---> vakia & fetih surelerin hikmeti...
iza Vakia
Okunusu:
Bismi’llâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
(1) izâ vekâatil vâkiatü (2) leyse livak’atiha kazibeh (3) hafidatün râfiatün (4) iza rüccetil’ardu reccen (5) ve büssetilcibalü bessen (6) fekanet hebâen münbessen (7) ve küntüm ezvâcen selâseh (8) feashabül meymeneti mâ ashabül meymeneh (9) ve ashabül mes’emeti maashabül mes’emeh (10) ves sabikunes sâbikune (11) ülâikel mukarrebune (12) fiy cennatin naiym (13) sülletün minel’evveliyne (14) ve kaliylün minel’ahiriyn (15) alâ sürürin mevdûnetin (16) müttekiiyne aleyha mütekabiliyn. (17) yetufü aleyhim vildanün muhalledûne (18) biekvabin ve ebâriyka ve ke’sin min maiynin (19) lâ yusaddaune anha ve lâ yünzifune (20) ve fakihetin mimma yetehayyerune (21) ve lahmi tayrin mimma yestehune (22) ve hurün iynün (23) keemsalil lü’lüilmeknun (24) cezâen bimâ kânu yamelûn (25) lâ yesmeune fiyha lagven ve la te’siymen (26) illâ kiylen selâmen selâma (27) ve ashabül yemiyni ma ashabülyemiyn (28) fiy sidrin mahdudin (29) ve talhin mendudin (30) ve zillin memdudin (31) ve mâin meskubin (32) ve fâkihetin kesiyretin (33) lâ maktuatin ve lâ memnuatin (34) ve fürusin merfuah (35) inna ense’nahünne insâen (36) fecealnahünne ebkaren (37) uruben etraben (38) liashabilyemiyn (39) sülletün minel’evveliyne (40) ve sülletün minel’ahiriyn (41) ve ashabüssimâli mâ ashabüssimâl (42) fiy semumin ve hamiymin (43) ve zillin min yahmumin (44) lâ bâridin ve lâ keriym (45) innehüm kânu kable zâlike mütrefiyn (46) ve kanu yusirrune alelhinsil aziym (47) ve kânu yekûlune eiza mitna ve künna türaben ve izâmen einna lemebusune (48) eve abaünel’evvelun (49) kul innel’evveliyne vel’ahiriyne (50) lemecmûune ilâ miykati yevmin mâlum (51) sümme inneküm eyyühed dâalûnel mükezzibune. (52) leâkilune min seçerin min zakkûmin (53) femâliune minhel bütûne (54) fesâribune aleyhi minel hamiym (55) fesâribune sürbelhiym (56) haza nüzülühüm yevmed diyn (57) nahnü halaknaküm felevlâ tüsaddikun (58) efereeytüm ma tümnûn (59) eentüm tahlükunehu em nahnül hâlikun (60) nahnü kadderna beynekümül mevte ve ma nahnü bimesbukiyne (61) alâ en nübeddile emsaleküm ve nünsieküm fiy ma lâ talemun (62) ve lekad alimtümün nes’etel’ulâ felevlâ tezekkerûne (63) efereeytüm ma tahrüsûn (64) eentüm tezreunehu em nahnüzzariun (65) lev nesaü lecealnahü hutamen fezaltüm tefekkehun (66) inna lemugremune (67) bel nahnü mahrumun (68) efereeytümül maelleziy tesrebun (69) eentüm enzeltümuhü minelmüzni em nahnül münzilun (70) lev nesaü cealnahü ücacen felevla teskürune (71) efereeytümün narelletiy turun (72) eentüm ense’tüm secereteha em nahnülmünsiun (73) nahnü cealnaha tezkireten ve metâan lilmukviyn (74) fesebbih bismi rabbikelaziym (75felâ uksimü bimevâkin nücumi (76) ve innehu lekasemün lev talemune aziymün (77) innehu lekur’ânün kerîymün (78) fiy kitabin meknunin (79) lâ yemessuhu illel mutahherun. (80) tenziylün min rabbil âlemiyn (81) efebihazel hadiysi entüm müdhinun (82) ve tec’âlune rizkaküm enneküm tükezzibun (83) felevlâ izâ belegatil hulkume (84) ve entüm hiyneizin tenzurûne (85) ve nahnü akrebü ileyhi minküm ve lâkin lâ tubsirun (86) felevlâ in küntüm gayre mediyniyne (87) terciuneha in küntüm sadikiyn (88) feemma in kane minel mukarrebiyne (89) ferevhun ve reyhanün ve cennetü naiym (90) ve emma inkane min ashabil yemiyni (91) feselâmün leke min ashabilyemiyn (92) ve emma in kane minel mükezzibiyned dalliyn (93) fenüzülün min hamiymin (94) ve tasliyetü cahiym (95) inne haza lehüve hakkul yakiyn (96) fessebbih bismi rabbikel aziym.)
56-el-VÂKIA
manasi:
Arapça'da demir anlamına gelen "hadid" kelimesiyle isimlenen ve demirin önemine işaret ettiği için bu adı alan sûre Medine'de inmiştir. 96(doksanaltı) âyettir.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Kıyamet koptuğu zaman, 2. Ki onun oluşunu yalanlayacak hiçbir kimse yoktur; 3. O, alçaltıcı, yükselticidir. 4. Yer şiddetle sarsıldığı, 5. Dağlar parçalandığı, 6. Dağılıp toz duman haline geldiği, 7. Ve sizler de üç sınıf olduğunuz zaman, 8. Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! 9. Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar! 10. (Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler. 11. İşte bunlar, (Allah'a) en yakın olanlardır, 12. Naîm cennetlerinde . 13. (Onların) çoğu önceki ümmetlerden, 14. Birazı da sonrakilerdendir. 15. Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler,16. Onların üzerlerinde karşılıklı olarak oturup yaslanırlar. 17. Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolaşır; 18. Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle. 19. Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir. 20. (Onlara) beğendikleri meyveler, 21. Canlarının çektiği kuş etleri, 22. İri gözlü hûriler, 23. Saklı inciler gibi. 24.Yaptıklarına karşılık olarak (verilir).25. Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.26. Söylenen, yalnızca "selâm, selâm" dır. 27. Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!28. Düzgün kiraz ağacı, 29. Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları, 30. Uzamış gölgeler, 31. Çağlayarak akan sular, 32. Sayısız meyveler içindedirler; 33. Tükenmeyen ve yasaklanmayan. 34. Ve kabartılmış döşekler üstündedirler. 35. Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık. 36. Onları, bâkireler kıldık.37. Eşlerine düşkün ve yaşıt. 38. Bütün bunlar sağdakiler içindir.. 39. Bunların birçoğu önceki ümmetlerdendir. 40. Birçoğu da sonrakilerdendir. 41. Soldakiler; ne yazık o soldakilere! 42. İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde, 43. Kapkara dumandan bir gölge altındadırlar; 44. Serin ve hoş olmayan. 45. Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı. 46. Büyük günahı işlemekte direnir dururlardı. 47. Ve diyorlardı ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz? 48. Önceki atalarımız da mı? 49. De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler, 50. Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır! 51. Sonra siz ey sapıklar, yalancılar! 52. Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz. 53. Karınlarınızı ondan dolduracaksınız. 54. Üstüne de kaynar sudan içeceksiniz. 55. Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.56. İşte ceza gününde onlara sunulacak ziyafet budur! 57. Sizi biz yarattık. Tasdik etmeniz gerekmez mi? 58. Söyleyin öyleyse, (rahimlere) döktüğünüz meni nedir? 59. Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz? 60. Aranızda ölümü takdir eden biziz. Ve biz, önüne geçilebileceklerden değiliz. 61. Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir âlemde tekrar var edelim diye (ölümü takdir ettik). 62. Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?63. Şimdi bana, ektiğinizi haber verin. 64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? 65. Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız. 66. "Doğrusu borç altına girdik. 67. Daha doğrusu, biz yoksul kaldık" (derdiniz). 68. Ya içtiğiniz suya ne dersiniz? 69. Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? 70. Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi? 71. Söyleyin şimdi bana, tutuşturmakta olduğunuz ateşi, 72. Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz? 73. Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık. 74. Öyleyse ulu Rabbinin adını tesbih et. 75. Hayır! Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, 76.Bilirseniz,gerçekten bu, büyük bir yemindir. 77. Şüphesiz bu, değerli bir Kur'an'dır, 78. Korunmuş bir kitaptır. 79. Ona ancak temizlenenler dokunabilir. 80. O, âlemlerin Rabbinden indirilmiştir.81. Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz?82. Allah'ın verdiği rızka karşı şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz?83. Hele can boğaza dayandığı zaman, 84. O vakit siz bakar durursunuz 85. (O anda) biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.86. Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz, 87. Onu (canı) geri çevirsenize, şayet iddianızda doğru iseniz! 88. Fakat (ölen kişi Allah'a) yakın olanlardan ise, 89. Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır. 90. Eğer o sağdakilerden ise, 91. "Ey sağdaki! Sana selam olsun!" 92. Ama yalanlayıcı sapıklardan ise, 93. İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır! 94. Ve (onun sonu) cehenneme atılmaktır. 95. Şüphesiz ki bu, kesin gerçektir. 96. Öyleyse ulu Rabbinin adını tenzih ile an.