Uzat ellerini yorgunluğunu ver bana
.*вiя đüş вaĜışĿa вaиa*. Nefesimi al Soluklan biraz
Gözlerindeki hayattan bir yudum ver
Saçlarımı ellerinle sar biraz
Kalbinin en ıssız mısralarında çıplak ayakla geziniyorum yaprak yaprak.
Her imgenin boynunu büküp sevdayı yaralıyorum harf harf.
Martılar süzülürken dalgaların sırtından
hüzünlü bir rüzgarda dağılıyor dört tarafı denizlerle çevrili umutlarım.
Düşlerimin zenginliğinde Varlığının yoksulluğunda
Züleyhanın ilk duası gibi dilimdesin yar.
Yitirdikçe kendimi yokluğunun yangınında
Sukut ile gözyaşıma düştükçe varlığımın serinliğindesin.
Ve ben her yıldız yakamozla buluştuğunda ölüyorum suskunluğun mermileri ile vurularak.
Sıkılan her kurşun sınırsız sevgimin ufkunu karartırken
kirpiklerimin arasında gördüğün hayat reva mı bana
Al hançerini gel diyorum korkuyorsam namerdim.
Düşür beni koynuna. Üşüyorum ya sana bu düşü bağışla bana.
Hırçın bir yalnızlığın ardından her dokunuş ateş olur sevgili.
Ve söndürülmüş yangınlarım olmadı hiç benim.
Eskitilmiş sevdaların karları kaplamadı yürek dağlarımı.
Sen de gözlerimi yüreğine kapattığımda yanmaktan korkuyorsan
hiç gelme diyeceğim de gökte bulmuşken seni;
yere inmek de niye demekten alamıyorum kendimi
Üşüyen bir çocuk varsa şiirin orta yerinde o şiir dağılır derler ya hani korkma.
Nasılsa hep bir adım öndeyim senden bu acımsı bu kahreden yolda.
Nasıl ki sevgi Allahtandır sevgide aynı kaderi paylaşmak da ondandır korkma
Işığa uçan bir pervane misali tene yaklaştıkça yanmak varken bu sevdada
üşüyorsam kayboluyordur düşlerim ve o an acıyorum sevdiğim.
Çok dayanmaz diyorum yüreğim.
Gidişlerinin hançerini al Yeter ki gel diyorum defa kez...
Korkma göğüs kafesimin ardında güvendesin.
Lakin öyle de durma
yüreğimdeki dağınık yalnızlığımı toparla biraz da yardım et bana.
Yüreğimin gücüne inanırım ben sevgili
bulut olup mutluluk yağacağım bir gün şehrine ve yalnız uyanmayacaksın bir sabah
Her ana doldururken varlığının yakıcılığını
dudaklarımda inleyecek bir buselik makamı.
Rüya değil bu kez
Bir nihavent düş de değil yarım kalan
Gözlerimden akan hüzzam değil sevgili mutluluk
Bu güzellik beni bitirecek dersin ya hani
Bahçemdeki beyaz zambaklar ayrılık koksa da gitmek için gelmedim ve kalıp öldüreceğim seni.
Sevilmekten ölür mü hiç insan
Bilmiyorum da çok uzaklardan gelmiş yorgun bir şarkı sözlerinın dizlerinin dibine çöküp
seni sonsuz sevdiğim vakit bu sorunun cevabını da birlikte öğreneceğiz.
Her korkmuyorum dediğinde delice korkma ve güven bana
Yağmura ve rüzgara yoldaş olduğunda korkularına yenilmemeyi öğreneceksin.
Hadi deneyelim istersen şimdi ilk iş olarak kaldır başını gömdüğün kitap aralarından
yaprak yaprak kurutma yüreğini.
Yarım gülümsemeleri bırak sehpaya.
Ayağa kalk ve bana yönel.
Avuçlarımda tamamlanacak dudağının kıvrımları.
Kapat gözlerini tıpkı yoluma güller serdiğin gün gibi.
Her adımda bizim olan gecenin topraklarına sevdalı şiirler ek hece hece
Bir düşün yetmedi mi sukutun daha
düş güllerini okşamaktan yorulmadın mı yar.
Sözlerinin pansumanıyla yürek yaralarımı sar.
Bedenini soyun ruhundan içindeki adamı seviyorum ben.
Sen bilmezsin ya buraları kendini bana bırak.
Yüreğim kılavuzun olduğunda senli bir dokunuşla
yeniden doğmak neymiş göreceksin gözlerimde.
Aheste aheste dokunsan
Firuze akşamlarım olurdu benim
Her mevsim açardı güllerim
Kelimelerle anlatamadığım kıymetim
Aydınlığım Nefesim
Elimi tut ilk kez
Ve son kez hüznün bittiği yere götür beni
Dönmeyi unutalım diyorum.
Sen ey güneşi kıskandıran
Gönül yaram
Hadi kapat gözlerini
Karanlığa boğ beni
Ölmem ki
Ey ömrüme ömür katan ab-ı hayat
Tatlı yalanları bırak acı gerçekleri al koynuna.
Hakkın olmadığını düşündüğün masalları da unut
Sevda nakışlı yıldızlarla örtmesen de üzerimi
Eski bir geceden kalma mutluluğu giyineceğim
Göğsümdeki ateşle öldüğümü düşünme sakın
Nasılsa bu yürekle ben
Varlığına da yanarım yokluğuna da
Dertlenme
Avucumda sızlayan bir damla yaş olsan da
Yeter bana.
Gözlerindeki sevdalı kervanlara yetişemesem de
Bilirim ki
Yüreğinde olmak bir kadına verilmiş en büyük ödüldür.
