Vergi Hukukunun Genel Esasları

Salvo

Kayıtlı Üye
Vergi Hukukunun Genel Esasları I

Vergi hukukunun kapsamına hangi konular girer?

• Vergi hukukunun, kapsamını geniş olarak kabul etmek gerekir. Yani vergi hukuku, sadece vergileri değil, harç, resim ve benzeri kamu gelirlerini de kapsar.

• Vergi hukukunun yeni bir hukuk dalı olması nedeniyle, bu alanda bir kavram birliği yeni yeni sağlanmaya başlamıştır. Bu hukuk dalı ile ilgili olarak, mali hukuk, vergi mevzuatı ve vergi sistemi gibi kavramlar kullanılmıştır. Ancak, bu kavramların hiç birisi, vergi hukuku kavramını tam anlamıyla karşılayamamıştır. Ancak son zamanlarda, terminolojide uzun zamandır fikir birliği olmayan bu konuda, vergi hukuku kavramı benimsenmiş ve kullanılır hale gelmiştir.

Vergi hukuku, hukukun bütünlüğü içinde nasıl bir yere sahiptir?

• Vergi hukukunun bağımsızlığı da, uzun zaman tartışıla gelmiştir. Kimileri vergi hukukunu, özel hukuk, kimileri de bu hukuk dalını kamu hukukunun önemli bir dalı olan idare hukuku içinde görmüşlerdir. Oysaki vergi hukuku, özel hukuk ve kamu hukukunun birçok ilke ve kavramlarından yararlanmakta ve kendine özgü ilke ve kuralları olması dolayısıyla da, bağımsız bir hukuk dalı olma niteliğini kazanmış bulunmaktadır.

Vergi hukuku diğer bilim dalları ile nasıl bir ilişki içindedir?

• Vergi hukuku, multi-disipliner bir bilim dalıdır. Bu bakımdan, vergi hukuku, hukuk, kamu maliyesi ve muhasebe ile yakın ilişki halindedir.

• Vergi hukukunun, kamu hukuku dallarından; anayasa hukuku, idare hukuku, ceza hukuku, uluslar arası hukuk, yargılama ve icra hukuku, özel hukuk dallarından da, medeni hukuk ve ticaret hukuku ile ilişkisi çok yakındır.

• Vergi teorisinin, kamu maliyesinin önemli bir konusu olması dolayısıyla da vergi hukuku, bu bilim dalı ile iç içedir. Diğer yandan, kamu gelir ve giderlerinin denkleştirilmesinin incelendiği ve yine kamu maliyesinin ana alanlarından biri olan bütçe kanunuyla da vergi hukuku yakın ilişki içindedir.

• Özellikle bazı vergilerin hesaplanması, bir muhasebe düzenini gerekli kılar. Gelirler üzerinden alınan gelir ve kurumlar vergisi, bu tür vergilerdendir. iyi bir muhasebe düzenine sahip olmadan, bilanço hazırlayarak beyanname dolduramaz. Bu açıdan da vergi hukukunun muhasebe ile de sıkı ilişkisi bulunmaktadır.

• Özetle söylemek gerekirse vergi hukuku, hukuk, kamu maliyesi ve muhasebe üçgeni içinde, bağımsız bir hukuk dalıdır.

Vergi hukukunun bölümleri ve alt dalları nelerdir?

• Vergi hukuku çeşitli açılardan sınıflandırılabilir. Ancak özelliği dolayısıyla bu hukuk dalını sınıflandırmak çok zordur. Son zamanlarda ileri sürülmüş olan genel vergi hukuku özel vergi hukuku ayrımının diğer ayrım türlerine oranla daha uygun olacağı kabul edilebilir.

• Vergi hukuku kısımlara ayrılmıştır. Bu hukuk dalının kısımlarını; vergileme hukuku, vergiler hukuku, vergi ceza hukuku, vergi yargılama hukuku ve vergi icra hukuku olarak beşe ayırmak mümkündür.


Vergi Hukukunun Kaynakları


Vergi hukukunun kaynakları nelerdir?

• Diğer hukuk dallarında olduğu gibi vergi hukukunun da; yasama, yürütme ve yargı organları tarafından çıkartılan kaynakları vardır.

