Travma ve Travmatik Olaylar
İnsanların başından geçen ileri derecede üzücü ve sarsıcı yaşantılara travma adı verilmektedir ve bireyin kontrol edemediği ve duygusal olarak üstesinden gelmekte zorlandığı yaşantılara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır (Sayıl 1992). Deprem sel gibi doğal felaketler yangınlar saldırılar işkenceler tecavüz ve taciz yaşamdaki travmatik olaylardır ve insanlar bu tür olaylarla karşılaştıkları zaman acı hissetmektedirler. Ayrıca bu travmatik olaylarda kayıp durumu da söz konusu ise; kayıp olgusunun yarattığı duygusal yıkım nedeniyle insanlar ağır ruhsal belirtiler gösterebilmektedir. Örneğin; deprem yaşantısını deneyimlemiş bir birey olay hakkında konuşmak istemeyip olayla ilişkili bir ses bir görüntü bir kokudan rahatsız olabilmektedir. O binaya hatta travmatik olayı yaşadığı şehre bile tekrar girmek istemeyebilir. Travmatik olay yaşayan kişiler olay esnasında yaşadığı korkuyu genelleyebilmekte o an hissettiği duygu durumunu tekrar yaşamın başka alanlarında hissedebilmektedir (Herman 1992).
Travmatik bir olay “ herhangi bir kişi için aşırı derecede örseleyici veya başa çıkması zor olan kişinin varlığını tehdit eden hatta öleceğini düşündürebilen normal yaşamın dışındaki herhangi bir olay” olarak tanımlanmaktadır. Böylesi durumlar kişinin normal yaşam akışını bozan duygusal olarak yıpratıcı örseleyici tek başına baş edilmesi güç durumlardır. (Travma Sonrası Stres Bozukluğu-TSSB 2008).
Travmatik bir olayla karşılaşan birey korku endişe suçluluk pişmanlık öfke karamsarlık panik çaresizlik utanç gibi duygular yaşayabilmektedir. Bazı duygularda ani iniş ve çıkışlar gözlenebilir (TSSB 2008).
Bireyin düşünce ve duyguları da olayın etkisi altındadır. Kişiler olayla ilgili anıları tekrar tekrar anlatmaya ihtiyaç duyabilmektedirler. Yaşadıkları gözlerinin önünden gitmeyebilir ve her an olayı yaşayacakmış gibi hissedebilirler. Bu nedenle de dikkatlerini yaptıkları işe vermekte ve karar vermekte zorlanabilirler hafızada problemler olabilir (TSSB 2008).
Çeşitli doğal afetler kazalar savaşlar işkence tecavüz ve terörizmin yaygın olduğu günümüz dünyasında ağır travmanın etkilerini yaşamış birçok insan vardır. Travmalar kendi içinde;
(1) İnsan Eliyle Oluşturulanlar
(2) Doğal Yollarla Oluşanlar biçiminde ikiye ayrılmaktadır (Herbert&Sungur 1999).
İnsan eliyle oluşturulan felaketler doğrudan insanların sorumlu olduğu ya da insanlar tarafından oluşturulmuş çeşitli makine ve sistemlerin hatası sonucunda oluşan felaketlerdir. İnsan eliyle oluşturulan felaketler de;
(a) Kaza ile oluşanlar
(b) Bilerek ve amaçlı olarak yapılanlar biçiminde ikiye ayrılmaktadır.
. Kazayla oluşan travmalara örnek olarak trafik tren ve uçak kazaları yangın tüp ve doğal gaz patlamaları ve nükleer patlamalar örnek olarak verilebilir.
Savaşlar soykırımlar kitle katliamları işkence tecavüz ve terörizm gibi felaketler ise insan eliyle bilerek ve amaçlı oluşturulan travma örnekleridir.
Doğal yolla oluşan felaketlere ise; Deprem sel kasırga tayfun gibi afetler örnek olarak verilebilir.
İnsan eliyle bilerek ve amaçlı oluşturulan travmaların çözüme ulaşması ve travma öncesi yaşama geri dönüş doğal felaketlere oranla daha güç olabilmektedir (Herbert&Sungur 1999).
İnsanların başından geçen ileri derecede üzücü ve sarsıcı yaşantılara travma adı verilmektedir ve bireyin kontrol edemediği ve duygusal olarak üstesinden gelmekte zorlandığı yaşantılara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır (Sayıl 1992). Deprem sel gibi doğal felaketler yangınlar saldırılar işkenceler tecavüz ve taciz yaşamdaki travmatik olaylardır ve insanlar bu tür olaylarla karşılaştıkları zaman acı hissetmektedirler. Ayrıca bu travmatik olaylarda kayıp durumu da söz konusu ise; kayıp olgusunun yarattığı duygusal yıkım nedeniyle insanlar ağır ruhsal belirtiler gösterebilmektedir. Örneğin; deprem yaşantısını deneyimlemiş bir birey olay hakkında konuşmak istemeyip olayla ilişkili bir ses bir görüntü bir kokudan rahatsız olabilmektedir. O binaya hatta travmatik olayı yaşadığı şehre bile tekrar girmek istemeyebilir. Travmatik olay yaşayan kişiler olay esnasında yaşadığı korkuyu genelleyebilmekte o an hissettiği duygu durumunu tekrar yaşamın başka alanlarında hissedebilmektedir (Herman 1992).
Travmatik bir olay “ herhangi bir kişi için aşırı derecede örseleyici veya başa çıkması zor olan kişinin varlığını tehdit eden hatta öleceğini düşündürebilen normal yaşamın dışındaki herhangi bir olay” olarak tanımlanmaktadır. Böylesi durumlar kişinin normal yaşam akışını bozan duygusal olarak yıpratıcı örseleyici tek başına baş edilmesi güç durumlardır. (Travma Sonrası Stres Bozukluğu-TSSB 2008).
Travmatik bir olayla karşılaşan birey korku endişe suçluluk pişmanlık öfke karamsarlık panik çaresizlik utanç gibi duygular yaşayabilmektedir. Bazı duygularda ani iniş ve çıkışlar gözlenebilir (TSSB 2008).
Bireyin düşünce ve duyguları da olayın etkisi altındadır. Kişiler olayla ilgili anıları tekrar tekrar anlatmaya ihtiyaç duyabilmektedirler. Yaşadıkları gözlerinin önünden gitmeyebilir ve her an olayı yaşayacakmış gibi hissedebilirler. Bu nedenle de dikkatlerini yaptıkları işe vermekte ve karar vermekte zorlanabilirler hafızada problemler olabilir (TSSB 2008).
Çeşitli doğal afetler kazalar savaşlar işkence tecavüz ve terörizmin yaygın olduğu günümüz dünyasında ağır travmanın etkilerini yaşamış birçok insan vardır. Travmalar kendi içinde;
(1) İnsan Eliyle Oluşturulanlar
(2) Doğal Yollarla Oluşanlar biçiminde ikiye ayrılmaktadır (Herbert&Sungur 1999).
İnsan eliyle oluşturulan felaketler doğrudan insanların sorumlu olduğu ya da insanlar tarafından oluşturulmuş çeşitli makine ve sistemlerin hatası sonucunda oluşan felaketlerdir. İnsan eliyle oluşturulan felaketler de;
(a) Kaza ile oluşanlar
(b) Bilerek ve amaçlı olarak yapılanlar biçiminde ikiye ayrılmaktadır.
. Kazayla oluşan travmalara örnek olarak trafik tren ve uçak kazaları yangın tüp ve doğal gaz patlamaları ve nükleer patlamalar örnek olarak verilebilir.
Savaşlar soykırımlar kitle katliamları işkence tecavüz ve terörizm gibi felaketler ise insan eliyle bilerek ve amaçlı oluşturulan travma örnekleridir.
Doğal yolla oluşan felaketlere ise; Deprem sel kasırga tayfun gibi afetler örnek olarak verilebilir.
İnsan eliyle bilerek ve amaçlı oluşturulan travmaların çözüme ulaşması ve travma öncesi yaşama geri dönüş doğal felaketlere oranla daha güç olabilmektedir (Herbert&Sungur 1999).