---> Terapi Defteri
"Her şeyi sıfırlamalıyım, diyerek düşünmeye başladım bu eylemi.
Bunu düşünmeden yirmi altı gün evvel, her gün ve aralıksız içtim. Evet evet yirmi altı gün boyunca, genelde akşamları bazen de sabahları dolapta kalan biraları içerek, zihnimi uyuşturdum.
Alkole sığındım çünkü yalnızlığın en iyi merhemi odur. Tükenmek bilmeyen ve sanki sizi kıskacına alan akrep ve yelkovanı hızlandıran ve yakanızdan kurtaran odur. Böyle düşünürsünüz çünkü böyle düşünmek dışında bir seçeneğiniz yoktur. Daha doğrusu yok gibi görünür.
Atlara oynarsın, ya birinci gelir atın ya sonuncu böyledir ; hayat boktan bir tercihler bütünüdür, diyor ya hani hank.. Yirmi altıncı gün diğer yirmi beş günün akşamında olduğu gibi eve doğru giderken bugün içmeyeceğim dedim. içmeyeceğim ; neyse içeyim dedim. Eve çok yakın bir tekelden ; iki bira aldım. Bence yeter, diye. Kendince yetti, sonra saat on olmadan tekrar gittim, beş bira daha aldım. Içtim, içtim, içtim ...
Kaçta yattığımı anımsamıyorum. Dört aydır görüşmediğim ve hiç bir sevgi bağı kuramadığım eski sevgilimi aradım, alo deme fırsatı vermeden yüzüme kapattı ; iyi de yaptı. Bir iki kadını daha aradım açmadılar, iyi ki açmadılar ; sonra sızdım ...
Dörde yedi kala uyandım. Yüzümü yıkadım, kahve yaptım, biraz balkonda geceyi seyrettim. Sonra aklıma Leonard Cohen'in bir sorusu geldi. Diyordu ki Cohen ; içimdeki bütün o dünlerle, yeni bir şeye nasıl başlayabilirim ? ...
Dünleri yanımda istiyor muyum bilmiyorum ama yeni bir şeylere başlamalıyım. Mesela benden sonra hayatını tekrar kurabilen, yeni bir çevreye, yeni bir sevgiliye , yeni bir ortama sahip olabilen insanlara şaşırmak ve içip içip onlara kendimi hatırlatmak yerine ; kendi yoluma gitmeliyim. Evet evet kendi yoluna gitmek, her şeye yeniden başlamaktan kastım bu ...
Değişmek ...
Radikal kararlar alabilmek, dik durabilmek, elini taşın altına sokmak ; evde oturup miskin miskin pizza yerken seyrettiğim suits dizisindeki harvey specter karakterine özenmek yerine, kendi benliğini inşa edebilmek, akşamdan kalma olduğum için sabah dörtte uyanmak değil, kendim için sabah dörtte uyanmak.
Beni hayatından çıkarabilenleri aynı şekilde çıkarabilmek, takılıp kalmamak. Dünü de hafızaya koyup yarına doğru yürümek ; geç kalınmış olabilir mi ?
Hala karaciğer kanseri olmadığıma göre şansım var ... "
Alıntıdır.