Telekinezi ve Teorisi

Buğra1

Kayıtlı Üye
Telekinezinin gerçekliğine dair hiç bir bilimsel kanıt yoktur. 2006'da bu konudaki 380 deneyin meta analizini yapan bir çalışma, sadece yayın önyargısına (bilimsel yayın yapan kişilerin sonuçları olumlu yorumlama payı) bağlanabilecek denli küçük bir etki bulmuştur. Telekinezi deneyleri, bilim adamları tarafından yeterince kontrollü ve tekrarlanabilir olmamaları yüzünden eleştirilmiştir. Ancak bazı deneyler telekinezinin gerçekliği konusunda bir yanılsama yaratmıştır, bu yanılsama deneyi yürütenlerin telekineziye duyduğu inançla orantılıdır.

Telekineziyi gerçekleştirebildiğini iddia edenler arasında en ünlüleri Rus psişik Nina Kulagina ve İsrailli psişik Uri Geller'dir. Kaşık veya diğer metallerde deformasyon oluşturma telekinezi veya Psikokinezi de denilen herhangi bir cismi uzaktan hareket ettirme veya çok az uygulanan bir temas gücüyle etkide bulunmaya verilen addır. Bu fenomenle ilgilenen parapsikologlar ve amatör ilgililer tarihte geçtiğine inanılan olağanüstü öyküler veya mucizelerin bir telekinezi biçimi olduğuna inanmaktadırlar. Ancak fenomene "Telekinesis" adının verilmesi çok yeni bir tarihe rastlar. Tabir Alman-Rus psişik araştırmacı Alexander N. Aksakof tarafından 1890'da kullanılmıştır. Psikokinesis tabiri ise 1914 yılında Amerikalı yazar ve yayımcı Henry Holt tarafından "On the Cosmic Relations" adlı eserinde geçmiş ve Amerikalı ünlü parapsikolog J.B.Rhine tarafından da benzeri fenomenleri tanımlamakta kullanılmıştır.
Telekinezi, düşünce gücü ile cisimleri oynatmaktır. Bu herkeste olan bir yetenektir. Ne bir mucize ne de bir efsane. Tek gereken inanmak!

Telekinezi yeteneği doğal bir yetenektir, fakat tek sorun bu beceriyi öğrenebilmektedir. Öncelikle olayın Düşünce-Beyin-Bilinç-İnanç dörtlüsünde bittiğini söyleyelim. Ayrıca bazı araştırmalar da beynin korteks bölümünde bu özellikle bağlantılı bölgeler keşfedildiğini de gözler önüne sermektedir.

Bazen bazı cisimler düşer. Biz kaydığını zannederiz veya korkarız. Ama bunun tek nedenin telekinezidir. Yani insanın o anda bilinçsizce çevreye saçtığı yeteneğidir.

Her şey, ne düşünebiliyorsak, gerçekleşebilir felsefesine dayanmaktadır.

Telekinezi Teorisi

Genelde telekinezi insanlar tarafından mucize ve az rastlanan bir yetenek olarak bilinir. Fakat bu düşünce tamamen yanlıştır. Bakın! Her yaşayan insan bir beyne sahiptir. Tüm beynimizi kullanmıyoruz ama herkes kendine uygun olanı bölümü kullanmaktadır. Mesela bazı insanlar sanattan, bazıları matematiksel bilimlerden, bazıları spordan, bazıları da danstan hoşlanır. Bu liste uzayıp gider. Tüm bu aktiviteler beyinde farklı yerleri kullanırlar. Düşünce gücü de bunlardan biridir. Hepimiz bunu kullanıyoruz ama dikkat çekmeyecek kadar az. Mesela bazılarımız bazı şeylerin önceden olacağını bilebiliyoruz veya ilk tanıştığımız bir insanın karakterini kendimizce yorumluyoruz. Yani iyi ya da kötü olduğunu hissedebiliyoruz. İşte bu özelliklerimizin tümü düşünce gücüyle ilgilidir. Tüm her şeyin arkasında yatan şey kendinize inanmamanızdır. Aynen bir çocuğun, Matematiği asla yapamam, çünkü çok zor! ya da bir insanın, Ben telekinezi yeteneğimle cisimleri oynatamam, çünkü böyle bir yeteneğim yok! demesi gibi. Şimdi bunu durdurun! Kendinize inanın! Gerisinin geldiğini göreceksiniz!
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst