Üniversite eğitiminde yeni bir süreç: Bologna
Prof. Dr. Özcan, ''Türk yükseköğretim sisteminde yeni yapılanma arayışı çabalarımızda başka ülkelere de model olabilecek bir yükseköğretim sisteminin yaratıcısı olmayı arzulamaktayız'' dedi.
ANTALYA - YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK'ün, Akdeniz Üniversitesi'nde düzenlenen Bologna Sürecinin Türkiye'de Uygulanması Projesi'ne ilişkin toplantıya katıldı.
Türkiye'de üniversite çağındaki her gencin bir diğeriyle eşit şartlarda yükseköğretime erişim hakkına sahip olması gerektiğini belirten Özcan, yükseköğretim kurumuna kayıt yaptıran her gencin de bir diğeriyle eşit kalitede eğitim görmesinin önemine değindi.
Prof. Dr. Özcan, yükseköğretim progr******* mezun gençlerin de akademik niteliklerle birlikte, iş dünyasının gerektirdiği bilgi, beceri ve yetkinliklerle donatılması gerektiğini kaydetti.
Türkiye'de yükseköğretimdeki öğrenci sayısının yaklaşık üç milyon olduğunu bildiren Özcan, yükseköğretim talebini karşılayabilmek için son yıllarda büyük bir atılım yapıldığına dikkati çekti.
ÖRNEK MODEL
Üniversitelerin tüm yurda yayılarak sayılarının hızla artmasının bu atılımın kayda değer göstergelerinden biri olduğunu ifade eden Özcan, şunları söyledi: ''Yükseköğretim talebini karşılamak üzere yükseköğretim kurumlarımızı sadece sayısal olarak artırmak tabii ki tek başına yeterli bir çözüm değildir. Bu sayısal artışla orantılı şekilde tüm yükseköğretim kurumlarımızdaki eğitim-öğretim kapasitesi, fiziki ve idari kapasite ve sosyal olanakları bir bütün halinde ülkemizde yükseköğretimin kalitesini en üst seviyeye taşımak ve dünyadaki örnekleriyle yarışabilir hale getirebilmek için yükseköğretim kurumlarımızın yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
Hiç kuşkusuz ki bunun için yükseköğretimin tüm paydaşlarının aktif rol alacağı bir model kurgulamak gerekmektedir. Bu model, uluslararası dinamiklerden ve gelişmelerden bağımsız olmamalı ama aynı zamanda ülkenin ekonomik, toplumsal ve kültürel yapılarıyla da uyumlu olmalıdır.''
Prof. Dr. Özcan, böyle bir modeli bulabilmek için, dünyada üniversitelerin bu süreçten nasıl geçtiklerini, nasıl yapılandıklarını, kendilerini değişen dünya koşullarına nasıl adapte ettiklerini ve Türkiye'deki üniversitelerin kendilerini yenilemede hangi noktada bulunduğunun ayrıntılı şekilde incelenmesi gerektiğini belirtti.
''Çalışmalarımızda, dünyanın belli başlı üniversitelerini ve sistemlerini inceleyerek mevcut sistemimize katkı getirecek çalışmalar içinde bulunmayı hedefliyoruz. Avrupa'ya baktığımızda, Avrupa yükseköğretim sisteminin yapısında bir bütünselliğe gidebilmek amacı ile oluşturulan Bologna Süreci'nin 10 yılı aşkın bir uygulamaya sahip olduğunu görüyoruz. 2010 yılı itibarıyla 47 üyesi bulunan Bologna Süreci'ne dahil hiçbir ülkenin amacı, birbirinin aynısı sistemler yaratmak suretiyle tek tipleşmek değildir. Buradaki esas amaç, kendi ulusal eğitim sistemlerinin özgünlüklerini koruyarak, uygun mekanizmalarla uluslararası karşılaştırılabilirliği sağlamaktır.
2001 yılından itibaren biz de bu sürecin içinde yer alıyoruz. Bu süreçteki gelişmeler doğrultusunda yükseköğretim kurumlarımızda uygun yapılanmayı sağlayarak Türk yükseköğretimini, Avrupa ve dünyadaki diğer sistemler ile uyumlu hale getirerek şeffaflığı, tanınırlığı, hareketliliği ve en önemlisi kaliteyi artırmayı hedeflemekteyiz. Bologna Süreci, bu hedeflere ulaşmamızda bizlere uygun araçlar sağlayarak yol göstermekte ve iyi uygulama örneklerini de inceleme fırsatını vermektedir.''
Prof. Dr. Özcan, rektörlerden Bologna Süreci'nde karşılarına gelen Erasmus programları, Diploma Eki ve Avrupa Kredi Transfer Sistemi (AKTS) uygulamaları ile Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Raporları gibi uygulamaları yükseköğretim kurumlarında rutin haline getirmelerini istedi.
