Lüfer yemlilerinin temel özelliği yemin boylu boyunca iğneler ile donatılmasıdır. Çünkü lüfer sakin sakin yüzerken yemi görür hızla üzerine yüzer. Yeme yaklaşınca ağzını kocaman açar avurtlarını şişirir ani sert bir darbeyle ısırıp bir parçasını koparır 90 veya 180 derece dönüp yoluna devam eder gider. Eğer ısırdığı nokta iğne olmayan bir nokta ise lüfer elini kolunu sallayarak uzaklaşır elbette. Lüferin yaprak gibi ince oluşu sizi aldatmasın. Isırırken avurtlarını iyice şişirir ağız genişliği iyice artar. Bu nedenle iğneler arasında 3-4 cm olması genelde yeterli olur.
Eğer yeminiz kısa olursa lüfer için çok cazibeli olmaz. Uzun bir yem lüfer için her zaman daha avcı olacaktır. Bu tanımla ideal yem olarak zargana karşımıza çıkar. Bütün mesele lüfer saldırınca iğneye isabet şansını artıracak bir takım yapabilmektir. Bu takım zarganayı tutacak kadar uzun da olmalıdır. Ama şöyle bir mesele ortaya çıkar lüferin dişleri gerçekten pek bir keskindir. İğneleri dizdiğiniz misinayı keser geçer.. Bu sebepten misina ile şöyle ayaküstü bağlamak pek akıl karı değildir. Ya lüferin kesemeyeceği bir şey kullanacaksınız yada lüferin misinayı dişlemesini engelleyeceksiniz. İşte kural budur. Lüfer neleri kesemez buna bakmadan önce tipik misinayı kesmesini nasıl engelleriz? Doğrusu engelleyemeyiz kesin olarak. Ama bir nebze tedbir olarak şu mevzuları düşünebiliriz. Öncelikle iğnelerin beden kısımlarını koruyucu olarak kullanabiliriz. Eğer hırsız tabir edilen ikinci üçüncü iğneleri bir öncekinin bittiği yeri geçmeyecek şekilde bağlarsanız iğneler bir yere kadar misinayı koruyacaktır. Peki ilk iğnenin bağlandığı misina? Bu bölüm yeterince hızlı çekemezseniz lüferin hiç insaf etmeyeceği yerdir. Bu bölgeyi korumak için çeşitli önlemler alınmalıdır. Bir çözüm burada çelik telden köstek kullanmaktır. Ama bu çelik telin ağırlığıyla dengesini bozması ve görünürlüğü gibi problemler ortaya çıkar. Bir diğer çözüm ise ilk iğnenin hemen dibine bir mantar veya kurşun takmaktır. Kurşun olan türe zoka denir ve iğne kurşuna gömülü olur. Bu zokalar sonraki konudur.
Burada inceleyeceğimiz ilk takım türünde iğnenin korunması için mantar kullanılır. Bu mantar parlak bir malzeme hologramlı kağıt veya alüminyum folyo ile kaplanır. Böylece lüferi cezbeder. Ayrıca yemin yukarıya doğru durmasını sağlar. Eğer akıntı varsa mantarın ters dinamiği nedeniyle hemen hemen yemin dümdüz duracak olmasıdır. Bu bize ek bir avantaj kazandırır. Tipik kullanımda kısa yemlerin istavrit izmarit hamsi gibilerinin kullanımında en iyi verim bu tür takımlarla alınır. Basitçe 3-4 cm boyunda 1 - 2 cm çapında bir mantar ve ardında en az iki iğne bulunur. İğnelerin birinin bittiği yerde diğeri başlar. İğneler sağlam bir misina ile bağlanabilir. Fakat tercihan çelik tel veya fused dyneema gibi dayanıklı misinalar kullanılmalıdır. İlk iğne mantara dayanmış olmalıdır. Hedeflenen boya göre mantar ve iğne büyüklüğü artırılır. İğne tercihi uzun bedenli iğnelerden (Aberdeen) yana kullanılmalıdır. Bilhassa ilk iğnenin bedeninin başladığı noktada damakları olan surf casting tiplerinden seçilmesi çok faydalı olur. Bu damaklar yemin iğne boyunca aşağıya kaymasını engeller ve çok iyi sunum sağlarlar.
