` nazLı ..
Bayan Üye
Bir zamanlar ormanda korkunç bir kuraklik baslamis. Yaz gelip geçtigi halde, tek bir damla bile yagmur yagmamis. Susuzluk hayvanlarin canina tak edince, bu duruma bir çare bulmak için toplanmislar. Içlerinden birisinin teklifi üzerine, bur kuyu kazmaya karar verip çalismaya baslamislar. Bütün hayvanlar, hatta kuslar bile gece gündüz çalisiyormus. Ancak tavsan; "Ben daha çok küçügüm!" diyerek çalismak istemiyormus. Tavsanin böyle nazlanmasi diger bütün hayvanlari çok kizdirmis.
Hayvanlarin emegi bosa çikmamis. Kazdiklari kuyudan buz gibi bir su çikinca, herkes çok sevinmis. Kana kana içip yikanmislar. Kuyunun kazilmasina yardim etmeyen tavsana ise su vermemisler. Kral aslan, tavsanin kuyuya yaklasmasini önlemek için,kuyunun basina her gün bir nöbetçi görevlendirmis.
Tavsan yaptigi hatayi anlamis anlamasina, ancak is isten geçtigi için yapacak bir seyi de yokmus. Bir gece kuyuda nöbet tutma sirasi file gelmis. Tavsan fili çok severmis "kimse görmeden bana biraz su verir" düsüncesiyle yanina gidince, filin uyudugunu görmüs. Çok ugrasmasina ragmen, onu bir türlü uyandiramamis. En sonunda gidip kulagina bagirmis. Fil öyle bir ziplamis ki, kuyunun etrafindaki tas ve toprak yiginina çarpmis, bütün tas ve topraklari kuyunun içine dökmüs.
Böylece kuyu kapanmis. Bu duruma çok üzülen fil aglamaya baslamis. "Benim yüzümden oldu!" diyormus. "Simdi ne içecegiz, hem sabah olunca diger hayvanlara ne diyecegim?"
"Bu kadar üzülme!" demis tavsan.
"Elbette bir çaresini buluruz. Hem ikimiz beraberce çalisirsak, sabaha kadar kuyuyu temizleyip açariz."
Fil: "Ama sen küçük ve zayifsin!" demis. Tavsan söyle cevap vermis; "Sen beni simdi gör! Bak ki nasil çalisiyorum."
Gerçekten de tavsan bir çalismis, bir çalismis ki sormayin. Sabaha kadar fille birlikte kuyuyu açmayi basarmislar. Ertesi gün fil, bütün hayvanlara tavsanin çaliskanligini anlatmaya baslamis. Herkes tavsani alkislayip, kuyudan su içmeyi hak ettigini söylemis.
Tavsan sadece su içebildigine degil, diger hayvanlarla yeniden dost olduguna da çok sevinmis. Kendisini ormanin bir üyesi gibi görmek onu mutlu ediyormus
Hayvanlarin emegi bosa çikmamis. Kazdiklari kuyudan buz gibi bir su çikinca, herkes çok sevinmis. Kana kana içip yikanmislar. Kuyunun kazilmasina yardim etmeyen tavsana ise su vermemisler. Kral aslan, tavsanin kuyuya yaklasmasini önlemek için,kuyunun basina her gün bir nöbetçi görevlendirmis.
Tavsan yaptigi hatayi anlamis anlamasina, ancak is isten geçtigi için yapacak bir seyi de yokmus. Bir gece kuyuda nöbet tutma sirasi file gelmis. Tavsan fili çok severmis "kimse görmeden bana biraz su verir" düsüncesiyle yanina gidince, filin uyudugunu görmüs. Çok ugrasmasina ragmen, onu bir türlü uyandiramamis. En sonunda gidip kulagina bagirmis. Fil öyle bir ziplamis ki, kuyunun etrafindaki tas ve toprak yiginina çarpmis, bütün tas ve topraklari kuyunun içine dökmüs.
Böylece kuyu kapanmis. Bu duruma çok üzülen fil aglamaya baslamis. "Benim yüzümden oldu!" diyormus. "Simdi ne içecegiz, hem sabah olunca diger hayvanlara ne diyecegim?"
"Bu kadar üzülme!" demis tavsan.
"Elbette bir çaresini buluruz. Hem ikimiz beraberce çalisirsak, sabaha kadar kuyuyu temizleyip açariz."
Fil: "Ama sen küçük ve zayifsin!" demis. Tavsan söyle cevap vermis; "Sen beni simdi gör! Bak ki nasil çalisiyorum."
Gerçekten de tavsan bir çalismis, bir çalismis ki sormayin. Sabaha kadar fille birlikte kuyuyu açmayi basarmislar. Ertesi gün fil, bütün hayvanlara tavsanin çaliskanligini anlatmaya baslamis. Herkes tavsani alkislayip, kuyudan su içmeyi hak ettigini söylemis.
Tavsan sadece su içebildigine degil, diger hayvanlarla yeniden dost olduguna da çok sevinmis. Kendisini ormanin bir üyesi gibi görmek onu mutlu ediyormus