Şehitler ölmez demiştik ya...
Sen şimdi öldün Mehmet’im...
Sana dağda kurşun sıkanlar, yoluna mayın döşeyenler var ya...
Hani bela okuduğumuz...Hani elleri kırılsın dediğimiz...
Hani senin gömleğini, ceketini koklarken lanet ettiğimiz...
Onlar şimdi Meclis’te Mehmedim..Onların adı şimdi Milletvekili...
Biliyorum, kaşların çatık şimdi...Biliyorum ruhun huzursuz...
‘Şehit oldum, niçin?’ diye soruyorsun Mehmet’im...
Ben şimdi sana ne cevap vereyim?
Ben şimdi sana ne cevap vereyim?
Sana ne söyleyeyim? Ben sana bir şey söyleyemem...
Ben sana bir cevap veremem.Ne söylesem sana, ruhuna huzur veremem...
Ne söylesem seni ikna edemem...
Sana kurşun sıkanı, Meclis çatısı altına sokanı,
PKK’ya yataklık yapanı koynuna alanı kınarım sadece Mehmet’im...
Ben sana bir cevap veremem.Ne söylesem sana, ruhuna huzur veremem...
Ne söylesem seni ikna edemem...
Sana kurşun sıkanı, Meclis çatısı altına sokanı,
PKK’ya yataklık yapanı koynuna alanı kınarım sadece Mehmet’im...
Dağlarda bayram var, sana kurşun sıkan eller şimdi kına yakıyor...
Dağlarda bayram var Mehmet’im, bölücü şimdi Ankara’nın göbeğinde yatıyor...
Sorma bana, ‘Peki ben niye öldüm?’ diye...Sen ölmemiştin, sen şehitsin Mehmet’im...
Ama ben ne yapayım? Bayrak düşmanları kalelere girmişse ben kime ne sorayım?
Sorma bana, ‘Peki ben niye öldüm?’ diye...Sen ölmemiştin, sen şehitsin Mehmet’im...
Ama ben ne yapayım? Bayrak düşmanları kalelere girmişse ben kime ne sorayım?
PKK yatakçıları, hapishaneden Meclis’e giriyorsa bunun hesabını kimden sorayım Mehmet’im...
Boşuna mı döküldü bu vatan evladının kanı diye kime sitem edeyim?...
Dokunamıyorduk zaten, şimdi hiç dokunamayacağız Mehmet’im...
Onlar, Meclis Kürsüsünden bağıracak :’Apo’ya özgürlük’ diye...
Onlar Meclis kürsüsünden bağıracak: ‘Türkiye bölünsün’ diye...
Sen şehit oldun, Allah indinde yerin belli...
Dokunamıyorduk zaten, şimdi hiç dokunamayacağız Mehmet’im...
Onlar, Meclis Kürsüsünden bağıracak :’Apo’ya özgürlük’ diye...
Onlar Meclis kürsüsünden bağıracak: ‘Türkiye bölünsün’ diye...
Sen şehit oldun, Allah indinde yerin belli...
Bizler, bunları Meclisin içine sokanlar nereye kaçacağız Mehmet’im...
Affet bizi... Yalvarıyorum sana affet...
Dökülen kanın yerde kaldı Mehmet’im...Dağlarda ayak izin, gönlümüzde yaran var...
Sana borçluyuz, sana karşı boynumuz bükük... Hiç olmadığı kadar hem de...
Sana borçluyuz, sana karşı boynumuz bükük... Hiç olmadığı kadar hem de...
Biz, pazaralardan çöp topladık...Biz, satılan topraklarımıza seyirci kaldık...
Biz, üç kuruş ekmek parası için yüzümüze kara çaldık...Sen şehit oldun, kurtuldun...
Allah huzurunda rahatsın...Ama şimdi biz ne yapacağız Mehmet’im?...
Bir de senin kanın bizim elimizde...Sen ölmemiştin Mehmet’im...
Kanın yerde kaldı...
Yüzümüz yerde...
Ne yazık ki....
Sen işte şimdi öldün Mehmet’im...