meridyen2
Kayıtlı Üye
Vücudumuzdaki Tamirci Enzimler
Dış etkiler sonucu DNA'da meydana gelebilecek hatalar DNA kontrol mekanizmaları tarafından tespit edilip tamir edilirler. Bu mekanizmalar DNA'daki bilgiler doğrultusunda üretilmiş olan enzimlerden oluşur. Farklı onarım mekanizmaları olsa da temel prensip hasar gören nükleotidin, hasar görmemiş karşı nükleotidden alınan bilgi doğrultusunda onarımını yapmaktır. Bu işlem genel olarak 3 aşamadan oluşur:
Hasar gören DNA şeridinin hatalı kısmı DNA nükleaz adlı enzim tarafından tespit edildikten sonra kopartılır. Böylece DNA sarmalında bir boşluk oluşur.
Bir başka enzim olan DNA polimeraz, bir tarafından hasar gören nükleotidin sağlam bölümünden aldığı bilgi doğrultusunda, boşluğa gerekli nükleotidi yapıştırır.
DNA'nın tamiri tam olarak bitmemiştir. Tamirin gerçekleştiği yerdeki şeker-fosfat şeridi üzerinde bir kopukluk meydana gelmiştir. Bu kopukluk DNA-ligaz enzimi tarafından tamir edilir.
Şimdi yukarıda söz edilen işlemleri düşünelim. Bunları yapanlar, DNA'yı tanıyan, inceleyen profesörler veya bilim adamları değil, çok küçük, şuursuz, bilgisiz, akılsız moleküllerdir. Bunların bir taştan veya tahta parçasından hiçbir farkları yoktur, ancak olağanüstü yeteneklerle donatılmışlardır. Bir molekül, DNA şeridindeki hatalı kısmı nasıl tespit edebilir? Bunun için yaklaşık 3 milyar harften oluşan DNA dizisini, tam sırasıyla ezbere biliyor olması ve bu şekilde hatalı bir harfi tespit edebiliyor olması gerekmektedir. Ayrıca hatayı düzeltmek için izlemesi gereken son derece akılcı yöntemi de bilmekte ve kusursuzca uygulamaktadır. Bu, insanı hayranlık içinde bırakan çok önemli bir bilgidir. Her türlü eksiklikten münezzeh olan Yüce Allah, küçücük molekülleri böyle olağanüstü yeteneklerle yaratarak, ihtişamlı yaratmasını sergilemektedir.
(makale harun yahya)
Dış etkiler sonucu DNA'da meydana gelebilecek hatalar DNA kontrol mekanizmaları tarafından tespit edilip tamir edilirler. Bu mekanizmalar DNA'daki bilgiler doğrultusunda üretilmiş olan enzimlerden oluşur. Farklı onarım mekanizmaları olsa da temel prensip hasar gören nükleotidin, hasar görmemiş karşı nükleotidden alınan bilgi doğrultusunda onarımını yapmaktır. Bu işlem genel olarak 3 aşamadan oluşur:
Hasar gören DNA şeridinin hatalı kısmı DNA nükleaz adlı enzim tarafından tespit edildikten sonra kopartılır. Böylece DNA sarmalında bir boşluk oluşur.
Bir başka enzim olan DNA polimeraz, bir tarafından hasar gören nükleotidin sağlam bölümünden aldığı bilgi doğrultusunda, boşluğa gerekli nükleotidi yapıştırır.
DNA'nın tamiri tam olarak bitmemiştir. Tamirin gerçekleştiği yerdeki şeker-fosfat şeridi üzerinde bir kopukluk meydana gelmiştir. Bu kopukluk DNA-ligaz enzimi tarafından tamir edilir.
Şimdi yukarıda söz edilen işlemleri düşünelim. Bunları yapanlar, DNA'yı tanıyan, inceleyen profesörler veya bilim adamları değil, çok küçük, şuursuz, bilgisiz, akılsız moleküllerdir. Bunların bir taştan veya tahta parçasından hiçbir farkları yoktur, ancak olağanüstü yeteneklerle donatılmışlardır. Bir molekül, DNA şeridindeki hatalı kısmı nasıl tespit edebilir? Bunun için yaklaşık 3 milyar harften oluşan DNA dizisini, tam sırasıyla ezbere biliyor olması ve bu şekilde hatalı bir harfi tespit edebiliyor olması gerekmektedir. Ayrıca hatayı düzeltmek için izlemesi gereken son derece akılcı yöntemi de bilmekte ve kusursuzca uygulamaktadır. Bu, insanı hayranlık içinde bırakan çok önemli bir bilgidir. Her türlü eksiklikten münezzeh olan Yüce Allah, küçücük molekülleri böyle olağanüstü yeteneklerle yaratarak, ihtişamlı yaratmasını sergilemektedir.
(makale harun yahya)