B0LdP1L0t
Banned
Evrim teorisi konusunu yaklaşık on iki senedir bilimsel olmanın gereği olarak tam bir tarafsızlıkla araştırıyoruz.
Gerçekte evrim yaratılış, akıllı tasarım gibi varoluştaki canlılık gerçeğini açıklamaya çalışan fakat açıklayamadığı, yanıtlayamadığı binlerce soru bulunan teorilerden sadece biridir.
Teorilerden biridir ama evrim; taraftarlarınca dinsel bir kimliğe büründürülüp temel ilkelerini çökertecek kadar önemli binlerce soruyu yanıtlayamamasına rağmen ret ve inkarı mümkün olmayan bir gerçek kabul edilerek bilimin tahtına oturtulmuştur.
Öyle ki her şey evrime göre kurgulanmış, evrime göre tanımlanmıştır.
Materyalist-ateist evrimcilere göre EVRİM İNKAR EDİLEMEZ BAŞ GERÇEK, evrim teorisi ise bu gerçeği açıklamaya çalışan teorilerden sadece biridir.
Gerçekliği konusunda ciddi kuşkular bulunan bir teorinin İNKAR EDİLEMEZ BAŞ GERÇEK kabul edilerek bilimin tahtına oturtulması, bilimin ona göre yönlendirilip tanımlanması açık bir taassup olduğundan asla kabul edilemez.
Böyle bir bilim ancak güdümlü bilim olarak tanımlanabilir.
Gerçekler gözlem ve deneylerle sınama kadar karşıtlarıyla kıyaslanarak da bulunabilir.
Materyalist-ateist-evrimci felsefenin en önemli temellerinden biri olan var oluşun ilkelden karmaşaya doğru evrildiği senaryosu başta doğal kanunlar olmak üzere akıl ve mantık çıkarımlarına da ters düşer.
Entropinin ikinci kanunu düzen ve sistemlerin zaman içinde ve doğal şartlarda bozuma gideceğine öngörür ki tersinim gerçeğinin en önemli ve birinci kanıtıdır.
Bu bozumun en önemli nedeni de düzensiz ve kontrolsüz enerji girişleridir.
Evrim teorisi bunu mutasyonlar olarak tanımlar.
Mutasyonların hepside az ya da çok zararlıdır. Düzen ve sistemlerin içinde canlılık gibi korunma-savunma-bağışıklık-çevreye uyum mekanizmalarına sahip olanlar bu olumsuz etkileri (tersinim etkilerini) en aza indirmeye çalışırlar.
Entropinin ikinci kanunun mantıksal çıkarımı ise doğal şartlarda ve zaman içinde karmaşalardan, dizensizliklerden düzenlerin oluşmayacağıdır. Evrim mantığının tamamen tersidir. Bu da tersinim gerçeğinin ikinci kanıtı olur.
Bu ara tersinimin düzen ve sistemlerde gözlenen bozulma, eskime, yıpranma, azalma, bazen çoğalma, çeşitlenme, hastalanma, sakatlanma, ihtiyarlama vb gibi olumsuzlukların genel ifadesi olduğunu belirtelim.
Varoluş bir karmaşalar yığını mıdır yoksa bir düzen ve sistemler bütünlüğümüdür?
Bir yığının karmaşa mı yoksa düzen ve sistemler bütünlüğü mü olduğunun en önemli kıstası o yığınlarda etkin olarak yasaların, kuralların, ilkelerin olup olmadığıdır.
Karmaşalarda yasalar, kurallar, ilkeler olmaz. Zaten bunun için karmaşadır.
Fakat varoluş var olduğu ilk anlardan beri hiç değişmeyen yasalar, kurallar, ilkelerle düzen ve sitemlerini korumaktadır. Bu nedenle varoluş bir düzen ve sistemler bütünlüğüdür.
Eğer karmaşalardan düzen ve sistemler oluşamıyorsa ve varoluş bir düzen ve sistemler bütünlüğü ise bu; varoluşun en baştan düzen ve sistemlere sahip olduğu anlamına gelir.
Diğer anlamla varoluş mükemmel olarak var olmuş fakat entropinin ikinci kanununu gereği kaçınılmaz olarak yavaş yavaş da olsa bozuma, düzensizliğe (tersinime) doğru gitmektedir.
Tersinimin etkileri düzen ve sistemlerdeki ayrıntıların çokluğuna, hassaslığına, korunma, savunma, bağışıklık, çevreye uyum mekanizmalarının olup olmadığına ve işlerliğine göre değişir.
