Yanıltıcı Bir Akım: "Risale-i Nur Tefsirciliği"

meridyen2

Kayıtlı Üye
Yanıltıcı Bir Akım: "Risale-i Nur Tefsirciliği"

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin yazmış olduğu Risale-i Nur Külliyatı, yüzbinlerce insanın hidayetine, imanda derinleşmesine, inkar eden pek çok insanın ise doğruyu görüp iman etmelerine vesile olmuş çok önemli eserlerdir. Bediüzzaman'ın samimi üslubu, tefekkürleri ve hikmetli anlatımı, her okuyan için önemli bir yol gösterici ve hidayet rehberi olmuştur.

Risale-i Nurların geniş kitleler üzerindeki bu samimi etkisi son derece açıktır. Ancak buna rağmen kimi çevrelerde, Bediüzzaman'ın eserlerinin anlaşılabilmesi için tefsir edilmesi gerektiği şeklinde yanlış bir kanaat söz konusudur. Risalelerde şifreli ve karmaşık bir anlatım olduğu, düz okumayla anlaşılamayacağı ve bu şifreleri de ancak bu konuda bilgi sahibi olan belirli kişilerin çözebilecekleri düşünülür.

Oysa Bediüzzaman'ın veciz bir şekilde kaleme almış olduğu, apaçık sözlerini bir kez daha tefsir etmek ve yorumlamak gerektiği düşüncesi yanlıştır. Böyle bir girişim, Bediüzzaman'ın sözlerini ancak aslından uzaklaştıracak ve yanlış çıkarımlara neden olacaktır.

Örneğin Bediüzzaman eserlerinde ahir zamanla ilgili konulara geniş yer vermiştir. Bediüzzaman, Hz. İsa’nın ahir zamanda ikinci kez yeryüzüne geleceğini ancak ilk başlarda Hz. İsa'yı tanıyanların ve yardımcılarının sayısının çok az olacağını söylemiştir. Hz. Mehdi’nin ise tüm Müslümanlara bir hidayet önderi olarak ortaya çıkacağını bildirmiştir. Bediüzzaman’ın bu konulardaki tüm izahları çok açıktır. Eğer Bediüzzaman Hz. Mehdi'nin göreve başlayacağı tarih için hadislere dayandırarak hicri 1400 diyorsa, bunu başka türlü yorumlamak mantıksız olur. Bediüzzaman ayrıca Hz. Mehdi’nin üç büyük görevi birarada yerine getireceğini; hem siyaset, hem diyanet, hem de saltanat alanında Mehdilik yapacağını da açıkça belirtmiştir. Buna rağmen Mehdiliği üçe bölmek, tek bir tanesinin Mehdilik için yeterli olacağını söyleyerek yanlış yorumlamak olmaz. Aynı şekilde Bediüzzaman, Hz. İsa'nın, Hz. Mehdi'nin arkasında namaz kılacağını hadis vererek açıklamışken, “aslında öyle demek istemedi” diyerek bu bilgileri farklı yönde tefsir etmek de doğru değildir. Zira hem Peygamberimiz (sav)'in sözü, hem de Üstad’ın bu hadisin doğruluğunu tasdik eden açıklamaları varken, bunun aksini söylemek yanlış olur. Bunun gibi Bediüzzaman, Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin birlikte yapacakları faaliyetleri ve tüm dünyaya Kuran ahlakını hakim kılacaklarını açıklamış ve bu konuda hadisler doğrultusunda tarihler de vermişken, Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin gelmeyeceklerini, yalnızca birer şahsı maneviden ibaret olacaklarını öne sürmek de büyük bir yanılgı olur. Bediüzzaman'ın açıklamalarına göre Hz. İsa ve Hz. Mehdi birer şahsı manevi olarak değil, birer şahıs olarak geleceklerdir. Elbette onların temsil ettikleri birer şahsı manevileri de olacak, ancak şahsı manevilerinin başında kendileri de bizzat lider olarak bulunacaklardır. Tüm dünya Hz. Mehdi'nin liderliği altında toplanacak, Kuran ahlakının yaşanmasıyla birlikte anarşi ve kargaşa ortamı son bulacak ve yeryüzüne huzur ve barış hakim olacaktır.

Ancak, falanca kişinin rüyası, falanca kişinin özel sohbetlerde duydukları, falanca kişiye yapılan özel açıklamalar gibi izahlarla, Bediüzzaman’ın yazımını bizzat tashih ve tasdik ettiği eserleri değiştirmeye çalışmak, geçerli olmayan yakışıksız hareketlerdir.

Bu durum Bediüzzaman’ın Risalelerde anlattığı her konu için geçerlidir. Nitekim böyle bir tefsir mantığının Risale-i Nurlar üzerinde nasıl bir etki oluşturacağının da iyi düşünülmesi gerekir. Zira böyle yanlış bir mantıkta isteyen herkes Bediüzzaman'ın her sözüne kendince farklı bir açıklama getirebilir ve bu şekilde Bediüzzaman’ın hiçbir izahını kabul etmeyebilir. İsteyen kişi, kendince uygun görmediği her izahı, şahsi kanaatlerine ya da çevresinden duyduklarına göre tefsir etme yoluna gidebilir.

Unutulmamalıdır ki, ahir zamanın büyük müceddidi Bediüzzaman’a karşı gösterilecek gerçek sevgi ve saygı, onun büyük bir samimiyetle kaleme aldığı eserlerine sahip çıkmakla, onun gerçekte söylemek istediklerini tam anlayıp onu desteklemekle mümkün olacaktır.
(makale harun yahya)

Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi 01. sayı (Temmuz 2004) 37. sayfada yayınlanmıştır.
 
---> Yanıltıcı Bir Akım: "Risale-i Nur Tefsirciliği"

Allah ayetlerinde, bütün şan ve şerefiniz Kur'an dadır, Kur'an ın ipine sarılın, veliler edinmeyin, güvenilecek yardım istenecek veliniz yalnız benim dediği halde, bizler hala beşerin ve kitaplarının peşi sıra gidiyorsak, elbette bunun sonucunada katlanmasını bilmeliyiz.
 
takipçi satın al tiktok takipçi satın al instagram beğeni satın al takipçi satın al takipçi satın al Buy Instagram Followers bugün haber bypuff
Geri
Üst