Heulwen
Kayıtlı Üye
Yabancılar / Kemal Bekir
Kitabın Adı: Yabancılar
Kitabın Yazarı: Kemal Bekir
Kitabın Özeti:
Sıtkı Efendi bir kasabada Malmüdürlüğünde tahsildardır. Kendisini bu işe kayın biraderi Galip Efendi sokmuştur. O da aynı dairede memurdur. Sıtkı Efendinin ikisi kız, ikisi erkek dört çocuğu vardır. Son günlerde kendini içkiye fazla kaptırdığından, karısı Ayşe üzüntülüdür. Her akşam kocasını yemeğe beklemekte, fakat Sıtkı Efendi iş arkadaşı İzzetle ahçı dükkânında kafayı çekmekte, eve geç gelmektedir. Buna karşın dürüst, onurlu, çocuklarına düşkün bir kişidir.
Öte yandan, Malmüdürü Rauf Efendi Dortoğlu Mehmet Ağanın arkadaşıdır. Daha doğrusu, Mehmet Ağa onunla arkadaşlık kurmuştur. İşlerini kolaylıkla yürütebilmek için ondan yararlanmayı düşünmektedir.
Mehmet Ağa geniş toprakları olan, varlıklı, şişman, akıllı bir adamdır. Hovarda yaradılışlıdır. İkide bir İstanbula giderek eğlenmekte, para yiyerek dönmektedir. Bir yıl önce karısı ölmüş, dul kalmıştır. Üç delikanlı oğlu ile bir dul kız-kardeşi vardır. Evlenmek ister. Rauf Efendi ona Sıtkı Efendinin kızını salık verir. Saadet gerçi henüz küçüktür, on üç yaşındadır, ama oldukça güzel bir kızdır.
Rauf Efendinin de kışkırtmasıyla Mehmet Ağa Saadeti almayı iyice kafasına koyar. Üstelik, çevrede de bunun dedikodusu yapılır. Herkes bu işin olacağına inanmaktadır. Dünürlük görevini Rauf Efendi üstüne alır. Sıtkı Efendi kendi memurudur, her halde onu reddetmeyecektir. Kaldı ki Mehmet Ağa gibi birine «hayır» demesi de mümkün değildir.
Gelgelelim, Rauf Efendi yanıldığını anlamakta gecikmez. Çünkü Sıtkı Efendi kızının çok küçük olduğunu öne sürer. Mehmet Ağa ise nerdeyse ellisine basacaktır. Arada büyük yaş ayrımı vardır. Delikanlı oğullarıyla birlikte oturmaktadır. Bu bakımdan, Ağanın kızıyla evlenmesi doğru olmayacaktır.
Bir süre sonra Rauf Efendi yeniden harekete geçer. Sıtkı Efendinin bir gün yolunu keser. Parka giderek konuşurlar. Söz evlenmeye gelince Sıtkı Efendi yine diklenir. Rauf Efendi bin dereden su getirir, fakat onu kandıramaz. Bunun üzerine, tehdit eder : Ya kızmı Ağaya verecek ya da tahsildarlıktan istifa edecektir
Sıtkı Efendi bu söz üzerine iyice kızar. Ayağa fırlar, sövüp sayar. Rauf Efendinin Ağaya yaranmak için araya girdiğini, kızma acımadığını, insanlıktan yoksun olduğunu söyler. Yüzüne tükürür.
Rauf Efendi hemen Ağaya gider. Olanları anlatır, Ağayı adamakıllı doldurur. Ertesi gün Sıtkı Efendi gidip Ağayla görüşür. Tatlılıkla ona bu işin olmayacağını anlatmaya çalışır. Fakat Ağa öfkelenir, onu tersler. Bunun üzerine, Sıtkı Efendi de ona bağırıp çağırır. Dışarı çıkar. Doğruca Malmüdürlüğüne gider. Rauf Efendinin odasına dalar. Kapıyı kapatır. «Deyyus! İşte geldim, istifa ediyorum. Elinizdeki koz buydu, içiniz rahatlasın!» diye bağırır. Rauf Efendiyi tokatlayarak dışarı fırlar. Yolda kayınbiraderi Galiple karşılaşır. Olup bitenleri anlatır. Fakat Galip de Ağa ile Malmüdüründen yana çıkar. Bundan ötürü tartışırlar. Sıtkı Efendi onu da azarlayarak evine yollanır.
Birkaç gün sonra eşyasını toplar. Sabahleyin, güneş doğmadan karısı ve çocuklarıyla bir yaylıya biner. Kasabadan ayrılır. Böylece, hem kızının geleceğini, hem de onurunu korumuş olur.
Kitap Hakkında Yorumlar ve Yargı
«Kemal Bekirin Yabancıları da başka bir başarı. Bu romanda şiir, bana kusurlu görünen kuruluşu örtüyor. Yazar, küçük bir memurun hayatını anlatıyor, küçük memurun kızına bölgenin zengin bir ileri geleni talip olmaktadır, zengin adam yaşlı, kızsa pek gençtir. Babası kızını vermeye yanaşmaz; ama istekli, zavallı memurun amirini elde etmiştir, amiri adamın üzerinde, istifasını vererek kasabadan kaçacak derecede baskı yapar. Bu kitapta aynı kıza aşık olan, bir umutsuzluk bunalımı içinde kendini öldüren genç ve yoksul bir işçinin hikâyesi de var. Bu hikâye pek dokunaldı bir şiirle verilmiş. Yazar teknik bir beceriksizlik göstermiş biraz ama, hikâyenin güzelliği bu kusuru örtüyor.» (Reşat Nuri Darago).