ParadokS
Kayıtlı Üye
Ali Granit tarafından yayına hazırlanan Adanmak , Yalçın Granit'in hikâyesi ışığında büyüyen basketbol tarihimizi anlatırken bu konuda yazılamamış, yayımlanmamış tüm kitaplar adına önemli bir açığı kapatıyor.
2002 yılında henüz üniversitedeyken bir basketbol sitesinin forum bölümünde bir yazıyla karşılaştım. Yazıyı yazan kişi televizyonda, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi antrenörlerinden Svetislav Peiçin belgeselini izlediğini, Peic´in de basketbola çocukluğunda nasıl ilgi duymaya başladığını anlatıyordu. Peic´ aynen şöyle diyordu: Babam beni Belgradda bir basketbol maçına götürdü. Bu maçın sonunda bir adam faul çizgisinden gözleri bir bantla kapatılmış olarak faul atışları yaptı ve on atışın onunu da sayıya çevirdi. Bu gösteri çok hoşuma gitti ve basketbola ilgi duymaya başladım. Daha sonradan öğrendim ki oynayan takımlardan biri Avrupa turnesine gelen Galatasaray ve gözü kapalı şekilde faul atan kişi de Yalçın Granitmiş.
Türk basketbol tarihinin yurtdışına transfer olan ilk oyuncu Yalçın Granitin tüm hayatına, dokunduğu herkese zerk eden basketbol tutkusunu konu eden Adanmak, Ali Granitin bu satırlarıyla başlıyor.
Henüz 18 yaşındayken Galatasaray Kulübüne kabul edilip efsanevi Yenilmez Armadanın bir parçası olan Granit için bu sadece bir başlangıçtı. Yolu pek çok önemli kulüple kesişti, önce oyuncu sonra da antrenör olarak büyük başarılara imza attı ancak başına gelen hiçbir şey onu amatör bir ruhla basketbolu gözlemekten, sevmekten ve büyütme çabasından alıkoyamadı. Yalçın Granit 70 yıldır, potaları sırtlayarak basketbol sahasına taşıdıkları o ilk günün heyecanını duyuyor ve aynı aşkla bu spor için yazılar yazarak, düşünerek, yönlendirerek hizmet etmeye devam ediyor.
2002 yılında henüz üniversitedeyken bir basketbol sitesinin forum bölümünde bir yazıyla karşılaştım. Yazıyı yazan kişi televizyonda, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi antrenörlerinden Svetislav Peiçin belgeselini izlediğini, Peic´in de basketbola çocukluğunda nasıl ilgi duymaya başladığını anlatıyordu. Peic´ aynen şöyle diyordu: Babam beni Belgradda bir basketbol maçına götürdü. Bu maçın sonunda bir adam faul çizgisinden gözleri bir bantla kapatılmış olarak faul atışları yaptı ve on atışın onunu da sayıya çevirdi. Bu gösteri çok hoşuma gitti ve basketbola ilgi duymaya başladım. Daha sonradan öğrendim ki oynayan takımlardan biri Avrupa turnesine gelen Galatasaray ve gözü kapalı şekilde faul atan kişi de Yalçın Granitmiş.
Türk basketbol tarihinin yurtdışına transfer olan ilk oyuncu Yalçın Granitin tüm hayatına, dokunduğu herkese zerk eden basketbol tutkusunu konu eden Adanmak, Ali Granitin bu satırlarıyla başlıyor.
Henüz 18 yaşındayken Galatasaray Kulübüne kabul edilip efsanevi Yenilmez Armadanın bir parçası olan Granit için bu sadece bir başlangıçtı. Yolu pek çok önemli kulüple kesişti, önce oyuncu sonra da antrenör olarak büyük başarılara imza attı ancak başına gelen hiçbir şey onu amatör bir ruhla basketbolu gözlemekten, sevmekten ve büyütme çabasından alıkoyamadı. Yalçın Granit 70 yıldır, potaları sırtlayarak basketbol sahasına taşıdıkları o ilk günün heyecanını duyuyor ve aynı aşkla bu spor için yazılar yazarak, düşünerek, yönlendirerek hizmet etmeye devam ediyor.