerler. Her hücre üzerine düşen görevi eksiksiz yerine getirir. Çünkü Allah'ın yaratışı kusursuzdur.
Allah'ın kusursuz yaratmasını haber veren ayetlerden birinde şöyle buyrulmaktadır:
"... Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk ' (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir." (Mülk Suresi, 34)
(makale harun yahya)