Küçükken meraklısı olduğum uçurtma hayallerimi taşırmış gökyüzüne meğer
Çocuklukta kalırmış tüm sevinçler en güzel ve masum haliyle
Yalnız o yaşlarda acımasızlığını saklar yüze gülermiş hayat
Net değilmiş hiçbir insan yıldızlar kadar ve çizgi film gibi renkli değilmiş yaşam
Dertmiş büyüttüğüm yaşımla beraber hüzünler artarmış tebessüm yerine
Kimseye eşit muamele etmezmiş hayat kapıya dayanan zorluk ve mücadeleymiş en çetininden
Yıllar mecbur bırakırmış sessizliğe çaresizliğe
Sabırmış biriktirdiğim kumbaramda ümitlerimmiş harcadığım
Salıncakta unutulurmuş tüm mutluluklar yalnız o zaman masmaviymiş gökyüzü
Özünü kaybedermiş insan su gibi berrak kalamazmış
Yalancıymış aynalar suçsuz değilmiş hiçbir yüz
okul sıralarında öğretilenlerden ibaret değilmiş hayat barış sevgi hoşgörü kitap sayfalarındaymış sadece
Hep gölgeye mahkummuş sevinçler ne çok can yakarmış dünya
Hilesiz oynanan tek oyunmuş körebe ve saklanbaçlarda saklı kalırmış umutlar
Benmişim eksilen kendimden imtihanımmış uzayan
Getirdiklerinin karesiymiş götürdükleri sağlaması yokmuş ömrün
Her ağlayışımda yanında olmazmış annem duyrulmazmış hıçkırıçlar kimseye
Tükettiğim huzurmuş yitirilen samimiyet
Büyüdükçe artarmış cocukluğa özlem azalırmış güvendiğin insan sayısı
Tekrarı olmayan bir tiyatroymuş hayat ölümle kapanırmış hep son perde
Kolu kanadı kırıkmış ömrün ve yalnızca kuşlar anlarmış uçurtmanın dilinden
Çocuklukta kalırmış tüm sevinçler en güzel ve masum haliyle
Yalnız o yaşlarda acımasızlığını saklar yüze gülermiş hayat
Net değilmiş hiçbir insan yıldızlar kadar ve çizgi film gibi renkli değilmiş yaşam
Dertmiş büyüttüğüm yaşımla beraber hüzünler artarmış tebessüm yerine
Kimseye eşit muamele etmezmiş hayat kapıya dayanan zorluk ve mücadeleymiş en çetininden
Yıllar mecbur bırakırmış sessizliğe çaresizliğe
Sabırmış biriktirdiğim kumbaramda ümitlerimmiş harcadığım
Salıncakta unutulurmuş tüm mutluluklar yalnız o zaman masmaviymiş gökyüzü
Özünü kaybedermiş insan su gibi berrak kalamazmış
Yalancıymış aynalar suçsuz değilmiş hiçbir yüz
okul sıralarında öğretilenlerden ibaret değilmiş hayat barış sevgi hoşgörü kitap sayfalarındaymış sadece
Hep gölgeye mahkummuş sevinçler ne çok can yakarmış dünya
Hilesiz oynanan tek oyunmuş körebe ve saklanbaçlarda saklı kalırmış umutlar
Benmişim eksilen kendimden imtihanımmış uzayan
Getirdiklerinin karesiymiş götürdükleri sağlaması yokmuş ömrün
Her ağlayışımda yanında olmazmış annem duyrulmazmış hıçkırıçlar kimseye
Tükettiğim huzurmuş yitirilen samimiyet
Büyüdükçe artarmış cocukluğa özlem azalırmış güvendiğin insan sayısı
Tekrarı olmayan bir tiyatroymuş hayat ölümle kapanırmış hep son perde
Kolu kanadı kırıkmış ömrün ve yalnızca kuşlar anlarmış uçurtmanın dilinden