Rektörlerin bu sürece sahip çıkması gerektiğini kaydeden Özcan, yükseköğretim kurumlarındaki en üst yönetim kademesinden en alt idari personel ve tüm öğrencilerin gelişmelere uyum sağlama konusunda motive edilmesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Özcan, ''Türk yükseköğretim sisteminde yeni yapılanma arayışı çabalarımızda başka ülkelere de model olabilecek bir yükseköğretim sisteminin yaratıcısı olmayı arzulamaktayız'' dedi.
ANTALYA - YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK'ün, Akdeniz Üniversitesi'nde düzenlenen Bologna Sürecinin Türkiye'de Uygulanması Projesi'ne ilişkin toplantıya katıldı.
Türkiye'de üniversite çağındaki her gencin bir diğeriyle eşit şartlarda yükseköğretime erişim hakkına sahip olması gerektiğini belirten Özcan, yükseköğretim kurumuna kayıt yaptıran her gencin de bir diğeriyle eşit kalitede eğitim görmesinin önemine değindi.
Prof. Dr. Özcan, yükseköğretim progr******* mezun gençlerin de akademik niteliklerle birlikte, iş dünyasının gerektirdiği bilgi, beceri ve yetkinliklerle donatılması gerektiğini kaydetti.
Türkiye'de yükseköğretimdeki öğrenci sayısının yaklaşık üç milyon olduğunu bildiren Özcan, yükseköğretim talebini karşılayabilmek için son yıllarda büyük bir atılım yapıldığına dikkati çekti.
ÖRNEK MODEL
Üniversitelerin tüm yurda yayılarak sayılarının hızla artmasının bu atılımın kayda değer göstergelerinden biri olduğunu ifade eden Özcan, şunları söyledi: ''Yükseköğretim talebini karşılamak üzere yükseköğretim kurumlarımızı sadece sayısal olarak artırmak tabii ki tek başına yeterli bir çözüm değildir. Bu sayısal artışla orantılı şekilde tüm yükseköğretim kurumlarımızdaki eğitim-öğretim kapasitesi, fiziki ve idari kapasite ve sosyal olanakları bir bütün halinde ülkemizde yükseköğretimin kalitesini en üst seviyeye taşımak ve dünyadaki örnekleriyle yarışabilir hale getirebilmek için yükseköğretim kurumlarımızın yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
Hiç kuşkusuz ki bunun için yükseköğretimin tüm paydaşlarının aktif rol alacağı bir model kurgulamak gerekmektedir. Bu model, uluslararası dinamiklerden ve gelişmelerden bağımsız olmamalı ama aynı zamanda ülkenin ekonomik, toplumsal ve kültürel yapılarıyla da uyumlu olmalıdır.''
Prof. Dr. Özcan, böyle bir modeli bulabilmek için, dünyada üniversitelerin bu süreçten nasıl geçtiklerini, nasıl yapılandıklarını, kendilerini değişen dünya koşullarına nasıl adapte ettiklerini ve Türkiye'deki üniversitelerin kendilerini yenilemede hangi noktada bulunduğunun ayrıntılı şekilde incelenmesi gerektiğini belirtti.
''Çalışmalarımızda, dünyanın belli başlı üniversitelerini ve sistemlerini inceleyerek mevcut sistemimize katkı getirecek çalışmalar içinde bulunmayı hedefliyoruz. Avrupa'ya baktığımızda, Avrupa yükseköğretim sisteminin yapısında bir bütünselliğe gidebilmek amacı ile oluşturulan Bologna Süreci'nin 10 yılı aşkın bir uygulamaya sahip olduğunu görüyoruz. 2010 yılı itibarıyla 47 üyesi bulunan Bologna Süreci'ne dahil hiçbir ülkenin amacı, birbirinin aynısı sistemler yaratmak suretiyle tek tipleşmek değildir. Buradaki esas amaç, kendi ulusal eğitim sistemlerinin özgünlüklerini koruyarak, uygun mekanizmalarla uluslararası karşılaştırılabilirliği sağlamaktır.
2001 yılından itibaren biz de bu sürecin içinde yer alıyoruz. Bu süreçteki gelişmeler doğrultusunda yükseköğretim kurumlarımızda uygun yapılanmayı sağlayarak Türk yükseköğretimini, Avrupa ve dünyadaki diğer sistemler ile uyumlu hale getirerek şeffaflığı, tanınırlığı, hareketliliği ve en önemlisi kaliteyi artırmayı hedeflemekteyiz. Bologna Süreci, bu hedeflere ulaşmamızda bizlere uygun araçlar sağlayarak yol göstermekte ve iyi uygulama örneklerini de inceleme fırsatını vermektedir.''
Prof. Dr. Özcan, rektörlerden Bologna Süreci'nde karşılarına gelen Erasmus programları, Diploma Eki ve Avrupa Kredi Transfer Sistemi (AKTS) uygulamaları ile Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Raporları gibi uygulamaları yükseköğretim kurumlarında rutin haline getirmelerini istedi.
Rektörlerin bu sürece sahip çıkması gerektiğini kaydeden Özcan, yükseköğretim kurumlarındaki en üst yönetim kademesinden en alt idari personel ve tüm öğrencilerin gelişmelere uyum sağlama konusunda motive edilmesi gerektiğini vurguladı.