Türk Hukuk Sistemi

Buğra1

Kayıtlı Üye
TÜRK HUKUK SİSTEMİ







Türk Hukuk Sistemimiz ile ilgili ana prensipler, 1982 Anayasamızın YARGI başlıklı Üçüncü Bölümü’nde 138 ve 160 ıncı maddeler arasındaki 23 ayrı maddede yer almaktadır.

Mahkemelerin bağımsızlığı başlıklı 138 inci maddede;hakimlerin görevlerinde bağımsız olacakları,Anayasaya,kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verecekleri,hiçbir organ,merci veya kişinin yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceği,genelge gönderemeyeceği,tavsiye ve telkinde bulunamayacağı,yasama ve yürütme organları ile idarenin,mahkeme kararlarına uymak zorunda oldukları hüküm altına alınmış olup,

Hakimlik ve savcılık teminatı başlıklı 139 uncu maddede hakimler ve savcıların azledilemeyecekleri,kendileri istemedikçe belirli yaştan önce emekliye ayrılamayacakları,özlük haklarından yoksun kılınamayacakları belirtilmiştir.

Hakimlik ve savcılık mesleği başlıklı 140 ıncı maddenin 2 nci fıkrasında hakimlerin bağımsızlıklarının ve teminatlarının bulunduğu tekrar vurgulanmış,

Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması başlıklı 141 inci maddede;mahkemelerde duruşmaların herkese açık olması,küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulması,mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması,davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması gereğine işaret edilmiştir.

Mahkemelerin kuruluşu başlıklı 142 nci maddede mahkemelerin kuruluş,görev ve yetkilerinin,işleyiş ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği,

Hakim ve savcıların denetimi başlıklı 144 üncü maddede ise hakim ve savcıların,görevlerini yasaya uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma yapmanın Adalet Bakanlığının izni ile adalet müfettişlerine veya kıdemli hakim veya savcılara ait olduğu bildirilmiştir.

Anayasanın 159 uncu maddesi ile kurulması öngörülen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu;adli ve idari yargı hakim ve savcılarını mesleğe kabul etme,atama ve nakletme,geçici yetki verme,yükseltme ve birinci sınıfa ayırma,kadro dağıtma,disiplin cezası verme,meslekte kalmaları uygun görülmeyenleri uzaklaştırma görevlerini yürütmektedir.Kurul’un başkanı Adalet Bakanı olup,Bakanlık Müsteşarı Kurul’un tabii üyesidir.Kurul’un üç asil ve üç yedek üyesi Yargıtay Genel Kurulu’nca,iki asil ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulu’nca kendi mensupları arasından her üyelik için gösterilecek üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca dört yıl için seçilir.

Kurul kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz ve dolayısı ile Kurul’un verdiği kararlar kesindir.

Siyasi kimliği olan Adalet Bakanı’nın ve O’nun atadığı Bakanlık Müsteşarının Kurul’da görev alması,Kurul kararlarına karşı bu kararlardan etkilenen hakim ve savcıların yargı yoluna başvuramamaları,Yargıtay ve Danıştay Genel Kurulları’nca seçilen adaylar içerisinden Cumhurbaşkanınca ayrıca tercih yapılarak Kurul’a üye atanması eleştiri konusu olup Kurul’un bütün üyelerinin meslekten olması,Kurul kararlarının yargı denetimine açık olması,Cumhurbaşkanınca adaylar içerisinden tercih yapılması sistemine son verilmesi görüşleri sık sık çeşitli zaman ve mekanlarda özellikle yargı mensupları tarafından dile getirilmektedir.


Bu genel bilgilerden sonra Türk Hukuk Sistemini; Anayasa yargısı,Adli Yargı,İdari Yargı,Askeri Yargı başlıkları altında dört ana bölüm halinde incelemek uygun olacaktır :

A-ANAYASA YARGISI

Türk Hukuk Sisteminde Anayasa Yargısı,Anayasa Mahkemesi eli ile yürütülür.

