Tiyatro Metinleri-Oğlum Polis Olacak

Lyd

Bayan Üye
Oğlum Polis Olacak
(Tiyatro Metinleri)

(1. Bölüm)

CADDE GELİP GEÇENLER-KÖŞEDE SİNYALİZASYON LAMBALARI



OYUNCULAR DANS EDERLER-KARAKTERLER ÇEŞİTLİ MESLEKLERDENDİRLER-



Sarı ışıkta hazırlan
Yeşil yanınca da hızlan
Kırmızı ışık yandı hemen
Hemen orada duracan



Yol vereceksin yayalara
Yardım edin yaşlılara
Kaldırımlar yaya için
Yollar ise araçlara



Kurala uy hız yapma ha
Sağa sola bak bir daha



Kurallar hep bizim için
Yollar sana olmaz saha.



İçkili aracını sürme
Bir şey olmaz sakın deme
Kaza geliyorum demez
Olur mu caka ölüme.



Yaya şeridini kullan
Ne olur biraz akıllan
Kuralları ihlal etme
Ağlamasın güzel anan



Yol geçerken bak çevrene
Kırmızı sen yol geçme



FERİT: (SAĞA SOLA BAKAR-GEÇENLERE) İşte böyle,Yolun ortasında yürürler.Çık be adam kaldırımdan gitsene.Işıkları kim dinler…
ALİ: Ne oldu Şebelebeddin amca ,Yine söyleniyorsun…
FERİT: Nasıl söylenmezsin ,nasıl söylenmezsin.Kimse kimseyi dinlemiyor.(BİRİSİNE BAĞIRIR) Hey hop nereye.?



(ASIM DURUP FERİTE BAKAR)










FERİT: Eve böyle mi gidilir?
ASIM: Nasıl gidilir.Ha bey amca.?
FERİT: Yolun ortasından yürüyorsun.
ASIM: Delikanlılığın şanındandır. Kaldırımdan yürürsem,yol devrilir (KAHKAHA ATAR) Ferit İşte böyle gülerler. Cahil adam.
ALİ: Boş ver be Şebelebeddin amca. Bırak yürüsün
FERİT: Yürüsün tabi. Araba çarptığı zaman da bağırıp çağırır.
ASIM: Beni çarpacak araba daha fabrikasından çıkmadı bey amca.
FERİT: Biz çocuklarımıza nasıl doğruyu öğreteceğiz. Seni göstererek mi? Kaldırımdan yürüsene be adam.



(KLAKSON SESİ-ORADAKİLER YANA BAKAR)



FERİT: Patlama be adam.Patlama …Görmüyor musun kırmızı yanıyor.Kırmızıda geçilir mi.?
ALİ: Geçerler bey amca geçerler.
FERİT: Geçirmemek lazım.
ASIM: Yahu amca Allah aşkına senin işin yok mu.?
FERİT: Emekliyim ben.
ASIM: Nereden emeklisin

FERİT: trafikten…Trafik polisiydim…
ASIM: Helal yani,adamın bir ayağı öbür tarafta halen görev yapıyor.
ALİ: Görev aşkı.Görev aşkı
FERİT: Evladım bu insan aşkı.İnsana doğruyu öğretmek yanlış mı.?
ALİ: Bu insanlar öğrenmez.
ASIM: Aynen öyle.Yani sen dedin diye ben kaldırımdan mı yürüyeceğim.
FERİT: Arabalar çarpar.
ASIM: Bana ha.Sen benim kim olduğumu biliyor musun.?
FERİT: Cumhurbaşkanı olmadığın kesin.(KLKAKSON SESİ) Dur patlama be adam. Görmüyor musun? Kırmızı yanıyor.



AYŞE: (YAŞLICA-GELİR FERİTE BAKAR) Neden toplandınız.?Bir şey mi dağıtılıyor.
ASIM: Yok teyze, ütü var ütü.
AYŞE: Ay bir tanede ben alayım.Nasıl ütü.?
ASIM: Kafa ütüsü teyze kafa ütüsü.
ALİ: Yoluna git teyze. Boş ver.
AYŞE: Gidemem.
ALİ: Hayda ,neden gidemezsin?
FERİT: Gidemez, neden gidemeyeceğini ben de biliyorum.



(ARABA SESLERİ)



ASIM: Eşiniz mi yoksa?
AYŞE: Benim eşim yok .Sizlere ömür.
ASIM: Vah vah. Üzüldüm.Hastalıktan mı gitti.
AYŞE: Nereye gitti.
ASIM: Ölüler nereye giderse.
ALİ: Hastalıktan mı gitti.
AYŞE: Yok evladım. Kafasızlıktan.O da senin gibi dik kafalının biriydi.
ASIM: Hop hop ileri gidiyorsun.
AYŞE: Yok evladım o ileriye gitti. O da kurallara uymazdı. Kurallara uymamayı efelik sanırdı.
ALİ: eeeeee.!
AYŞE: Ölüm efelik dinler mi. Bir gün alkollü araba kullanıp işe gitti.
ASIM: Vay be cesarete bak. Koçum be.
FERİT: Koç ya koç. Hem ne koç. Kurbanlık.Kurbanlık.
AYŞE: Alkollü gitti ya. Gidiş o gidiş. Asfalttaki takma dişlerinden tanıdım.
FERİT: Allah , Allah.Dişlerinden nasıl tanıdın?
AYŞE: Diğer tarafları paramparça oldu. Takma dişlerini beraber kullanırdık.



(ALİNİN MİDESİ BULANIR)



ASIM: Hanım teyze git istersen.
AYŞE: (IŞIKLARA BAKAR) Hah şimdi gidebilirim.(ASIMA) Oğlum kurallara uy , yoksa kurarlar seni. Saat gibi kurarlar,zilin çın çın çalar.
ASIM: Sen bizimle kafa bulmak için mi bekledin?
AYŞE: (SEYİRCİYE) Yayalar için kırmızı ışık yanıyordu. Cahil onu bile bilmiyor.(GİDER)
FERİT: ASIM: A Bak polis geldi.
ASIM: Ne yapalım.
FERİT: Hadi yolun ortasından git bakalım.
ASIM: Giderim ne var.
POLİS: Ne oluyor beyler?
ASIM: YALTAKLANIR-ŞEBELEBEDDİN İ GÖSTERİR Bey amcaya trafik kurallarını öğretiyoruz.
FERİT: Çüüüşşşşşş O kadarı da olmaz.
ASIM: Bakın nasıl hakaret eder. İlle de kırmızı ışıkta karşıya geçeceğim diye tutturdu. Geçilir mi.?
POLİS: Geçilmez. Arabaların altında kalır.
ASIM: Hah. Ben de aynısını söylüyorum. Kaldırımdan git baba diyorum. Adam inat ille de, yolun ortasından gidecek.
POLİS: Çok tehlikeli. Hele bu trafik yoğunluğunda.
FERİT: Bunları ben mi yapıyorum? Allah Allah.
ASIM: Şaşırma, şaşırma. (GÜLER) Bir de ne biliyor musun? Kendisi polis olarak tanıttı. Bunamış.
POLİS: Ya öyle mi?
ALİ: Vallahi pes doğrusu!



(KALKSON SESİ DUYULUR)




(2. Bölüm)



FERİT: Patlama be adam, kırmızı yanıyor patlama.
ASIM: Bak nasıl da sataşıyor.(FERİTE)Sen emekli polistin değil mi bey baba.
FERİT: Evet,
ASIM: Emeklisin artık polislik bitti.Sen maç bittikten sonra bir hakemin caddede giderken düdük öttürmeye devam ettiğini gördün mü?
FERİT: Görmedim ama Futbolun centilmenlik olduğunu hiçbir zaman unutmaz. Ve bilmeyenlere söyler. Ben onu yapıyorum. Sen düdüklü tencere gibisin. Ötüp duruyorsun.
ASIM: Bana bak, yaşına hörmetim var yoksa.
FERİT: Yoksa!
ASIM: Allah yarattı demem. Yaşlı maşlı, gözlü kaşlı,beyaz saçlı demem.
POLİS: Siz uymayın beyefendi. Yaşlı adam. Hatalı davrananları da ikaz etmesinde bir sakınca yok.
GÜL: (POLİSE) Evladım, Ahk***esene nereden gidilir.
POLİS: Ablacığım ilerideki durakta beklersen, her on beş dakikaya bir dolmuş gelir.
ASIM: Nereye gidiyorsun, nereye? Ahk***esen e mi?
GÜL: Evet
ASIM: KAHKAHA ATAR Gitmene gerek yok. FERİTİ GÖSTERİR İşte burada.
GÜL (POLİSE) Evladım durakta bekliyorum araba gelip durmuyor. Sanki durak değil de durarak yapmışlar.
ALİ: Evet minibüsler canı çektikleri yerde durup indir bindir yapıyorlar
POLİS: Vatandaş durağın dışında durmamalı. Hele hele öğrenciler. Durak dışında duran öğrenci her zaman kazaya sebep olur.Durak dışında da inmemeleri gerekiyor.
GÜL: İniyorlar kardeş. Durmadığı zamanda sürücüyü azarlıyorlar.
POLİS: İkaz edin fendim. İkaz edin.Kurallara uymayanları ikaz edin.
GÜL: İkaz ettin mi, bu kez seni bir başka mahallede indiriyor.
POLİS: Bize bildirin. Vatandaşlık görevinizi yapın.
ALİ: Bak bu doğru.
ASIM: Ürmetkar ederim amirim şimdi söz misal bu ihtiyar.
POLİS: Ben amir değilim polisim.
ASIM: Peki Polis amirim.



(KLAKSON SESİ)




FERİT: Patlama be adam ne acelen var.Bak bak, şu dönüşe bak allahını seversen(ACI FREN SESİ VE ÇARPMA) Ben demedim mi.?
POLİS: FERİTE Baba geçerken eve uğra , torunun seni çok özlemiş.Ben kaza yerine gidiyorum.
FERİT: Tamam oğlum kendine iyi bak.
POLİS: GİDER
ASIM: Ne oğlum mu? Yani nasıl ! Anlamış değilim.
FERİT: KAZA TARAFINA BAKAR İnşallah kötü bir şey olmamıştır.
ASIM: ACI ACI TEBESSÜM EDER ALİYE Şey ben gideyim. İyisi mi (GİDER)
GENÇ: Yazık oldu kadına. Yazık oldu.
FERİT: GENCİ DURDURUR Ne oldu evladım?
GENÇ: Kadın bey amca.Karşıdan karşıya geçiyor.Adamda bir hızlı geliyor mu? Trafik ışıklarını beklemeden,kadın yolun ortasında ,langırt adam bindirdi…
FERİT: GÖRMEYE ÇALIŞIR Orada çocuk da var herhalde. Ağlıyor.
GENÇ: Var ya. Çocuk Kırmızı ışıkta geçmek istememiş beklemiş.Annesi Çocuğu da dinlememiş. Çocuk kuralcı.
ALİ: Hayatı kurtuldu ama. Kadın gitti.
FERİT: ASIMIN GİTTİĞİNİ BİLMEMEKTEDİR ONA DÖNER Bak çocuk bile ,ŞAŞKIN Adam nereye gitti! Allah Allah. Çocuk bile kuralları biliyor.Bir anlık mesele .Bir anlık mesele Allah sabır versin (AMBULANS SİRENİ-GİTTİKÇE KISILIR) İyisi mi ben gideyim.





METE: (ELİNDE DİREKSİYON HER TARAFI YIRTIK, KİR PAS İÇİDE. GELİP FREN SESİ ÇIKARIR DURUR ORADAKİLERE SARHOŞTUR) Hadi gidiyor. Hadi bir iki, bir iki.
GÜL: Nereye gidiyor evladım? Nereye?
METE: Cıncık dereye Hadi atla hanım teyze.
GÜL: Evladım atla diyorsun da nerene atlayayım.
METE: Arkama atla abla arkama atla.
GÜL: Ah yavrum evladım, arkan mı kalmış ki atlayayım. ALİYE Arkası gitmiş farkında değil.
METE: PANİK Kim çarptı bana? Kim çarptı. Arabanın bir tek direksiyonu kalmış be.SESLİ SESLİ AĞLAR Şimdi ben karıma ne diyeceğim ben. Bana çarpan allahından bulsun.
POLİS: METEYE Dur bakalım. Arkadan tır’ a çarptın.
METE: Hadi ya! Nerede çarptım? Tır’ a bir şey oldu mu?
POLİS: Promil tespiti yapacağız üfler misin?
METE: ABARTILI AĞLAR Benim arabam gitmiş sense brokil tespiti istiyorsun.
POLİS: İçkili araba kullanıyorsunuz.
METE: Tövbelerin tövbesi. Hayatımda araba içip içki sürmedim. Bunu kanıtla ben sana arabamı vereyim ELİNE BAKAR Şey direksiyonumu vereyim.
POLİS: Beyefendi zil zurna sarhoşsunuz.
METE: Kim? Ben ha! Zil olabilir ama zurna gibi hayatta kabul etmem.
POLİS: Şubeye gidelim lütfen.
METE: Neden ne suçum var? Cinayet mi işledim.
POLİS: Alkollü araba kullanıp kaza yaptınız.
METE: Bunu bana yutturamazsınız. Ben araba kullanmadım. SEYİRCİLERE İşte ben direksiyon kullandım.
ALİ: İçkili direksiyon kullanmak yasak değil ki.
METE: Hah. İstediğim gibi çeviririm. İstersem çember çeviririm(ÇEMBER GİBİ ÇEVİRİR)



(KLAKSON SESİ)



FERİT: Dur patlama be adam. Sıra sana da gelecek.
GÜL: Evladım,sarhoş kafa ile direksiyon çevirmeye utanmıyor musun?
POLİS: Beyefendi lütfen bizi uğraştırmayın.
METE: Sen beni uğraştırıyorsun. DİREKSİYONU VERİR Al arabamı vereyim bin git.
POLİS: Beyefendi lütfen üfleyin.
METE: HAVAYA ÜFLER Üffffffffff, üffffffüüüüüüüü
POLİS: Öyle değil bu, alete üfleyeceksiniz.
METE: Mümkünatı, yok üflemem. Aletin ne günahı var arkadaş.
POLİS: YAN TARAFA BAKAR METEYE SÖYLER Buradan ayrıl mayın



(Sahne SAĞINDAN ÇIKAR-EFEKT: ARABA SESLERİ)



(MAKSUT CEP TELEFONUYLA KONUŞUP ORTALIKTA DOLAŞIR. POLİS, MAKSUTUN ARKASINDAN DOLAŞMAKTADIR.)



MAKSUT: TELEFONA Heye gardaş. Tamam ne vakit geliyon. Ne kurbağa Osman da mı geliyor! Gelsin, gelsin
POLİS: MAKSUT: A Beyefendi, Ehliyet ruhsat
MAKSUT: Ha bizim kızın ehliyeti tamam mı? İyi, iyi
POLİS: Bey efendi, ruhsat.
MAKSUT: POLİS: E TAMAM DER Şükrünün İçki ruhsatı ne oldu? Olmadı mı?
Burada bir polis arkadaş var o da soruyor.
POLİS: ŞAŞKIN, ŞAŞKIN BAKAR.
ALİ: POLİS: E İçki ruhsatı işiniz mi var. Meyhane mi açıyorsunuz.
POLİS: Ne meyhanesi kardeşim?
MAKSUT: Polis arkadaş da haklı ,ne meyhanesi kardeşim.Bunun bir adı yok mu?
POLİS: Lütfen, bey efendi. Ehliyet ile ruhsatı verin sonra istediğiniz kadar konuşun.
MAKSUT: Hay ağzına sağlık memur bey, TELEFONA Kardeşim ruhsatı versinler sonra istedikleri kadar konuşsunlar.
METE: MAKSUT: A Abi meyhanenin adresini versene.
POLİS: METE: YE Seni unuttum sanma.(MAKSUTA) Beyefendi lütfen.



MAKSUT: (TELEFONU KAPATIR POLİSİ İLK KEZ GÖRÜYORMUŞ GİBİ) Buyur, Memur bey.



POLİS: Ehliyet, ruhsat?
MAKSUT: Ha .!CİDDİLEŞİR Siz nereden biliyorsunuz.?
POLİS: Neyi nereden biliyorum?
MAKSUT: Arkadaşların Ruhsat işi olduğunu?
POLİS: Bilmiyorum. Nereden bileceğim.
MAKSUT: Tahmin ettin o zaman.
POLİS: Beyefendi sizin ehliyetin ile ruhsatını istiyorum.
METE: Ben onların yerine direksiyonu verdim kabul etmedi.
MAKSUT: Durun bakalım,durun.Sen ne istiyorsun?Ne istiyorsun.?
POLİS: Ehliyet ve ruhsatınız.
MAKSUT: Kimden istiyorsun benden mi?
POLİS: Evet.
MAKSUT: Yok canım benden istemiş olamazsınız.
POLİS: Evet sizden istiyorum.
MAKSUT: Ben de benden istiyorsunuz sandım.
POLİS: Zaten sizden istiyorum. METEYE Gel buraya üfle.



(MOTOSİKLET SESİ DUYULUR –BİR POLİS DAHA GELİR.)



MAKSUT: Ne o, arkadaşlarını mı topluyorsun?
POLİS: Görevimizi yaptığımı sanıyorum. POLİSE Ahmet arkadaşın promilini ölçer misin (APARATI VERİR)
MAKSUT: POLİS: E Sen ateşle oynadığının farkında mısın?
POLİS: ETRAFINDA TOPLANANLARA Dağılın arkadaşlar. MAKSUTA Ben görevimi yapıyorum.
MAKSUT: Soğuklarla aran nasıl?
POLİS: İyi. çok iyi.
MAKSUT: Bu ülkede Hakkari diye bir yer var. Biliyor musun?
POLİS: İyi biliyorum. Zira orada görev yaptım.
MAKSUT: Bir daha gitmek ister misin?
POLİS: Seve, seve.
 
Son düzenleme:
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst