Salvo
Kayıtlı Üye
YARGILAMANIN İADESİ
Mahkeme tarafından verilen kesin hüküm bağlayıcıdır. Yargılamanın iadesi yolu bu kurala getirilmiş bir istisnadır. Sebeplrin gerçekleşmesi halinde kesin hüküm teşkil eden kararlar tekrar mahkeme önünde görülebilecektir.
YARGILAMANIN İADESİ SEBEPLERİ:
Yargılamanın iadesi yoluna başvurma sebepleri HUMk md 445 ve 446' da düzenlenmiştir. Ve YArgılamanın iadesine başvurma sebeğpleri bu düzenlenenler ile sınırlıdır. Yani tahdidi olarak sayılmıştır.
Madde 445 - Katiyen verilen veya katiyet iktisap etmiş olan kararlar hakkında aşağıdaki sebeplere binaen iadei muhakeme talep olunabilir:
1 - Muhakeme esnasında esbabı mücbireye veya lehine hükmolunan tarafın fiiline binaen elde edilemiyen bir senet veya vesikanın hükmün itasından sonra ele geçirilmiş olması,
2 - Hükme esas ittihaz olunan senedin sahteliğine karar verilmiş veyahut senedin sahte olduğu mahkeme veya bir mevkii resmide ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki karar hükümden evvel ittihaz olunup iadei muhakeme talebin de bulunan kimsenin, hüküm zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
3 - Hükme esas ittıhaz olunan bir ilam hükmü fesih ve nakzolunarak kaziyei muhkeme teşkil etmek suretiyle külliyen mürtefi olması,
4 - Şahadeti hükme esas ittihaz olunan şahidin hükümden sonra yalan şahadetle mahküm edilmiş olması
5 - Ehlihibrenin kasten hilafı hakikat ihbaratta bulunduğunun hükmen tahakkuk etmesi,
6 - Mahkümunlehin yalan yere yemin ettiği ikrarı veya beyyinei tahririye ile sabit olmuş olması,
7 - Mahkümunleh tarafından hükme müessir diğer bir hile ve hud'anın kullanılmış olması,
8 - Vekil ve mümessil olmıyan kimseler huzuriyle davanın rüyet ve hükmedilmiş olması,
9 - Davayı rüyetten istinkaf etmeğe kanunen mecbur olan hakim huzuriyle muhakemenin rüyet ve hükmedilmiş olması,
10 - İki tarafı ve sebebi müddehit bir dava hakkında sadır olan bir ilama mugayir yeni bir ilam suduruna sebep olabilecek bir madde yokken yine o mahkeme veya diğer bir mahkeme tarafından evvelki ilamın hükmü hilafında bir hüküm ve karar verilmiş olup da her iki ilamın katiyet kesbetmesi.
11 - (Ek bend: 23/01/2003 - 4793 S.K./1. md.) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(Ek fıkra: 16/07/1981 - 2494/33 md.) Birinci fıkranın 4, 5 ve 6 ncı bentlerindeki hallerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkümiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya karar verilememiş ise, ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde yargılamanın iadesi sebeplerinin varlığının, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.
Madde 446 - Alacaklılar veya mahkümunaleyh makamına kaim olanlar, borçluları veya makamına kaim oldukları kimseler aleyhinde sadır olan hükümler hakkında mahkümunleh ile mahkümunaleyh beyninde bilittifak kendilerine karşı vuku bulan hile sebebiyle iadei muhakeme talebinde bulunabilir.
YARGILAMANIN İADESİ USULÜ:
Dava hükmü vermiş olan mahkemeye açılır ve o mahkeme tarafından incelenip karar
bağlanır. Başka bir mahkemede açılamaz. Dava dilekçe ile açılır. Bu dava
dilekçesinde özellikle yargılamanın iadesini haklı gösteren sebebin
yazılması gerekir.
Yargılamanın iadesine başvurmuş olmak hükmün icrasını tehir etmez, ancak mahkemeye teminat gösterilmek suretiyler hükmün icrasının tehirine karar verilebilir.
