Teravih mideyi değil ruhu sindirir

duyguMuhtar

Bayan Üye

Teravih mideyi değil ruhu sindirir
Ramazan’ın bir numaralı ibadeti oruç ise iki numaralısı teravih namazıdır. “İslam akıl dinidir” deyip geçtiğimiz yüzyılın materyalist cereyanına karşı din kurumunu ayakta tutma çabası içinde her ibadete gündelik yaşamla bir fayda ilişkisi kurulmaktaydı. Bilenler bilir, bilmeyenlerin de tahmin etmesi zor olmayacaktır. Bu rasyonalist bakışla, namaz, bedenimizin ihtiyaç duyduğu düzenli kültürfizik hareketini karşılayan bir ibadet olarak akla yatkın hâle getirilmeye çalışılıyordu.
Hakikaten de günde beş vakit namazın toplam otuz dokuz rekâtında secdeye giderken yetmiş sekiz defa biseps, yetmiş sekiz defa da trisepsleri çalıştırıyoruz. Bel ve ayak kasları da ritmik ve muntazam hareketlerle çalıştırılıyor. Bu hesaba göre bir Müslüman “Düzenli spor yapıyor musunuz” anketine göğsünü gere gere “Evet” cevabı verebilir. Allaha şükür, rasyonalist din akımının tesiri kalmamış olacak ki; yapılan uluslararası bir ankete halkımızın verdiği cevaplarla dünyanın en hareketsiz dördüncü ülkesi ilan edildik.
“Yatsı namazı zaten çok uzundu, bu yirmi rekat teravih namazı nereden çıktı” sorusuna aynı mantıkla “iftarda yemeği çok kaçıran müminin hazmına yardımcı olmak için” cevabı verilmektedir. Ancak teravih ilk iftardan sonra değil ilk sahurdan önce kılınmaya başlanıyor. Son iftardan sonra da kılınmıyor. “Yemekten sonra ya kırk adım at ya sırtüstü yat ya da yirmi rekât teravih kıl” tezi bu tabloya göre çürüyor.
Demek ki namazın kültürfizik olmadığı gibi teravih de mideyi yatıştırma, şişkinliği giderme aktivitesi değilmiş.
Teravih bir namazdır ve namaz da ibadet edenin ibadet edilenle temas kurmasıdır. Namaz, dünya müsabakasında teknik direktörün aldığı molalardır. Başlarken alınan tekbirle dünya elinin tersiyle itilir ve Yaradan’la, en başta da kendinle başbaşa kalman sağlanır. “Yemek taşmasa bari.” “Kasayı kilitlemiş miydim?” gibi düşüncelerin akla gelmemesi, “Bak görüyor musun iki gün toz olmadım perdeye örümcek ağ yapmış” türü iç konuşmaların yapılmaması beklenir.
Dünyayı bir bütün olarak ele aldığımızda, namaz Kâbe merkezli bir görsel şölendir. Dünyada teravih kılan herkese uzaydan görülebilecek fosforlu bir ışık taksak, Pekin 2008 Olimpiyatları kapanış töreninden milyon kat daha muhteşem bir gösteri ortaya çıkar. Her saat diliminde topluca eğilip kalkan Müslümanların Ramazan sevinci Meksika dalgası değil adeta tsunamisine dönüşür.
Tek tek şarkı söyle desen kulakları tırmalayacak insanlardan oluşan dev koroların seslendirdiği salat-ü selamlar muhteşem bir tınıyı yakalar.
Oruçlu olduğu için tüm günü ibadetle geçen, sonra iftarda ibadetine devam eden müminin tek boş zamanını doldurmak için uzar ve sahura götürmek üzere uykuya hazır hale getirir teravih. Böylece yirmi dört saat ibadetle geçmiş olur.
Camiler; Cuma namazında da Bayram namazında da kalabalıktır ama kadınlı erkekli, çocuklu yaşlılı herkesi buluşturan yegâne vesiledir teravih.
Ama hatimle kılınanları için aynı şeyleri bu kadar kolay söyleyemeyeceğim. O yüzden camiye girerken sorun: Bu namaz, bu gece biter mi?
 
---> Teravih mideyi değil ruhu sindirir

Namazi kültür fizik gibi düşünmek bence de yanliş.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst