Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ultra_merve

Bayan Üye
Eğitim gönüllüsü olarak Türkiye'nin önünü açan pek çok projeye imza atan Türkan Saylan düşmanlığı ölümünün ardından da devam ediyor.


Saylan'ın hayatını anlatan Türkan dizisinin boykot edilmesi ve yayından kaldırılması için karanlık bir kampanya sürdürülüyor.

Boykot çağrısında Türkan Saylan'ın misyoner ve PKK yandaşı olduğu iddia ediliyor.

Kullanılan üslup ve kelimeler ise hayli tepki çekecek gibi görünüyor.


Ergenekon operasyonu kapsamında ölümünden kısa bir süre önce gözaltına alınan, gerici medya ve hükümet tarafından hedef gösterilen Türkan Saylan'ın şimdi de hayatını konu alan dizisine saldırılıyor.

Türkan Saylan'ın hayatını konu alan dizisi yayınlanmaya başlamadan önce kimliği belirsiz birtakım kişilerin hedefi olmaya başladı. Kimliği belirsiz kişilerce telefonlara gelen mesajlarda Türkan Saylan'ın kişiliği hakkında asılsız iddialarda bulunularak dizinin boykot edilmesi isteniyor.

Saylan'ın hedef alındığı mesajın sonunda gönderilen mesajın başkalarıyla da paylaşılması isteniyor.

Özellikle gençlere gönderildiği dikkat çeken mesaj şu şekilde: "Kanal D'de yakında başlayacak olan 'Türkan' dizisinde misyoner ve PKK yandaşı olan Türkan Saylan'ın dizisi çekilmektedir. PKK'li öğrencilere birçok yardımda bulunan bölücü terör örgütüyle işbirliği içinde olan, türbanlı kadınlarımıza onları görmek istemiyorum elimden gelse örtülerini yakarım, çocuklar namaz kılmasın bale yapsın diyen Misyoner Türkan Saylan'a çekilen 'Türkan' dizisini ve bu diziyi yapan Doğan Medya Grubu'nu boykot ediyoruz. Lütfen kardeşlerimizi bilgilendirelin ve bilinçli olalım." (SoL Haber)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
---> Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

Haketmiş ki mezarında bile böyle saldırıları alıyor ..
 
---> Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

üzgünüm renktaş ama ben Onu son paragrafta yazılanlarla tanıdım..zamanla da değişmedi bu düşünceler..

Ayrıca haberin kaynağına da bakarsak gayet normal bi başlık ..
 
---> Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

üzgünüm renktaş ama ben Onu son paragrafta yazılanlarla tanıdım..zamanla da değişmedi bu düşünceler..

Ayrıca haberin kaynağına da bakarsak gayet normal bi başlık ..

Ben de bana anlatılanlarla tanıdım. Ve sizin bildiğinizden çok farklı tanıyorum

Bu herkes için geçerlidir. Ben onu savunduğum için başlığı doğru buldum

Sen de sağcı olduğun için karşı çıktın. Şuan çok normal tepkiler veriyoruz aslında
 
---> Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

Türkan saylana ölümünden sonra iftiralar hakaretler eden sözde müslüman basın zaman ve vakit gazeteleri az uğraşmamıştı Rahmetli ile
Öldükten sonra kendisini misyoner hristiyanlıkla suçlarken ki gerçekte annesi sonradan müslüman olmuş bir kadındır ki dinimiz de yer alan güzel bir örnektir. Bu dizi ile gerçek hayat hikayesinin öğrenilmesi işlerine gelmedi karalama kampanyalarına leke sürdürdü bu dizi. Allaha asıl bunlar nasıl hesap verecek sen kimsinki baskasının inancını sorguluyorsun? Dinimiz bunu ne zaman doğru bulmuş ki müslümanlık çatısına sığınıp böyle bir iftira atabiliyorsun... Sen ki 5 vakit namaz kıldığını iddda eden zihniyet bu ülke için ne yaptın da o kadın diye küçümsediğin mason iftirası attığın kadın kadar olamadın bu ülke kıvılcımları her zaman hor gördü. Ve Türkan Saylanda Kadınların adam yerine konulmasında ve hor görülen vebalı diye köpek gibi bir odaya hapsedilen insanlara insan yerine koyan kıvılcımlardan biriydi nur içinde yatsın bu zihniyete inat :)
 
---> Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

(SoL Haber) :D

Namaz Yerine Bale!

“Başkanlığını Profesör Türkan Saylan’ın yaptığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği hakkında, Atatürk İlke ve İnkılâplarını kalkan olarak kullanıp, birçok kişi ve kuruluştan yardım adı altında para topladığı, ilgili bakanlıklardan izin almaksızın yurtdışından yardım aldığı, hiç bir yasal dayanağı olmadan kamuoyuna kendisini sivil toplum kuruluşları birliği olarak tanıtan çeşitli dernek ve vakıflarla işbirliği içerisinde oldukları yönünde yapılan ihbarlar sonucu denetime tabi tutulmuş ve Dernekler Kanunu 62 ve 85/2 maddesine muhalefetten 5 Şubat 2001 tarihinde Maltepe Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yapılmıştır.”

Bu sert ithamlarla dolu satırlar Milli İstihbarat Teşkilatı, İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören imzasıyla 24 Nisan 2001 tarihinde Başbakanlığa gönderilen iki sayfalık yazıdan alınmıştır… Yani devletin istihbarat kurumunun resmi belgesidir.

Profesör Türkan Saylan’ın bu metin hakkındaki görüşü de -o zamanlar- şudur; “Bahsedilen olay adaletin önünde bir konu. Bir görüş vermiyorum. İleride kitaplarımda bu konuyu anlatacağım”.

29 Nisan 2001 tarihli yorumsuz bir gazete metni daha… “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) yöneticileri hakkında bölücülük yaptıkları gerekçesiyle dava açıldı. İl Emniyet Müdürlüğü, Defterdarlık ve Vergi Dairesi yetkilileri, İstanbul Valisi Erol Çakır'ın izni ile bir soruşturma yaptı. Soruşturma sonucunda 18 ayrı nedenden dolayı Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu, yöneticilerle ilgili dava açıldı. Beyoğlu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, ÇYDD yöneticilerine yönelik en büyük suçlama ise 'bölücülük' suçlaması. Bölücülük dışında ÇYDD hakkında, eksik mal bildirimi, depremden toplanan paraları borsaya ve repoya yatırmak, yurtdışından izinsiz para transferi ve gayrimenkul bildiriminde usulsüzlük suçlamaları var.”

İlginç değil mi? Aslında bu iddiaların doğru olup olmadığı çok önemli değil. Bunlar devletle Saylan arasındaki konular. Aklanmış ya da bu iddialarla yaşamak zorunda kalmış olması bu metnin konusu kesinlikle değil.

Önemli olan Saylan’da bir gariplik olduğu… Şöyle ki.

İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Yerleşkesi'nde 'Türkiye'mizin çağdaşlaşma sürecinde laiklik' konulu toplantıda konuşan Saylan’ın entelektüel kalitesine ilişkin notlar, konuşmayı haberleştiren metinden izlenebiliyor.

"Biz Türkler hep akın etmişiz; yakıp yıkmışız, başkalarının yaptıklarını yakıp yıkmışız. Şimdi kendi yaptıklarımızı yıkıyoruz. Nedir bu alışkanlık. Biz yakıp yıkmak için var değiliz. Biz yaratmak, geliştirmek ve çağın üstüne geçmek için varız."

"Türkiye'nin bölünmesine, ırkçılığa yönelmesine, binlerce yıl öncesinin Arap ve İran âdetlerinin gelmesine karşıyız. Çocuklarımızın sıra üstünde namaz kılmasını değil bale yapmasını istiyoruz. "

Konuşmasında Gençlik Korosu'nu yöneten müzisyenin isminin Muhammed olmasından yakınan Saylan, "Gençlik Orkestrası'nı yaratan ve yöneten arkadaşımızın ismi Muhammed. Düşünebiliyor musunuz buradaki ironiyi?" yorumunu yaptı.

Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler nedeniyle Türkiye'yi zor günlerin beklediğini savunan Saylan, seçime katılacak partilerin sembolleri ile dalga geçti. Saylan şunları söyledi: "İnsanlar okuma yazma bilmesin ki parmak bassınlar. Seçim kâğıtları at, eşek, arı ve kuşlarla dolu. Bilinir ki okuma yazma bilmeyen çoğunluktadır ve onlar ancak parmak basarak oy verirler. Onların ağaları, tarikat reisleri çağırır ve biz ata, eşeğe, arıya ya da kuşa oy vereceğiz derler. Böyle bir topluluk nasıl kalkınır? Böyle bir topluluk cahil bırakılmıştır. Bizi yönlendirmek isteyenlere, bizi koyun sananlara karşı dikkatli olalım. Bu ülkedeki insanları siyah-beyaz diye ayırmak, vatansever veya vatan sevmeyen hain diye ayırmak kimin haddine'"

Burada dikkat çekmek istediğimiz nokta metnin içeriği değil. Üslubu. Saylan açık bir nefretle konuşuyor. Oysa Türkiye’de sözü dinlenir onlarca aydın aynı düşünceleri, sadece ülkedeki farklılıkları lezzet saymak, farklılıklardan nefret üretmemek adına çok daha medeni bil dille savunuyor.

Aslında sadece bu “dil” insanları siyah-beyaz olarak ikiye ayırıyor!

Ancak ikiye ayrılan sadece bu değil. Kamuoyu Saylan’ı “iki yüzüyle” tanıyor. Birincisi ilk başka anlattığı Saylan ikincisi ise bu iddia ve üslubun sahibi Saylan. Peki ama gerçek Saylan kim veya hangisi?

O zaman Saylan’ın yaptığı “işe” bakalım… Ayinesi iştir kişinin cümlesinden hareketle.

Saylan’ın başkanı olduğu ÇYDD, bütün faaliyetlerini Türkiye’nin hallice firmalarının bağışlarıyla yürütür. Bunda bir beis yok. Esasen dernekler böyle çalışır.

Peki bu firmalar hangileri? Danone, Metro Grosmarket, Turkcell, TNT Ekspres, Ericsson, Finansbank, İş Bankası, Mercedes-Benz vs… Fark etmiş olmalısınız. Çoğu yabancı sermayeli.

Ve yine hepsi biliyor olmalı ki Türkan Saylan ve dernek, “Atatürkçü gençler yetiştirme” misyonu taşıyor. Boynumuzun borcudur… Soru şu… Bu yabancı şirketler, kendilerine en çok karşı çıkan kesimlerin sözcülüğünü yapan bir derneğe niçin yardım yapar?

Veya tersten bakarsak… Yabancı sermayeyi “işgal güçlerinin sermaye ordusu” olarak gören bir ÇYDD, bunlardan nasıl destek ister? Bu da ayrı bir konu…

Patoloji…

Saylan hakkında daha birçok yazılmış ama dillendirilmemiş hakikaten inanılmaz iddia manzumeleri mevcut. Bunların hiçbirini yansıtmıyoruz.

Dediğimiz gibi bizi Saylan’ın alternatif biyografisi, yani aynaya baktığında kendi yüzünü nasıl gördüğü daha çok ilgilendiriyor.

Saylan, bu ülke insanlarının ezelden beri önem atfettiği manevi değerleri, kutsal saydıkları sözkonusu olduğunda saldırganlaşıyor. Zerafetten yoksunlaşıyor. Kibirli bir nefrete dönüşüyor. Bilim adamına ve bir bayana yakışmayacak şekilde kabalaşıyor.

“'Din'i, 'dogma' olarak kodlayan ve bilimsel bulmadığı için reddeden Saylan, Muhammet isminden rahatsızlık duyduğunu uluorta söyleyebiliyor.” Bu benzeşmenin bilim insanının ağzından çıkmasını garipsemiyor.

'Bu ülkede başörtüsü sorunu yoktur' diyerek, (dikkat; ‘başörtüsüne karşıyım’ değil!) gayet despot bir bakış açısıyla bir fikri değil, yaşayan kanlı canlı insanları yok sayıyor.

Bale ile namazı karşılaştırıyor ve bundan bale lehine bir çağdaşlık ölçütü çıkarıyor! (Dikkat ‘namaza karşıyım’ değil!) Bilim, biri sanat biri ibadet konusu iki eylemi kıyaslayabilir mi?

O halde apriori bir benzeşme de biz yapalım… Biri Ankara’da biri İstanbul’da “garaip” iki kadın, Serter ve Saylan, yalın biçimde “Cumhuriyet ilkelerine bağlı biz”lerin dili olabilir mi?

Biri ruh çağırma ritüellerinde kendin geçip üç peygamberden birinden uhrevi mesajlar alarak geldiği makamdan mitinglere davet ediyor bizleri, biri de, bilim ve ilimsel bakış terazisini çoktan şaşırmış, misyonerlik iddiaları, yabancı firmaların büyük paralarla desteklediği kimliğini ayakta tutmaya çalışarak, “bizden” olup olmadığı bile meçhul bir aidiyetle “namaz yerine bale” diyor…
 
---> Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

Haberlerde yayınlanmıştır bu "Namaz değil Bale" sözü...

