Gözde'
Bayan Üye
Okuyunca artık, görebiliyorsun dipsizliğinin dibini, mânâ yokluğunu sözle kapatmaya çalışan edepsizlerin.
Okumanın okunun kanattığı yaradan akan kandır, bu sefillik metinlerinden ayrılık şerbeti.
İnişi olmayan bir yaşam yokuşunda, metnime okur gibi okur bakışında.
Pencerenden kırlangıçlar. Yaz sonu. Sevdâ terinin buharında gizemli alfabesi. Sana okudum.
Nasıl çıkılsındı? Sevişme merdiveni. Kuşlar ki onları sen doğurdun. Tohumumdan. Tohumu sana okudum.
Sana okumak. Seni okumak. İnsan gibi inlemeyen kitaplar okumadım hiç. Okuduğum her kitap tendi. Sana okudum.
Okumak bir şevktir. Sevişince anlıyorum, anlamını kelimelerin. Okumak, geri gelmektir ana rahmine. Bismillâhla yeniden doğmaktır.
Yenilmektir okumak. Sevdânın mütebessim cadısına. Cadısınca.
Ama nasıl unuttum çıkınca ruhunun çatısına: "Aç tenini ben geldim. Kapılarını, pencerelerini, bedeninin. Ruhunu havalandırmaya geldim. Aç sayfanı ben geldim. Kendini bana okut."
Biz birbirimizi okumakla ünlendik.
Okuduk. Evren yanımıza geldi. Okuduk, geçmiş şimdiledi. Okuduk başımız göğe erdi. Yıldızlara çiçek ektik.
Kitaplar aradım.
Kitaplar aramak için kitaplar. Sonunda seni buldum. Kitap kutbunda buz kıran. Kitap öte okumasavar. Seni buldum. Kağıtyırtan.
Sözbozan.
Kitapları ektim. Bahçene. Yıldızlar bitti.
Okuma kuşu virân olmuş kalbimde susmuyor.
Susma kuşu ma'mur beynimde okuyor.
Okudukça anlam balıkları daha derinde yüzüyor.
Kitap olsam, yâre varsam. Gözünün nuruyla dolsam.
Söz elbiseni giy. Okuma aynamda taran.
Yazı pergelimin bir ayağı gözünün nurunu kesiyor.
Aşk ateşlerinin yandığı yazı evimde, ilâhî bir fırtınadır beni okuyuşun.
Yazı kandilimden evrenin dehlizlerine ulaşan gölgeli ışıkta, daha da örtünür tenini saran perde.
Lûgatine bak, derindeki çelişkilerinin; yazımdan vuran ışık karartınca seni.
Yükü hafiflerin sayfasından, dehlizlerden söz taşıyan katırlara bindirin beni. Muamma suyunu okuma kuyusundan çekin.
Çünkü bulutundan yağan harflerle sırılsıklam ...
Sözümden sevdâ uçtu, sır âlemine göçtü; sanmayın okur sarhoş, şarabı yazım içti.
Ahmet İ.
Okumanın okunun kanattığı yaradan akan kandır, bu sefillik metinlerinden ayrılık şerbeti.
İnişi olmayan bir yaşam yokuşunda, metnime okur gibi okur bakışında.
Pencerenden kırlangıçlar. Yaz sonu. Sevdâ terinin buharında gizemli alfabesi. Sana okudum.
Nasıl çıkılsındı? Sevişme merdiveni. Kuşlar ki onları sen doğurdun. Tohumumdan. Tohumu sana okudum.
Sana okumak. Seni okumak. İnsan gibi inlemeyen kitaplar okumadım hiç. Okuduğum her kitap tendi. Sana okudum.
Okumak bir şevktir. Sevişince anlıyorum, anlamını kelimelerin. Okumak, geri gelmektir ana rahmine. Bismillâhla yeniden doğmaktır.
Yenilmektir okumak. Sevdânın mütebessim cadısına. Cadısınca.
Ama nasıl unuttum çıkınca ruhunun çatısına: "Aç tenini ben geldim. Kapılarını, pencerelerini, bedeninin. Ruhunu havalandırmaya geldim. Aç sayfanı ben geldim. Kendini bana okut."
Biz birbirimizi okumakla ünlendik.
Okuduk. Evren yanımıza geldi. Okuduk, geçmiş şimdiledi. Okuduk başımız göğe erdi. Yıldızlara çiçek ektik.
Kitaplar aradım.
Kitaplar aramak için kitaplar. Sonunda seni buldum. Kitap kutbunda buz kıran. Kitap öte okumasavar. Seni buldum. Kağıtyırtan.
Sözbozan.
Kitapları ektim. Bahçene. Yıldızlar bitti.
Okuma kuşu virân olmuş kalbimde susmuyor.
Susma kuşu ma'mur beynimde okuyor.
Okudukça anlam balıkları daha derinde yüzüyor.
Kitap olsam, yâre varsam. Gözünün nuruyla dolsam.
Söz elbiseni giy. Okuma aynamda taran.
Yazı pergelimin bir ayağı gözünün nurunu kesiyor.
Aşk ateşlerinin yandığı yazı evimde, ilâhî bir fırtınadır beni okuyuşun.
Yazı kandilimden evrenin dehlizlerine ulaşan gölgeli ışıkta, daha da örtünür tenini saran perde.
Lûgatine bak, derindeki çelişkilerinin; yazımdan vuran ışık karartınca seni.
Yükü hafiflerin sayfasından, dehlizlerden söz taşıyan katırlara bindirin beni. Muamma suyunu okuma kuyusundan çekin.
Çünkü bulutundan yağan harflerle sırılsıklam ...
Sözümden sevdâ uçtu, sır âlemine göçtü; sanmayın okur sarhoş, şarabı yazım içti.
Ahmet İ.