Düzen ve sistem sahibi olgular rastgele enerji girişlerinden sadece faydalanma mekanizmaları olan olgular yaralanabilirler.
Bir düzen ve sistemlerin bütünsel kurgusu olan canlılıkta tersinimden güçlü şekilde etkilenirler.
Diğer ifade ile tüm canlılar zaman içinde tersinim yönünde değişirler.
Materyalist-ateist-evrimci mantık evrimi daha sağlam temellere oturmak için canlılardaki tüm değişimleri evrim diye nitelerlerse de bu doğru değildir.
Evrim değişerek gelişimi, bu yolla türlerden türlere geçilebileceğini öngörür.
Tüm düzen ve sistemlerde olduğu gibi canlılar da zaman içinde kaçınılmaz olarak tersinime uğramakta, her an bir şeylerini kaybetmekte, ihtiyarlamakta ve ölmektedirler.
Canlılarda üreme bir yenilenme şeklidir.
Canlılar üreme sayesinde varlıklarını yaşam dünyasında sürdürebilmektedirler.
Tüm canlılar tersinim nedeniyle zaman içinde yaşam avantajlarını zayıflatırlar ve hatta kaybedebilirler. Ekolojik sistem gereği bu canlılar elenime edilir. Tersinim buna doğal elenme der.
Doğal elenme evrim teorisinin doğal seleksiyon mekanizmasının karşıtı ve tam zıddıdır.
Tersinim etkilerini yaşamımızın tüm evrelerinde rahatlıkla gözleyebilir ve sınayabiliriz.
Her an bir şeylerimizi kaybedip ihtiyarlıyoruz.
Çok kolay hastalandığımız halde iyileşmemiz çok zor oluyor. Ve hatta eski halimize dönmemiz mümkün olmuyor.
Çevremizdeki düzen ve sistem sahibi her şey (arabamız, evimiz, mobilyalarımız, buzdolabımız, bilgisayarımız ) hiç kullanmasak dahi bir şeylerin kaybedip eskiyor, bozuluyor.
Dünyamızda öyle, güneş sistemi de, tüm evrende.
Tersinim kaçınılmazdır.
En küçük bir şüphe dahi yok.
Tersinim hiç bir doğal kanun, kural, ilke ve mantıksal çıkarımlarla çelişmez.
Tamamen bilimsel ve akılcıdır.
Tersinim var oluşun en büyük gerçeğidir.
Gerçekte evrim yaratılış, akıllı tasarım gibi varoluştaki canlılık gerçeğini açıklamaya çalışan fakat açıklayamadığı, yanıtlayamadığı binlerce soru bulunan teorilerden sadece biridir.
Teorilerden biridir ama evrim; taraftarlarınca dinsel bir kimliğe büründürülüp temel ilkelerini çökertecek kadar önemli binlerce soruyu yanıtlayamamasına rağmen ret ve inkarı mümkün olmayan bir gerçek kabul edilerek bilimin tahtına oturtulmuştur.
Öyle ki her şey evrime göre kurgulanmış, evrime göre tanımlanmıştır.
Materyalist-ateist evrimcilere göre EVRİM İNKAR EDİLEMEZ BAŞ GERÇEK, evrim teorisi ise bu gerçeği açıklamaya çalışan teorilerden sadece biridir.
Gerçekliği konusunda ciddi kuşkular bulunan bir teorinin İNKAR EDİLEMEZ BAŞ GERÇEK kabul edilerek bilimin tahtına oturtulması, bilimin ona göre yönlendirilip tanımlanması açık bir taassup olduğundan asla kabul edilemez.
Böyle bir bilim ancak güdümlü bilim olarak tanımlanabilir.
Gerçekler gözlem ve deneylerle sınama kadar karşıtlarıyla kıyaslanarak da bulunabilir.
Materyalist-ateist-evrimci felsefenin en önemli temellerinden biri olan var oluşun ilkelden karmaşaya doğru evrildiği senaryosu başta doğal kanunlar olmak üzere akıl ve mantık çıkarımlarına da ters düşer.
Entropinin ikinci kanunu düzen ve sistemlerin zaman içinde ve doğal şartlarda bozuma gideceğine öngörür ki tersinim gerçeğinin en önemli ve birinci kanıtıdır.
Bu bozumun en önemli nedeni de düzensiz ve kontrolsüz enerji girişleridir.
Evrim teorisi bunu mutasyonlar olarak tanımlar.
Mutasyonların hepside az ya da çok zararlıdır. Düzen ve sistemlerin içinde canlılık gibi korunma-savunma-bağışıklık-çevreye uyum mekanizmalarına sahip olanlar bu olumsuz etkileri (tersinim etkilerini) en aza indirmeye çalışırlar.
Entropinin ikinci kanunun mantıksal çıkarımı ise doğal şartlarda ve zaman içinde karmaşalardan, dizensizliklerden düzenlerin oluşmayacağıdır. Evrim mantığının tamamen tersidir. Bu da tersinim gerçeğinin ikinci kanıtı olur.
Bu ara tersinimin düzen ve sistemlerde gözlenen bozulma, eskime, yıpranma, azalma, bazen çoğalma, çeşitlenme, hastalanma, sakatlanma, ihtiyarlama vb gibi olumsuzlukların genel ifadesi olduğunu belirtelim.
Varoluş bir karmaşalar yığını mıdır yoksa bir düzen ve sistemler bütünlüğümüdür?
Bir yığının karmaşa mı yoksa düzen ve sistemler bütünlüğü mü olduğunun en önemli kıstası o yığınlarda etkin olarak yasaların, kuralların, ilkelerin olup olmadığıdır.
Karmaşalarda yasalar, kurallar, ilkeler olmaz. Zaten bunun için karmaşadır.
Fakat varoluş var olduğu ilk anlardan beri hiç değişmeyen yasalar, kurallar, ilkelerle düzen ve sitemlerini korumaktadır. Bu nedenle varoluş bir düzen ve sistemler bütünlüğüdür.
Eğer karmaşalardan düzen ve sistemler oluşamıyorsa ve varoluş bir düzen ve sistemler bütünlüğü ise bu; varoluşun en baştan düzen ve sistemlere sahip olduğu anlamına gelir.
Diğer anlamla varoluş mükemmel olarak var olmuş fakat entropinin ikinci kanununu gereği kaçınılmaz olarak yavaş yavaş da olsa bozuma, düzensizliğe (tersinime) doğru gitmektedir.
Tersinimin etkileri düzen ve sistemlerdeki ayrıntıların çokluğuna, hassaslığına, korunma, savunma, bağışıklık, çevreye uyum mekanizmalarının olup olmadığına ve işlerliğine göre değişir.
Düzen ve sistem sahibi olgular rastgele enerji girişlerinden sadece faydalanma mekanizmaları olan olgular yaralanabilirler.
Bir düzen ve sistemlerin bütünsel kurgusu olan canlılıkta tersinimden güçlü şekilde etkilenirler.
Diğer ifade ile tüm canlılar zaman içinde tersinim yönünde değişirler.
Materyalist-ateist-evrimci mantık evrimi daha sağlam temellere oturmak için canlılardaki tüm değişimleri evrim diye nitelerlerse de bu doğru değildir.
Evrim değişerek gelişimi, bu yolla türlerden türlere geçilebileceğini öngörür.
Tüm düzen ve sistemlerde olduğu gibi canlılar da zaman içinde kaçınılmaz olarak tersinime uğramakta, her an bir şeylerini kaybetmekte, ihtiyarlamakta ve ölmektedirler.
Canlılarda üreme bir yenilenme şeklidir.
Canlılar üreme sayesinde varlıklarını yaşam dünyasında sürdürebilmektedirler.
Tüm canlılar tersinim nedeniyle zaman içinde yaşam avantajlarını zayıflatırlar ve hatta kaybedebilirler. Ekolojik sistem gereği bu canlılar elenime edilir. Tersinim buna doğal elenme der.
Doğal elenme evrim teorisinin doğal seleksiyon mekanizmasının karşıtı ve tam zıddıdır.
Tersinim etkilerini yaşamımızın tüm evrelerinde rahatlıkla gözleyebilir ve sınayabiliriz.
Her an bir şeylerimizi kaybedip ihtiyarlıyoruz.
Çok kolay hastalandığımız halde iyileşmemiz çok zor oluyor. Ve hatta eski halimize dönmemiz mümkün olmuyor.
Çevremizdeki düzen ve sistem sahibi her şey (arabamız, evimiz, mobilyalarımız, buzdolabımız, bilgisayarımız ) hiç kullanmasak dahi bir şeylerin kaybedip eskiyor, bozuluyor.
Dünyamızda öyle, güneş sistemi de, tüm evrende.
Tersinim kaçınılmazdır.
En küçük bir şüphe dahi yok.
Tersinim hiç bir doğal kanun, kural, ilke ve mantıksal çıkarımlarla çelişmez.
Tamamen bilimsel ve akılcıdır.
Tersinim var oluşun en büyük gerçeğidir.