Earl Freyja
Bayan Üye
Düğün dernek gibi sokuldum sana usul usul gidiyorum bu kentten...
Yar tutunduğum dal açtığım bahar solduğum hazan doyduğum yağmur yaşlarını topla devrileceğim... Evrileceğim kimsesiz bir piçe en çok yalnızlık kanadığında ciğerlerim. Bileklerim titriyor duyabiliyor musun sancımı? Kalan son palyaço da ölüyor ya...r ağlıyor musun? Aman antidepresanlarımı getirin. Gecenin koynunda yıkılmaya yüz tutmuş eski bir bina gibi ayakta durmaya çalışıyor yüreğim. Ağlasam yıkılacak. Canımı acıtan tuz gibi bir yalnızlık yağıyor kentin ölüme nazır manzaralarına üşüten bir kırağı gibi. Yüzüm ıslak yokluğun suratıma tükürür gibi. Öyle bir kuyuya düştüm öyle bir kuyuda boğuluyorum ki Yusuf ağlıyor yok dibi. Bu yalnız geceler bu ağlak karanlıklar bu gözyaşımda boğulası kent içimi acıtıyor yar içimde filizlenen koca bir çınara dönüştükçe köklerini saldıkça ruhuma beni öldüren...
Yüzüme bakamıyorum utanıyorum aynalardan gözlerimde sen olmadıkça yüzüme yabancılaşıyorum hayatımda ilk kez gördüğüm bir manzara gibi şaşırıyorum. Çığlık atasım geliyor sabahları yüzümde dolaşan onca hilkat garibesine karşı. Bariyüzümde dursaydın yar yüzümü bırakmasaydın. İnan korkumdan Attila dinleyemiyorum yokluğunda dinlersem biliyorumöleceğim...
Yar elimden tut korkuyorum. Yoksa yıldızlar beni de götürecek ustamdan sonra ustamın yanına. Ölümden değil yüzüne dokunamamaktan korkuyorum saçlarını okşayamamaktan sana sarılamamaktan. Bulutlardan sana yetişecek kollarım yok. Hoşbulutlarda yaşayabilecek ruhumda yok benim yerim iblisin koynu ama insan umutlanıyor umud ediyor. Ben seni de umud ediyorum böylesine aptal bir şekilde.
Yazamıyorum bileklerim titriyor atardamarlarım dışarı çıkma mücadelesinde. Yoksa... Yoksa ayrılık mı yağacak bu kente?
Batuhan Dedde.