Merkez Bankası yetkilileri, eski kâğıt paraların yarısının da 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için kullanılmalarının artık mümkün olmayacağını söylüyor. Vatandaşın elindeki 80 milyon adet kâğıt TL'nin ise, 2015'e kadar kullanım süresi bulunuyor. Merkez Bankası, 'yok olma, kaybolma ve koleksiyon' amaçlı olarak elde bulundurulan paraların büyük kısmının geri dönmesini artık beklemiyor. Öte yandan, 01 Ocak 2009'dan itibaren yeni banknot ve madeni paralar kullanıma girecek. Ancak dolaşımdaki paranın kısa sürede yıpranması ve eskimesi Merkez Bankası'nı bir takım önlemler almaya sevketti. Yılbaşından itibaren piyasaya verilecek olan Türk Lirası ve Kuruş'un tanıtım kampanyasında banknot kullanımına özen gösterilmesine ağırlık verilecek.
Türkiye 1 Ocak 2005 tarihinde YTL ile tanıştı. YTL'ye geçiş öncesi, 31 Aralık 2004 tarihi itibarıyla, emisyon hacmi (yani dolaşımdaki banknot tutarı) yaklaşık 13,5 milyar YTL (13,5 katrilyon lira) idi. 2005 yılının Ocak ayındaki Kurban Bayramı'nın etkisiyle emisyon hacmi bayram öncesi 1 haftalık dönemde yaklaşık yüzde 26 oranında arttı. 2005 yılı Mart ayı sonunda dolaşımdaki banknotların tutar olarak yaklaşık yüzde 71'i yeni lira banknotlardan oluştu. İlk 6 ay sonunda değişim oranı tutar olarak yüzde 86'ya, 9 ay sonunda yüzde 93'e, 2005 yılı sonunda ise yüzde 96'ya ulaştı. Haziran 2008 sonu itibarıyla yaklaşık 29,4 milyar YTL olan emisyon hacminin yüzde 99,4'ü Yeni Türk Lirası banknotlardan oluşuyor. Ancak, halen YTL'ye geçiş tam olarak sağlanamadı. Merkez'den alınan bilgiye göre yeni para birimiyle 176 milyon YTL hâlâ yastık altında duruyor. Bu miktarı oluşturan 163,5 milyon adet banknottan 80 milyon adetlik paranın 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için geri dönüşümü mümkün değil. Bu kadar paranın yastık altında kalmasının nedenleri, yanma, yok olma, kaybolma ve koleksiyon olarak bulundurma şeklinde sıralanıyor. 1 Ocak 2009'dan itibaren yenilenen tasarımları, değişen boyutları ve gelişmiş güvenlik özellikleriyle yeni banknot ve madenî paralar, "Türk Lirası (TL)" ve "Kuruş (Kr)" adıyla kullanıma girecek. Ancak dolaşımdaki paranın kısa sürede yıpranması ve eskimesi Merkez Bankası'nı kara kara düşündürüyor. Yılbaşından itibaren kullanıma girecek Türk Lirası tanıtım kampanyasında banknot kullanımına özen gösterilmesine ağırlık vereceklerini aktaran yetkililer, kirlenme hızını etkileyen en temel faktörleri şöyle sıraladı: "Banknotların satın alma gücü, halkın banknot kullanım alışkanlığı ve iklim koşulları."
Türkiye 1 Ocak 2005 tarihinde YTL ile tanıştı. YTL'ye geçiş öncesi, 31 Aralık 2004 tarihi itibarıyla, emisyon hacmi (yani dolaşımdaki banknot tutarı) yaklaşık 13,5 milyar YTL (13,5 katrilyon lira) idi. 2005 yılının Ocak ayındaki Kurban Bayramı'nın etkisiyle emisyon hacmi bayram öncesi 1 haftalık dönemde yaklaşık yüzde 26 oranında arttı. 2005 yılı Mart ayı sonunda dolaşımdaki banknotların tutar olarak yaklaşık yüzde 71'i yeni lira banknotlardan oluştu. İlk 6 ay sonunda değişim oranı tutar olarak yüzde 86'ya, 9 ay sonunda yüzde 93'e, 2005 yılı sonunda ise yüzde 96'ya ulaştı. Haziran 2008 sonu itibarıyla yaklaşık 29,4 milyar YTL olan emisyon hacminin yüzde 99,4'ü Yeni Türk Lirası banknotlardan oluşuyor. Ancak, halen YTL'ye geçiş tam olarak sağlanamadı. Merkez'den alınan bilgiye göre yeni para birimiyle 176 milyon YTL hâlâ yastık altında duruyor. Bu miktarı oluşturan 163,5 milyon adet banknottan 80 milyon adetlik paranın 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için geri dönüşümü mümkün değil. Bu kadar paranın yastık altında kalmasının nedenleri, yanma, yok olma, kaybolma ve koleksiyon olarak bulundurma şeklinde sıralanıyor. 1 Ocak 2009'dan itibaren yenilenen tasarımları, değişen boyutları ve gelişmiş güvenlik özellikleriyle yeni banknot ve madenî paralar, "Türk Lirası (TL)" ve "Kuruş (Kr)" adıyla kullanıma girecek. Ancak dolaşımdaki paranın kısa sürede yıpranması ve eskimesi Merkez Bankası'nı kara kara düşündürüyor. Yılbaşından itibaren kullanıma girecek Türk Lirası tanıtım kampanyasında banknot kullanımına özen gösterilmesine ağırlık vereceklerini aktaran yetkililer, kirlenme hızını etkileyen en temel faktörleri şöyle sıraladı: "Banknotların satın alma gücü, halkın banknot kullanım alışkanlığı ve iklim koşulları."