• Yasama organı tarafından çıkartılan kaynaklar; Anayasa, vergi kanunları, uluslararası vergi anlaşmaları dır. Verginin anayasal bir müessese olması dolayısıyla, Anayasa, bu hukuk dalının en önemli kaynağını meydana getirir. Kanunsuz vergi olmaması nedeniyle de, vergi kanunları, bu hukuk dalının diğer bir önemli kaynağını meydana getirir. Türk vergi sistemi içinde; gelirler üzerinden alınan vergilerle ilgili olarak, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları, servet ve servet transferiyle ilgili olarak, Emlak, Motorlu Taşıtlar, Veraset ve intikal Vergisi Kanunlarıyla taşıt alım vergisini düzenleyen Finansman Kanunu

ve harcama vergileriyle ilgili olarak da, Katma Değer ve Özel Tüketim Vergisi Kanunları yer almaktadır. Bunlar dışında harçlar, resim ve diğer vergileri düzenleyen bazı kanunlar da vergi sistemi içinde yer almaktadır.

• Yürütme organı tarafından çıkartılan ve vergi hukukunun kaynaklarını meydana getiren düzenlemeler; kanun hükmünde kararnameler, Bakanlar Kurulu kararları, tüzükler, yönetmelikler ve genel tebliğler ile muktezalar genel yazılardır.

• Vergi hukukunun yargı organınca ortaya konan kaynakları ise, Anayasa Mahkemesi kararları, Danıştay içtihadı birleştirme kararları ve diğer yargı kararlarıdır.

• Doktrin ile örf ve adet ise geniş bir uygulama alanı bulamayan vergi hukuku kaynaklarıdır.

Vergi kanunlarının yer, zaman ve anlam bakımından uygulanması sırasında göz önünde tutulması gereken ilkeler nelerdir?

• Vergi kanunlarının da, diğer kanunlarda olduğu gibi; yer zaman ve anlam bakımından uygulanması önem arz etmektedir. Özellikle uluslararası ilişkilerin arttığı günümüzde, vergi kanunlarının uygulanması bazı zorluklar doğurmaktadır. Son zamanlarda vergi kanunlarının çok sık değişmesi, aynı şekilde bu kanunların zaman bakımından da uygulanmasında bir takım istikrarsızlıklar yaratmaktadır. Vergi hukukunun yeni yeni gelişen bir hukuk dalı olması anlam bakımından uygulanmasını daha da güç hale getirmektedir. Yani vergi hukukunun uygulanmasını (yorumunu) önemli bir hale getirmektedir.

• Bilindiği üzere vergi hukukunun anlam bakımından uygulanması, yani yorumu, son zamanlarda kanuni açıdan önemli gelişmeler göstermektedir. Özellikle ekonomik yorum, bu yönde atılmış önemli bir adımdır. Ekonomik yaşamın dinamikliği de, vergi kanunlarının sadece lafzı yorum yapılarak arzu edilen sonuçlara ulaşmayı zorlayacağa benzemektedir. Ancak, bugüne kadar, vergi uyuşmazlıklarını çözmeye yetkili yargı kuruluşları, özellikle vergi idaresi, vergi kanunilerini sadece lafzı bakımdan yorumlanmışlardır. Oysaki yapılması gereken esas yorum, amaçsal yorum olmalıdır



Mükellef ve Vergi Sorumlusu



Genel olarak hukukta kişi ve ehliyet kavramları ne anlama gelir ve bunlara ilişkin esaslar nelerdir?

• Hukuki anlamda kişilik, haklara sahip olma ve borç yüklenme anlamına gelir. Kişiler, gerçek ve tüzel olmak üzere ikiye ayrılır.

• Kişinin ehliyeti denilince hak ehliyeti ve hakları kullanma ehliyeti (fiil ehliyeti) akla gelir. Hak ehliyeti,yani hak sahibi olma yeteneği için kişi olmanın dışında bir şart aranmaz. Diğer bir deyişle, herkes hak ehliyetine sahiptir. Ancak, sahip olunan hakların kullanılabilmesi için bazı özelliklere sahip olmak gerekir.