Yargılamanın iadesi davası, mutlaka duruşması yapılarak incelenir.
Mahkeme, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru olmadığı kanısına
varırsa, yargılamanın iadesi davasını reddeder. Bu ret kararı ile birlikte
yargılamanın iadesini istemiş olan taraf para cezasına mahkum edilir.
Buna karşılık mahkeme ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru
olduğu kanısına varırsa, yargılamanın iadesi talebini kabul ederek, asıl
dava hakkında yeni bir karar verir.
Taraflar kural olarak asıl dava sırasında yapmış oldukları iddia ve
savunmaları ile bağlıdır.
Yeni bir senedin ele geçirilmiş olmasına dayanarak yargılamanın iadesi
istenmişse mahkeme bu senedin hükme etkisi olup olmadığını inceler.
Tanığın
yalan söylediğine dayanarak yargılamanın iadesi istenmişse bu tanığın
ifadesi nazara alınmadan hüküm verilir.
Tebligat hilesi ile bir tarafın yokluğunda hüküm verilmiş ise o tarafın da delilleri sorulup bütün deliller birlikte incelenerek hüküm verilir.
Mahkeme bu şekilde yapacağı tahkikat ve yargılama sonucunda iki şekilde
karar verebilir:
1.mahkeme yargılamanın iadesi sebebinin doğru olmasına reğmen eski
hükmünü doğru bulur, yani yargılamanın iadesi sebebini hükme etkili bulmaz.
Mahkeme eski kararını tasdik eder.
2.mahkeme eski hükmün kısmen veya tamamen değiştirilmesi gerektiği
kanısına varırsa eski hükmünü kısmen veya tamamen değiştirir.
Yargılamanın iadesi davası sonucunda, eski hükmün kısmen veya tamamen
değiştirilmesine karar verilmiş ise bu karar eski hükmün yerine geçer yani
geçmişe etkilidir. Eski hüküm daha önce icra edilmiş ise icra eski haline
iade olur.
alıntıdır.
Mahkeme tarafından verilen kesin hüküm bağlayıcıdır. Yargılamanın iadesi yolu bu kurala getirilmiş bir istisnadır. Sebeplrin gerçekleşmesi halinde kesin hüküm teşkil eden kararlar tekrar mahkeme önünde görülebilecektir.
YARGILAMANIN İADESİ SEBEPLERİ:
Yargılamanın iadesi yoluna başvurma sebepleri HUMk md 445 ve 446' da düzenlenmiştir. Ve YArgılamanın iadesine başvurma sebeğpleri bu düzenlenenler ile sınırlıdır. Yani tahdidi olarak sayılmıştır.
Madde 445 - Katiyen verilen veya katiyet iktisap etmiş olan kararlar hakkında aşağıdaki sebeplere binaen iadei muhakeme talep olunabilir:
1 - Muhakeme esnasında esbabı mücbireye veya lehine hükmolunan tarafın fiiline binaen elde edilemiyen bir senet veya vesikanın hükmün itasından sonra ele geçirilmiş olması,
2 - Hükme esas ittihaz olunan senedin sahteliğine karar verilmiş veyahut senedin sahte olduğu mahkeme veya bir mevkii resmide ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki karar hükümden evvel ittihaz olunup iadei muhakeme talebin de bulunan kimsenin, hüküm zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
3 - Hükme esas ittıhaz olunan bir ilam hükmü fesih ve nakzolunarak kaziyei muhkeme teşkil etmek suretiyle külliyen mürtefi olması,
4 - Şahadeti hükme esas ittihaz olunan şahidin hükümden sonra yalan şahadetle mahküm edilmiş olması
5 - Ehlihibrenin kasten hilafı hakikat ihbaratta bulunduğunun hükmen tahakkuk etmesi,
6 - Mahkümunlehin yalan yere yemin ettiği ikrarı veya beyyinei tahririye ile sabit olmuş olması,
7 - Mahkümunleh tarafından hükme müessir diğer bir hile ve hud'anın kullanılmış olması,
8 - Vekil ve mümessil olmıyan kimseler huzuriyle davanın rüyet ve hükmedilmiş olması,
9 - Davayı rüyetten istinkaf etmeğe kanunen mecbur olan hakim huzuriyle muhakemenin rüyet ve hükmedilmiş olması,
10 - İki tarafı ve sebebi müddehit bir dava hakkında sadır olan bir ilama mugayir yeni bir ilam suduruna sebep olabilecek bir madde yokken yine o mahkeme veya diğer bir mahkeme tarafından evvelki ilamın hükmü hilafında bir hüküm ve karar verilmiş olup da her iki ilamın katiyet kesbetmesi.
11 - (Ek bend: 23/01/2003 - 4793 S.K./1. md.) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(Ek fıkra: 16/07/1981 - 2494/33 md.) Birinci fıkranın 4, 5 ve 6 ncı bentlerindeki hallerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkümiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya karar verilememiş ise, ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde yargılamanın iadesi sebeplerinin varlığının, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.
Madde 446 - Alacaklılar veya mahkümunaleyh makamına kaim olanlar, borçluları veya makamına kaim oldukları kimseler aleyhinde sadır olan hükümler hakkında mahkümunleh ile mahkümunaleyh beyninde bilittifak kendilerine karşı vuku bulan hile sebebiyle iadei muhakeme talebinde bulunabilir.
YARGILAMANIN İADESİ USULÜ:
Dava hükmü vermiş olan mahkemeye açılır ve o mahkeme tarafından incelenip karar
bağlanır. Başka bir mahkemede açılamaz. Dava dilekçe ile açılır. Bu dava
dilekçesinde özellikle yargılamanın iadesini haklı gösteren sebebin
yazılması gerekir.
Yargılamanın iadesine başvurmuş olmak hükmün icrasını tehir etmez, ancak mahkemeye teminat gösterilmek suretiyler hükmün icrasının tehirine karar verilebilir.
Yargılamanın iadesi davası, mutlaka duruşması yapılarak incelenir.
Mahkeme, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru olmadığı kanısına
varırsa, yargılamanın iadesi davasını reddeder. Bu ret kararı ile birlikte
yargılamanın iadesini istemiş olan taraf para cezasına mahkum edilir.
Buna karşılık mahkeme ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru
olduğu kanısına varırsa, yargılamanın iadesi talebini kabul ederek, asıl
dava hakkında yeni bir karar verir.
Taraflar kural olarak asıl dava sırasında yapmış oldukları iddia ve
savunmaları ile bağlıdır.
Yeni bir senedin ele geçirilmiş olmasına dayanarak yargılamanın iadesi
istenmişse mahkeme bu senedin hükme etkisi olup olmadığını inceler.
Tanığın
yalan söylediğine dayanarak yargılamanın iadesi istenmişse bu tanığın
ifadesi nazara alınmadan hüküm verilir.
Tebligat hilesi ile bir tarafın yokluğunda hüküm verilmiş ise o tarafın da delilleri sorulup bütün deliller birlikte incelenerek hüküm verilir.
Mahkeme bu şekilde yapacağı tahkikat ve yargılama sonucunda iki şekilde
karar verebilir:
1.mahkeme yargılamanın iadesi sebebinin doğru olmasına reğmen eski
hükmünü doğru bulur, yani yargılamanın iadesi sebebini hükme etkili bulmaz.
Mahkeme eski kararını tasdik eder.
2.mahkeme eski hükmün kısmen veya tamamen değiştirilmesi gerektiği
kanısına varırsa eski hükmünü kısmen veya tamamen değiştirir.
Yargılamanın iadesi davası sonucunda, eski hükmün kısmen veya tamamen
değiştirilmesine karar verilmiş ise bu karar eski hükmün yerine geçer yani
geçmişe etkilidir. Eski hüküm daha önce icra edilmiş ise icra eski haline
iade olur.
alıntıdır.