Yandaş polemik kir saçıyor!!!!!!!!!

Nazlı Ilıcak ve Şamil Tayyar arasında Twitter’da başlayan polemikte sarf edilen sözler ve ortaya atılan iddialar, "yandaşların" seviyesizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Tayyar, Nazlı Ilıcak’ın eşini aldattığını öne sürerken, Ilıcak, Tayyar’ı 28 Şubat’ta MİT’le işbirliği yapmakla suçladı.

Nazlı Ilıcak-Şamil Tayyar polemiği yandaşların seviyesizliğini ve kirli ilişkilerini bir kez daha açığa çıkardı. Ilıcak ve Tayyar çirkin bir üslupla birbirleri hakkında kirli iddialarda bulundu.

Ilıcak: Tayyar MİT’le işbirliği yaptı
Samanyolu TV’de katıldığı programda AKP milletvekili Şamil Tayyar’ın 28 Şubat’ta Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile işbirliği yaptığını öne süren Ilıcak, Tayyar’ın o dönemde Demokratik Sol Parti’den (DSP) aday olmak istediğini söyledi. Ilıcak, Tayyar’ın bu yüzden de Refah-Yol Hükümetini kötülediğini öne sürdü. Tayyar’ın kendisi ile şike davasından ötürü polemiğe girdiğini kaydeden Ilıcak, Başbakan'la ters düştüğü için açık pozisyonda kaldığını ve göze girmek için de kendisine saldırdığını söyledi.

Tayyar: Cemaat emretti, yaptım
Ilıcak’ın 28 Şubat ve DSP ile ilgili iddialarına tepki gösteren Tayyar ise, Twitter’da "Ilıcak ispatlamazsa namussuzdur, ********dir, ahlaksızdır. 1999'da DSP'den adaylık teklifini, cemaatten dostlarımın telkiniyle kabul ettim, o dönemde ağırlıklı olarak DSP destekleniyordu. Şimdi Nazlı ılıcak'a soruyorum: 28 Şubatta kurmaya çalıştığınız MİT ilişkisi cemaati de bağlar mı? Cemaat MİT'le ilişki içinde miydi?” ifadesine yer verdi. Yataktan yatağa savrulanlar dahil tüm gazetecilerin ellerindeki bilgileri açıklamasını isteyerek Nazlı ılıcak’ı kastettiği anlaşılan Tayyar burada durmadı.

Nazlı Ilıcak’a “ayıkken konuş” diye hitap eden Tayyar, “Nazlı müfterisine sorum: Emin Şirin’le ilişkiniz başladığında Kemal Bey sağ mıydı? Kemal Bey niye öldü?” diyerek Ilıcak’la ilgili imalarda bulundu. Hızını alamayan Tayyar, “Bu dağ ne rüzgarlar gördü, nazlı esen üfürüklerden mi ürkecek?” diyerek Ilıcak’la ilgili iddialara devam etti. Tayyar, Nazlı Ilıcak’ın 28 Şubat sürecinde Mesut Yılmaz’a “yağdanlığınız olmak istiyorum” dediğini ileri sürerek, 99 seçimlerinde Refah Partisi kayığına atladığını, 2007’de Tayyip Erdoğan tarafından vekillik talebinin reddedildiğini ve 28 Şubat soruşturması başlayınca da cemaati sığınacak liman olarak gördüğünü yazdı.

Tayyar son olarak Ilıcak’ın oyununun AKP – cemaat çatışması olduğunu ima ederek, “Artık hiçbir şekilde bu tartışmaya girmek istemiyorum, başbakanımızın dediği gibi bu kadını benden uzak tutun” dedi.

“Her taşın altında cemaat yok”tan, “cemaat emretti, yaptık”a
Tayyar ve Ilıcak arasında gelişen kirli polemik, herkesin bildiği fakat yandaşlarca sürekli inkar edilen bir gerçeğin de itirafı oldu. Nazlı Ilıcak’ın, Tayyar’ın 99 seçimlerinde DSP’den aday olmak istediği yönündeki iddialarına Tayyar’dan gelen “adaylık teklifini, cemaatten dostlarımın telkiniyle kabul ettim, o dönemde ağırlıklı olarak DSP destekleniyordu” yanıtı iktidar ve yandaşları tarafından her daim inkar edilen, Gülen cemaatin siyaset sahnesindeki aktörlerden biri olduğu gerçeğinin yandaşların ağzından dökülen bir itirafı. Bilindiği gibi Gülen cemaatinin siyasetteki rolü, cemaatin bir “sivil toplum örgütü”, “gönüller hareketi” olduğu yönündeki nitelemelerle inkar ediliyor. Bu polemikle beraber Gülen cemaatinin Türkiye siyasetindeki rolü, bir kez de “her taşın altında yokuz” mesajları veren, bu konuda kitap yazan sempatizanlarınca dile getirilmiş oldu.