anaToL!aFiRe
Kayıtlı Üye
Trabzon’dan gelmişsin söyle bana
Sahilin o güzelim kokusu gıdıklar mı hala genizleri?
Yağmur ve vefakar dostu kaldırımlar oynaşırlar mı hala caddelerde?
Fındık dallarından düşen tozuna kurban olduğum şehrimi anlat bana
Anlat, anlat ki azalsın içimdeki yangın bir nebze dahi olsa
Uzun sokak ve Maraş caddesini gezmekten bıkmaz mı hala uşaklar
Boztepe’nin güzelim manzarasında çay sefası eskisi gibi tat verir mi?
Trabzonspor’u çıkaran o asi şehrimi anlat bana uşağum anlat
Bu kuru şehirde göremediğim yeşilin bin bir tonunu anlat
Yaylalar hala Temmuzun sıcağından kaçanlar için kurtuluş yerimidir?
Uşaklar üzerlerindeki sıkıntıyı atmak için hala hoptek oynarlar mı fütursuzca
Eşsiz kokulu peynirlinin üzerinden nehir gibi akan tereyağını anlat uşağum anlat
Uçsuz bucaksız yeşil manzara eşliğinde ağlatan kemençeyi anlat
İnsanı büyüleyen Uzungöl ve Sümela korurlar mı esrarengizliklerini hala?
Karadeniz’in azgın dalgaları uğraşır mı hala balıkçı tekneleriyle
Avni Aker’den yükselen sevinç çığlıklarını anlat atılan her gol sonrası
Gurbetçilerin vatanlarına tekrar kavuştuklarındaki duygularını hissetmek istiyorum
Çocukluğumun anılarını yaşamak istiyorum tek tek o hasretini her gün çektiğim şehirde
Özlemek ve ağlamak istiyorum bu şehrin kupkuru akşamlarında Trabzon’umu düşünerek
Anlat, anlat ki azalsın içimdeki yangın bir nebze dahi olsa.