.*вiя đüş вaĜışĿa вaиa*. Nefesimi al Soluklan biraz
Gözlerindeki hayattan bir yudum ver
Saçlarımı ellerinle sar biraz
Kalbinin en ıssız mısralarında çıplak ayakla geziniyorum yaprak yaprak.
Her imgenin boynunu büküp sevdayı yaralıyorum harf harf.
Martılar süzülürken dalgaların sırtından
hüzünlü bir rüzgarda dağılıyor dört tarafı denizlerle çevrili umutlarım.
Düşlerimin zenginliğinde Varlığının yoksulluğunda
Züleyhanın ilk duası gibi dilimdesin yar.
Yitirdikçe kendimi yokluğunun yangınında
Sukut ile gözyaşıma düştükçe varlığımın serinliğindesin.
Ve ben her yıldız yakamozla buluştuğunda ölüyorum suskunluğun mermileri ile vurularak.
Sıkılan her kurşun sınırsız sevgimin ufkunu karartırken
kirpiklerimin arasında gördüğün hayat reva mı bana
Al hançerini gel diyorum korkuyorsam namerdim.
Düşür beni koynuna. Üşüyorum ya sana bu düşü bağışla bana.
Hırçın bir yalnızlığın ardından her dokunuş ateş olur sevgili.
Ve söndürülmüş yangınlarım olmadı hiç benim.
Eskitilmiş sevdaların karları kaplamadı yürek dağlarımı.
Sen de gözlerimi yüreğine kapattığımda yanmaktan korkuyorsan
hiç gelme diyeceğim de gökte bulmuşken seni;
yere inmek de niye demekten alamıyorum kendimi
Üşüyen bir çocuk varsa şiirin orta yerinde o şiir dağılır derler ya hani korkma.
Nasılsa hep bir adım öndeyim senden bu acımsı bu kahreden yolda.
Nasıl ki sevgi Allahtandır sevgide aynı kaderi paylaşmak da ondandır korkma
Işığa uçan bir pervane misali tene yaklaştıkça yanmak varken bu sevdada
üşüyorsam kayboluyordur düşlerim ve o an acıyorum sevdiğim.
Çok dayanmaz diyorum yüreğim.
Gidişlerinin hançerini al Yeter ki gel diyorum defa kez...
Korkma göğüs kafesimin ardında güvendesin.
Lakin öyle de durma
yüreğimdeki dağınık yalnızlığımı toparla biraz da yardım et bana.
Yüreğimin gücüne inanırım ben sevgili
bulut olup mutluluk yağacağım bir gün şehrine ve yalnız uyanmayacaksın bir sabah
Her ana doldururken varlığının yakıcılığını
dudaklarımda inleyecek bir buselik makamı.
Rüya değil bu kez
Bir nihavent düş de değil yarım kalan
Gözlerimden akan hüzzam değil sevgili mutluluk
Bu güzellik beni bitirecek dersin ya hani
Bahçemdeki beyaz zambaklar ayrılık koksa da gitmek için gelmedim ve kalıp öldüreceğim seni.
Sevilmekten ölür mü hiç insan
Bilmiyorum da çok uzaklardan gelmiş yorgun bir şarkı sözlerinın dizlerinin dibine çöküp
seni sonsuz sevdiğim vakit bu sorunun cevabını da birlikte öğreneceğiz.
Her korkmuyorum dediğinde delice korkma ve güven bana
Yağmura ve rüzgara yoldaş olduğunda korkularına yenilmemeyi öğreneceksin.
Hadi deneyelim istersen şimdi ilk iş olarak kaldır başını gömdüğün kitap aralarından
yaprak yaprak kurutma yüreğini.
Yarım gülümsemeleri bırak sehpaya.
Ayağa kalk ve bana yönel.
Avuçlarımda tamamlanacak dudağının kıvrımları.
Kapat gözlerini tıpkı yoluma güller serdiğin gün gibi.
Her adımda bizim olan gecenin topraklarına sevdalı şiirler ek hece hece
Bir düşün yetmedi mi sukutun daha
düş güllerini okşamaktan yorulmadın mı yar.
Sözlerinin pansumanıyla yürek yaralarımı sar.
Bedenini soyun ruhundan içindeki adamı seviyorum ben.
Sen bilmezsin ya buraları kendini bana bırak.
Yüreğim kılavuzun olduğunda senli bir dokunuşla
yeniden doğmak neymiş göreceksin gözlerimde.
Aheste aheste dokunsan
Firuze akşamlarım olurdu benim
Her mevsim açardı güllerim
Kelimelerle anlatamadığım kıymetim
Aydınlığım Nefesim
Elimi tut ilk kez
Ve son kez hüznün bittiği yere götür beni
Dönmeyi unutalım diyorum.
Sen ey güneşi kıskandıran
Gönül yaram
Hadi kapat gözlerini
Karanlığa boğ beni
Ölmem ki
Ey ömrüme ömür katan ab-ı hayat
Tatlı yalanları bırak acı gerçekleri al koynuna.
Hakkın olmadığını düşündüğün masalları da unut
Sevda nakışlı yıldızlarla örtmesen de üzerimi
Eski bir geceden kalma mutluluğu giyineceğim
Göğsümdeki ateşle öldüğümü düşünme sakın
Nasılsa bu yürekle ben
Varlığına da yanarım yokluğuna da
Dertlenme
Avucumda sızlayan bir damla yaş olsan da
Yeter bana.
Gözlerindeki sevdalı kervanlara yetişemesem de
Bilirim ki
Yüreğinde olmak bir kadına verilmiş en büyük ödüldür.