SuskunDervis
Kayıtlı Üye
- Barselona bu maçı kesin alır Cengiz, bu maç kaçmaz olum!
Nerden biliyosun ya sende, alırmış! Önceki hafta gördük Barselonayı Gitti lig sonuncusu mahalle takımıyla beraberliğe kaldı. Gitti paracıklar
-Yav sen bana güven, yatır paranı.
Sana güvene güvene zaten param kalmadı olum ya Son kalan simit paramı da veremem iddaya
Gündelik hayatta o kadar fazla ya tutarsa mantığıyla nefes alır verir olduk ki Yemek, içmek, okumak gibi zaruri ihtiyaçlarımızı gerçek olmayan, olmayacak olan hayaller kurarak erteliyoruz. Hayatımızı boşa geçirerek, özünü yitirmiş bir varlık haline geliyoruz gittikçe Yüreğimiz tıkalı olduğu halde yüreğimize su taşımaya çalışarak yürek havuzumuzu doldurmaya çalışıyoruz Yüreğimiz tıkalı olduğu halde ilim talep ediyoruz. Bilgiyi öğreniyoruz sentez yapamıyoruz. Kavramlaştıramıyoruz, analiz edemiyoruz, mukayese etmeden öğütülüyoruz
Bilemedik asıl tıkanıklığın içimizde olduğunu Mahkûmların tünel kazıp kaçarak özgürleştikleri gibi asıl tüneli içimize açabilmeyi ve böylece özgür olabileceğimizi idrak edemedik
Otobüste kulak misafiri olduğum lise öğrencilerine bir soru ile sohbet etmeye başladım.
- Cibali Lisesinde mi okuyorsunuz?
Evet abi, nereden bildin?
Nereden olacak, kıyafetlerinizden Bir zamanlar ben de giyiyordum istemeye istemeye Bir türlü alışamamıştım. Garson elbisesi gibi
Ee ne yapalım abi, mecburuz.
Sizin zamanınızda da Moment Faik var mıydı abi? Fizikçi.
Olmaz mı, aranız nasıl iyimi bari. Çok iyi hocadır, candandır, muhabbet etmeyi çok sever.
Ne muhabbeti be abi ya, bizi kovuyor biz de küfredip kaçıyoruz internet kafelere.
Kovuyor mu? Küfür mü ediyorsunuz?
Kendisine en büyük haksızlığı yapan bu küçük yürekler, düşünmeme/idrak edememe üzerine eğilim gösterme yarışının içerisindeler. Nereden geldiğini ve nereye gideceğini düşünmeden, sıkıntısızca ve sorumsuzca nefes alma yarışları İçi dolu olmayan cevizin kabuğunu kırmakla çabalanan boş vakitler Nahoş düşler
Öyle ya, ya içi doluysa? Zaten Rabbine hesap verebileceği bir hayat yaşamıyor insanoğlu bunun farkında, ama bari bu dünyada rahat etmenin hayallerini de mi kurmayalım diyerek yakarışlarını dile getiriyorlar sadece Kısa yoldan zengin olma hevesleri kursaklarında kalıyor haliyle. Kursaklarında kalmayanlar da zaten mutlu olamıyorlar. Parayla kim saadeti bulmuş ki! Geçenlerde bir haber okumuştum; Piyangodan para kazanan bir gencin önce yeni evlendiği eşinden ayrıldığını, ardından bir mankenle evlendiğini ve daha sonra da intihar ettiğini
Hayat bu kadar acımasız! Boş cevizlerde kurulan düşler ve ardından da sürüklenen masum hayatlar Sürüklenen diyorum, evet sürüklenen. Hayat da sürüklenir mi ya? Hayat sürüklenir mi, sürükler mi?
