Altmis Bir
Kayıtlı Üye
![joganita123.jpg](http://www.haydevira.net/haber/data/upimages/joganita123.jpg)
Son günlerde yaşanan gelişmelerden sonra ülkemizde şike suçunun cezalandırılmayacağı düşüncesi kamuoyunda oluşmuştur. Bu sebeple Türkiye'den çözüm konusunda tüm umudumuzu kaybetmiş bulunmaktayız. Şike lobisi,siyaset kazanı ve Passat Medyası verdikleri savaşı kazanmak üzeredirler. Bunun farkındayız ama atacak son bir kurşunumuz daha kaldı. Bu maksatla UEFA'yı göreve davet etmek için mail kampanyasını başlatıyoruz.
Yarın çok geç kalmamak için, şikecilerin kazanmamaları için, adaletin galip gelmesi için, futbolun tiyatro hüviyetine bürünmesine bir son verilmesi için aşağıdaki İngilizce metni [email protected] adresine göndermeniz yeterli olacaktır. Temiz futbol hassasiyetimize katılarak destek veren herkese şimdiden teşekkür ederiz.
Turkish Football is in a chaos because of match-fixing scandal,since 3rd July 2011. In this period, interest to football is decreasing day by day, due to impunity of quilties. In addition to this, both politicians in the country and Turkish Football Federation are working hard to hide this crime.
Fenerbahçe Club, which is the match-fixing centre of Turkey, has created a match-fixing lobby. Turkish Football Federation authorities, some of Turkish politicians, a big part of the media, are working hard at the service of this lobby. It is seriously spoken in Turkey that, this match-fixing lobby has paid 5 million Euros to media authorities in order to just mold public opinion. As following the media publishes, we can understand that, this claim is true.
For weeks, Turkish public is being tryed to make believe that match-fixing is just an unimportant crime, and we regret to inform that the lobby is successful in this case.
Football is a fair competition in its spirit. While Fair-Play spirit has to gain value, if participating in a crime like match-fixing which is a betrayal to football will not be punished, this will encourage whom intend to make these immoral acts, in the coming years. According to new legal regulations, the legal punishment for match-fixing is nearly nothing.
In Turkey, nowadays, the sports punishment for match-fixing is brought into question. Match-fixing lobby has begun to mold public opinion for not relegating the teams that are engaged in match-fixing. Even it is told that relegation will be excluded in Turkish Football Federation's regulations and 2010-1011 season will be considered as not played. According to this, in Turkey match-fixing will not require any criminal sanctions.
We know that Uefa, boss of football in Europe, react in zero-tolerance to a crime like match-fixing which offends against football spirit. We are now sure that match-fixing problem will not be solved in Turkey. We believe that you will not allow football to fade into background in a country of mostly young 70 millions. We want to continue to love football passionately. We can exactly say that, in a match-fixing dominated country, our love for football will not continue, and tend towards other areas.
Continuing of speedy corruption in Turkish football, which is a part of European football, will not harm only the brand value of Turkish football, but European football as well. For this reason, we want Uefa not to sit back and watch disgusting events occuring in Turkey. As long as you are late to intervene in the situation, Turkish football will be corrupted more.
Metnin Türkçesi:
Türk futbolu 3 Temmuz 2011 tarihinden itibaren şike skandalı ile çalkalanmaktadır. Bu süreçte futbola olan ilgi suç işleyenlerin cezasız kalması sebebiyle gün geçtikçe azalmaktadır. Üstelik bu suçun üzerini örtmek için hem ülke siyasetçileri hem de Türkiye Futbol Federasyon'u var güçleriyle çalışmaktadırlar.
Türkiye'de şikenin merkezi olan Fenerbahçe kulübü bir şike lobisi oluşturmuştur. Bu lobinin hizmetinde Türkiye Futbol Federasyon'u yetkilileri, bazı Türk siyasetçileri, medyanın büyük bir bölümü var güçleriyle çaba göstermektedirler. Bu şike lobisinin sadece kamuoyu yaratması amacıyla medya yetkililerine 5 milyon euro para dağıttıkları Türkiye'de ciddi ciddi konuşulmaktadır. Yapılan yayınları takip ettiğimizde bu iddianın gerçek olduğunu anlamaktayız. Haftalardır Türk kamuoyu şikenin önemsiz bir suç olduğuna inandırılmaya çalışılmaktadır ve üzülerek söyleyebiliriz ki bunda da bu lobi başarılı olmaktadır.
Futbol ruhu itibarıyla adilce bir mücadeledir. Fair-Play ruhunun değer kazanması gerekirken şike gibi futbola ihanet eden aşağılık bir suça iştirak edenlerin cezasız kalması ilerleyen yıllarda bu ahlaksız olayı gerçekleştirmek isteyenleri cesaretlendirecektir. Yapılan kanuni düzenlemeye göre şike yapmanın adli cezası neredeyse yok denecek kadar azdır.
Türkiye'de şikenin sportif cezası ise bugünlerde tartışmaya açılmıştır. Şike yapan kulüplerin küme düşmemesi için şike lobisi kamuoyu oluşturmaya başlamıştır. Hatta küme düşmenin Türkiye Futbol Federasyonu talimatnamesinden çıkartılıp 2010-2011 sezonunun oynanmamış kabul edileceği söylenmektedir. Buna göre Türkiye'de şike yapmak bir cezai yaptırım gerektirmeyecektir.
Avrupa'da futbolun patronu olan UEFA'nın şike gibi futbolun ruhuna aykırı bir suça sıfır tolerans mantığıyla yaklaşmakta olduğunu bilmekteyiz. Türkiye içinde şike sorununun çözüme kavuşmayacağına artık eminiz. Çoğunluğu genç nüfustan oluşan 70 milyonluk bir ülkede futbolun geri planlara düşmesine müsaade etmeyeceğinize inanıyoruz. Futbolu bir tutku noktasında seven bizler bu sevgimizi devam ettirmek istiyoruz. Şikenin hakim olduğu bir ülkede futbol sevgimizin devam etmeyeceğini bu sevgimizin başka yerlere yöneleceğini net bir şekilde söyleyebiliriz.
Avrupa futbolunun bir parçası olan Türk futbolunun hızla kirlenmeye devam etmesi sadece Türk futbolunu değil Avrupa futbolunun da marka değerini zedeleyecektir. Bu nedenle UEFA'nın Türkiye'de yaşanan iğrenç olaylara seyirci kalmamasını istiyoruz. Müdahale etmekte ne kadar geç kalırsanız Türk futbolu o kadar daha kirlenecektir...