1982 Anayasası’nın 146 ila 153 üncü maddeleri arasında düzenlenen Anayasa Mahkemesi,Türk Hukuk sistemine ilk defa bundan önceki 1961 Anayasası ile girmiştir.

On bir asıl ve dört üyeden kurulu olan bu yüksek mahkemenin üyeleri bu asli görevleri dışında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar.Cumhurbaşkanı,iki asıl ve iki yedek üyeyi Yargıtay,iki asıl ve bir yedek üyeyi Danıştay,birer asıl üyeyi Askeri Yargıtay,Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından üye tam sayılarının salt çoğunluğu ile her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden,bir asıl üyeyi ise Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan Yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri içinden göstereceği üç aday arasından,üç asıl ve bir yedek üyeyi ise üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından seçer.Anayasa Mahkemesi,asıl üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve bir Başkan vekili seçer,süresi bitenler yeniden seçilebilirler.

Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkileri beş ana başlık altında toplanabilir:

Bunlardan ilki,kanunların,kanun hükmünde kararnamelerin,Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün şekil ve esas bakımlarından ve Anayasa değişikliklerinin de sadece şekil yönünden Anayasa’ya uygunluğunu denetlemek,ikincisi Anayasa’nın 148 maddesinin 3 üncü fıkrasında gösterilen kişileri;yani,Cumhurbaşkanını,Bakanlar Kurulu üyelerini,Anayasa Mahkemesi,Yargıtay,Danıştay,Askeri Yargıtay,Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve üyelerini,Başsavcılarını,Cumhuriyet Başsavcı vekilini,Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlarından dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılamaktır.Yüksek Mahkemenin, Yüce Divan sıfatıyla vermiş olduğu kararlar kesin olup Mahkemenin teşekkül tarzı itibariyle üyeleri arasında hukukçu ve özellikle ceza hukukçusu olmayanların da bulunabilir olması sebebi ile bir ceza mahkemesi gibi kesin mahkumiyet kararları verebilmesi eleştiri konusu olmakta,bu görevin Yargıtay’ın Ceza Dairesi Başkanlarından oluşturulacak bir heyete verilmesinin daha uygun olacağı görüşleri ileriye sürülmektedir.Bu yüksek mahkeme ayrıca siyasi partilerin kapatılması hakkındaki davaları sonuçlandırır,siyasi partilerin mali denetimini yapar,milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına Türkiye Büyük Millet Meclisince karar verilmesi hallerinde ilgililerin iptal istemlerini karara bağlar,Uyuşmazlık Mahkemesine başkanlık edecek üyeyi kendi üyeleri arasından seçer.

Mahkemenin ilk görevi ile ilgili olarak iptal davası açmak yetkisi Cumhurbaşkanına,iktidar ve ana muhalefet partisi Meclis gruplarına,Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir.Dava açma süresi ise iptali istenen mevzuatın Resmi Gazetede yayınlanmasından başlayarak altmış gündür.Mahkemeler de uygulamaları gereken kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmeleri veya taraflardan birinin ileri sürdüğü Anayasa’ya aykırılık iddiasını ciddi bulmaları durumunda yüksek Mahkemeye başvurabilirler.Mahkemenin verdiği iptal kararları kesin olup gerekçesi yazıldıktan sonra açıklanır ve Resmi Gazetede yayınlandıktan sonra yürürlüğe girer,olayın özelliğine göre yüksek Mahkeme iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir,böyle durumlarda Türkiye Büyük Millet Meclisi iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar,iptal kararları geriye yürümez.Resmi Gazetede hemen yayınlanması gereken iptal kararları,yasama,yürütme ve yargı organlarını,idare makamlarını,gerçek ve tüzel kişileri bağlar.


B-ADLİ YARGI

Anayasa’nın 154 üncü maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na göre kurulan Yargıtay,adli yargı alanındaki en üst mahkeme olup,adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.Bu görevinin dışında kanunlarla belirlenen bazı davalara ilk ve son derece mahkemesi olarak bakmakla yükümlüdür.Yargıtay üyeleri,birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca üye tam sayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla seçilirler.

Yargıtay ,Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Padişah Abdülaziz tarafından 6 Mart 1868 tarihinde DİVANI AHKAMI ADLİYE adı ile kurulmuş,18 Haziran 1879 tarihinde MAHKEME-İ TEMYİZ adını almış,İmparatorluğun yıkılmasından sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetince Sivas ilinde MUVAKKAT TEMYİZ HEYETİ adı ile oluşturulmuş, daha sonra Eskişehir’e TEMYİZ MAHKEMESİ adı ile nakledilmiş, 10 Ocak 1945 tarih ve 4695 sayılı Yasa ile bugünkü adını almıştır.Yargıtay, 1935 yılı Eylül ayında Eskişehir’den başkent Ankara’ya taşınmış olup iş yükünün artması sonucu yeni Daire’ler ilavesi ve dolayısıyla yeni üyelere gereksinim olması sebebi ile bugün üye kadrosu bakımından dünyada eşi olmayan bir hüviyete bürünmüştür.

Yargıtay,mahalli mahkemelerden tetkik edilmek üzere kendisine gelen dosyalardaki ihtilafların cins ve niteliklerine göre hukuk ve ceza daireleri olarak ikiye bölünmüş durumdadır,bu dairelerin sayısı artan iş hacmine göre artırılmakta ve birden başlamak üzere her daire teselsül eden sayılar almaktadır.Yargıtay’da yirmi bir hukuk,on bir ceza dairesi ve her dairede bir daire başkanı ile yeteri kadar üye bulunur.Şüphesiz ki bu daireler arasında Yargıtay Yasasında öngörülen bir işbölümü bulunmaktadır.Yargıtay hukuk daireleri başkan ve üyelerinden oluşan Hukuk Genel Kurulu ve keza ceza daireleri başkan ve üyelerinden oluşan Ceza Genel Kurulu mevcut olup bu yüksek kurullar da Yasada kendilerine verilen görevleri yerine getirmektedirler.Bunların dışında Yargıtay birinci başkanı,birinci Başkan vekilleri,daire başkanları,üyeler,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekilinden oluşan Yargıtay Büyük Genel Kurulu,Yargıtay birinci başkanı ile birinci başkan vekillerinden ve daire başkanlarından oluşan Başkanlar Kurulu,Birinci Başkanlık Kurulu,Yüksek Disiplin Kurulu ve Yönetim Kurulu gibi diğer yapılanmalar da mevcuttur.

Yargıtay bünyesi içerisinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı adı ile oluşturulan teşkilat,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı,Başsavcı Vekili ,Başsavcı Başyardımcısı ile yeteri kadar Cumhuriyet Başsavcı yardımcılarından teşekkül etmiş olup Yargıtay Yasası’nın 27 ve 28 inci maddelerinde sayılan görevleri yerine getirmekle yükümlüdür.

Adli yargı teşkilatını öncelikle hukuk ve ceza mahkemeleri olarak ikiye, daha sonra her ikisini de genel ve ihtisas mahkemeleri olarak yine ikiye ayırmak uygun olur.


HUKUK MAHKEMELERİ

a-Genel mahkemeler:

aa-Sulh Hukuk Mahkemeleri:

Tek hakimli olan bu mahkemelerin görevi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesinde belirtilmiş olan istisnai davalara bakmaktır.İşi çok olan yerlerde bu mahkemeler birden ziyade olabilir,her il ve ilçe merkezinde,işi çok olan bucaklarda sulh mahkemesi kurulur.

bb-Asliye Hukuk Mahkemeleri:

Her ilçede ve il merkezinde kurulu bulunan asliye hukuk mahkemeleri genel görevli mahkemeler olup Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi dışında kalan bütün davalara ve işlere bakmakla görevlidirler.Bu mahkemeler de işin çokluğuna göre birden ziyade olabilir,tek hakimli mahkemelerdir.Ayrı bir ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde o yer asliye hukuk mahkemesi aynı zamanda ticaret mahkemesi sayılır ve ticari davalara da bakar.

b-İhtisas Mahkemeleri:

aa-İş Mahkemeleri:

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1.maddesinde öngörülen iş davalarına bakan tek hakimli mahkemeler olup bu tür davaların ve ihtilafların yoğun olduğu yerlerde görülen lüzum üzerine kurulurlar.


bb-Ticaret Mahkemeleri:

Ankara,İstanbul,İzmir gibi ticari nitelikte davaların yoğun olduğu merkezlerde kurulu olan bir başkan ve iki üyeden müteşekkil toplu mahkemeler olup o yerlerdeki asliye hukuk mahkemelerinin birer dairesi durumundadırlar.İşin yoğunluğuna göre birden ziyade ticaret mahkemesi kurulabilir.Görevleri 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde zikredilen ticari davalara bakmaktır.

551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’nin 146 ncı,554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’nin 58 inci,555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararname’nin 30 uncu,556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kararname’nin 71 inci maddelerine göre 25.12.2000 tarihi itibari ile İstanbul ilinde üç hakimli toplu mahkeme şeklinde çalışacak Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan doğan uyuşmazlıklara bakmak üzere İstanbul,Ankara ve İzmir illerinde tek hakimle çalışacak Tüketici Mahkemeleri kurulmuştur.

5846 sayılı Yasanın 76 ıncı maddesinde 4630 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin bir sonucu olarak 26.3.2001 tarih ve 335 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararı ile İstanbul ilindeki Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi,5846 sayılı Yasa ile ilgili ihtilaflara da bakmakla görevlendirilmiş,İstanbul dışındaki yerlerde ise Komisyonların bulunduğu ağır ceza merkezlerinde olmak üzere;hukuk davalarına asliye hukuk mahkemelerinin,ikiden fazla hukuk mahkemesi varsa 3 nolu asliye hukuk mahkemesinin,iki asliye hukuk mahkemesi varsa 1 nolu asliye hukuk mahkemesinin bakması uygun görülmüştür.

cc-Tapulama (Kadastro) Mahkemeleri:

766 sayılı Tapulama Kanunu’na göre kurulan ve tek hakimli olan bu mahkemeler,3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 48.maddesi ile 766 sayılı Yasanın iptal edilmesi sonucu 3402 sayılı Yasanın geçici 1.maddesine göre kadastro mahkemesi adını almıştır,görevlerini 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yürütürler.

çç-İcra Tetkik Mercileri:

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre kurulan ve tek hakimli olan bu mahkemeler,kendilerine bağlı olan İcra ve İflas Dairelerinin muameleleri ile ilgili itirazları ve bu dairelerin görevlileriyle alakalı şikayetleri değerlendirerek bir sonuca bağlarlar,ayrıca İcra İflas Kanunu’nun 331 ve devamı maddelerinde düzenlenen icra ve iflas suçlarına ilişkin tahkikatları yürüterek sorumluları hakkında Yasada öngörülen cezaları tertip ederler.


CEZA MAHKEMELERİ

a-Genel Mahkemeler:

aa-Sulh Ceza Mahkemeleri:

Tek hakimli mahkemeler olup,özel yasalarda ve tüzüklerde sulh ceza mahkemelerinin göreceği belirtilen kabahat cinsinden davalara,Türk Ceza Kanunu’nun 11.maddesinde tanımı yapılan kabahatlere mahsus cezaları gerektiren fiillerle ilgili davalara,yukarı sınırı bir seneyi geçmeyen hapis cezasını gerektiren fiillerle ilgili davalara,idari mercilerce verilmiş olan ve Sulh Ceza Mahkemelerine itiraz edilebileceği belirtilen kararlarla ilgili davalara bakmakla görevlidirler.Duruşmalarında Cumhuriyet Savcısının hazır bulunması söz konusu değildir.Sulh Ceza Mahkemesinin kurulu bulunduğu mahallin iş durumuna göre birden ziyade olabilir ve yine iş durumuna göre bunlardan birisi Trafik Mahkemesi olarak görevlendirilebilir.