Mukabilinde yine başı örtü insanlara ettiği hakaret benim gönderdiğim video'da mevcuttur. "

Başıörtülü insanların beyni karanlıktır"

Gönderiyi okumadınız sanırım.

ihbarlar sonucu denetime tabi tutulmuş ve Dernekler Kanunu 62 ve 85/2 maddesine muhalefetten 5 Şubat 2001 tarihinde Maltepe Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yapılmıştır.”

Bu sert ithamlarla dolu satırlar Milli İstihbarat Teşkilatı İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören imzasıyla 24 Nisan 2001 tarihinde Başbakanlığa gönderilen iki sayfalık yazıdan alınmıştır… Yani devletin istihbarat kurumunun resmi belgesidir.
 
---> Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

"Bir arkadaşınız öldüğü zaman onu bırakın, onu gıybet edip ayıplamayın."
(Ebu Davud, Sünen, Edeb, 49, c. IV, s. 275)

"Ölülerinizin iyiliklerini, güzelliklerini anın ve kötülüklerini sarfı nazar edin."
(Tirmizi, Sünen, Cenaiz, 33, c. II, s. 215; Ebu Davud, Sünen, Edeb, 49, c. IV, s. 275.)

"Ölülerinize sövmeyiniz."
(Buhari, Cenâiz 96.)

diye söze başlıyorum :)


Hakkında çıkan iftiralara hakaretlere rağmen
bu kadının yaptıklarının yarısını yapabileceklerini düşünüyorlarmı?
Saylan 1963-1965 yılları arasında Sosyal Sigortalar Nişantaşı Hastanesi'nde Deri ve Zührevi Hastalıklar uzmanlığı yaptıktan sonra İngiltere'den aldığı bursla 1972'de doçent, 1977'de profesör oldu.
1976'de Cüzamla Savaş Derneği ve Vakfı'nı kurdu. Türkan Saylan, uzun araştırmaları sonucunda tıpkı verem gibi, aynı kaptan yenmediği takdirde cüzamın bulaşıcı olmadığını kanıtladı. Saylan, 24 yıldan bu yana 10 binlerin üzerindeki cüzamlı sayısını bugün 2000'lere indirdi. 1986'da bu konudaki katkılarından ötürü Gandhi Ödülü'nü kazandı. 1989'da ÇYDD'yi kurdu.
1982-1987 yılları arasında başkanlığını yaptığı İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı'ndan birkaç yıl önce emekli oldu. Şu anda ÇYDD'nin başkanlığını sürdürüyor.
Saylan ve ekibi Anadolu'da 25 bin çocuğa burs sağlıyor. Şimdilerde Aş Evi kurmak, burada üniversite öğrencilerine gerekli gıdayı sağlamak ve ardından "Giysi Bankaları" kurmak istiyor. (NZ/KÖ)
 
---> Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

Saylan ve ekibi Anadolu'da 25 bin çocuğa burs sağlıyor.

Tabii Pkk'lı olarak listelerinde geçen isme burs'u kesmiyorlar fakat:
Annesinin başı örtülü ifadesi ile listede geçen isme burs'u kesiyorlar. Yapılan misyonerliklerde bir yana... bunlar hep kanıtlanmış bilgiler. Eğer yeteri kadar tarafsız olabilseydiniz bunları görmeniz pek zor olmayacaktı.

Yukarıdaki yazdığınız hadisi şeriflere gelince...Bunlar kişiler manâda olan işler ile ilgilidir..

Sözleri ile toplusal harketi değiştirebilen, belli bir topluluğa hitap eden kimselerin yaptığı yanlışlıklar ve yürütükleri yanlış davaları eleştirmede, ve açığa çıkartmada herhangi bir sakınca yoktur. Bu cumhur-u ulema'nın görüşü ile sabitlenmiş bir hükümdür.

Bana yok dernekler kurmuş, yok adam okutmuş falan diye anlatmayın... Bu insan'ın dine düşman bir tavır sergilediği gerçeğini asla değiştirmez. Çocuklarımızın okul sıralarında namaz kılmasını değil bale yapmasını istiyoruz, bizler ancak bu şekilde çağdaş olabiliriz. Başını örten insanların beyni karanlıktır vb. cümleler kişinin genel düşüncesini aşikâr olarak ortaya koymaktadır zaten. Bununla beraber türkiyede hiçte azımsanmayacak bir öğrenci topluluğuna burs veren büyük mason locaları, yahudi şirketleride vardır. Bu O'nların iyi işlemler yaptığını asla göstermez. Üstelik Yaptığı konuşmada Türkleri yakan yıkan barbar bir millt olarak göstermeside cabasıdır. Çağdaşlıkmış. Evet bizler asla kendi ölülerimize sövmeyiz..

Çağdaşlığı orasını burasını açıp sergilemekle ifade eden zihni bunalıma girmiş olan insanlar, dini değerlere her fırsatta hakaret eden, ezan'ı kötüleyen ve rahatsız olanlar, Kur'an okunmasından rahatsızlık duyup şikâyet eden gayri müslim tarzı takınan akıl fakiri insanlara yer yoktur Türk'lükte. Bu millete Lider olmak isteyen, öldükten sonra iyi anılmak isteyen Kendi Halkı'nın değerleri ile ters düşmeyecek.


Soyunmayı çağdaşlık, Kur'an'ın emri olan tesettürü gericilik olarak gören insanlara en güzel cevabı milli şairimiz Mehmet akif ersoy vermiştir zaten...

Medeniyet dedikleri açıp saçmaksa bedeni..
Desene hayvanlar bizdende medeni!
 
---> Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

Saylan ve ekibi Anadolu'da 25 bin çocuğa burs sağlıyor.

Tabii Pkk'lı olarak listelerinde geçen isme burs'u kesmiyorlar fakat:
Annesinin başı örtülü ifadesi ile listede geçen isme burs'u kesiyorlar. Yapılan misyonerliklerde bir yana... bunlar hep kanıtlanmış bilgiler. Eğer yeteri kadar tarafsız olabilseydiniz bunları görmeniz pek zor olmayacaktı.

Yukarıdaki yazdığınız hadisi şeriflere gelince...Bunlar kişiler manâda olan işler ile ilgilidir..

Sözleri ile toplusal harketi değiştirebilen, belli bir topluluğa hitap eden kimselerin yaptığı yanlışlıklar ve yürütükleri yanlış davaları eleştirmede, ve açığa çıkartmada herhangi bir sakınca yoktur. Bu cumhur-u ulema'nın görüşü ile sabitlenmiş bir hükümdür.

Bana yok dernekler kurmuş, yok adam okutmuş falan diye anlatmayın... Bu insan'ın dine düşman bir tavır sergilediği gerçeğini asla değiştirmez. Çocuklarımızın okul sıralarında namaz kılmasını değil bale yapmasını istiyoruz, bizler ancak bu şekilde çağdaş olabiliriz. Başını örten insanların beyni karanlıktır vb. cümleler kişinin genel düşüncesini aşikâr olarak ortaya koymaktadır zaten. Bununla beraber türkiyede hiçte azımsanmayacak bir öğrenci topluluğuna burs veren büyük mason locaları, yahudi şirketleride vardır. Bu O'nların iyi işlemler yaptığını asla göstermez. Üstelik Yaptığı konuşmada Türkleri yakan yıkan barbar bir millt olarak göstermeside cabasıdır. Çağdaşlıkmış. Evet bizler asla kendi ölülerimize sövmeyiz..

Çağdaşlığı orasını burasını açıp sergilemekle ifade eden zihni bunalıma girmiş olan insanlar, dini değerlere her fırsatta hakaret eden, ezan'ı kötüleyen ve rahatsız olanlar, Kur'an okunmasından rahatsızlık duyup şikâyet eden gayri müslim tarzı takınan akıl fakiri insanlara yer yoktur Türk'lükte. Bu millete Lider olmak isteyen, öldükten sonra iyi anılmak isteyen Kendi Halkı'nın değerleri ile ters düşmeyecek.


Soyunmayı çağdaşlık, Kur'an'ın emri olan tesettürü gericilik olarak gören insanlara en güzel cevabı milli şairimiz Mehmet akif ersoy vermiştir zaten...

Medeniyet dedikleri açıp saçmaksa bedeni..
Desene hayvanlar bizdende medeni!


Fetullah gülenin tersine değilmi oda tarikatına üye olanlara burs verip diğerlerine vermiyor du ya mühim şahsiyet :) pkk ile onunda bağlantıları yok sayılmış değil. Din konusu hassastır bir söz var bir adam komşusuna bir soğan verirse o soğanla girer cennete diye din iman kimde bilinmez kimseninde haddi değil dinini inancını sorgulamak dinimizce bu çok günahtır baskasının inancını sorgulamak bilmeden dinsizlikle suçlamak
Kuranın emri tesettürü bir önceki yorumda açıkladım uygulanışını.
 
Son düzenleme:
---> Türkan Saylan'a çirkin saldırı!

Tartışma Uzamasın diye Konu Haber amaçlı olarak konuyu kapatıyorum
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst