Yaşam Kalitemizi Yükselten Antioksidanlar

Yaşam Kalitemizi Yükselten Antioksidanlar

Havadaki oksijen vücudumuzda serbest radikaller olarak adlandırılan ,toksik (zehirli)etkileri olan maddeleri oluşturmaktadır.Antioksidanlar yani oksitlenmeyi önleyiciler vücudumuzdaki hücrelere zarar
veren bu serbest radikallerin etkinliğini azaltarak,kanser dahil pek çok hastalığa ve erken yaşlanmaya neden olabilecek zincir reaksiyonları önleyen ,hastalıklara karşı bağışıklık sistemimizi güçlendiren ve dinç bir
formda yaşamamızı sağlayan moleküllerdir. Antioksidanlar gıdalarda oluşabilecek bozulma ve acımayı da engellemektedirler. Aksi takdirde gıdaların oksidasyonu sonucu,gıdalar üzerinde istenmeyen kahve-
rengi renk ve/veya kötü koku ve kötü tat (acılık) gibi sorunlar oluşmaktadır. Bizler antioksidanları ya gıda yolu ile ya da vücudumuzdaki metabolik olaylar sonucunda üremeleri sonucunda vücudumuza almaktayız.
Günlük beslenmemiz içerisinde antioksidanları içeren gıdaları bol miktarda tüketmeliyiz.
Doğal ve organik ürünlerde bol miktarda antioksidan bulunmaktadır. Gıda katkı maddesi olarak kullanılan
antioksidanın ise adı ve kullanım miktarı gıda etiketinin üzerinde yazılı olmalıdır.Gıda yolu ile vücudumuza aldığımız en önemli antioksidanlar, E ve C vitaminleri ve beta karotendir.
E vitamini ;bitkisel yağlarda,kuruyemişlerde,tahıllarda ve yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunur. Suda eriyen vitaminler sınıfındadır ve çok güçlü bir antioksidandır.Kötü kolesterolün(LDL)arter duvarlarına bağlanmasını önler.Damar sertliğini ve tıkanmalarını engelleyerek kalp krizi riskini azaltır ve
birçok kanser türüne karşı da vücudumuzu korur. Yaraların iyileşmesini hızlandırır.Bağışıklık sistemini güçlendirir. Yaşlanmaya bağlı hafıza kayıplarının (Alzheimer) önlenmesinde olumlu etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Göz sağlığı açısından çok önemlidir,retina gelişimi için gereklidir. Serbest radikallerin
katarakt yapıcı etkilerini önler. Cildi güzelleştirir.

C vitamini(Askorbik asit) ;Turunçgiller,maydanoz, biber,lahana, çilek,karnıbahar,kuşburnu,domates,kivi ve yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur. Serbest radikallere karşı savunma mekanizması geliştirir.C vitamini çok çabuk oksidize olduğundan , C vitamini içeren gıdaların mümkün olduğu kadar çiğ tüketilmesi,kesildikten kısa bir süre sonra tüketilmesi ve pişirilecek ise hafif pişirilmesi tercih edilmelidir.

Suda eriyen vitaminler sınıfındadır.Bu nedenle pişirme suyu atılırsa vitamin kaybı kaçınılmaz olur.

Karoten, A vitamini provitaminidir.Vitamin özelliği olmayan ama vücuda alındığında vitamin ,özelliği gösteren maddelere provitamin adı verilmektedir. A vitamini de suda eriyen vitaminler sınıfındadır.
Karaciğerde depolanan bu vitamin ısıya ve pişirmeye dayanıklıdır.Betakaroten birçok kanser çeşidine yakalanma riskini azaltmaktadır. Yeşil yapraklı sebzelerde örneğin ıspanak,havuç ve brokolide ayrıca kayısı,
kavun ve şeftali gibi meyvelerde bolca bulunur.Beta karoten yüksek dozlarda dahi toksik (zehirli) değildir. Bağışıklık sistemin etkinliğinin arttırılmasında beta karoten önemli bir yere sahiptir. Yapılan araştırmalar sonucunda beta karotenin kalp krizi riskini azalttığı belirlenmiştir.

Antioksidan özelliği kanıtlanmış olan birçok meyve ve sebzeye kırmızı rengi veren likopen, özellikle prostat,meme ve kalın bağırsak kanserine karşı koruyucudur. Kalbimizi korur ve güçlendirir.Bir karoteneit olan likopenin ,vücudumuz karoteneit salgılayamadığından mutlaka gıda yolu ile alınması
gerekir. Likopen içeren gıdalara örnek olarak domates,karpuz,pembe greyfurt,üzüm,guava ve kayısı gösterilebilir.