Mantarlı lüfer yemlisinde hedeflenen balığın boyuna göre çinekop için 3-4 numara iğne 1 - 2 cm boyunda mantar lüfer için 2-3 numara iğne ve 4-5 cm boyunda mantar kullanılabilir. Kofana veya iri lüfer için 4/0-2 numara iğne kulanılmalıdır. Diğer yandan şöyle bir formülde makuldür. Crystal tipi iğnelerin bedenleri nispeten kısa çapraz ve dik inen sivri kesimleri ile daha avcı oldukları bilinir. Bu tür iğnelerin birer numara daha küçüklerinden 3 tane kullanarak iki uzun bedenli iğneye göre bir nebze daha randıman alınabilir. Ama 3 iğneli takıma yemin düzgünce takılması daha fazla özen gerektirecektir. Gerek takımın maliyetli oluşu gerekse daha çekici olması nedeniyle paslanmaz tip parlak iğneler daha uygun olur.
Mantarlı takım genel olarak tekli olarak kullanılır. Üçlü fırdöndünün yan uçlarından birine bir iki karış kadar sağlam bir misina ile kurşun bağlanır. Orta ucuna ise 025 .. 035 arası misinadan yapılmış en az bir kol boyu ortalama bir kulaç kadar bir köstekle hazırlanan takım bağlanır. Diğer uca bir iki kulaç kösteğin boyundan tercihan biraz daha uzunca bir beden bağlanır. El oltası (tekne için) kullanılıyorsa bu beden bir fırdöndü ile ana oltaya bağlanmalıdır. Makine ile kullanımda oltanın ucundaki fırdöndü yeterli olur.
Mantarın hazırlanması özen gerektiren bir husustur. Köpük sünger veya şişe mantarı kullanılabilir. Üzerindeki kaplamanın düzgün durması için önce etrafına sert bir plastik ile kaplanmalıdır. Basitçe mantarın çapına birebir uyan düzgün yüzeyli ve ince bir plastik boru mantarın üzerine geçirilir. Bu tip bir boru pvc boru değildir. İnce cidarlı olması gerekir ama bulması zordur. Bu nedenle plastik enjektörler çeşitli ambalaj malzemeleri vs. bakılabilir. Eğer uygun çapta boru bulunamazsa kalınca bir plastik dosya kapağı boru gibi yuvarlanıp yapıştırılabilir. Mantara geçirilen borunun üzerine kendinden yapışkanlı hologramlı parlak kağıt kaplanır. Boru ve kağıdın her iki tarafından 4-5 mm artacak şekilde kesilir. Çakmak veya benzeri bir ateşle bu artan kesimler ısıtılırak eritilip düz bir yüzeye bastırılarak mantarın kenarlarına mühürlenir. Böylece eritilerek yapıştırılan mantar uzun süre kullanılabilir.
İğnelerin takılması içinetkili bir yöntem iki iğneyi bir fırdöndü ile bağlamaktır. Böylece keskin dişlerin hışmından kesin koruma sağlanabilir. Bunun için uzun ama ince bir fırdöndü ve delikli göze sahip parlak (üzeri boyasız) iğneler kullanılır. İğnelerin gözleri ısıtılır kızarmaya başlayınca bir kargaburun yardımıyla gözleri açılır yeniden ısıtılır fırdöndüye geçirilip tekrar kapatılır. Biraz hızlı davranmak gerekir ki iğne soğuyup sertleşmesin. <br>
Ama iri lüfer ve daha büyükleri için mantarlı takımın etkinliği azdır. Mantarlı takım çinekop sarıkanat ve ufak lüferler için idealdir. Fakat daha iriler için daha büyük ve uzun yemler gerekirki bu yemlerle mantarlı takımlar çok verimli olmaz.
İri lüferler ve kofanalar için gerekli olan takımlar birden fazla iğnenin ard arda dizilmesi ile elde edilir. En pratik yöntem delikli gözleri olan iğneleri alıp ısıtarak gözlerini açıp diğer iğneye geçirmektir. İlk iğne ise aynı yolla bir fırdöndüye bağlanır. Buraya bir karış kadar çelik tel eklenir. Böylece elde edilen iğne dizisinde 4-5 tane iğne olabilir ve boyu bir karış kadar olur. Tercihan zargana yem olarak kullaılır ve bütün olarak takılır.
Bir diğer yöntem ise iğneleri kalıca bir tekli çelik telin üzerine lehimlemektir. Bunun için ikili iğneler tercih edilmelidir. İkili iğneler 20 cm kadar bir telin üzerine en baştan sona kadar 3-4 yerden lehimlenerek tutturulur. Yapması baya zahmetli olup yüksek güçlü lehim havyası vs. gerektirir. Ve dahası harcanan emeğe göre avcılığı düşük olacaktır. Çünkü takılan yem kazık üzerinde gibidir doğal bir salınım vs. yapmayacaktır. Ayrıca telin görüntü verip balığı ürkütmesi sorunu da yaşanabilir.
Her iki tür takımın en büyük dezavantajı yemin son derece kötü görünmesidir. Uzun bir yemin çekici olması için salınması doğal durması önemlidir. Dahası genelde yem olarak canlı zargana kullanılması tavsiye edilir. Fakat bu sert iğnelerin zargananın hareketiyle kasılması ve yemi kısa sürede tahrip etmesi sözkonusu olur. Bu sebeple çok fazla kaynakta tarif edilmeyen nispeten yeni model (ülkemiz koşullarına göre) malzeme ile yapılacak takımlar daha etkili olabilir. Elimizde 20 YY teknolojisinin getirdiği süper sağlam misinalar vardır çünkü. Fakat adı süper olan her misina bu işe uygun olmaz. Kaliteli ve saf kevlar yada dyneema’dan imalat misinalar kullanmak gerekir. Kısa bedenli iğneler aralıklı olarak dyneema misina üzerine bağlanır ve bir tür kıbrıs takımı elde edilir. En ağır kofana 14 kg’dır. Bu rekoru kırma ümidiniz varsa 0.20 mm dyneema ve kalın bedenli kısa saplı 3 numara kaliteli bir kaç iğne size yeterli olur. İlk iğneyi alıp bir metre kadar misina bırakarak düğümleyin. Bir sonraki iğneyi ilk iğnenin hemen bittiği yerde düğümleyin. İğneler arasında 4..10 mm kadar boşluk kalmaladır. Eğer boşluk hiç olmazsa kasıntı yapacaktır. Fazla boşluk olursa lüferin saldırısının boşa gitmesi imkanı olacaktır. Lüfer denecek boyda bir balığın ağzı genişliğine 2.5 cm kadar küçük olabilir. Demekki her iki buçuk cm’de bir iğne olması demek ilk vuruşta iğneye denk gelme ihtimali %100 demektir. Lüferin saldırma halini düşününce iğneler arasında 4 cm boşluğun yeterli olduğu görülecektir. Tipik yöntemler ve bilinen iğneler ile bu boşluğu sağlayacak iğneler çok küçük etkisiz olacaktır. Ama pazarda bulunabilecek kısa bedenli iğnelerin yeterli sağlamlıkta bu boyda olanları mevcuttur. Örneğin Mustad 225N için 1 numarasının boyu 2.5 cm civarıdır ve 4-5 kg balığı çekecek kadarda güçlüdür. Oysa 1799D (Düz beyaz norveç iğne 1 kutu derseniz size verilecek olandır) 1 numarası 5 mm daha uzun olmakla birlikte ancak 2-3 kg kadar balığı çekebilir. 225N burada en uygun iğne değildir. Sadece kıyaslama amacıyla bahsedilmiştir. Daha kalın bedenli olup daha güçlü iğneler de mevcuttur