bb-Asliye Ceza Mahkemeleri:

Sulh Ceza ve Ağır Ceza Mahkemelerinin görevleri dışında kalan,özel yasasında asliye ceza mahkemesince görülüp karara bağlanacağı açıklanan veya özel yasasında hangi mahkemede görülüp karara bağlanacağı açıklanmamış olmakla birlikte sulh ve ağır ceza mahkemesinin görevi içinde bulunmayan bütün ceza davalarına bakmakla görevli,tek hakimli mahkemelerdir.Her asliye ceza mahkemesi nezdinde bir Cumhuriyet Savcısı bulunur ve duruşmalarına iştirak eder.Bu mahkemeler de iş yoğunluğuna göre birden başlamak üzere teselsül eden numaralar alarak adlandırılırlar ve bunlardan 1 numaralı olan kaçakçılık davalarına,2 numaralı olan basın yolu ile işlenen suçlarla ilgili davalara bakarlar.Bölgenin özelliği gerektiriyorsa bu mahkemelerden bir tanesi kambiyo suçlarına bakmakla görevlendirilir.

551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname,554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname,555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname,556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname ile 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda zikredilen ceza davalarına bakmak üzere İstanbul ilinde tek hakimli Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi;Kararnamelere muhalefet yönünden 25.12.2000,5846 sayılı Yasaya muhalefet yönünden 26.3.2001 tarihi itibari ile görevlendirilmiştir.İstanbul dışındaki yerlerde ise Komisyonların bulunduğu ağır ceza merkezlerinde olmak üzere asliye ceza mahkemesinin,ikiden fazla asliye ceza mahkemesi varsa 3 nolu asliye ceza mahkemesinin,iki asliye ceza mahkemesi varsa 1 nolu asliye ceza mahkemesinin görevlendirilmesine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca karar verilmiştir.

cc-Ağır Ceza Mahkemeleri:

Bir başkan ve iki üyeden teşekkül eden bu mahkemeler,Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 421 inci maddesinde sayılan ölüm,ağır hapis ve on seneden fazla hapis cezalarını gerektiren cürümlerle ilgili davalara bakarlar,bu mahkemelerin duruşmalarında da Cumhuriyet Savcısı hazır bulunmaktadır.Ağır Ceza Mahkemeleri de kurulu bulundukları bölgenin iş durumuna göre birden ziyade olabilir,Asliye Ceza Mahkemelerinde olduğu gibi 1 numaralı olanlar kaçakçılık,2 numaralı olanlar basın davalarına bakmakla yükümlüdürler.Bunların dışında kalmakla birlikte suçluların görev,sıfat ve memuriyetleri sebebi ile ağır ceza mahkemelerinde görülmesi kararlaştırılan davalara da bakarlar.

b-İhtisas Mahkemeleri:

aa-Devlet Güvenlik Mahkemeleri:

Bu mahkemeler, 1983 yılında kabul edilen 2845 sayılı Yasa ile kurulmuşlardır.Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü,hür demokratik düzen,Cumhuriyet aleyhine işlenen ve doğrudan doğruya Devletin iç ve dış güvenliğini ilgilendiren suçlara ilişkin davalara bakmak üzere sekiz ayrı ilde halen faaliyetlerini sürdürmektedirler.Her mahkemede bir başkan ve iki asıl üye ile ayrıca iki de yedek üye vardır.Son değişikliğe kadar asıl ve yedek üyelerden birer tanesi askeri hakim statüsünde iken şu anda bütün hakimleri sivil yargıçlardan oluşmaktadır.Keza evvelce Savcılık teşkilatı içerisinde askeri savcılar da yer almakta iken bu uygulamada dahi ortadan kalkmış durumdadır.Devlet Güvenlik Mahkemelerinin görevi, 2845 sayılı Yasanın 9 uncu maddesi ile 1991 yılında yürürlüğe giren 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda sayılan suçlarla ilgili davalara bakmaktır.Bu mahkemelerde de asıl olarak Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu tatbik edilmekle birlikte bir iki noktada farklı muhakeme usullerinin tatbik edilmesi görevlerinin özelliğinden kaynaklanmakta,ancak bu husus tenkit konusu olmaktan kurtulamamaktadır.




bb-Çocuk Mahkemeleri:

1979 yılında kabul edilen 2253 sayılı Yasa ile kurulan bu mahkemeler bir başkan ve iki üyeden oluşan toplu mahkemelerdir.15 yaşını bitirmeyen küçükler tarafından işlenen ve genel mahkemelerin görevine giren suçlara ilişkin davalara bakmakla yükümlüdürler.Yasanın 30.maddesine göre Adalet Bakanlığınca her çocuk mahkemesine yeteri kadar sosyal hizmet uzmanı,pedagog,psikolog ve psikiyatr atanır.

C-İDARİ YARGI

Anayasa’nın 155 inci maddesi gereğince kurulan Danıştay,idari yargının en üst sırasında yer alan yüksek idare mahkemesi,danışma ve inceleme merciidir.Yönetimi ve temsili Danıştay Başkanına ait olup Hükümet’le olan ilişkilerini Başbakanlık aracılığıyla yürütür.Danıştay’da karar organları; Daireler,Danıştay Genel Kurulu,İdari İşler Kurulu,İdari Dava Daireleri Genel Kurulu,Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu,İçtihatları Birleştirme Kurulu,Başkanlık Kurulu,Yüksek Disiplin Kurulu,Disiplin Kurulu gibi bölümlerden oluşmaktadır. 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 23 üncü maddesinde sayılan görevleri arasında;idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinden verilen kararlarla,ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülen davalarla ilgili kararlara karşı temyiz istemlerini incelemek ve karara bağlamak,kanun tasarı ve teklifleri hakkında görüş bildirmek,tüzük tasarılarını ve imtiyaz sözleşmelerini incelemek,Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık tarafından gönderilen işler hakkında kanaat belirtmek gibi hususlar vardır.

İdari Yargı bölümünde Danıştay’dan sonra söz edilmesi gereken mahkemeler sırası ile Bölge idare mahkemeleri,İdare mahkemeleri ve Vergi mahkemeleridir.Bu mahkemelerin görevleri,kuruluş ve işleyişleri 1982 yılında kabul edilip yürürlüğe giren 2576 sayılı Yasa ile düzenlenmiştir.Her üç mahkeme de birer başkan ve ikişer üyeden oluşan toplu mahkemelerdir.

a-Bölge idare mahkemeleri :

Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemelerinde tek hakim tarafından 7 inci madde hükümleri uyarınca verilen kararları itiraz üzerine inceleyerek karara bağlar,idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözümler.

b-İdare mahkemeleri :

İdarenin yaptığı tasarruflar ve uygulamalarla ilgili iptal davalarını,genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları sonuca bağlar.

c-Vergi mahkemeleri :

Genel bütçeye,il özel idareleri,belediye ve köylere ait vergi,resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunlara ilişkin zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları halleder.


D-ASKERİ YARGI

Askeri yargının üst dereceli mahkemesi olan Askeri Yargıtay, Anayasa’nın 156 ıncı maddesi ile düzenlenmiş olup,askeri mahkemelerden verilen karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.Bu görevinin dışında asker kişilerin kanunla gösterilen belli davalarına ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.Askeri Yargıtay üyeleri, birinci sınıf askeri hakimler arasından Askeri Yargıtay Genel Kurulu’nun her boş yer için göstereceği üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca seçilir.

a-Askeri Mahkemeler :