Gayesizlik, hedefsizlik, başıboşluk o kadar vahim bir duruma geldi ki Bir abimiz anlatıyordu: Eskiden gençlerin bir ideali vardı. Ya sağcıydın ya solcuydun, ya sosyalisttin ama bir gruba dâhildin. Şimdi bunların hiçbiri kalmadı. Müslümanlar, İslamcılar, zamanın sağcıları artık kendi içlerine kadar gelen bu gayesizlikle, hedefsizlikle boğuşuyor
Gayesizlik, hedefsizlik, başıboşluk, amaçsızlık almış başını gidiyor. İleride bu gerçeklerin öncesine acı kelimesi de eklenecek Acı ama gerçek Zaruri ve keyfi ihtiyaçların karşılandığı bir mekân oldu dünya!
Bilgiden ahlakı çıkardığımızda Kuranda bahsi geçen kitap yüklü eşekler mezun etme okullarına dönüşür okullarımız. Böylece öğrencilerimiz ahlaktan yoksun, edep terbiye nedir bilmeyen bir canavara dönüşür. ÖSS sınavında ful çeker, birinci olur ve insanların gözünde başarılı bile olabilir. Peki, başarı soruları ful çekmek midir, yoksa ahlakı, erdemi, iyilik güzelliği kazanmak mı?
Başarının zürriyeti hüviyette midir, mahiyet mi?
Bir koç gibi kurban edilen Hz. Zekeriya (a.s.) başarısız, Hz Süleyman (a.s.) başarılı mı? Peygamberliğine çok az kişi iman eden Hz. İsa (a.s.)başarısız, tüm âleme gönderilen Hz. Muhammedin peygamberliğine inanan yüz binler, milyonlar, milyarlar olduğu için Hz. Muhammed (a.s.) başarılı mı?
Başarıyı kim belirliyor? Başarı ahlakı çekilmiş bilgiye ulaşmak mı? Başarı sonuç mu? Başarı takva yolundan ayrılıp, salt ezberciliğe yönelmek mi?
Gelin başarılı olalım, benimize sahip çıkalım
Gelin acziyet hırkasını giyinelim, adayalım, adanalım Rabbimize
Gelin müteyakkız olalım, yüreğimizdeki tıkanıklılığı açmadan yüreğimize su taşımaya çalışmayalım
Gelin eşref-i mahlûkat olalım
Yunus Emre Tozal
Nerden biliyosun ya sende, alırmış! Önceki hafta gördük Barselonayı Gitti lig sonuncusu mahalle takımıyla beraberliğe kaldı. Gitti paracıklar
-Yav sen bana güven, yatır paranı.
Sana güvene güvene zaten param kalmadı olum ya Son kalan simit paramı da veremem iddaya
Gündelik hayatta o kadar fazla ya tutarsa mantığıyla nefes alır verir olduk ki Yemek, içmek, okumak gibi zaruri ihtiyaçlarımızı gerçek olmayan, olmayacak olan hayaller kurarak erteliyoruz. Hayatımızı boşa geçirerek, özünü yitirmiş bir varlık haline geliyoruz gittikçe Yüreğimiz tıkalı olduğu halde yüreğimize su taşımaya çalışarak yürek havuzumuzu doldurmaya çalışıyoruz Yüreğimiz tıkalı olduğu halde ilim talep ediyoruz. Bilgiyi öğreniyoruz sentez yapamıyoruz. Kavramlaştıramıyoruz, analiz edemiyoruz, mukayese etmeden öğütülüyoruz
Bilemedik asıl tıkanıklığın içimizde olduğunu Mahkûmların tünel kazıp kaçarak özgürleştikleri gibi asıl tüneli içimize açabilmeyi ve böylece özgür olabileceğimizi idrak edemedik
Otobüste kulak misafiri olduğum lise öğrencilerine bir soru ile sohbet etmeye başladım.
- Cibali Lisesinde mi okuyorsunuz?
Evet abi, nereden bildin?
Nereden olacak, kıyafetlerinizden Bir zamanlar ben de giyiyordum istemeye istemeye Bir türlü alışamamıştım. Garson elbisesi gibi
Ee ne yapalım abi, mecburuz.
Sizin zamanınızda da Moment Faik var mıydı abi? Fizikçi.
Olmaz mı, aranız nasıl iyimi bari. Çok iyi hocadır, candandır, muhabbet etmeyi çok sever.
Ne muhabbeti be abi ya, bizi kovuyor biz de küfredip kaçıyoruz internet kafelere.
Kovuyor mu? Küfür mü ediyorsunuz?
Kendisine en büyük haksızlığı yapan bu küçük yürekler, düşünmeme/idrak edememe üzerine eğilim gösterme yarışının içerisindeler. Nereden geldiğini ve nereye gideceğini düşünmeden, sıkıntısızca ve sorumsuzca nefes alma yarışları İçi dolu olmayan cevizin kabuğunu kırmakla çabalanan boş vakitler Nahoş düşler
Öyle ya, ya içi doluysa? Zaten Rabbine hesap verebileceği bir hayat yaşamıyor insanoğlu bunun farkında, ama bari bu dünyada rahat etmenin hayallerini de mi kurmayalım diyerek yakarışlarını dile getiriyorlar sadece Kısa yoldan zengin olma hevesleri kursaklarında kalıyor haliyle. Kursaklarında kalmayanlar da zaten mutlu olamıyorlar. Parayla kim saadeti bulmuş ki! Geçenlerde bir haber okumuştum; Piyangodan para kazanan bir gencin önce yeni evlendiği eşinden ayrıldığını, ardından bir mankenle evlendiğini ve daha sonra da intihar ettiğini
Hayat bu kadar acımasız! Boş cevizlerde kurulan düşler ve ardından da sürüklenen masum hayatlar Sürüklenen diyorum, evet sürüklenen. Hayat da sürüklenir mi ya? Hayat sürüklenir mi, sürükler mi?
Gayesizlik, hedefsizlik, başıboşluk o kadar vahim bir duruma geldi ki Bir abimiz anlatıyordu: Eskiden gençlerin bir ideali vardı. Ya sağcıydın ya solcuydun, ya sosyalisttin ama bir gruba dâhildin. Şimdi bunların hiçbiri kalmadı. Müslümanlar, İslamcılar, zamanın sağcıları artık kendi içlerine kadar gelen bu gayesizlikle, hedefsizlikle boğuşuyor
Gayesizlik, hedefsizlik, başıboşluk, amaçsızlık almış başını gidiyor. İleride bu gerçeklerin öncesine acı kelimesi de eklenecek Acı ama gerçek Zaruri ve keyfi ihtiyaçların karşılandığı bir mekân oldu dünya!
Bilgiden ahlakı çıkardığımızda Kuranda bahsi geçen kitap yüklü eşekler mezun etme okullarına dönüşür okullarımız. Böylece öğrencilerimiz ahlaktan yoksun, edep terbiye nedir bilmeyen bir canavara dönüşür. ÖSS sınavında ful çeker, birinci olur ve insanların gözünde başarılı bile olabilir. Peki, başarı soruları ful çekmek midir, yoksa ahlakı, erdemi, iyilik güzelliği kazanmak mı?
Başarının zürriyeti hüviyette midir, mahiyet mi?
Bir koç gibi kurban edilen Hz. Zekeriya (a.s.) başarısız, Hz Süleyman (a.s.) başarılı mı? Peygamberliğine çok az kişi iman eden Hz. İsa (a.s.)başarısız, tüm âleme gönderilen Hz. Muhammedin peygamberliğine inanan yüz binler, milyonlar, milyarlar olduğu için Hz. Muhammed (a.s.) başarılı mı?
Başarıyı kim belirliyor? Başarı ahlakı çekilmiş bilgiye ulaşmak mı? Başarı sonuç mu? Başarı takva yolundan ayrılıp, salt ezberciliğe yönelmek mi?
Gelin başarılı olalım, benimize sahip çıkalım
Gelin acziyet hırkasını giyinelim, adayalım, adanalım Rabbimize
Gelin müteyakkız olalım, yüreğimizdeki tıkanıklılığı açmadan yüreğimize su taşımaya çalışmayalım
Gelin eşref-i mahlûkat olalım
Yunus Emre Tozal