Sebze ve meyvelerin renk pigmentlerinin kaynağı olan flavonoidler ise vitaminlere benzerler,kanser oluşumunu engelleyici özelliklere ve antioksidan etkisine sahiptirler.Brokoli, lahana ,soğan, pırasa,patates, ıspanak, çilek, elma, vişne, kiraz, erik, siyah üzüm, kırmızı şarap, turunçgiller ve yeşil çay en iyi bilinen kaynaklarıdır. Yeşil çay,kalp sağlığı için koruyucu bir içecektir. İçerdiği antioksidan maddeler sayesinde, kolesterolün damarlarda birikmesini ve damarların tıkanmasını önler.

Bir diğer önemli antioksidan ise koenzim Q10’dur.Tüm canlılarda az ya da çok koenzim Q10 mutlaka bulunur.Her ne kadar vücutta doğal olarak üretilse de gıda yolu ile ya da doktor kontrolünde takviye amaçlı koenzim Q10 hapları temin edilerek de vücuda alınabilir.Koenzim Q10 elektron taşıyarak ATP’den enerji üretilmesine yardımcı olur.Yeterli enerjisi olan hücreler daha genç kalıp daha geç yaşlandığından ; koenzim Q10 yaşlanmayı yavaşlatıp, yaşlılık sürecinde oluşabilecek sağlık sorunlarını azaltmaktadır. Kalbin sağlıklı çalışmasına yardım ettiği ve kardiyovasküler hastalıklarda iyileştirici etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Ayrıca kanserle savaşı kolaylaştıran enzimlerin tamirini gerçekleştirerek bizleri
kanserden korumaktadır. Yaşla birlikte vücutta koenzim Q10 düzeyi azalmaktadır.Koenzim Q10’u düzenli olarak kullananlar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda kan basıncının ayarlanmasını kolaylaştırdığı,
bunama ihtimalini ve diş eti hastalıklarını azalttığı bulunmuştur. Yağda çözünebilen,önemli bir sağlıklı beslenme desteğidir.En fazla kırmızı et, balık ve yumurtada olmak üzere yağlı tohumlar(ceviz, badem, yerfıstığı,susam ve fındık),portakal,çilek,karnıbahar,tavuk eti ve soya fasulyesinde koenzim Q10
bulunmaktadır. Üzüm çekirdeği ekstresi ,üzümün çekirdeğinden elde edilen çok güçlü bir antioksidandır.Bağ dokusunu güçlendirir.Başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere kanserden ve kansızlıktan korunmada, cilt problemlerinin çözümünde olumlu sonuçlar alındığı bilinmektedir.Düzenli olarak kullanıldığında damar duvarlarının güçlendirir.Gece görüşünde önemli olan parlak ışıkların sebep olduğu gözkamaşmasını geçirmeye yardımcı olur.
Çinko ve Selenyum mineralleri de güçlü antioksidan özelliği taşımaktadır. Çinko yaraların iyileşmesini hızlandırır.Tırnaklar üzerindeki beyaz noktaları yok eder.Hücreleri yeniler ve yeni hücre oluşmasını sağlar. Selenyum prostat kanserini önler. Üreme yeteneğinin korunmasını sağlar .Kanın pıhtılaşma riskini azaltarak kalp krizini ve felci önler.Ayrıca sağlıklı kalp için kritik olan HDL (iyi)
kolesterolün, LDL (kötü) kolesterole oranını yükseltir. Karaciğer fonksiyonlarının korunmasına yardımcıdır. Beslenme planımıza ,balık,yumurta,süt,peynir,ceviz,bulgur,kırmızı et,karaciğer,baklagiller,lifli
gıdalar,istiridye,maden suyu ve badem ilave ederek çinkoyu;su ürünleri,ekmek,patates,kalp,böbrek ve sakatatlar ilave ederek de selenyumu vücudumuza almış oluruz.
Bunların yanında baharatların günlük belirli oranlarda tüketilmesi vücudumuzun ihtiyaç duyduğu antioksidan aktivitesine katkıda bulunmaktadır. İçerdikleri fenolik maddeler sayesinde güçlü antioksidan etkileri vardır.
Vücudumuzu zararlı etkenlerden korumak için bol bol antioksidan içeren gıdalar tüketmeliyiz.Unutmayın ki antioksidanlar ömrünüzü uzatmasalar bile yaşam kalitenizi yükseltiyor,yaşlanmanızı yavaşlatıyor ve sağlıklı yaşlanmanızı sağlıyor.

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst