ASeL
Bayan Üye
Ustam Ve Ben - Elif Şafak
Elif Şafak, yeni romanında üç dinden (Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi) insan aynı gök kubbenin altında buluşuyor. Topkapı Sarayının bahçesinde ikamet eden Çota isimli filin, uzun hayatı boyunca üç sultanın iktidarına, saray ve sanat entrikalarına; mimarlık, fikir ve bilim alanında ilerlemelere ve her alanda peş peşe nice yıkıma tanık olmasını ve Hindistandan İstanbula, İstanbuldan Romaya uzanan bir serüveni anlatıyor.
Kitabın arka kapak yazısı da Ustam ve Benin konusuna yönelik ip uçları veriyor. İşte o sözler yer alıyor: Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar.
Elif Şafakın Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar
Doğan Kitaptan çıkan Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir roman.
İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi.
Öte yandan Şafakın Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı ifadeleriyle tanıtılan Ustam ve Ben kitabının konusunun Saramagonun kitabından alındığı iddia ediliyor.
Saramagonun Filin Yolculuğu kitabı ise geçtiğimiz günlerde yayınlanan Kırmızı Kedi tarafından Kıta Avrupasının en batısından, Lizbondan Viyanaya doğru yola çıkan bir fil ile bakıcısı yoksul Subhronun ve bu tuhaf yolculuğun hikâyesidir Filin Yolculuğu. 16. yüzyılda, Portekiz kralı III. João, kuzeni Kutsal Roma-Germen İmparatoru II. Maximiliana hediye olarak gönderir fil Süleymanı. Süleyman ile Subhro, yanlarında kendilerine eşlik eden Portekiz kralının korumaları ve yardımcı ırgatlarla zorlu yolculuklarına başlarlar. Portekizi, İtalyayı, Alpleri geçerken hayatlarında ilk kez bir Hintliyle karşılaşan, ilk kez bir fil gören köylüleri ve kasabalıları şaşırtır ve etkilerler.
Her iki kitapta da hediye edilen fil ve bakıcılarının ilginç hikayesinin yer alması dikkat çekiyor. Bu nedenle Şafakın çıkacak kitabı hakkında şimdiden intihal iddiasında bulunuluyor.
![XW2lLO.jpg](http://i.hizliresim.com/XW2lLO.jpg)
Elif Şafak, yeni romanında üç dinden (Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi) insan aynı gök kubbenin altında buluşuyor. Topkapı Sarayının bahçesinde ikamet eden Çota isimli filin, uzun hayatı boyunca üç sultanın iktidarına, saray ve sanat entrikalarına; mimarlık, fikir ve bilim alanında ilerlemelere ve her alanda peş peşe nice yıkıma tanık olmasını ve Hindistandan İstanbula, İstanbuldan Romaya uzanan bir serüveni anlatıyor.
Kitabın arka kapak yazısı da Ustam ve Benin konusuna yönelik ip uçları veriyor. İşte o sözler yer alıyor: Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar.
Elif Şafakın Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar
Doğan Kitaptan çıkan Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir roman.
İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi.
Öte yandan Şafakın Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı ifadeleriyle tanıtılan Ustam ve Ben kitabının konusunun Saramagonun kitabından alındığı iddia ediliyor.
Saramagonun Filin Yolculuğu kitabı ise geçtiğimiz günlerde yayınlanan Kırmızı Kedi tarafından Kıta Avrupasının en batısından, Lizbondan Viyanaya doğru yola çıkan bir fil ile bakıcısı yoksul Subhronun ve bu tuhaf yolculuğun hikâyesidir Filin Yolculuğu. 16. yüzyılda, Portekiz kralı III. João, kuzeni Kutsal Roma-Germen İmparatoru II. Maximiliana hediye olarak gönderir fil Süleymanı. Süleyman ile Subhro, yanlarında kendilerine eşlik eden Portekiz kralının korumaları ve yardımcı ırgatlarla zorlu yolculuklarına başlarlar. Portekizi, İtalyayı, Alpleri geçerken hayatlarında ilk kez bir Hintliyle karşılaşan, ilk kez bir fil gören köylüleri ve kasabalıları şaşırtır ve etkilerler.
Her iki kitapta da hediye edilen fil ve bakıcılarının ilginç hikayesinin yer alması dikkat çekiyor. Bu nedenle Şafakın çıkacak kitabı hakkında şimdiden intihal iddiasında bulunuluyor.