Ulan halkım !!

B0LdP1L0t

Banned
Duydum ki, gene dırım dırım dırlanıyormuşsun. Güya hayat pahalıymış, geçinmesi çok zormuş. Ulan, sen biçim konuşuyorsun öyle?.. Zaten sen doğru dürüst halk olsan, Alman, Fransız, İngiliz halkı gibi refah içinde yaşarsın. İyi ki sana halk dedik, sen de suyunu çıkardın. Ne yani, sana halk deyip adam yerine koyduğumuz için, tepemize mi çıkman lazım?.. Hem planlı-programlı yaşamıyorsun, hem tasarruf nedir bilmiyorsun; sonra da geçinemiyorum deyip ortalığı velveleye veriyorsun!.. Lojmanda oturuyorsak da, seni görmüyorum sanma sakın!..

Geçen günkü halin neydi öyle. Toplamışsın arkadaşlarını protesto yürüyüşü yapıyorum diye, eline de bir pankart almışsın: AÇIZ!.. Sen halk olmasan, ben sana yapacağımı bilirim ya neyse. Ne demek şimdi ;açız?..; Resmen birinci çoğul şahıs kullanmışsın. Hadi ;açım; desen anlayacağım, ama z; ne oluyor?.. Demek çoğul olarak açsınız. Çoğul olarak aç olmak ne demek, ;Bu memleket aç; demek tabi. Resmen bunu söylemeye çalışıyorsun işte!.. Dedim ya, sen halk olmasan, gelsin Türk Ceza Kanunu, gitsin Terörle Mücadele Kanunu... Allah;tan, sizi temsilen birkaç aydın müsveddesini hapisanelerde tutuyorum da, içim biraz olsun ferahlıyor. Yoksa, topunuzu içeri atmak işten bile değil... Bak sayın halkım. Şurada hiç sinirlenmeden konuşuyorum. Sana son bir kere, refah içinde yaşamanın yollarını anlatacağım. Bu kere de aklında tutmazsan, gayrı gerisini sen düşün. Sevgili ulan halkım, maddeler halinde sayıyorum ki, tez belleyesin. Şimdi bir güzel dinle:

1- Büyük bir hayretle gözlemlemekteyim ki, en büyük israflarının başında işine gitmek için bindiğin otobüs ve minibüs geliyor. Yahu canım halkım, sen Amerikan halkımısın ki, işine vesait ile gidiyorsun. Sabah erkenden kalksan da, kuşlarla, börtü-böcekle muhabbet ede ede ve dahi yürüye yürüye işine gitsen olmaz mı?.. Ayağına çivi mi batar?.. ;Sayın böyüğüm ama yollar çok uzun; diyecek olursan da, sana cevabım odur ki 3;Biz sana zamanında ve her keresinde ;yollar yürümekle aşınmaz; dememiş miydik?;

2- İkinci mesarif kapısı olarak gördüğüm nokta ise, ödediğin yüksek miktardaki kiralardır. Ulan halkım ben seni naapmiyim?.. Bağdat Caddesi;nde, Boğaz;da, Bakırköy;de, 50 milyardan başlayan fiyatlarla harika villalar var, neden bunlardan bir tanesini alıp da kiradan kurtulmuyorsun?.. Hem her eve alana, bir tane de Lülü Tel hatlı cep telefonu bedava. Daha ben sana ne diyeyim. Şu yazının mürekkebi kurumadan, şu evlerden hiç değilse bir tane almamışsan tuh senin kalıbına, sana her şey revadır.

3- Gelelim aile içi harcamalarının ülkemizi darboğazdan darboğaza sokan israflarına. Daha geçen gün, yatımla geçerken gördüm; sen çöp tenekesine, resmen 3;si kullanılmamış bir diş macunu tüpü attın. Bununla kalsa gene iyi, üstelik çöpün dibinde bir yığın da ekmek kırıntısı vardı. Pek sayın halkım olacak kitle, israfın büyüklüğü karşısında, hiç mi vicdanın sızlamıyor. Sen şimdi bu kırıntıları 20 yıl süreyle biriktirsen de, daha sonra bunları ;Ekmek Kırıntılarını Değerlendirme ve Entegre Etme Fabrikası; na götürerek, 2 aylık ekmeğini garantilesen olluyor mu?.. Mel mel bakışından belli ki, sen daha bu fabrikanın adını bile duymamışsın!..

4- Bak sayın halkım, şu demokratik ortam olmasa, ben sana şu maddeleri bağırttıra bağırttıra belletirdim ya, dua et Avrupa kapısındayız... Gelelim diğer bir önemli hususa: Görüyorum ki bir gün simitçilik yapıyorsun, bir gün öğretmenlik, bir gün mühendislik, bir gün de amelelik. Adam olsan bunun ayıbı sana yeter. Hiç kafan çalışmıyor ki, insan bir yazılım şirketi neyin kurar da yıllık gelirini 50 bin dolara filan çıkarır. Zaten sizin yüzünüzden yabancı heyetlere karşı hep başımız önde. Koskoca IMF heyeti geliyor ve onca işinin arasında seninle de ilgilenip yıllık gelirini soruyor; ;2800 dolar; derken, vallahi yerin dibine geçiyorum. Koca koca adamlarsınız, hiç mi bizleri düşünmüyorsunuz. Ne olurdu sanki, üç beş arkadaş bir araya gelip de, şöyle bir internet şirketi ya da ne bileyim banka filan kursanız... Off ulan offf!..

5- Bana gönderdiğin maillerden anlıyorum ki, şu baz istasyonlarından da hiç memnun değilmişsiniz. Bir kere sen ne zaman adam oldun da, bana mail yolluyorsun lan, sayın halkım?.. Neyse, bu konuya sonra dönerim ama sen soruma cevap ver: Bolluk, para, dolar size batıyor mu?.. Biz baz istasyonlarını kurduruyorsak, bundan haz mı alıyoruz sanıyorsun?.. Maksat ekonomi canlansın, halkın(yani senin) cebine üç beş sent girsin. Ben böyle bir ulvi amaç için okey verirken, sen çıkıyorsun karşıma ;Sayın böyüğüm, bunlar kanser yapıyormuş!; Lan canım halkım, nankörlüğün de bu kadarına pes doğrusu!.. Ulan yoluna can koyduğum halkım, kanserden kim ölmüş?.. Yalancı böyle olsun mu?.. Hadi diyelim ki(aslında değil ya), birkaç kişi de kanserden ölmüş, ulan teres, kanserden ölmesen üç gün sonra nasılsa trafik kazasından ölmeyecek misin, hiç değilse ölürken cebinde kefen paran olur... Dahası, bilim adamları 50 seneye kalmaz, kanser hapını piyasaya sürüyorlar. Doğrusu, çok üzdün beni çooook!..

6- Eşek sudan gelene kadar dövülesi halkım, duydum geçen yıl bu zamanlar bir de depremden zarar görmüşsün de tazminat istermişsin. Pes yani, hem deprem olacak yerlerde gezin-tozun sonra deprem olunca da git altında kal!.. Halbuki, sende biraz kafa olsa, altında kaldığın taşı satar, ekmeğini taştan çıkartırsın... Şimdi gözümün içine bak da söyle bakayım, çıkartır mısın, çıkartamaz mısın?.. Hişt lan, ne biçim bakış öyle?.. Bak nasıl da ters ters bakıyor... Bak bak şimdi de bana doğru yürümeye başladı. Dur bir dakika halkım, iki dakika delikanlı ol da sana izah edeyim... Bak hala yürüyor... İmdaaaat, polis yok mu?.. İmdaaaat!.. Not: Geçtiğimiz İstanbul Film Festivali;nde seni gene göremedim sayın halkım. Sadece açım demesini biliyorsun, azıcık da kültür açlığını gidersene...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst