BeBeTo-10
Bayan Üye
hepimiz bu kuralları bilyoruzdur ama bir hatırlatıım dedim maksat nostalji olsun
TOPU ATAN ALIR :
Mahalle maçları genellikle caddelerde yahut bahçelerde yapıldığı için topun kaçma olasılığı olan çok yer vardır. Top bir yere kaçtığında topu kaçıran takımın karşısındaki takım hemen,"Atan alır spor." der. Top onların sahasında auta çıkmış olduğu halde karşı takım topu almak zorunda kalır.
ELİN AVANTAJI OLMAZ:
Takımlardan biri ataktadır. Defans oyuncusu topu elle keser fakat pozisyon devam eder ve gol olur. Golü yiyen takım el var diye mızırdar. Karşı takım,"Avantaj olum." der. Hemen akabinde kaleci "Ulan elin avantajı olmaz." diye haykırır. Bir yere varılamaz. Kısır döngüdür.
ADAMIN GOL DİYOR:
Gol atılır fakat yiyen takım saymaz. Hep bir ağızdan "Direk ulan." diye anırmaktadırlar. Fakat içlerinden biri, "Gol abi." der. Karşı takımdan bunu duyan biri direk atlar ve,"Ulan adamın gol diyor." diye serzenişte bulunur. Gol sayılır, adam dövülür.
ABANMA YOK:
Genelde küçük çocuklar arasında yaygındır. Kaleciler abanma yok derler. Aralarından yaşça büyük olanı "Lan karı mısınız." dese de abanma olmaz.
GÖNÜL ALMA:
Büyüklerle küçüklerin ortak oynadığı maçta büyüklerden biri gaza gelip küçük bir çocuğa sert girince direk penaltı olur. Nerede olursa olsun. Küçük çocuk sevilen bi simadır ve faulü yapan abidir. Penaltı kullanılır, genelde gol olmaz çünkü kalede bir ayı vardır ve penaltıyı atan küçük çocuktur.
KALECİ DEĞİŞTİN 2 PENALTI:
Herhangi bir penaltı pozisyonunda kaleye hemen forvetin etkili silahlarından biri gecmek ister çünkü o her mevkide iyidir. Buna karşılık karşı takıma teselli olarak ekstra bir penaltı verilir. 1+1=2.
3 KERE SEKTİRME:
Kaleci degaj kullanırken eğer yanında bir rakip forvet varsa topu 3 kere sektirir ve,"Açılsana ulan üç kere sektirdim iste." der, rakip açılır. Ne keyiflerdi bunlar be. Bak gözlerim dolu dolu oldu.
1'E 1 ATIŞ:
Çift penaltı sisteminde eğer birinci penaltı kaçarsa ikinci şans vardır ama gol olursa ikinci şans kullanılamaz. Bunun mantığını hala çözebilmiş değilim.
SAĞLIK ÖNLEMLERİ :
Bazen top insanin pek münasip olmayan bi tarafına gelir, herkesin reaksiyonu aynidir:"işe işe!."Uygun araziye çiş edildikten sonra maça devam edilir.
TOP KURTARMA OPERASYONU:
Top zırt pırt araba altına kaçar. Böyle durumlarda, sahadaki en çelimsiz ve en hop-zıp kişi, en iri kişi tarafından topu almaya gönderilir. Arabanın altına kaçan toplar tam ortasında durur bazen, kimse yetişemez oraya. Bu sefer tas atma ve sopayla itekleme faslı başlar. Arabanın egzosuna vurulan birkaç darbeden sonra top yuvarlana yuvarlana çıkar bir taraftan; artık koşarak maça geri dönme zamanıdır.
AT BAKİİM AABİNİN KILLI GÖĞSÜNE...
Ya ne iğrenç bişiydi bu. Sen takımını kurmuşsun, paşa paşa maçını yapıyorsun. Muhtemelen yaşça ve boyutça senden büyük olan eleman damlar, bu gereksiz cümleyi sarfederek maça dahil olur, tadımızı tuzumuzu kaçırır.
GOL DeğİL OLUM BEL ÜSTÜ :
Minyatür kale maçlarda elle tutulmasına engel olunmak için getirilmiş bir çözümdür ancak bel üstü gibi kişiden kişiye değişen ve ispatı zor bir kriter getirdiği için nice kavgaların çıkmasına, nice başların yarılmasına sebep olmuştur.
ELDEN GOL OLMAZ :
Pasa paşa oynuyoruzdur, adamın tekinin eline çarpar top, biz dikeriz topu, hemen bi mahalle maçı oyun kuralları uzmanı pörtler oradan bi yerden ve der ki, "Elden gol olmaz"! Ulan niye olmasın hasta mısın sen? El kararı verilmişse, bunun sonucu frikiktir. Herkes de kabullenmiştir elden gol olmayacağını, hatta baraj bile kurulmazdı bazen. Ben de büyüyünce öğrendim elden direkt kaleye çekilip gol atılabileceğini. Öğrendim de ne oldu, o caanım frikikler geri mi geldi?
TEKNIK VURMAK:
Penaltı vuruşlarında en bıçkın forvet oyuncusu sahne alacağından kalecinin gözü korkar. Hemen içi rahatlatılır: "korkma olum, teknik vurcam".
KALECI DUZENI:
Mahalle maçlarıda rastlanan pekçok tatsız durumdan sadece biridir kalecisizlik. Herkes kendisini ispatlamak ve golleri yağmur edip yağdırmak İstediğinden kimse kaleye geçmeyecektir. Adil düzen ilk "kalede son" diye bağıranı kayırmaktadır. Hemen arkasından gelen "son bir", "son iki".. gibi çığlıkların sonunda artik son kaç olduğunun bir önemi kalmayan ağır kanlı arkadaş kaleye geçer. Kaleci gerek iki golde bir, gerekse dakika ayarıyla eldivenleri bir sonraki arkadaşına teslim edebilir. Nizam böyle emreder.
eeeee bide her zaman bağırılarak söylenen sözler vardır;
- Avut be oğlum avut
- Kasti faul yapma lann
- direk abi direk
- valla gol diil
- Abi siz çok güçlü oldunuz ya
-Mithat'i bize verin, Mete'yi siz alın
- Ahh bacağım
- Top benim oolum istediğimi oynatırım
- Beşte devre onda biter
- Santra yapın lan santraaa
- Şahsi oynama oğlum pas ver
- Abanma beee
- Yuhhh o da kaçar mı
- Hakeme gözlüüük
- Ortanı göriyim "
+++++++++++++++++++++ne ++++++++++++ repppppppppppppppppppppppppp
TOPU ATAN ALIR :
Mahalle maçları genellikle caddelerde yahut bahçelerde yapıldığı için topun kaçma olasılığı olan çok yer vardır. Top bir yere kaçtığında topu kaçıran takımın karşısındaki takım hemen,"Atan alır spor." der. Top onların sahasında auta çıkmış olduğu halde karşı takım topu almak zorunda kalır.
ELİN AVANTAJI OLMAZ:
Takımlardan biri ataktadır. Defans oyuncusu topu elle keser fakat pozisyon devam eder ve gol olur. Golü yiyen takım el var diye mızırdar. Karşı takım,"Avantaj olum." der. Hemen akabinde kaleci "Ulan elin avantajı olmaz." diye haykırır. Bir yere varılamaz. Kısır döngüdür.
ADAMIN GOL DİYOR:
Gol atılır fakat yiyen takım saymaz. Hep bir ağızdan "Direk ulan." diye anırmaktadırlar. Fakat içlerinden biri, "Gol abi." der. Karşı takımdan bunu duyan biri direk atlar ve,"Ulan adamın gol diyor." diye serzenişte bulunur. Gol sayılır, adam dövülür.
ABANMA YOK:
Genelde küçük çocuklar arasında yaygındır. Kaleciler abanma yok derler. Aralarından yaşça büyük olanı "Lan karı mısınız." dese de abanma olmaz.
GÖNÜL ALMA:
Büyüklerle küçüklerin ortak oynadığı maçta büyüklerden biri gaza gelip küçük bir çocuğa sert girince direk penaltı olur. Nerede olursa olsun. Küçük çocuk sevilen bi simadır ve faulü yapan abidir. Penaltı kullanılır, genelde gol olmaz çünkü kalede bir ayı vardır ve penaltıyı atan küçük çocuktur.
KALECİ DEĞİŞTİN 2 PENALTI:
Herhangi bir penaltı pozisyonunda kaleye hemen forvetin etkili silahlarından biri gecmek ister çünkü o her mevkide iyidir. Buna karşılık karşı takıma teselli olarak ekstra bir penaltı verilir. 1+1=2.
3 KERE SEKTİRME:
Kaleci degaj kullanırken eğer yanında bir rakip forvet varsa topu 3 kere sektirir ve,"Açılsana ulan üç kere sektirdim iste." der, rakip açılır. Ne keyiflerdi bunlar be. Bak gözlerim dolu dolu oldu.
1'E 1 ATIŞ:
Çift penaltı sisteminde eğer birinci penaltı kaçarsa ikinci şans vardır ama gol olursa ikinci şans kullanılamaz. Bunun mantığını hala çözebilmiş değilim.
SAĞLIK ÖNLEMLERİ :
Bazen top insanin pek münasip olmayan bi tarafına gelir, herkesin reaksiyonu aynidir:"işe işe!."Uygun araziye çiş edildikten sonra maça devam edilir.
TOP KURTARMA OPERASYONU:
Top zırt pırt araba altına kaçar. Böyle durumlarda, sahadaki en çelimsiz ve en hop-zıp kişi, en iri kişi tarafından topu almaya gönderilir. Arabanın altına kaçan toplar tam ortasında durur bazen, kimse yetişemez oraya. Bu sefer tas atma ve sopayla itekleme faslı başlar. Arabanın egzosuna vurulan birkaç darbeden sonra top yuvarlana yuvarlana çıkar bir taraftan; artık koşarak maça geri dönme zamanıdır.
AT BAKİİM AABİNİN KILLI GÖĞSÜNE...
Ya ne iğrenç bişiydi bu. Sen takımını kurmuşsun, paşa paşa maçını yapıyorsun. Muhtemelen yaşça ve boyutça senden büyük olan eleman damlar, bu gereksiz cümleyi sarfederek maça dahil olur, tadımızı tuzumuzu kaçırır.
GOL DeğİL OLUM BEL ÜSTÜ :
Minyatür kale maçlarda elle tutulmasına engel olunmak için getirilmiş bir çözümdür ancak bel üstü gibi kişiden kişiye değişen ve ispatı zor bir kriter getirdiği için nice kavgaların çıkmasına, nice başların yarılmasına sebep olmuştur.
ELDEN GOL OLMAZ :
Pasa paşa oynuyoruzdur, adamın tekinin eline çarpar top, biz dikeriz topu, hemen bi mahalle maçı oyun kuralları uzmanı pörtler oradan bi yerden ve der ki, "Elden gol olmaz"! Ulan niye olmasın hasta mısın sen? El kararı verilmişse, bunun sonucu frikiktir. Herkes de kabullenmiştir elden gol olmayacağını, hatta baraj bile kurulmazdı bazen. Ben de büyüyünce öğrendim elden direkt kaleye çekilip gol atılabileceğini. Öğrendim de ne oldu, o caanım frikikler geri mi geldi?
TEKNIK VURMAK:
Penaltı vuruşlarında en bıçkın forvet oyuncusu sahne alacağından kalecinin gözü korkar. Hemen içi rahatlatılır: "korkma olum, teknik vurcam".
KALECI DUZENI:
Mahalle maçlarıda rastlanan pekçok tatsız durumdan sadece biridir kalecisizlik. Herkes kendisini ispatlamak ve golleri yağmur edip yağdırmak İstediğinden kimse kaleye geçmeyecektir. Adil düzen ilk "kalede son" diye bağıranı kayırmaktadır. Hemen arkasından gelen "son bir", "son iki".. gibi çığlıkların sonunda artik son kaç olduğunun bir önemi kalmayan ağır kanlı arkadaş kaleye geçer. Kaleci gerek iki golde bir, gerekse dakika ayarıyla eldivenleri bir sonraki arkadaşına teslim edebilir. Nizam böyle emreder.
eeeee bide her zaman bağırılarak söylenen sözler vardır;
- Avut be oğlum avut
- Kasti faul yapma lann
- direk abi direk
- valla gol diil
- Abi siz çok güçlü oldunuz ya
-Mithat'i bize verin, Mete'yi siz alın
- Ahh bacağım
- Top benim oolum istediğimi oynatırım
- Beşte devre onda biter
- Santra yapın lan santraaa
- Şahsi oynama oğlum pas ver
- Abanma beee
- Yuhhh o da kaçar mı
- Hakeme gözlüüük
- Ortanı göriyim "
+++++++++++++++++++++ne ++++++++++++ repppppppppppppppppppppppppp