Eğer yeminiz kısa olursa lüfer için çok cazibeli olmaz. Uzun bir yem lüfer için her zaman daha avcı olacaktır. Bu tanımla ideal yem olarak zargana karşımıza çıkar. Bütün mesele lüfer saldırınca iğneye isabet şansını artıracak bir takım yapabilmektir. Bu takım zarganayı tutacak kadar uzun da olmalıdır. Ama şöyle bir mesele ortaya çıkar lüferin dişleri gerçekten pek bir keskindir. İğneleri dizdiğiniz misinayı keser geçer.. Bu sebepten misina ile şöyle ayaküstü bağlamak pek akıl karı değildir. Ya lüferin kesemeyeceği bir şey kullanacaksınız yada lüferin misinayı dişlemesini engelleyeceksiniz. İşte kural budur. Lüfer neleri kesemez buna bakmadan önce tipik misinayı kesmesini nasıl engelleriz? Doğrusu engelleyemeyiz kesin olarak. Ama bir nebze tedbir olarak şu mevzuları düşünebiliriz. Öncelikle iğnelerin beden kısımlarını koruyucu olarak kullanabiliriz. Eğer hırsız tabir edilen ikinci üçüncü iğneleri bir öncekinin bittiği yeri geçmeyecek şekilde bağlarsanız iğneler bir yere kadar misinayı koruyacaktır. Peki ilk iğnenin bağlandığı misina? Bu bölüm yeterince hızlı çekemezseniz lüferin hiç insaf etmeyeceği yerdir. Bu bölgeyi korumak için çeşitli önlemler alınmalıdır. Bir çözüm burada çelik telden köstek kullanmaktır. Ama bu çelik telin ağırlığıyla dengesini bozması ve görünürlüğü gibi problemler ortaya çıkar. Bir diğer çözüm ise ilk iğnenin hemen dibine bir mantar veya kurşun takmaktır. Kurşun olan türe zoka denir ve iğne kurşuna gömülü olur. Bu zokalar sonraki konudur.
Burada inceleyeceğimiz ilk takım türünde iğnenin korunması için mantar kullanılır. Bu mantar parlak bir malzeme hologramlı kağıt veya alüminyum folyo ile kaplanır. Böylece lüferi cezbeder. Ayrıca yemin yukarıya doğru durmasını sağlar. Eğer akıntı varsa mantarın ters dinamiği nedeniyle hemen hemen yemin dümdüz duracak olmasıdır. Bu bize ek bir avantaj kazandırır. Tipik kullanımda kısa yemlerin istavrit izmarit hamsi gibilerinin kullanımında en iyi verim bu tür takımlarla alınır. Basitçe 3-4 cm boyunda 1 - 2 cm çapında bir mantar ve ardında en az iki iğne bulunur. İğnelerin birinin bittiği yerde diğeri başlar. İğneler sağlam bir misina ile bağlanabilir. Fakat tercihan çelik tel veya fused dyneema gibi dayanıklı misinalar kullanılmalıdır. İlk iğne mantara dayanmış olmalıdır. Hedeflenen boya göre mantar ve iğne büyüklüğü artırılır. İğne tercihi uzun bedenli iğnelerden (Aberdeen) yana kullanılmalıdır. Bilhassa ilk iğnenin bedeninin başladığı noktada damakları olan surf casting tiplerinden seçilmesi çok faydalı olur. Bu damaklar yemin iğne boyunca aşağıya kaymasını engeller ve çok iyi sunum sağlarlar.
Mantarlı lüfer yemlisinde hedeflenen balığın boyuna göre çinekop için 3-4 numara iğne 1 - 2 cm boyunda mantar lüfer için 2-3 numara iğne ve 4-5 cm boyunda mantar kullanılabilir. Kofana veya iri lüfer için 4/0-2 numara iğne kulanılmalıdır. Diğer yandan şöyle bir formülde makuldür. Crystal tipi iğnelerin bedenleri nispeten kısa çapraz ve dik inen sivri kesimleri ile daha avcı oldukları bilinir. Bu tür iğnelerin birer numara daha küçüklerinden 3 tane kullanarak iki uzun bedenli iğneye göre bir nebze daha randıman alınabilir. Ama 3 iğneli takıma yemin düzgünce takılması daha fazla özen gerektirecektir. Gerek takımın maliyetli oluşu gerekse daha çekici olması nedeniyle paslanmaz tip parlak iğneler daha uygun olur.
Mantarlı takım genel olarak tekli olarak kullanılır. Üçlü fırdöndünün yan uçlarından birine bir iki karış kadar sağlam bir misina ile kurşun bağlanır. Orta ucuna ise 025 .. 035 arası misinadan yapılmış en az bir kol boyu ortalama bir kulaç kadar bir köstekle hazırlanan takım bağlanır. Diğer uca bir iki kulaç kösteğin boyundan tercihan biraz daha uzunca bir beden bağlanır. El oltası (tekne için) kullanılıyorsa bu beden bir fırdöndü ile ana oltaya bağlanmalıdır. Makine ile kullanımda oltanın ucundaki fırdöndü yeterli olur.
Mantarın hazırlanması özen gerektiren bir husustur. Köpük sünger veya şişe mantarı kullanılabilir. Üzerindeki kaplamanın düzgün durması için önce etrafına sert bir plastik ile kaplanmalıdır. Basitçe mantarın çapına birebir uyan düzgün yüzeyli ve ince bir plastik boru mantarın üzerine geçirilir. Bu tip bir boru pvc boru değildir. İnce cidarlı olması gerekir ama bulması zordur. Bu nedenle plastik enjektörler çeşitli ambalaj malzemeleri vs. bakılabilir. Eğer uygun çapta boru bulunamazsa kalınca bir plastik dosya kapağı boru gibi yuvarlanıp yapıştırılabilir. Mantara geçirilen borunun üzerine kendinden yapışkanlı hologramlı parlak kağıt kaplanır. Boru ve kağıdın her iki tarafından 4-5 mm artacak şekilde kesilir. Çakmak veya benzeri bir ateşle bu artan kesimler ısıtılırak eritilip düz bir yüzeye bastırılarak mantarın kenarlarına mühürlenir. Böylece eritilerek yapıştırılan mantar uzun süre kullanılabilir.
İğnelerin takılması içinetkili bir yöntem iki iğneyi bir fırdöndü ile bağlamaktır. Böylece keskin dişlerin hışmından kesin koruma sağlanabilir. Bunun için uzun ama ince bir fırdöndü ve delikli göze sahip parlak (üzeri boyasız) iğneler kullanılır. İğnelerin gözleri ısıtılır kızarmaya başlayınca bir kargaburun yardımıyla gözleri açılır yeniden ısıtılır fırdöndüye geçirilip tekrar kapatılır. Biraz hızlı davranmak gerekir ki iğne soğuyup sertleşmesin. <br>
Ama iri lüfer ve daha büyükleri için mantarlı takımın etkinliği azdır. Mantarlı takım çinekop sarıkanat ve ufak lüferler için idealdir. Fakat daha iriler için daha büyük ve uzun yemler gerekirki bu yemlerle mantarlı takımlar çok verimli olmaz.
İri lüferler ve kofanalar için gerekli olan takımlar birden fazla iğnenin ard arda dizilmesi ile elde edilir. En pratik yöntem delikli gözleri olan iğneleri alıp ısıtarak gözlerini açıp diğer iğneye geçirmektir. İlk iğne ise aynı yolla bir fırdöndüye bağlanır. Buraya bir karış kadar çelik tel eklenir. Böylece elde edilen iğne dizisinde 4-5 tane iğne olabilir ve boyu bir karış kadar olur. Tercihan zargana yem olarak kullaılır ve bütün olarak takılır.
Bir diğer yöntem ise iğneleri kalıca bir tekli çelik telin üzerine lehimlemektir. Bunun için ikili iğneler tercih edilmelidir. İkili iğneler 20 cm kadar bir telin üzerine en baştan sona kadar 3-4 yerden lehimlenerek tutturulur. Yapması baya zahmetli olup yüksek güçlü lehim havyası vs. gerektirir. Ve dahası harcanan emeğe göre avcılığı düşük olacaktır. Çünkü takılan yem kazık üzerinde gibidir doğal bir salınım vs. yapmayacaktır. Ayrıca telin görüntü verip balığı ürkütmesi sorunu da yaşanabilir.
Her iki tür takımın en büyük dezavantajı yemin son derece kötü görünmesidir. Uzun bir yemin çekici olması için salınması doğal durması önemlidir. Dahası genelde yem olarak canlı zargana kullanılması tavsiye edilir. Fakat bu sert iğnelerin zargananın hareketiyle kasılması ve yemi kısa sürede tahrip etmesi sözkonusu olur. Bu sebeple çok fazla kaynakta tarif edilmeyen nispeten yeni model (ülkemiz koşullarına göre) malzeme ile yapılacak takımlar daha etkili olabilir. Elimizde 20 YY teknolojisinin getirdiği süper sağlam misinalar vardır çünkü. Fakat adı süper olan her misina bu işe uygun olmaz. Kaliteli ve saf kevlar yada dyneema’dan imalat misinalar kullanmak gerekir. Kısa bedenli iğneler aralıklı olarak dyneema misina üzerine bağlanır ve bir tür kıbrıs takımı elde edilir. En ağır kofana 14 kg’dır. Bu rekoru kırma ümidiniz varsa 0.20 mm dyneema ve kalın bedenli kısa saplı 3 numara kaliteli bir kaç iğne size yeterli olur. İlk iğneyi alıp bir metre kadar misina bırakarak düğümleyin. Bir sonraki iğneyi ilk iğnenin hemen bittiği yerde düğümleyin. İğneler arasında 4..10 mm kadar boşluk kalmaladır. Eğer boşluk hiç olmazsa kasıntı yapacaktır. Fazla boşluk olursa lüferin saldırısının boşa gitmesi imkanı olacaktır. Lüfer denecek boyda bir balığın ağzı genişliğine 2.5 cm kadar küçük olabilir. Demekki her iki buçuk cm’de bir iğne olması demek ilk vuruşta iğneye denk gelme ihtimali %100 demektir. Lüferin saldırma halini düşününce iğneler arasında 4 cm boşluğun yeterli olduğu görülecektir. Tipik yöntemler ve bilinen iğneler ile bu boşluğu sağlayacak iğneler çok küçük etkisiz olacaktır. Ama pazarda bulunabilecek kısa bedenli iğnelerin yeterli sağlamlıkta bu boyda olanları mevcuttur. Örneğin Mustad 225N için 1 numarasının boyu 2.5 cm civarıdır ve 4-5 kg balığı çekecek kadarda güçlüdür. Oysa 1799D (Düz beyaz norveç iğne 1 kutu derseniz size verilecek olandır) 1 numarası 5 mm daha uzun olmakla birlikte ancak 2-3 kg kadar balığı çekebilir. 225N burada en uygun iğne değildir. Sadece kıyaslama amacıyla bahsedilmiştir. Daha kalın bedenli olup daha güçlü iğneler de mevcuttur