Vergi mükellefi olmak ne demektir? Vergi mükellefi olmak bakımından kişi ve ehliyet kavramlarının özel bir anlamı var mıdır?

• Mükellef, üzerine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişidir. Vergi hukukunda mükellef olabilmek için medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmak yeterlidir. Bu kavramı, geniş bir şekilde anlamak gerekir. Yani, gerçek ve tüzel kişiler vergi mükellefi olabileceği gibi, Türk tabiiyetinde veya yabancı tabiiyette olanlar da vergi mükellefi olabilirler.

• Kişiler tarafından yapılan bir iş dolayısıyla mükellef olunabilmesi için bu işin hukuka aykırı bir iş olup olmaması da önemli değildir. Yani hukuka aykırı olarak yapılan işlerden elde edilen kazançlar nedeniyle de vergi mükellefi olunabilir.

• Kimlerin vergi mükellefi oldukları, ilgili kanunlarda belirtilmiştir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar ile tüzel kişilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef olmaları halinde, bunlara düşen ödevler; kanuni temsilciler, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler veya bunların kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir.

Vergi hukukunda vergi sorumlusu ve sorumluluğa ilişkin düzenlemeler nelerdir?

• Vergi sorumluları, yani yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmek zorunda olanlar, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumludurlar. Ancak, vergi sorumluları, ödemiş oldukları vergileri,rücu ederek, asıl mükelleften alabilirler. Ancak vergi sorumlularının, ödemiş oldukları cezalar için rücu hakları bulunmamaktadır.

• Küçük ve kısıtlıların vergi mükellefi veya sorumlusu olmaları halinde, bunlara düşen ödevler, kanuni temsilciler tarafından yerine getirilir. Kanuni temsilciler, üzerlerine düşen ödevleri yerine getirmedikleri taktirde, mükelleften alınamayan vergi ve cezalar için, yukarıda belirtilmiş olan hususlar geçerlidir. Ancak bu husus, parasal vergi cezaları için geçerli olup hürriyeti bağlayıcı cezaları kapsamamaktadır.

• Tüzel kişilere ait vergileme ile ilgili ödevlerin yerine getirilmemesi dolayısıyla salınan vergi ve kesilen vergi cezaları, esas olarak, tüzel kişilerin mal varlığından alınır. Tüzel kişilerin mal varlığından alınamayan vergi ve parasal vergi cezaları, kanuni temsilcilerden alınır.

• Buraya kadar sözü edilen sorumluluk halleri , müşterek sorumluluktur. Ancak vergi hukukunda, bazı hallerde müteselsil sorumluluk halleri de kabul edilmiştir.

• Vergi hukukunda ilke olarak, vergi borcunun nakli kabul edilmemiştir. Ancak istisnai bazı hallerde, vergi borcunun nakli mümkün olabilmektedir.



Vergi Yönetimi



Maliye Bakanlığının görev ve yetkileri nelerdir?

• Devletin alacaklarını tahsil etmek ve bu işlemlere ilişkin ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda devleti temsil etmek görevi Maliye Bakanlığına verilmiştir. Maliye Bakanlığı bazı vergi, resim ve harçların tahsil yetkisini yerel yönetimlere devretmiştir. Maliye Bakanı na bağlı olarak Müsteşar ve müsteşar yardımcıları görev yapmaktadır.

Merkez örgütün organizasyon yapısı nasıldır ve görevleri nelerdir?

• Maliye Bakanına bağlı olarak merkez örgütünde vergi işlemleri ile ilgili olarak Gelirler Genel Müdürlüğü; Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığı; Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı; Avrupa Birliği ve Dış ilişkiler Dairesi Başkanlığı; Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü; Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı ve bunlara bağlı kuruluşlar görev yapmaktadır.

• Merkez örgüt vergi kanunları, tüzük ve yönetmeliklerin hazırlanması ve uygulanmasını planlamaktadır.

Taşra Örgütünün oluşumu nasıldır ve görevleri nelerdir?

• Taşra Örgütü Gelirler Bölge Müdürlükleri, il ve ilçe Örgütlerinden oluşmaktadır. fiu anda planlanan 12 Bölge Müdürlüğü olmasına karşın bunlardan altı tanesi faaliyette bulunmaktadır.

• il örgütünün başı Defterdardır. Defterdara bağlı olarak illerde gelir müdürlükleri, vergi daireleri, muhasebat, milli emlak ve muhakemat birimleri, vergi dairesi başkanlıkları ve Bölge Müdürlüğü faaliyete geçmeyen illerde Vergi Denetmenleri Başkanlığı vardır.

• Bağımsız vergi dairesi bulunmayan ilçelerde vergiye ilişkin görevler Mal Müdürü tarafından yerine getirilir. Mal müdürü ilçede en büyük maliye memurudur. Saymanlık görevini de üstlenmeleri nedeniyle Muhasebat Genel Müdürlüğüne bağlı olarak görev yaparlar.

Diğer örgütlerin kuruluşları nasıldır ve görevleri nelerdir?

• Maliye Bakanlığına bağlı kuruluşlar dışında vergi toplayan diğer birimler de mevcuttur. Bu birimler yerel yönetimlerdir. Türkiye’de yerel yönetimler il özel idareleri, belediyeler ve köyler olmak üzere üçlü bir yapı halinde oluşmuştur. il özel idareleri, belediyeler ve köyler kendilerine devredilen yetkiler çerçevesinde bazı vergi, resim ve harçları tahsil ederler



Vergilendirme Süreci



Vergiyi doğuran olay ne demektir? Vergi hukuku açısından vergiyi doğuran olayın niteliğinin belirlenmesi niçin önemlidir?

• Vergi süreci, çeşitli aşamalardan meydana gelir. Bu aşamalar; vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi, verginin tarhı, verginin tahakkuku, verginin tebliği ve verginin tahsili aşamalarıdır.

• Vergiyi doğuran olay, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar. Yani, vergiyi doğuran olay, vergi mükellefi ile verginin konusu arasındaki ilişkinin meydana gelmesidir. Kanun, vergiyi doğuran olayı sadece vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuuna bağlamamış, hukuki durumun tekemmülünü de bu kavram içine sokmuştur.

Vergi tarh yöntemleri nelerdir?

• Vergiyi doğuran olaydan sonra, vergileme sürecinin ikinci ayağını, verginin tarhı meydana getirir. Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarda gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak, bu alacağı miktar itibariyle tespit etmektir.

• Vergi Usul Kanunu çeşitli tarh usulleri getirmiştir. Bunların başlıcaları; beyana dayanan tarh, ikmalen vergi tarhı, resen vergi tarhı ve verginin idarece tarhıdır.

• Beyana dayanan vergilerde matrah, mükellef tarafından tespit edilir ve beyanname ilgili vergi dairesine verir. Bildirilen bu beyan üzerine vergi dairesi vergiyi tarh eder.

• ikmalen vergi tarhı, vergi tarh edildikten sonra bu vergiye ilişkin olarak meydana çıkan defter ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tutarı tespit olunan matrah ve matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir.

• Resen vergi tarhı, vergi matrahının; defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespit edilememesi hallerinde başvurulan bir tarh çeşididir.

• Verginin idarece tarhı ise, vergilerin idarece, belirli matrahlar üzerinden tarh edilmesidir.

Vergilendirme açısından önem taşıyan işlemler kimlere ve ne şekilde tebliğ edilir?

• Tarh edilen verginin tahakkuk edebilmesi için, bunun, mükellef veya vergi sorumlularına tebliğ edilmesi gerekir.

Tahakkuk nedir? Tahakkuk ile tahsil arasında nasıl bir ilişki vardır?

• Vergileme sürecinin diğer bir aşamasını da, tahakkuk aşaması meydana getirir. Tahakkuk, tarh ve tebliğ edilen verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir.

• Tahakkuk şekillerini başlıca; beyan üzerinden tarh edilen vergilerin tahakkuku, ikmalen ve resen tarh edilen vergilerin tahakkuku ve tahakkuku tahsile bağlı vergilerin tahakkuku şeklinde ayırmak gerekir.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst