` βэγzα '
Banned
Demir'in şikayetçi olduğu isimler arasında Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay Genel Sekreteri Salih Kocalar ile 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker ve üyeler Hüseyin Boyrazoğlu, Hüseyin Eken, Saniye Tarhan, Halit Baysoy, Hamdi Yaver Aktan, Fatih Arkan, Salih Zeki İskender yer alıyor.
Demir; avukatı Adnan Şeker aracılığıyla Yargıtay'a yaptığı suç duyurusunda; heyetin hem hukuk kurallarını hem kendi kararlarını inkar ettiğini ifade etti. Adı geçen şahıslar hakkında adli ve idari gerekli işlemlerin yapılmasını isteyen Demir, internet sitelerine düşen ses kayıtları doğrultusunda hareket edilerek, açıkça sanık Cihaner'den taraf olunup yetkilerin kötüye kullanıldığını savundu.
Avukat Adnan Şeker'in, Yargıtay Başkanlığı'na sunduğu dilekçede, "Devam eden davada müvekkilim Ahmet Demir katılma talebi henüz karara bağlanmayan müştekisi konumundadır. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, bu davanın sanıkları arasındadır. Bu dosya, Türk hukuk tarihine geçecek bir kararla fotokopiler üzerinden Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde devam eden dosya ile birleşmiş ve sanık İlhan Cihaner hukuka aykırı bir şekilde tahliye edilmiştir. Türk yargı tarihinde ilk defa duruşma salonunda alkışlar ve benzeri şeyler yapılarak duruşma adeta bir tahliye şölenine çevrilmiştir. Anayasamızın 138. maddesindeki mahkemelerin bağımsızlığı ilkesinin açık bir ihlal niteliğindeki bu karara imza atmakla sayın Yargıtay 11. Ceza Dairesi başkanı ve isimleri sayılan üyelerinin açıkça hukuka aykırı davrandığını ve internete düşen ses kaydının da göz önüne aldığımızda tarafsızlıklarını sanık İlhan Cihaner lehine olarak kaybettikleri ve yanlı davrandıkları ortaya çıktığından açıkça suç işlemişlerdir." ifadeleri kullanıldı.
"YARGITAY FOTOKOPİ EVRAK BULUNDUĞU İÇİN KARARLARI BOZUYOR"
Yargıtay'ın, bir çok kararında temyizen incelediği yerel mahkeme dosyalarında, fotokopi evrak bulunduğu gerekçesiyle kararları bozduğunu hatırlatan avukat Şeker, "Fotokopi evrak ve sanık müdafiilerinin sunduğu onaysız duruşma tutanaklarına dayanarak fiilen elde bulunmayan dosya hakkında birleştirme kararı verilmesi ve bu delil değeri bulunmayan hukuken 'kağıt parçası' niteliğindeki evrak incelenerek delil bulunmadığına hükmedilmesi ve tahliye kararı verilmesi yürürlükteki mevzuata tamamen aykırıdır. Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin sayın heyeti bu kararı ile hem kurallarını açıkça ihlal etmiş hem de kararlarını inkar etmiştir. Böylece tarafsızlığını yitirmiş ve internet sitelerine düşen ses kayıtları doğrultusunda hareket ederek açıkça sanık İlhan Cihaner'den taraf olmuştur." dedi.
Erzurum'daki Cihaner dosyanın İstanbul veya Yargıtay'da birleştirilmesini istemediklerini vurgulayan Şeker, İstanbul'daki Albay Dursun Çiçek dosyası ile Erzurum'daki dosya arasında hukuki ve fiili bir bağlantının olduğunu belirtti. İstanbul'daki dosyanın kısa sürede sonuçlanamayacağını ileri süren Şeker, Erzurum'daki dosyanın delillerinin açık olduğunu ve kısa sürede sonuçlanabileceğini kaydetti.
Erzurum'daki dosya ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde devam eden Cihaner Dosyası arasında kesinlikle hiçbir fiili ve hukuki bağlantının bulunmadığını vurgulayan Şeker, bu nedenle dosyanın Yargıtay'da birleştirilmesinin hukuki dayanağının olmadığını ifade etti.
"DAVAYA KATILMAMIZA İZİN VERİLSİN"
Birleştirme kararlarının, hukuka uygun yöntemlerle kaldırılmadan, yasalara açıkça aykırı olacak bir işlemle Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki Cihaner dosyası ile birleştirilmesi nedeniyle, öncelikle suçtan açıkça zarar görmeleri sebebiyle davaya katılmalarına karar verilmesini isteyen Şeker, "Davaya müdahilliğimize karar verildikten sonra redd-i hakim istemimizin, CMK'nın 27. maddesi uyarınca 11. Ceza Dairesi'ni takip eden Yargıtay Yüksek 1. Ceza Dairesi'nce incelenerek kabul edilmesini istiyoruz." diye konuştu.
Daha önce Ahmet Demir'in, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ile Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in 'Terör örgütü üyesi olmak' suçlamasıyla yargılandığı dava ile ilgili yaptığı 'Redd-i Hakim' talebi, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce incelenmiş ve talep reddedilerek, dosya, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
Demir; avukatı Adnan Şeker aracılığıyla Yargıtay'a yaptığı suç duyurusunda; heyetin hem hukuk kurallarını hem kendi kararlarını inkar ettiğini ifade etti. Adı geçen şahıslar hakkında adli ve idari gerekli işlemlerin yapılmasını isteyen Demir, internet sitelerine düşen ses kayıtları doğrultusunda hareket edilerek, açıkça sanık Cihaner'den taraf olunup yetkilerin kötüye kullanıldığını savundu.
Avukat Adnan Şeker'in, Yargıtay Başkanlığı'na sunduğu dilekçede, "Devam eden davada müvekkilim Ahmet Demir katılma talebi henüz karara bağlanmayan müştekisi konumundadır. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, bu davanın sanıkları arasındadır. Bu dosya, Türk hukuk tarihine geçecek bir kararla fotokopiler üzerinden Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde devam eden dosya ile birleşmiş ve sanık İlhan Cihaner hukuka aykırı bir şekilde tahliye edilmiştir. Türk yargı tarihinde ilk defa duruşma salonunda alkışlar ve benzeri şeyler yapılarak duruşma adeta bir tahliye şölenine çevrilmiştir. Anayasamızın 138. maddesindeki mahkemelerin bağımsızlığı ilkesinin açık bir ihlal niteliğindeki bu karara imza atmakla sayın Yargıtay 11. Ceza Dairesi başkanı ve isimleri sayılan üyelerinin açıkça hukuka aykırı davrandığını ve internete düşen ses kaydının da göz önüne aldığımızda tarafsızlıklarını sanık İlhan Cihaner lehine olarak kaybettikleri ve yanlı davrandıkları ortaya çıktığından açıkça suç işlemişlerdir." ifadeleri kullanıldı.
"YARGITAY FOTOKOPİ EVRAK BULUNDUĞU İÇİN KARARLARI BOZUYOR"
Yargıtay'ın, bir çok kararında temyizen incelediği yerel mahkeme dosyalarında, fotokopi evrak bulunduğu gerekçesiyle kararları bozduğunu hatırlatan avukat Şeker, "Fotokopi evrak ve sanık müdafiilerinin sunduğu onaysız duruşma tutanaklarına dayanarak fiilen elde bulunmayan dosya hakkında birleştirme kararı verilmesi ve bu delil değeri bulunmayan hukuken 'kağıt parçası' niteliğindeki evrak incelenerek delil bulunmadığına hükmedilmesi ve tahliye kararı verilmesi yürürlükteki mevzuata tamamen aykırıdır. Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin sayın heyeti bu kararı ile hem kurallarını açıkça ihlal etmiş hem de kararlarını inkar etmiştir. Böylece tarafsızlığını yitirmiş ve internet sitelerine düşen ses kayıtları doğrultusunda hareket ederek açıkça sanık İlhan Cihaner'den taraf olmuştur." dedi.
Erzurum'daki Cihaner dosyanın İstanbul veya Yargıtay'da birleştirilmesini istemediklerini vurgulayan Şeker, İstanbul'daki Albay Dursun Çiçek dosyası ile Erzurum'daki dosya arasında hukuki ve fiili bir bağlantının olduğunu belirtti. İstanbul'daki dosyanın kısa sürede sonuçlanamayacağını ileri süren Şeker, Erzurum'daki dosyanın delillerinin açık olduğunu ve kısa sürede sonuçlanabileceğini kaydetti.
Erzurum'daki dosya ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde devam eden Cihaner Dosyası arasında kesinlikle hiçbir fiili ve hukuki bağlantının bulunmadığını vurgulayan Şeker, bu nedenle dosyanın Yargıtay'da birleştirilmesinin hukuki dayanağının olmadığını ifade etti.
"DAVAYA KATILMAMIZA İZİN VERİLSİN"
Birleştirme kararlarının, hukuka uygun yöntemlerle kaldırılmadan, yasalara açıkça aykırı olacak bir işlemle Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki Cihaner dosyası ile birleştirilmesi nedeniyle, öncelikle suçtan açıkça zarar görmeleri sebebiyle davaya katılmalarına karar verilmesini isteyen Şeker, "Davaya müdahilliğimize karar verildikten sonra redd-i hakim istemimizin, CMK'nın 27. maddesi uyarınca 11. Ceza Dairesi'ni takip eden Yargıtay Yüksek 1. Ceza Dairesi'nce incelenerek kabul edilmesini istiyoruz." diye konuştu.
Daha önce Ahmet Demir'in, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ile Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in 'Terör örgütü üyesi olmak' suçlamasıyla yargılandığı dava ile ilgili yaptığı 'Redd-i Hakim' talebi, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce incelenmiş ve talep reddedilerek, dosya, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.