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’na göre kolordu,ordu,kuvvet komutanlıkları ve Genelkurmay Başkanlığı nezdinde Milli Savunma Bakanlığınca kurulan,iki askeri hakim ve bir subay üyeden müteşekkil mahkemelerdir.Genelkurmay nezdindeki askeri mahkeme,general ve amiralleri yargıladığı zaman üç askeri hakim ile iki general veya amiralden teşekkül eder.200 veya daha fazla sanıklı davalarda askeri mahkemelerde dört hakim ve bir subay üye bulunur.Askeri mahkemeler, 353 sayılı Yasanın 9 uncu maddesinde zikredilen,asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler.Aynı Yasanın 11 inci maddesinde zikredilen suçları işlemeleri durumunda asker olmayan kişilerin de askeri mahkemelerde yargılanmaları mümkündür.

b-Disiplin Mahkemeleri:

477 sayılı Yasa ile kurulmaları öngörülen disiplin mahkemeleri,biri başkan,ikisi üye olmak üzere üç subaydan müteşekkil olup,alay,tümen,kolordu,ordu,Jandarma Genel Komutanlığı,Kuvvet Komutanlıkları,Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı ve Genelkurmay Başkanlığı nezdinde kurulur,asker kişilerin 477 sayılı Yasada zikredilen disiplin suçlarına ait davalara bakarlar.Bu mahkemelerin vereceği kararlara bir üst disiplin mahkemesine üç gün içerisinde itirazda bulunulabilir.İtiraz üzerine verilen kararlar kesin olup,verilen hükümlerde kanuna aykırılık bulunduğunun tespit edilmesi durumunda Genelkurmay Başkanı,Askeri Yargıtay’a başvurması için Askeri Yargıtay Başsavcısına yazılı emir verilmesi hususunda Milli Savunma Bakanından istemde bulunabilir.

c-Sıkıyönetim Mahkemeleri:

Anayasa’nın 122 inci maddesindeki şartların tahakkuku halinde ilan edilen sıkıyönetim ilanı kararı üzerine 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’nun 12 ila 23 üncü maddelerinde düzenlenen sıkıyönetim mahkemelerinin görevleri 15 ve 16 ıncı maddelerde,uygulanacak usul hükümleri 18 inci maddede detaylı olarak sayılmış olup arızi mahkemelerdir,bölgesinde sıkıyönetim ilan edilen komutanlık nezdindeki askeri mahkemeler,sıkıyönetim ilanı ile birlikte sıkıyönetim askeri mahkemesi sıfatını kazanırlar.Bu mahkemelerden verilen kararların son inceleme mercii de askeri mahkemelerde olduğu gibi Askeri Yargıtay’dır.

Türk Hukuk Sistemini; Anayasa Mahkemesi,Yargıtay,Danıştay ve Askeri Yargıtay gibi dört yüksek dereceli mahkemenin ve bu mahkemelerin daha alt kademelerindeki diğer mahkemelerin gördükleri işlere göre Anayasa Yargısı,Adli Yargı,İdari Yargı ve Askeri Yargı olmak üzere dört ana başlık altında inceledikten sonra Anayasa’nın 157 inci maddesinde yüksek dereceli mahkemelerin beşincisi olarak gösterilen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nden ve daha sonra yine Anayasa’nın sıralamasına uygun olarak 158 inci maddede düzenlenen altıncı yüksek mahkeme olan Uyuşmazlık Mahkemesi’nden bahsetmek yerinde olacaktır.

ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ:

Bu mahkeme, 1972 yılında yürürlüğe giren 1602 sayılı Yasa ile kurulmuş olup,teşkilatı Milli Savunma Bakanlığı kuruluş ve kadrolarında gösterilir.Organları Daireler,Daireler Kurulu,Başkanlar Kurulu,Yüksek Disiplin Kurulu ve Genel Kurul’dur,üyeleri iki yılını doldurmuş kurmay yarbaylarla, albay rütbesinde üç yılını doldurmamış kurmay subaylar ve en az yarbay rütbesinde birinci sınıf askeri hakimler arasından, her boş üyelik için Askeri Yüksek İdare Mahkemesince ve Genelkurmay Başkanlığınca gösterilecek üçer aday arasından Cumhurbaşkanınca seçilirler.Bu yüksek dereceli mahkeme,asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini yapar.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’la düzenlenen bu mahkemenin görevi,adli,idari,askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmektir.Hukuk ve ceza bölümleri mevcut olup hukuk uyuşmazlıkları Hukuk Bölümünde,ceza uyuşmazlıkları Ceza Bölümünde karara bağlanır.Her bölüm bir başkan ile altı üyeden oluşur.Birlikte toplanan Hukuk ve Ceza Bölümleri,Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunu teşkil ederler.Mahkeme Başkanı,Anayasa Mahkemesince kendi asıl ve yedek üyeleri arasından seçilir.Hukuk Bölümü üyeleri,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu , Danıştay Genel Kurulu ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesince gösterilecek adaylar arasından Cumhurbaşkanınca seçilirken,Ceza Bölümü üyeleri,Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Askeri Yargıtay Genel Kurulunca gösterilecek adaylar arasından yine Cumhurbaşkanınca seçilirler.

Anayasa’nın 160 ıncı maddesinde zikredilen SAYIŞTAY klasik anlamda bir mahkeme olmamakla birlikte bu maddenin gerekçe kısmında hesap mahkemesi olarak nitelendirilmekte ve hatta bazı hesap konularında kesin hüküm verdiği için yüksek mahkeme olarak kabul edilmektedir.Ama öte yandan Anayasanın Yüksek mahkemeler başlığı altındaki 146 ve 159 uncu maddeleri arasında isimleri sayılan Anayasa Mahkemesi,Yargıtay,Danıştay,Askeri Yargıtay , Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi arasında Sayıştay’ın zikredilmemesi 160 ıncı maddenin gerekçesi ile çelişmektedir.

Sayıştay,genel ve katma bütçeli dairelerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek,sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme,denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir.Sayıştay’ın kesin hükümleri hakkında ilgililer, yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler.Bu kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz.

Sayıştay’ın yaptığı denetim,parlamento adına yürütülmekle birlikte,planlanmasında,uygulanmasında ve gerektiğinde sonuçlarının parlamentoya ulaştırılmasında tümüyle bağımsız olan bir faaliyettir.Bu denetim,yasama,yürütme ve yargı faaliyetleri içine yerleştirilemeyen nevi şahsına münhasır bir kamu faaliyetidir.Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde Padişah Abdulaziz tarafından 29 Mayıs 1862 tarihinde kurulan Sayıştay, 1876 tarihli Anayasa’da yer alarak ilk defa Anayasal bir kuruluş haline gelmiş,daha sonra çıkartılan 1924,1961 ve halen yürürlükte olan 1982 Anayasalarında da yer alarak bu hüviyetini sürdürmüştür.Sayıştay Birinci Başkanı yedi yıllık bir süre için,Sayıştay üyeleri ise herhangi bir süre kaydına bağlı olmaksızın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce seçilmektedir.Sayıştay Birinci Başkanı ve üyeleri ile meslek mensuplarına yargıçlar için öngörülen teminatlar tanınmıştır.

Son olarak, Anayasa’nın YASAMA başlıklı bölümündeki 79 uncu maddede zikredilen YÜKSEK SEÇİM KURULU’ndan kısaca bahsetmek yerinde olacaktır.Bu Kurul,klasik anlamda yargısal bir faaliyet içerisinde olmamakla,bu maddenin 1 inci fıkrasında yazılı bulunan seçimler,yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır hükmüne uygun olarak kurulmakla birlikte yedi asıl ve dört yedek üyeden teşekkül eden oluşumu içerisinde yer alan üyelerin hepsi Yargıtay ve Danıştay Genel Kurullarınca seçilen ve bu yüksek dereceli mahkemelere mensup olan hakimlerdir.298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 11 ila 15 inci maddelerinde zikredilen seçimle ilgili görevleri yerine getirmekle yükümlüdür.31.5.2002
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst