ParadokS
Kayıtlı Üye
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi ve proje yürütücüsü Doç. Dr. Hatice Kumcağız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, OMÜ başta olmak üzere Türkiye'deki bazı üniversitelerde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrencilerle görüşerek yaşadıkları sorunların ortaya çıkarılmasını amaçladıklarını söyledi.
Bu kapsamda söz konusu üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerden tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilmiş 31'i kız 112 yabancı uyruklu öğrenciyle birebir görüştüklerini bildiren Kumcağız, araştırmaya katılan ve Yunanistan, Gana, Afganistan, Mozambik, Tanzanya, Pakistan, Hollanda, Arnavutluk, Güney Afrika, Suriye, Somali, Lübnan, Çin'den gelen öğrencilerin 47'sinin birinci, 32'sinin ikinci, 14'ünün üçüncü, 19'unun da dördüncü sınıfa devam ettiğini anlattı.
Her bir öğrenci ile yaklaşık 30 dakika görüşme gerçekleştirdiklerini dile getiren Kumcağız, şöyle devam etti:
"Öğrenciler 15 ila 30 yaş aralığında bulunuyor. Sorunlarının başında Türkçe bilgilerinin yetersizliği geliyor. Yabancı uyruklu öğrenciler, şehirde kaldıkça ve dillerini geliştirdikçe sorunlarını çözmede daha başarılı oluyor. Yabancı uyruklu öğrencilerden üst sınıflarda okuyanların daha rahat olduğunu belirledik. Söz konusu öğrencilerin uyum sorunlarının en önemlileri olarak dil, sosyo-kültürel, ekonomik, oryantasyon ön plana çıktı. Öğrencilerin dil becerilerindeki yetersizliğin, dersi anlamaları, not almaları, yazma ve okuma ödevleri ile sınavları tamamlama düşüncelerini ifade etmelerini güçleştirdiğini tespit ettik. Dil olmayınca öğrencilerin okulda soru sorma yetenekleri azalıyor. Bu da akademik başarılarının düşmesine neden oluyor."
- Sorunların çözülmesi için öneriler
Kumcağız, araştırmada yabancı uyruklu öğrencilerin başarılı olması ve sorunlarının en alt düzeye indirilmesi için alınması gereken tedbirlerin de belirlendiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Alt sınıf öğrencilerin dil sorunlarının azalması için yabancı dil olarak Türkçe öğretimini desteklemek önem taşıyor. Kitap okuma kulübü kurularak öğrencilere değişik seviyelerde hikaye, roman gibi kitapları okumaları ve okudukları kitapları tartışmaları istenmelidir. Özellikle eğitime yeni başlayan öğrencilerin daha az sosyo-kültürel sorun yaşamaları için bu öğrencilere yönelik etkinlikler artırılmalı, oryantasyon çalışmalarına yardımcı olması amacıyla gazete çıkarılması gerekir. Ayrıca yabancı öğrencilerin kişisel sorunlarının çözümü amacıyla üniversitenin öğrenci danışmanlık biriminden faydalanmaları sağlanmalıdır. Kültürel danışmanlığın ön planda tutulduğu uygulamaların yapılması ve online danışmanlık hizmetlerine başlanması, bu öğrenciler için yararlı olacaktır."
Bu kapsamda söz konusu üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerden tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilmiş 31'i kız 112 yabancı uyruklu öğrenciyle birebir görüştüklerini bildiren Kumcağız, araştırmaya katılan ve Yunanistan, Gana, Afganistan, Mozambik, Tanzanya, Pakistan, Hollanda, Arnavutluk, Güney Afrika, Suriye, Somali, Lübnan, Çin'den gelen öğrencilerin 47'sinin birinci, 32'sinin ikinci, 14'ünün üçüncü, 19'unun da dördüncü sınıfa devam ettiğini anlattı.
Her bir öğrenci ile yaklaşık 30 dakika görüşme gerçekleştirdiklerini dile getiren Kumcağız, şöyle devam etti:
"Öğrenciler 15 ila 30 yaş aralığında bulunuyor. Sorunlarının başında Türkçe bilgilerinin yetersizliği geliyor. Yabancı uyruklu öğrenciler, şehirde kaldıkça ve dillerini geliştirdikçe sorunlarını çözmede daha başarılı oluyor. Yabancı uyruklu öğrencilerden üst sınıflarda okuyanların daha rahat olduğunu belirledik. Söz konusu öğrencilerin uyum sorunlarının en önemlileri olarak dil, sosyo-kültürel, ekonomik, oryantasyon ön plana çıktı. Öğrencilerin dil becerilerindeki yetersizliğin, dersi anlamaları, not almaları, yazma ve okuma ödevleri ile sınavları tamamlama düşüncelerini ifade etmelerini güçleştirdiğini tespit ettik. Dil olmayınca öğrencilerin okulda soru sorma yetenekleri azalıyor. Bu da akademik başarılarının düşmesine neden oluyor."
- Sorunların çözülmesi için öneriler
Kumcağız, araştırmada yabancı uyruklu öğrencilerin başarılı olması ve sorunlarının en alt düzeye indirilmesi için alınması gereken tedbirlerin de belirlendiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Alt sınıf öğrencilerin dil sorunlarının azalması için yabancı dil olarak Türkçe öğretimini desteklemek önem taşıyor. Kitap okuma kulübü kurularak öğrencilere değişik seviyelerde hikaye, roman gibi kitapları okumaları ve okudukları kitapları tartışmaları istenmelidir. Özellikle eğitime yeni başlayan öğrencilerin daha az sosyo-kültürel sorun yaşamaları için bu öğrencilere yönelik etkinlikler artırılmalı, oryantasyon çalışmalarına yardımcı olması amacıyla gazete çıkarılması gerekir. Ayrıca yabancı öğrencilerin kişisel sorunlarının çözümü amacıyla üniversitenin öğrenci danışmanlık biriminden faydalanmaları sağlanmalıdır. Kültürel danışmanlığın ön planda tutulduğu uygulamaların yapılması ve online danışmanlık hizmetlerine başlanması, bu öğrenciler için yararlı olacaktır."