
Film: Bakjwi
Yönetmen: Chan-wook Park
Tür: Drama | Horror
Süre: 133 | South Korea:145 (director's cut)
Oyuncular: Kang-ho Song Ok-vin Kim Hae-sook Kim Ha-kyun Shin In-hwan Park …
Konu...
Rahip Sang-hyeon (Song Kang-ho) hayatın anlamının bir hastanede ölülere son görevlerinde yardımcı olmak ve hemşirelerin günah çıkarmaları ile uğraşmaktan çok daha derin olduğuna karar verip ne olduğu pek belli olmayan bir hastalığa derman bulunmasına yönelik tıbbi bir deneyde gönüllü olarak kobaylık yapmaya karar verir.
Daha önce yüzlerce insanı ölüme götüren bu hastalık rahibi öldürmez fakat bünyede ve ruhda bazı değişimlere yol açmaktan da geri durmaz.
Kader yolunu bir çocukluk arkadaşı ile kesiştirdiğinde arkadaşın karısı Tae-joo (Kim Ok-vin)’nun hayatında yol açacağı fırtınalardan da henüz habersizdir.
Olaylar hızla gelişir Sang-hyeon yaşamak için insan kanına ihtiyaç duyan bir yaratığa dönüşürken Tae-joo ile birlikte de dünyevi zevklerin tadını almaktan geri durmaz.

İnsanlığa faydalı olmak için “iyi bir şey” yapmış olmak için yola çıkan rahip kendi kötü yola düşmüştür. Vampirlik-insanlık arasında gidip gelirken battıkça batar.
Filmin bundan sonraki gidişatı bir süreliğine vampirli bir Postacı Kapıyı İki Kere Çalar’ı andırıyor.
Bir cinayet Sang-hyeon ve Tae-joo arasındaki nefret\aşk ilişkisi filmi aslında beklenen finaline kadar taşıyor.
Kitabı okumamış olmakla beraber film Émile Zola’nın ilk defa 1867’de yayınlanan trajik romanı Thérèse Raguin’den uyarlanmış. Kitap özetinden gördüğüm kadarıyla kitabın ana iskeleti vampirlik teması ile süslenmiş.
Oldboy \ Oldeuboi sayesinde ülkemizde en bilinen Güney Koreli yönetmenlerden biri olan Chan-wook Park’ın filmlerini ya seversiniz ya sevmezsiniz. Ortası yok gibi. Ortası olmadığı içinde Thirst gibi bir filmi nereye konumlandıracağınıza karar verirken zorlanıyorsunuz.
Sang-hyeon’nın Tae-joo’yu neden kendisiyle birlikte olması gerektiği konusunda ikna etmeye çalıştığı nefis bir sahne dışında ağır aksak ilerleyen bir ilk 15 saat sizi neredeyse sıkılmaya doğru sürüklerken filmin bundan sonraki kısımlarındaki tempo neden tüm filme yayılmamış diye hayıflanmadan edemiyorsunuz.
Sang-hyeon’nın geçirdiği Tanrı inancı tam din ad******* dünyevi zevkleri her şeyin üstünde tutan vampire doğru değişimi tam olarak hissedemiyorsunuz. Tae-joo karakteri hem oturmuşluğu açısından hem de oyunculuk açısından filmin ikinci yarısına hükmediyor.
Alıntı