meridyen2
Kayıtlı Üye
Vuruşlu Yıldızlar: Pulsarlar
Göğe ve Tarıka andolsun Tarıkın ne olduğunu sana bildiren nedir? (Karanlığı) Delen yıldızdır. (Tarık Suresi, 1-3)
Kuranın 86. suresi olan Tarık, tark kökünden türeyen bir kelimedir. Kelimenin asıl manası, bir ses işitilecek şekilde şiddetle vurmak, çarpmak anlamlarına gelir. Kelimenin en temel anlamı olan, vuruş, şiddetle vuran anlamları dikkate alındığında, bu surede çok önemli bir bilimsel gerçeğe dikkat çekildiği görülecektir. Bu bilgiye değinmeden evvel ayette bu yıldızları tarif eden diğer kelimeler şöyledir:
Yukarıdaki ayette geçen ettariki ifadesi, geceyi delen, karanlığı delen yıldız, gece doğan, delip geçen, vuran, döven, çalan, keskin yıldız anlamlarına gelir. Ayrıca ayette geçen vav ifadesi ile yemin edilerek, yemin edilen şeylerin -göğün ve Tarıkın- önemine dikkat çekilmektedir.
Jocelyn Bell Burnell, 1967 yılında İngiltere Cambridge Üniversitesinde yaptığı araştırmalar esnasında, düzenli bir radyo sinyali yakalamıştı. Ancak o döneme kadar kalp çarpmasındaki gibi düzenli vuruşların kaynağı olabilecek bir gök cismi bilinmiyordu. Fakat 1967 yılında astronomlar, kendi ekseni etrafında dönen çekirdekteki madde yoğunlaştıkça yıldızın manyetik alanının da yoğunlaştığını ve böylece yıldızın kutuplarında Dünyanın manyetik alanından 1 trilyon kat daha fazla kuvvet oluştuğunu belirlediler. Bu derece hızla dönen ve bu kadar güçlü bir manyetik alana sahip bir nesnenin, yıldızın her dönüşünde, koni şeklinde seyreden çok güçlü radyo dalgalarının oluşturduğu bir ışın yaydığını fark ettiler. Bir süre sonra söz konusu sinyallerin kaynağının, nötron yıldızlarının çok büyük bir hızda dönmeleri olduğu anlaşılmıştır. Keşfedilen bu nötron yıldızlarına pulsar adı verilir. Süpernova patlamalarıyla ölerek pulsar haline gelen bu yıldızlar, evrenin en ağır kütleli, en parlak ve en hareketli cisimleridir. Bazı yaşlı pulsarlar kendi çevrelerinde saniyede 600 kez dönerler. (First Double Pulsar Found)
Pulsar kelimesi, İngilizcede pulse fiilinden türetilmiştir. American Heritage Sözlüğüne göre söz konusu fiil düzenli ve ritmik vurma anlamına gelir. Webster Sözlüğü ise aynı kelime için hızla vurmak, kalp gibi atmak anlamlarını verir. Yine American Heritage Sözlüğüne göre benzer köke ait bir başka fiil olan pulsate ise ritmik olarak genişlemek ve büzülmek, vurmak anlamlarını taşır.
İşte bu keşiften sonra Kuranda tarık yani vuruş kelimesi ile ifade edilenin, pulsar ismi verilen nötron yıldızları ile büyük bir benzerlik gösterdiği anlaşılmıştır.
Süper dev yıldızların çekirdekleri çökerek nötron yıldızlarını oluşturur, bu küçük ve aşırı yoğunlukta, hızla dönen küre şeklindeki madde, yıldızın ağırlığının ve manyetik alanının çoğunu hapseder ve sıkıştırır. Hızla dönen bu nötron yıldızının oluşturduğu kuvvetli manyetik alanın, Dünyadan tespit edilebilen güçlü radyo dalgalarının yayılmasına neden olduğu anlaşılmıştır.
Tarık Suresinin üçüncü ayetinde ise, delen, delip geçen, delik açan, aydınlatan anlamlarına gelen ennecmu essakibu ifadesi ile Tarıkın karanlığı delip geçen parlak yıldız olduğu belirtilmiştir.
Tarık Suresinin ikinci ayetinde de, Tarıkın ne olduğunu sana bildiren nedir? sorusundaki edrake ifadesi kavramayı, anlamayı ifade eder. Güneşin birkaç misli olan yıldızların sıkışmasıyla oluşan pulsarlar, kavranması güç gök cisimleri arasındadır. Ayetteki soru ifadesiyle bu vuruşlu yıldızın kavranmasının zor olduğu vurgulanmaktadır. (En doğrusunu Allah bilir.)
Görüldüğü gibi Kuranda Tarık olarak tarif edilen yıldızlar, 20. yüzyılın sonlarında keşfedilen pulsarlarla büyük bir benzerlik içindedir ve bizlere Kuranın bir başka bilimsel mucizesini göstermektedir.
(makale harun yahya)
Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi 14. sayı (Ağustos 2005) 42. sayfada yayınlanmıştır.
Göğe ve Tarıka andolsun Tarıkın ne olduğunu sana bildiren nedir? (Karanlığı) Delen yıldızdır. (Tarık Suresi, 1-3)
Kuranın 86. suresi olan Tarık, tark kökünden türeyen bir kelimedir. Kelimenin asıl manası, bir ses işitilecek şekilde şiddetle vurmak, çarpmak anlamlarına gelir. Kelimenin en temel anlamı olan, vuruş, şiddetle vuran anlamları dikkate alındığında, bu surede çok önemli bir bilimsel gerçeğe dikkat çekildiği görülecektir. Bu bilgiye değinmeden evvel ayette bu yıldızları tarif eden diğer kelimeler şöyledir:
Yukarıdaki ayette geçen ettariki ifadesi, geceyi delen, karanlığı delen yıldız, gece doğan, delip geçen, vuran, döven, çalan, keskin yıldız anlamlarına gelir. Ayrıca ayette geçen vav ifadesi ile yemin edilerek, yemin edilen şeylerin -göğün ve Tarıkın- önemine dikkat çekilmektedir.
Jocelyn Bell Burnell, 1967 yılında İngiltere Cambridge Üniversitesinde yaptığı araştırmalar esnasında, düzenli bir radyo sinyali yakalamıştı. Ancak o döneme kadar kalp çarpmasındaki gibi düzenli vuruşların kaynağı olabilecek bir gök cismi bilinmiyordu. Fakat 1967 yılında astronomlar, kendi ekseni etrafında dönen çekirdekteki madde yoğunlaştıkça yıldızın manyetik alanının da yoğunlaştığını ve böylece yıldızın kutuplarında Dünyanın manyetik alanından 1 trilyon kat daha fazla kuvvet oluştuğunu belirlediler. Bu derece hızla dönen ve bu kadar güçlü bir manyetik alana sahip bir nesnenin, yıldızın her dönüşünde, koni şeklinde seyreden çok güçlü radyo dalgalarının oluşturduğu bir ışın yaydığını fark ettiler. Bir süre sonra söz konusu sinyallerin kaynağının, nötron yıldızlarının çok büyük bir hızda dönmeleri olduğu anlaşılmıştır. Keşfedilen bu nötron yıldızlarına pulsar adı verilir. Süpernova patlamalarıyla ölerek pulsar haline gelen bu yıldızlar, evrenin en ağır kütleli, en parlak ve en hareketli cisimleridir. Bazı yaşlı pulsarlar kendi çevrelerinde saniyede 600 kez dönerler. (First Double Pulsar Found)
Pulsar kelimesi, İngilizcede pulse fiilinden türetilmiştir. American Heritage Sözlüğüne göre söz konusu fiil düzenli ve ritmik vurma anlamına gelir. Webster Sözlüğü ise aynı kelime için hızla vurmak, kalp gibi atmak anlamlarını verir. Yine American Heritage Sözlüğüne göre benzer köke ait bir başka fiil olan pulsate ise ritmik olarak genişlemek ve büzülmek, vurmak anlamlarını taşır.
İşte bu keşiften sonra Kuranda tarık yani vuruş kelimesi ile ifade edilenin, pulsar ismi verilen nötron yıldızları ile büyük bir benzerlik gösterdiği anlaşılmıştır.
Süper dev yıldızların çekirdekleri çökerek nötron yıldızlarını oluşturur, bu küçük ve aşırı yoğunlukta, hızla dönen küre şeklindeki madde, yıldızın ağırlığının ve manyetik alanının çoğunu hapseder ve sıkıştırır. Hızla dönen bu nötron yıldızının oluşturduğu kuvvetli manyetik alanın, Dünyadan tespit edilebilen güçlü radyo dalgalarının yayılmasına neden olduğu anlaşılmıştır.
Tarık Suresinin üçüncü ayetinde ise, delen, delip geçen, delik açan, aydınlatan anlamlarına gelen ennecmu essakibu ifadesi ile Tarıkın karanlığı delip geçen parlak yıldız olduğu belirtilmiştir.
Tarık Suresinin ikinci ayetinde de, Tarıkın ne olduğunu sana bildiren nedir? sorusundaki edrake ifadesi kavramayı, anlamayı ifade eder. Güneşin birkaç misli olan yıldızların sıkışmasıyla oluşan pulsarlar, kavranması güç gök cisimleri arasındadır. Ayetteki soru ifadesiyle bu vuruşlu yıldızın kavranmasının zor olduğu vurgulanmaktadır. (En doğrusunu Allah bilir.)
Görüldüğü gibi Kuranda Tarık olarak tarif edilen yıldızlar, 20. yüzyılın sonlarında keşfedilen pulsarlarla büyük bir benzerlik içindedir ve bizlere Kuranın bir başka bilimsel mucizesini göstermektedir.
(makale harun yahya)
Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi 14. sayı (Ağustos 2005) 42. sayfada yayınlanmıştır.